Obezite
Her 3 kişiden ikisinin obez olduğu ülkemizde önemli sağlık problemlerinin önüne geçilmesi ve toplumun yaşam kalitesinin artması; doğru beslenme alışkanlıklarının kazandırılmasıyla ve hayatımıza hareket katmakla mümkün olacaktır.
Yedikleriniz ilacınız, ilacınız yedikleriniz olsun
İnsanoğlunun hayatı boyunca en fazla haz aldığı aktivitelerden biridir yemek yemek ve en fazla uğraştığı sorunlardan biri de kilo problemi. Günümüzde bulunduğumuz her ortamda hatta yemek sofralarında bile olmazsa olmaz gündem konularından birini oluşturuyor artık kilo fazlalıkları ve bu problemden kurtulma yolları...
Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır . Sağlıklı bir yaşam sürdürmek için, alınan enerji ile harcanan enerjinin dengede tutulması gerekmektedir. Günlük alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olması durumunda, harcanamayan enerji vücutta yağ olarak depolanmakta ve obezite oluşumuna neden olmaktadır. Buna paralel olarak, günümüz teknolojisindeki gelişmeler, yaşamı kolaylaştırmakla birlikte, günlük hareketleri önemli ölçüde sınırlamıştır.
Obezitenin neden olduğu sağlık sorunları:
Romatizma, Kalp hastalıkları, Tansiyon yüksekliği, Diyabet, Yüksek kolesterol, Karaciğer yağlanması, Adet düzensizlikleri ve aşırı kıllanma, Bazı kanser türleri, Uyku bozuklukları ve apne, Ruhsal sorunlar, Felç, Astım, Toplumsal uyumsuzluk...
Obezite oluşmadan korunma büyük önem taşımaktadır. Obeziteden korunma, çocukluk çağında başlamalıdır. Çocuk ve ergenlik döneminde oluşan obezite, yetişkinlik dönemi obezitesi için zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle aile, okul ve çevre yeterli ve dengeli beslenme ve fiziksel aktivite konularında bilgilendirilmelidir. Obezite tedavisi, bireyin kararlılığı ve etkin olarak katılımını gerektiren, tedavisi zorunlu, uzun ve süreklilik arz eden bir süreçtir.
Sağlıklı kilo verme programları, birden çok branşın birlikte uyum içerisinde çalıştığı bir ortamda planlanıp yapılması gerekmektedir.
Kilo fazlalığında pek çok faktörün etkili olması, bu hastalığın önlenmesi ve tedavisini son derece karmaşık ve üzerinde titizlikle çalışılması gerekir hale getirmektedir. Bu nedenle obezite tedavisinde hekim, beslenme uzmanı-diyetisyen, psikolojik danışman-psikolog, fizyoterapist ve beden eğitim antrenörlerinden oluşan bir ekip gerekmektedir. Metabolizmayı etkileyen faktörler ve kas-iskelet sistemi yönünden herşeyin yolunda gitmesi için dahiliye uzmanı, fizik tedavi uzmanı ve gerekli görüldüğü durumlarda kardiyoloji ve göğüs hastalıkları uzmanlarının değerlendirmesi sağlanmalıdır. Ayrıca, uygun hastaların obezite cerrahisi ekibi tarafından görülmesi de gerekebilir.
Diyet parmak izi gibidir, kişiye özel olması gerekir.
Zayıflamaya yönelik olarak sağlık durumu değerlendirilip beslenme, hareket ve yeni yaşam tarzı programı hazırlandıktan sonra gerektiğinde ozon tedavi uygulamaları (genel ve bölgesel ozonterapi, ozon sauna) akupunktur, biorezonans- biosibernetik regülasyon terapisi, vakum, elektroterapi, lenf drenajı, hacamat- kupa tedavisi, mezoterapi, karboksiterapi, kavitasyon ve bireysel fiziksel egzersiz programları sık ve başarıyla uygulanan yöntemlerdir.
Obezite tedavisinde kullanılan yöntemleri ele aldığımızda şu noktalara muhakkak dikkat edilmelidir;
1. Beslenme programının düzenlenmesi: Obezitenin tedavisinde tıbbi olarak beslenme programının hazırlanması anahtar rol oynamaktadır. Gün içerisinde tüketeceğimiz besin gruplarının orantılı hazırlandığı, vitamin ve mineral ihtiyaçlarımızın karşılandığı diyetler yapmalıyız ki; kilo verirken kas kayıplarımız olmasın, demir eksikliğine bağlı anemi gelişmesin veya kalsiyum eksikliğine bağlı kemik erimelerine zemin hazırlamış olmayalım. Tüm bu sebeplerden dolayı diyete başlamadan önce mutlaka bir uzman desteği almalıyız.
2. Egzersiz programlarının düzenlenmesi: Sağlıklı kilo verirken egzersiz programının uygulanmasında dikkat edilmesi gereken en önemli konular, enerji harcamasını artırırken kas ve eklemlerin korunmasıdır. Önerilen egzersiz programı, bireye özgü olmalı, eğlenceli, uygulanabilir ve bireyin günlük yaşam alışkanlıkları ile uyumlu olmalıdır.
3. Davranış değişikliği tedavisi: Vücut ağırlığının denetiminde davranış değişikliği tedavisi, fazla ağırlık kazanımına neden olan yemek yeme ve fiziksel aktivite ile ilgili olumsuz davranışları olumlu yönde değiştirmeyi veya azaltmayı, olumlu davranışları ise pekiştirerek "yeni yaşam tarzı" haline gelmesini amaçlayan bir tedavi şeklidir.
Her 3 kişiden ikisinin obez olduğu ülkemizde önemli sağlık problemlerinin önüne geçilmesi ve toplumun yaşam kalitesinin artması; doğru beslenme alışkanlıklarının kazandırılmasıyla ve hayatımıza hareket katmakla mümkün olacaktır.
Yedikleriniz ilacınız, ilacınız yedikleriniz olsun
İnsanoğlunun hayatı boyunca en fazla haz aldığı aktivitelerden biridir yemek yemek ve en fazla uğraştığı sorunlardan biri de kilo problemi. Günümüzde bulunduğumuz her ortamda hatta yemek sofralarında bile olmazsa olmaz gündem konularından birini oluşturuyor artık kilo fazlalıkları ve bu problemden kurtulma yolları...
Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır . Sağlıklı bir yaşam sürdürmek için, alınan enerji ile harcanan enerjinin dengede tutulması gerekmektedir. Günlük alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olması durumunda, harcanamayan enerji vücutta yağ olarak depolanmakta ve obezite oluşumuna neden olmaktadır. Buna paralel olarak, günümüz teknolojisindeki gelişmeler, yaşamı kolaylaştırmakla birlikte, günlük hareketleri önemli ölçüde sınırlamıştır.
Obezitenin neden olduğu sağlık sorunları:
Romatizma, Kalp hastalıkları, Tansiyon yüksekliği, Diyabet, Yüksek kolesterol, Karaciğer yağlanması, Adet düzensizlikleri ve aşırı kıllanma, Bazı kanser türleri, Uyku bozuklukları ve apne, Ruhsal sorunlar, Felç, Astım, Toplumsal uyumsuzluk...
Obezite oluşmadan korunma büyük önem taşımaktadır. Obeziteden korunma, çocukluk çağında başlamalıdır. Çocuk ve ergenlik döneminde oluşan obezite, yetişkinlik dönemi obezitesi için zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle aile, okul ve çevre yeterli ve dengeli beslenme ve fiziksel aktivite konularında bilgilendirilmelidir. Obezite tedavisi, bireyin kararlılığı ve etkin olarak katılımını gerektiren, tedavisi zorunlu, uzun ve süreklilik arz eden bir süreçtir.
Sağlıklı kilo verme programları, birden çok branşın birlikte uyum içerisinde çalıştığı bir ortamda planlanıp yapılması gerekmektedir.
Kilo fazlalığında pek çok faktörün etkili olması, bu hastalığın önlenmesi ve tedavisini son derece karmaşık ve üzerinde titizlikle çalışılması gerekir hale getirmektedir. Bu nedenle obezite tedavisinde hekim, beslenme uzmanı-diyetisyen, psikolojik danışman-psikolog, fizyoterapist ve beden eğitim antrenörlerinden oluşan bir ekip gerekmektedir. Metabolizmayı etkileyen faktörler ve kas-iskelet sistemi yönünden herşeyin yolunda gitmesi için dahiliye uzmanı, fizik tedavi uzmanı ve gerekli görüldüğü durumlarda kardiyoloji ve göğüs hastalıkları uzmanlarının değerlendirmesi sağlanmalıdır. Ayrıca, uygun hastaların obezite cerrahisi ekibi tarafından görülmesi de gerekebilir.
Diyet parmak izi gibidir, kişiye özel olması gerekir.
Zayıflamaya yönelik olarak sağlık durumu değerlendirilip beslenme, hareket ve yeni yaşam tarzı programı hazırlandıktan sonra gerektiğinde ozon tedavi uygulamaları (genel ve bölgesel ozonterapi, ozon sauna) akupunktur, biorezonans- biosibernetik regülasyon terapisi, vakum, elektroterapi, lenf drenajı, hacamat- kupa tedavisi, mezoterapi, karboksiterapi, kavitasyon ve bireysel fiziksel egzersiz programları sık ve başarıyla uygulanan yöntemlerdir.
Obezite tedavisinde kullanılan yöntemleri ele aldığımızda şu noktalara muhakkak dikkat edilmelidir;
1. Beslenme programının düzenlenmesi: Obezitenin tedavisinde tıbbi olarak beslenme programının hazırlanması anahtar rol oynamaktadır. Gün içerisinde tüketeceğimiz besin gruplarının orantılı hazırlandığı, vitamin ve mineral ihtiyaçlarımızın karşılandığı diyetler yapmalıyız ki; kilo verirken kas kayıplarımız olmasın, demir eksikliğine bağlı anemi gelişmesin veya kalsiyum eksikliğine bağlı kemik erimelerine zemin hazırlamış olmayalım. Tüm bu sebeplerden dolayı diyete başlamadan önce mutlaka bir uzman desteği almalıyız.
2. Egzersiz programlarının düzenlenmesi: Sağlıklı kilo verirken egzersiz programının uygulanmasında dikkat edilmesi gereken en önemli konular, enerji harcamasını artırırken kas ve eklemlerin korunmasıdır. Önerilen egzersiz programı, bireye özgü olmalı, eğlenceli, uygulanabilir ve bireyin günlük yaşam alışkanlıkları ile uyumlu olmalıdır.
3. Davranış değişikliği tedavisi: Vücut ağırlığının denetiminde davranış değişikliği tedavisi, fazla ağırlık kazanımına neden olan yemek yeme ve fiziksel aktivite ile ilgili olumsuz davranışları olumlu yönde değiştirmeyi veya azaltmayı, olumlu davranışları ise pekiştirerek "yeni yaşam tarzı" haline gelmesini amaçlayan bir tedavi şeklidir.
Her 3 kişiden ikisinin obez olduğu ülkemizde önemli sağlık problemlerinin önüne geçilmesi ve toplumun yaşam kalitesinin artması; doğru beslenme alışkanlıklarının kazandırılmasıyla ve hayatımıza hareket katmakla mümkün olacaktır.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Obezite" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Mehmet PORTAKAL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Mehmet PORTAKAL'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
5 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
