2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Duygudurum Bozuklukları (Depresyon ve İki Uçlu (Bipolar) I Bozukluk
MAKALE #16236 © Yazan Uzm.Psk.Alpaslan KESKİN | Yayın Şubat 2016 | 11,282 Okuyucu
RUHSAL BOZUKLUKLAR (DEPRESYON VE BİPOLAR-I BOZUKLUK)

Bu makale ruhsal bozuklukların belirtileri ile ilgili kısa bilgi vermek, DSM V te belirtilen ruhsal Bozuklukların bir özetini sunmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu yüzdendir ki aşağıda verilecek ruhsal bozukluklara ilişkin tanısal bilgiler altta yatan bozuklukların kapsamlı birer tanımı değildir. Kapsamlı tanımın, bilişsel, duygusal, davranışsal ve fizyolojiyle ilgili süreçleri de kapsaması gerekir. Ancak bunlar, burada yer alan kısa özet bilgilerden çok daha geniş bir araştırma ile ortaya konabilir. Buradan olmak üzere, bir ruhsal bozukluğun tanısını koyabilmek için, yalnızca tanı ölçütlerindeki belirtileri taramak yeterli değildir. Her bir tanı ölçütünün görece ağırlığı ve değerliği ve tanı koymaya olan katkısının değerlendirilmesi bir uzman tarafından yapılması önem arzetmektedir. Ruhsal Bozuklukların Tanımlamaları ile ilgili ilk makalem olduğundan ilk önce ruhsal bozukluk nedir, hangi durumlarda ruhsal bozukluk olduğuna karar verilir, bunu açıklamak istiyorum.

Ruhsal Bozukluk Tanımı

Ruhsal bozukluk, İşlevsellikte bir bozulma olduğunu gösteren ve kişinin bilişsel, duygusal ve davranışsal durumlarında klinik acıdan belirgin bir bozukluk olmasıyla belirli bir sendromdur. Sık karşılaşılan tetikleyici bir etkene ya da sevilen birini yitirme gibi bir yitime karşı verilen, beklendik ya da kültürel acıdan kabul gören bir tepki ruhsal bir bozukluk değildir. Bu yüzdendir ki hastanın belirtileri kendi başına bir patolojiyi göstermediği (özellikle ağır olmayan durumlarda) zaman “ruhsal bozukluk” tanısı koymak uygun olmayacaktır. Bu yüzden, bozukluk eşiğini belirlemek ve tanı koyabilmek için sıkıntı duymayı ve işlevsellikte düşmeyi gerektiren ölçüt de ruhsal bozukluklarda aranan ölçüt olmuştur.

Belirtileri ruhsal bir bozukluk için tanı ölçütlerini tam karşılamayan, ancak tedavi ya da bakım gerekliliği acık olan kişilerle karşılaşabilirler. Kimi bireylerin tanı koyduracak bütün belirtileri göstermiyor olduğu gerçeği onların değerlendirmeye alınmayacağı anlamını taşımaz. Tanı ölçütleri tam karşılanmadığında bu durumu ifade etmek için“tanımlanmış” tanımı kullanılır.
DSM V te bir çok ruhsal rahatsızlık olmasına karşın bunların hepsini bu makalemizde ele almayacağım. Daha çok görülme sıklığı fazla olanları depresyon durumu ile depresyondan çok farklı olmasına karşın benzer ortak özellikleri ve görünümleri olan İki Uçlu (Bipolar) I bozukluğu ele almış olacağız.
DSM V te belirtilen Ruhsal Bozukluklara İlişkin Tanısal Ölçütler
İki uçlu (Bipolar) I Bozukluğu

İki uçlu I bozukluğu iki farklı duygu arasında gidip gelme şeklinde görülen bir ruhsal bozukluktur. Ancak Bipolar bozukluk tanısı koyabilmek için, en az bir mani dönemi olması gerekir ve yeterlidir. Mani döneminin öncesinde ve sonrasında hipomani veya yeğin depresyon (major depresyon) olabilir veya olmayabilir. Mani dönemi dediğimiz durum aşağıda belirtildiği şekillerde yaşanır.
A- En az bir hafta günün büyük bir bölümünde kabarmış, taşkın ya da çabuk kızan, olağandışı ve sürekli bir duygu durumunun gözlenmesi.
Bu duygu durumundaki artış ve kabarmalar şunları içerir ve en az 3 tanesi görülmelidir.
1. Benlik saygısında abartılı bir artış ya da büyüklük düşünceleri.
2. Uyku gereksiniminde azalma (örn. yalnızca üç saatlik bir uykuyla kendini dinlenmiş olarak duyumsar).
3. Her zamankinden daha konuşkan olma ya da konuşmaya tutma.
4. Düşünce uçuşması ya da düşüncelerinin sanki birbirleriyle yarışıyor gibi birbiri ardı sıra geldiğine ilişkin öznel yaşantı.
5. Dikkat dağınıklığı (kişinin dikkati, önemsiz ya da ilgisiz bir dış uyarana kolaylıkla dağılır) olduğu bildirilir ya da öyle olduğu gözlenir.
6. Amaca yönelik etkinlikte artma (toplumsal olarak, işte ya da okulda ya da cinsel bağlamda)
7. Kötü sonuçlar doğurabilecek etkinliklere aşırı katılma (örn. aşırı para harcama, düşüncesizce cinsel girişimlerde bulunma ya da gereksiz iş yatırımları yapma).
Bu durumlar toplumsal işlevsellikte belirgin bir düşmeyi veya hastaneye yatırılmayı gerektirecek kadar ağırdır. Bu durumlar bir ilaç veya bir maddenin etkisine bağlı olmadan ortaya çıkmış olması gerekir. Örneğin antidepresan ilaçlar bipolar bozukluğu olan kişilerde mani döneminin yaşanmasına neden olur. Böyle bir durum gözlendiğinde bipolar bozukluk tanısı konur.
Bipolar bozukluk zaman zaman depresyon ve borderline kişilik bozukluğu durumları ile karıştırılır. Örneğin çünkü bipolar bozukluğu olan kişiler depresyon dönemleride yaşarlar. Bu zamanlarda muayeneye gelmiş olanlar yanlışlıkla depresyon tanısı alabilirler. Ayrıca yine borderline kişilik bozukluğu yaşayan kişilerinde zaman zaman depresyon dönemleri olur. Bunun yanında borderline kişilik bozukluğu yaşayan kişiler aynı zamanda mani dönemlerine benzer çabuk kızma, aşırı para harcama veya kötü sonuçlar doğuracak girişimlerde bulunma gibi durumlar görülür. Bu durumlarda bipolar bozukluk yerine borderline kişilik bozukluğu veya borderline kişilik bozukluğu yaşan kişilere bipolar bozukluk tanısı konması muhtemeldir. Bu üç ruhsal bozukluğu birbirinden ayırt etmek için şu özelliklere dikkat edilir: Depresyon yaşayan kişinin hiç mani dönemi olmamıştır. Borderline kişilik bozukluğu ise ergenlik döneminden başlayan ve sürekli yaşanan bir kişilik yapısıdır. Ancak yinede bu ruhsal durumları bir birinden ayırt etmek için bu konuda uzman kişilerce değerlendirilme yapılması önem arz etmektedir.
Hipomani Bipolar bozukluk yaşayanların yukarıda tanımlanan mani durumuna benzer ancak biraz daha hafif (hastaneye yatırılacak kadar ağır olmayan) durumunun sık sık yaşanması durumu olarak özetlenebilir. İki uçlu I bozukluğunda hipomani dönemleri sık görülür, ancak iki uçlu I bozukluğu tanısı konabilmesi için hipomani dönemlerinin olması şart değildir.
Yeğin (Major) Depresyon Dönemi
Depresyon halk arasında da çok kullanılan bir kavram olmasına karşın depresyonun ciddi bir ruhsal rahatsızlık olması öncelikle bilinmelidir. Bunun için bir kişiye depresyon tanısı konabilmesi için aşağıda belirtilen özellikleri karşılamış olması gerekir. Bu özelliklerden biri ya ilgisini yitirme ve artık zevk alamama durumunu veya çökkün duygu durumunu içermesi gerekir. Bunun yanında aşağıdaki maddelerden en az beşi görülmelidir.
1- Çökkün duygudurum (günün büyük bölümünde bulunur)
2- Bütün ya da neredeyse bütün etkinliklere karşı ilgide belirgin azalma ya da bunlardan zevk almama durumu,
3- Kilo vermeye çalışmıyorken (diyet yapmıyorken) çok kilo verme ya da kilo alma
4- Neredeyse her gün, uykusuzluk çekme ya da aşırı uyuma.
5- Başkalarınca gözlenebilecek şekilde yavaşlama
6- Neredeyse her gün, bitkinlik ya da içsel gücün kalmaması (enerji düşüklüğü).
7- Neredeyse her gün, değersizlik ya da aşırı ya da uygunsuz suçluluk duyguları
8- Neredeyse her gün, düşünmekte ya da odaklanmakta güçlük çekme ya da kararsızlık yaşama
9- İntihar düşünceleri
Önemli bir kayıp (örn. bir yakının ölümü veya parasal çökkünlük ve ya bir hastalık durumu] karşısında gösterilen tepkiler depresyonla karıştırılmamalı. Yukarıda belirtilen yoğun bir üzüntü duygusu yaşama, yitimle ilgili düşünüp durma, uykusuzluk çekme, yeme isteğinde azalma ve kilo verme gibi belirtiler olabilir ve bunlar da bir depresyon dönemini andırabilir.
Bu gibi belirtiler anlaşılabilir ya da yaşanan yitime göre uygun bulunabilirse depresyon tanısı konmaz. Ancak yine de bir depresyon döneminin de olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu durumda, kişiden alınan öykünün ve kayıp bağlamında yaşanan acının kültürel ölçülere göre dışavurumunun değerlendirilmesini gerektirir.

Yası, depresyon döneminden ayırt etmek için, yasta baskın duygulanımın boşluk duyguları ve kayıp olduğunu, ancak depresyonda devamlı bir çökkün durumun varlığını düşünmek gerekir. Yasta yaşanan çökkünlüğün yoğunluğu günler ve haftalar içinde azalma eğilimi gösterir ve bu belirti dalgalar biçiminde ortaya çıkar (ölüm acısı çekme olarak da adlandırılabilir).

Yasta görülen düşünce içeriği depresyonda görülen düşünce içeriğinden farklı olarak kendini eleştirici ya da kötümser düşüncelerle uğraşıp durmaktan daha çok ölen kişiyle ilgili düşünceleri ve anıları düşünüp durma özelliği taşır. Yasta kendini aşağılayan düşünceler olsa da bunlar daha çok ölen kişiyi daha çok ziyaret etmediği veya daha fazla yardımcı olmadığı şeklinde ki düşüncelerdir.

Alpaslan KESKİN
Klinik Psikolog & Psikoterapist

KAYNAKÇA
1-Dsm V Tanı Ölçütleri El Kitabı, E KÖROĞLU (2013). Hekimler yayın birliği, Ankara.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Duygudurum Bozuklukları (Depresyon ve İki Uçlu (Bipolar) I Bozukluk" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Alpaslan KESKİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Alpaslan KESKİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Alpaslan KESKİN Fotoğraf
Uzm.Psk.Alpaslan KESKİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi13 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Alpaslan KESKİN'in Makaleleri
► Depresyon ve Bipolar Bozukluk Psk.Dnş.Hasan DAĞ
► Duygudurum Bozuklukları Psk.Sena TUNÇ
► Bipolar Bozukluk Psk.Ferit KARADAŞ
► Bipolar Bozukluk Psk.Esra ERDOĞAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Duygudurum Bozuklukları (Depresyon ve İki Uçlu (Bipolar) I Bozukluk' başlığıyla benzeşen toplam 25 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:09
Top