2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İlişkilerde Duygusallık ve Benlik Sorunları
MAKALE #16330 © Yazan Psk.Namık ACAR | Yayın Mart 2016 | 5,340 Okuyucu
İnsan bilimsel olarak biyo-psiko-sosyal bir varlık olarak tanımlanır.Yani insanların bir biyolojik,bir psikolojik ve bir de sosyal dünyaları vardır.İnsanlar sosyal dünyalarını yani ilişkilerini kişiliğinin de özelliklerini nakşettiği psikolojik dünyasıyla yaşar.Dolayısıyla bir insanla ilişki yaşar iken onun daha çok şahsiyeti,yaşam algısı,duygusal özellikleriyle beraber olacağımızı hep aklımızda tutmalıyız.Bu ilişki arkadaşlık da olabilir,dostluk da olabilir,kadın-erkek ilişkisi de olabilir.Bu ilişkilerin tümü tercihe dayalı ilişkilerdir ve insanlar bu tarz ilişkileri kendi tercihleriyle kurarlar.Ancak bu ilişkiler kurulduktan sonra ve ilişkinin getirdiği paylaşım dünyası oluştuktan sonra iki ayrı karakterin otak bir noktada buluşarak birşeyleri paylaşması gerekir.Bunun için de insanların hem esnek hem de uyumlu olması gerekir.Çünkü hiç bir ilişki bir insanın bir insanı yönetmesi mantığıyla kurulmaz ve yürütülmez.zaten öyle olacak olsa kimse kimseye kendisini yönettirmek için bir ilişkiye de girmez.

Biz toplum olarak insanlararası ilişkilerin tümünde genelde başarısızızdır.Çünkü kültürümüzdeki bazı öğretiler insanlarımızdaki doğallığı ortadan kaldırır ve insanlara olduğu gibiden çok olması gerektiği gibi görünme ve davranmayı öğretir.Bu sosyal anlamda aslında maske kullanmak anlamına gelir.Bu nedenle bizim kültürümüzde insanları gerçek anlamda tanımak zaman alır ve detaylı bir paylaşım süreci gerektirir.zaten ilişkilerdeki en önemli sorunlardan birisi de maalesef ilişkilerin eksik tanışmayla hatta bazen yalanla kurulmasıdır.İnsanlar arasındaki tüm ilişkilerde aslında sorun yaşanması potansiyeli mevcuttur.çünkü ilişkilerde iki farklı cinsiyet veya şahsiyet bir aradadır.Bunların mota mot her konuda aynı düşünmesi de mümkün değilidir.Önemli olan farklı düşünülen bir noktaya gelindiğinde gerekli esneklikler kullanılarak karşılıklı adımlar atmak suretiyle bir orta noktada buluşabilmeyi başarmaktır.Tüm insanlar arası ilişkilerde karşılıklılık ve gönüllülük esası vardır.Yani ilişkiler karşılıklılık ve gönüllülük içerisinde kurulur ve karşılıklılık ve gönüllülük içerisinde yürütülür.Bu nedenle aslında ilişkiler zorlamaya yatkın olmayan paylaşım bağlarıdır ve kimse bir ilişkiye bir şeylere zorlanmak için kendi iradesi ile girmez.Zaten ilişkiler de emretmek için değil paylaşmak için kurulur.Dolayısıyla ilişkilerdeki insanlar emir erlerimiz değil,paylaşım partnerlerimizdir.Bir ilişkiye girecek insanın her şeyden önce bunları bilmesi,benliğini yeterince olgunlaştırması ve kuracağı ilişkiyle bir emir komuta zinciri oluşturamayacağının farkında olması gerekir.zaten ilişki sorunlarında da insanların ya duygularını yönetmede ya da benliğine ölçü koymada çoğunlukla zorlandığını görüyoruz.Bu sorunların temelinde ise bir insanın bir ilişkiye girecek kadar kişilik olgunluğuna erişmemiş olması baş rolü oynar.

Biz ilişki sorunlarında duygusal yönden daha çok ya aşırı bağlılık ya da gururumuz yüzünden aşırı ben merkezcilik sorunları yaşarız.Aslında ilişkiler biz merkezli yaşanmalıdır ve ilişkilerde ben merkezciliğe pek yer yoktur.Zaten benliğin abartıldığı durumlarda sağlıklı paylaşım ortadan kalkar.Çünkü prensipte hep söylediğimiz "ben olmadan biz olunmaz,ben kalarak bize varılmaz".Elbette birey önce kendini gerçekleştirmeli ve ben olmalıdır.Ancak benlik olgunlaştıktan sonra biz olmaya kalkışıldığında bir başka insanın daha devreye girdiği ve kurulan paylaşım dünyasının artık ben merkezli yürütülemeyeceği bilinmelidir.Öyleyse insanlar ilişkilerinde ne benliğini unutmalı ne de benliğini abartmalıdır.Burada önemli olan benliğe doğru ölçünün konulmasıdır.Tamamen benlikten ilişkilerde vazgeçilmeli demiyoruz.Çünkü benliği olmayanın o ilişkiye akıtacağı bir karakteri de olmayacaktır,kalmayacaktır.
Gerek ben merkezciliğin ve gerekse duygusallığın yoğunca yaşandığı ve sorunlara sebep olduğu ilişkiler genelde kadın erkek ilişkileridir.Kültürümüzde iki cinsiyet arasında kalın duvarlar olduğu ve kadın ve erkeğin birbirinin dünyasını yeterince tanımadığını biliyoruz.Aslında bu sorun ilişkilerde kadın ve erkeğin birbirlerini anlamalarını da zorlaştırmaktadır.Ailelerimiz kültürel bir takım yanlış öğretiler gereği kadın erkek ilişkilerini yaşamın bir parçası olarak görmez ve ayıplar ve evlatlarıyla konuşmaz.Okullarımızda da aynı şekilde gençlerimizi kadın erkek ilişkilerine hazırlayan bilimsel bir öğreti yoktur ve toplumdaki geleneksel duruşun aynısı eğitim ortamında da devam etmektedir.Bu gerçek insanlarımızı aslında kadın erkek ilişkilerine önce bilgi olarak,yönetem olarak yeterli hazırlayamamamzı beraberinde getirmekte ve bir çok ilişki sorununa altyapı oluşturmaktadır.

Bu eksik donanımla ilişkiler kurulduğunda insanların ya duyguları,ya gururu,ya da benliği depreşmekte ve ilişki hem vazgeçilmek istenmeyen hem de sağlıklı sürdürülemeyen bir noktaya gelmektedir.Erkeklerimizde çoğunlukla egemen olma,yönetme,hatalarıyla yüzleşmeme sorunları görüyoruz.Kadınlarımızda ise kindarlık,gurur ve alınganlık sorunlarını çoğunlukla görüyoruz.Ama daha önemlisi bu sorunların arka planında yetiştirme tarzının önemli bir rol oynadığını da belirtmek zorundayız.Açıkçası adamakıllı biz olunacak bir ilişkiye yatkın insan yetiştiren bir kültür değiliz.bu nedenle son senelerde kadın erkek ilişkilerinde, evlilik ilişkilerinde çok yaygın sorunlar yaşıyoruz ve mutlu insan bulmakta zorlanıyoruz.

İlişkilerde yaşadığımız duygusal sorunların temelinde kadınıyla erkeğiyle insanlarımızın duygularını yönetmeyi bilmemesi çok önemli bir rol oynuyor.Aslında yaşam akıl üzerinden yönetilmelidir.Ama bizim insanlarımızda duygular maalesef aklın on metre önünde gitmektedir.Bu nedenle de duygusal yorgunlukları çok yaşayan bir toplumuz.Ayrıca duyguları bu kadar çabuk öne çıkan insanların ruhen yıpranmaları da artar ve bu zamanla depresyon tarzı rahatsızlıklara da yol açabilir.İlişkilerde yaşadığımız benlik sorunları daha çok ilişkide bir partner olmanın üzerine çıkıp ilişkiye egemen olma isteği olarak ortaya çıkar.Burada en büyük sakatlık ise kimsenin kendisini yönettirmek için bir ilişkiye girmeyeceği gerçeğinin atlanmasıdır.Bunu biz "abartılı ben merkezcilik" olarak tanımlarız ve ilişkiler açısından son derece sağlıksız buluruz.İlişkilerimizi akıl ve mantık çerçevesinde,sağlıklı bir paylaşım dengesinde ve birbirimizin kişilik haklarına saygı göstererek yönetirsek zaten önemli bir sorun yaşamayız veya çıkan sorunları ortak akılla çözeriz.Ama günümüzde bir çok ilişki bu olgunlukta yürütülmüyor,sorunlarını ise çözmek yerine halının altına süpürerek biriktiriyor.Bir noktadan sonra da o birikim patlıyor ve iş çığırından çıkıyor.

Ülkemiz şartlarında aslında doğru olan bir ilişki kurmadan önce insanların kendilerini bir ilişkiye hazırlamak üzere yardım almasıdır.Çünkü toplumsal karakterimiz bizi sağlıklı bir ilişki kuracak şekilde hayata hazırlamıyor.Ama ilişkilerde sorun yaşadığımızda hiç boşuna karşı tarafı suçlayarak kendimizi sorumluluktan sıyırmaya çalışmayalım.Çünkü ilişkilerde tek taraflı sorun yoktur.Kendi çabamız ilişkimizdeki sorunları çözmeye yetmiyorsa da bir psikologtan yardım alalım.Çünkü kendimizle doğru yüzleşmedikçe veya sorunlar içerisindeki sorumluluk payımızı inkar ettikçe sorunsuz bir ilişki yaşamayacağız.gene biz yorulacağız,biz üzüleceğiz.

Unutmayalım ki sorunsuz ilişki yoktur.İlişkilerin sağlıklılığı da sorunsuzluğu üzerinden değil,sorunlarını çözme becerisi üzerinden değerlendirilir.Bir ilişki önüne çıkan sorunları dengeli bir iş birliği içerisinde çözebiliyor ve biriktirmiyorsa sağlıklıdır.Bu sağlanamıyorsa ya mutsuz yaşanacak ya da bu sorunların çözümü için profosyonel yardım alınacaktır.Sevgiyle...
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İlişkilerde Duygusallık ve Benlik Sorunları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Namık ACAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Namık ACAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     7 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Namık ACAR Fotoğraf
Psk.Namık ACAR
Kocaeli (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi13 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Namık ACAR'ın Makaleleri
► Duygusallık ve Kişilik Psk.Fundem ECE
► Duygusallık Çıkmazı Psk.Namık ACAR
► Duygusallık Sendromu Psk.Namık ACAR
► Duygusallık Çıkmazı Psk.Namık ACAR
► Entelektüellik, Duygusallık ve Panik Atak Psk.Doğan Demirkan ÖZDEMİR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'İlişkilerde Duygusallık ve Benlik Sorunları' başlığıyla benzeşen toplam 14 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Evlilik Bilinci Şubat 2024
► Psikolojik Sağlamlık Ocak 2024
► Kötümserlik Sendromu ÇOK OKUNUYOR Eylül 2022
► İlişki Yorgunluğu Ağustos 2022
► İlişkilerde Uyum Sağlayıcı Esneklik ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2022
► Evlilik Öncesi Desteği ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2022
► Çözüm Odaklı Olma Şubat 2022
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


19:13
Top