Davranışsal Nörofizyoloji
a) Fizyolojik psikoloji,psıkolojık olayların ve davranışın fizyolojik açıdan açıklanması ile ilgilidir.Bütün davranışlarımızın sinir sisteminde gerçekleşen fizik ve kimyasal temelleri vardır.Davranışlarımız sinir sistemindeki, özelliklede beyindeki elektrıksel olayların sonucu olarak ortaya çıkar.
Bu kimyasal ve elektrıksel olaylar ,davranışımızın türüne ve çeşidine göre ,farklı beyin yapılarının işe karıştığı olaylardır.bir psikoloğun fizyolojiyi bilmesindeki amaç ,davranışlarımızla beyindeki bu kimyasal ,elektriksel olaylar arasındaki ilişkiyi tanımasıdır. davranışın fizyolojik ve nörolojık temellerini anlamasıdır.
b) Psikolojiyi bir anlamda '' davranışın bilimi'' diye tarif edebiliriz. Davranışı da temel anlamıyla ' bir canlının içinde bulunduğu ortamın koşullarına ya da bu koşullardaki bir değişikliğe yaptığı tepki ' olarak tanımlayabiliriz .Bu tepki , bir hareket olabileceği gibi ,bir hormon salgısıda olabilir veya yalnızca bir düşünme ,bir düşünce geliştirmede olabilir .Davranışı içinde bulunulan ortamın koşullarına tepki olarak tarif ettikten sonra ,davranışın amacınında bu koşullara uyum sağlamak olduğunu söyleyebiliriz.Yalnız insanın değil bütün canlı organizmalarında tepki ve davranışlarının amacı çevrenin koşullarına ,canlılığın devamı yönünde uyum sağlamaktır' çevre dediğimizde ,bundan hem canlıyı dışardan kuşatan dış çevreyi,yani dış ortamı hemde canlının kendi bedeninin iç koşullarını yani iç ortamı'ı anlıyoruz.Gerek dış ortam gerekse iç ortam ,durağan ve tekdüze değildir;sürekli değişir gelişir ,yenilenir .Bu değişen ortam içinde ,değişen çevre içinde canlının varlığını sürdürebilmesi için değişen koşullara uyum göstermesi gerekir.Bu uyumu gösterebilmek içinde ,çevredeki bu değişikliklerden haberdar olmalı, bunları değerlendirebilmeli ve bunlara canlılığın devamı yönünde uygun bir tepkide bulunabilmelidir.Örnek olarak arkamızda ani bir gürültü duyduğumuzda hemen başımızı çevirip bakarız.Arkadaki ani gürültü ,içinde bulunduğumuz dış ortama ait bir koşuldur,ya da bu koşullarda ortaya çıkmış bir değişikliktir.Bu gürültüye başı çevirip bakmakta buna verilmiş uygun bir tepkidir.Bu sayede gerekiyorsa kaçmak yada kenara çekilmek ,gerekmiyorsa bu gürültüye aldırmamak gibi,uyumlu davranışlarımızı sürdürebiliriz.Acıktığımızı duyumsamak iç ortamımızdaki bir değişikliğin ,örneğin kan şekerindeki düşüşün farkına varmaktır.Bir şeyler yemek,ya da çok kilo aldım kendimi tutayım bir şey yemiyeyim diye karar vermek de, iç ortamdaki bu değişikliğe verdiğimiz tepki olabilir.En ilkel canlılarda da çevre koşullarındaki değişmeleri algılayan ,bu değişikliğe canlılığın devamı yönünde uygun bir tepki veren bir sistem bulunur: Örnek olarak,tek hücreli canlılardan olan Amip in yakınına bir damla besin damlatırsak , amip hücre zarı ve sitoplazması ile yalancı ayaklar (psödopod) çıkararak o yöne doğru ilerler ve besini içine alır .
Amibin yanına bir damla asit damlatsak,bu sefer tersine amip yalancı ayaklarıyla ters yöne doğru hareket eder ve asitten kaçar,uzaklaşır.: şu halde tek hücreli amip çevresindeki değişikliği duymakta bu değişikliğe uygun bir tepki kararı vermekte ve bu kararı uygulamaktadır.
Tabii bütün davranışlarımız ,bütün tepkilerimiz uygun tepkiler değildir.Davranışlarımızın bir kısmı çevre koşullarına uyum göstermek için en doğru tepki olmayabilir.Hatta canlılığın sürmesi açısından uygun olmayan davranışlarda olabilir. Ama sağlıklı bir canlının davranışlarının çoğu çevreye ve koşullara uygun davranışlardır.Böyle değilse o canlı sağlıklı ve uyumlu bir birey olmaktan çıkar . Beynin çeşitli hastalıklarında ,beyin hasarlarında ya da akıl hastalıklarında ,derece derece ,bu uyumsuzluğu görürüz.
Bu kimyasal ve elektrıksel olaylar ,davranışımızın türüne ve çeşidine göre ,farklı beyin yapılarının işe karıştığı olaylardır.bir psikoloğun fizyolojiyi bilmesindeki amaç ,davranışlarımızla beyindeki bu kimyasal ,elektriksel olaylar arasındaki ilişkiyi tanımasıdır. davranışın fizyolojik ve nörolojık temellerini anlamasıdır.
b) Psikolojiyi bir anlamda '' davranışın bilimi'' diye tarif edebiliriz. Davranışı da temel anlamıyla ' bir canlının içinde bulunduğu ortamın koşullarına ya da bu koşullardaki bir değişikliğe yaptığı tepki ' olarak tanımlayabiliriz .Bu tepki , bir hareket olabileceği gibi ,bir hormon salgısıda olabilir veya yalnızca bir düşünme ,bir düşünce geliştirmede olabilir .Davranışı içinde bulunulan ortamın koşullarına tepki olarak tarif ettikten sonra ,davranışın amacınında bu koşullara uyum sağlamak olduğunu söyleyebiliriz.Yalnız insanın değil bütün canlı organizmalarında tepki ve davranışlarının amacı çevrenin koşullarına ,canlılığın devamı yönünde uyum sağlamaktır' çevre dediğimizde ,bundan hem canlıyı dışardan kuşatan dış çevreyi,yani dış ortamı hemde canlının kendi bedeninin iç koşullarını yani iç ortamı'ı anlıyoruz.Gerek dış ortam gerekse iç ortam ,durağan ve tekdüze değildir;sürekli değişir gelişir ,yenilenir .Bu değişen ortam içinde ,değişen çevre içinde canlının varlığını sürdürebilmesi için değişen koşullara uyum göstermesi gerekir.Bu uyumu gösterebilmek içinde ,çevredeki bu değişikliklerden haberdar olmalı, bunları değerlendirebilmeli ve bunlara canlılığın devamı yönünde uygun bir tepkide bulunabilmelidir.Örnek olarak arkamızda ani bir gürültü duyduğumuzda hemen başımızı çevirip bakarız.Arkadaki ani gürültü ,içinde bulunduğumuz dış ortama ait bir koşuldur,ya da bu koşullarda ortaya çıkmış bir değişikliktir.Bu gürültüye başı çevirip bakmakta buna verilmiş uygun bir tepkidir.Bu sayede gerekiyorsa kaçmak yada kenara çekilmek ,gerekmiyorsa bu gürültüye aldırmamak gibi,uyumlu davranışlarımızı sürdürebiliriz.Acıktığımızı duyumsamak iç ortamımızdaki bir değişikliğin ,örneğin kan şekerindeki düşüşün farkına varmaktır.Bir şeyler yemek,ya da çok kilo aldım kendimi tutayım bir şey yemiyeyim diye karar vermek de, iç ortamdaki bu değişikliğe verdiğimiz tepki olabilir.En ilkel canlılarda da çevre koşullarındaki değişmeleri algılayan ,bu değişikliğe canlılığın devamı yönünde uygun bir tepki veren bir sistem bulunur: Örnek olarak,tek hücreli canlılardan olan Amip in yakınına bir damla besin damlatırsak , amip hücre zarı ve sitoplazması ile yalancı ayaklar (psödopod) çıkararak o yöne doğru ilerler ve besini içine alır .
Amibin yanına bir damla asit damlatsak,bu sefer tersine amip yalancı ayaklarıyla ters yöne doğru hareket eder ve asitten kaçar,uzaklaşır.: şu halde tek hücreli amip çevresindeki değişikliği duymakta bu değişikliğe uygun bir tepki kararı vermekte ve bu kararı uygulamaktadır.
Tabii bütün davranışlarımız ,bütün tepkilerimiz uygun tepkiler değildir.Davranışlarımızın bir kısmı çevre koşullarına uyum göstermek için en doğru tepki olmayabilir.Hatta canlılığın sürmesi açısından uygun olmayan davranışlarda olabilir. Ama sağlıklı bir canlının davranışlarının çoğu çevreye ve koşullara uygun davranışlardır.Böyle değilse o canlı sağlıklı ve uyumlu bir birey olmaktan çıkar . Beynin çeşitli hastalıklarında ,beyin hasarlarında ya da akıl hastalıklarında ,derece derece ,bu uyumsuzluğu görürüz.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Davranışsal Nörofizyoloji" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Atakan ŞAHİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Atakan ŞAHİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
