2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuk Eğitimiyle İlgili Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
MAKALE #16460 © Yazan Psk.Dnş.Kevser ORAK | Yayın Nisan 2016 | 6,363 Okuyucu
Bu yazıda genel olarak çocuk eğitiminde her anne babaya klavuz niteliğinde olacak önemli noktalardan söz edeceğim.

Öncelikle çocuk eğitimiyle ilgili her anne baba mutlaka iyi niyetlidir ve amaç mutlaka çocuğun iyiliğidir. Ancak bu amaca ulaşmaya çalışırken çoğu kez yanlış davranışlar sergileyebilir, istemeden de olsa yıpratıcı sonuçlara yol açabiliriz. Çünkü çocuk eğitiminde özellikle ilk yıllar, kişilik gelişimi bakımından büyük önem taşıdığı için, yapılan çok basit hatalar bile, yaşam boyu bireyin hayatını olumsuz etkileyebilir. Bu anlamda çocuk eğitirken kaçınmamız gereken davranışları ilk olarak sıralamakta fayda görüyorum:

Başka çocuklarla kıyaslamak: Aileler sık olarak çocuklarını başka çocuklarla kıyaslarlar. Kıyaslama yapılan çocuk genellikle kendi çocuğundan daha başarılı bir çocuktur. Kıyaslama; çocuğu mutsuz eder, kendisini değersiz ve önemsiz hissettirir, güven duygusuna zarar verir, çocuğun kaygı ve stresini artırır. Çocuğun kıyaslandığı kişiyle yarışabilmesi çoğu zaman mümkün değildir. Böyle olunca da yarışı baştan bırakır ve “Ben başaramam” düşüncesini kafasına yerleştirir.

Sevgili aileler sizin çocuğunuz tek, eşsiz ve özeldir. Lütfen onu kendi yeterlilikleri, sınırlılıkları içerisinde olduğu gibi kabul edin ve başka çocuklarla kıyaslamayın.
Bir dediğini iki etmemek: Bazı ailelerde kural, disiplin yoktur ve çocuğun her dediği yapılır. Çocuk o evin prensi veya prensesi olmuştur. Sürekli aldığı için veremez. Bencilce tavırlar sergiler. Sorumluluk almak çok zor gelir. Çünkü her şey ona hazır gelmiştir. Arkadaş edinmekte zorlanır. Çünkü paylaşmayı bilmez. Her istediğine sahip olan çocuk kendisine bir yaşam amacı belirleyemez, mutsuz ve doyumsuz olur. Ayrıca disiplin duygusuna sahip olamadığından kuralların olduğu yerde kendisini rahatsız hisseder, kurallara uymakta problem yaşar.

Başkalarının yanında eleştirmek: Bir yetişkin olarak bir düşünün bakalım; eşiniz sizinle ilgili hoşnut olmadığı şeyleri kalabalık ortamlarda sesli olarak dile getirse ne hissederdiniz? İşte çocuğunuz siz böyle davrandığınızda tam da bunu hissediyor!
Çocuğunuzu sürekli olarak eleştirmekten, sürekli onun hatalarını, kusurlarını aramaktan ve bunu sık sık dile getirmekten vazgeçmelisiniz. Çocuklarımıza hata yapma fırsatı vermeli, gerekli gördüğümüz yerde rehberlik etmeliyiz. Bu, onlar için en sağlıklı doğruyu bulma biçimidir. Hatalarını görmezden gelerek, doğru yaptıklarını ise pekiştirerek olumlu davranış değişikliği sağlayabiliriz.

Söz verip sözünü tutmamak: Çocuklar davranışlarının büyük çoğunluğunu anne-baba yı model alarak edinirler. Ebeveyn çocuğa küçük yalanlar söylemekte sakınca görmüyor, o anı kurtarmak adına bazı sözler verip sonra bu vaadleri yerine getirmiyorsa; çocuğun öğrendiği şudur:

“Her söz yerine getirilmeyebilir, o zaman benimde anne ve babama ya da diğer insanlara vereceğim her sözü yerine getirmeme gerek yoktur.” , “İhtiyaç duyduğumda yalan söylememde bir sakınca yoktur.”

Sevgili aileler ; çocuklarınıza nasıl davranmaları gerektiğini söylemek onların davranış değişikliğinde hiçbir işinize yaramaz; eğer ki o davranışları siz yapmıyor iseniz.
Söylediklerini kendisi yapmamak: Yukarıda da bahsedildiği gibi, çocuklarda istendik davranış değişikliğinin birinci koşulu o davranışları ailelerin de yapıyor olmasıdır
Sorularına cevap vermemek: Bir rehberle birlikte hiç bilmediğiniz ve içi daha önce hiç görmediğiniz bir sürü detayla dolu bir şehre gittiğinizi hayal edin. O şehirdeki her şeyi incelemek, mümkünse dokunmak istemez misiniz? Muhtemelen yanınızdaki rehberi de sorularınızla bunaltacaksınızdır. İşte çocukların durumu da aynen böyledir. Onların keşfetmeleri gereken koca bir dünya vardır ve dolayısıyla işleri çoktur! Bu aşamada bizim ebeveyn olarak görevimiz onlara iyi bir rehberlik edebilmektir. Onların bu keşfetme yolculuğunda ellerinden tutmalı, belki bizimde bilmediğimiz pek çok şeyi onlarla birlikte öğrenmenin tadını çıkarmalıyız.

Ona özel zaman ayırmamak: Günümüzde bayanların çalışma hayatında fazlaca yer edinmesi, her iki eşin yoğun çalışmasına; dolayısıyla “Zamansızlık” problemine yol açmıştır. Babalar geç saatlere kadar çalışmakta, annelerin çalışma hayatının üzerine ev işleri de eklenince insanlar, sürekli bir koşuşturma ve “İşleri yetiştirme” mücadelesine girmişlerdir.

Bu koşturma içerisinde çocuklarımıza “Ödevlerini yaptınmı?”, “Dişlerini fırçalamayı unutma” , “Erken yat sabah kalkamayacaksın” gibi talimatlar vererek onlarla ilgilendiğimizi düşünmekteyiz. Oysa çocuğumuzun ihtiyacı olan şey gün içerisinde kısa da olsa ona ayıracağımız bir zamandır. Belki sohbet ederek, duygularına, gün içerisinde neler yaptığına yönelik konuşarak, belki oyun oynayarak, belki birlikte pasta börek bir şeyler yaparak, resim çizerek çocuğumuzla kaliteli zaman geçirmiş oluruz.
Çocuğunuz ile geçirdiğiniz vakit onun özgüven gelişimi açısından çok önemlidir. Çünkü ona vakit ayırmanız ona verdiğiniz değeri göstermektedir . Bilinç dışına ‘’Ben sana değer veriyorum çünkü vakit ayırıyorum’’ mesajı verilir . Ayıracağınız vakit çocuğunuzun mutluluğunu sağlayacak ve onun normal psikolojik gelişimine katkıda bulunacaktır. Aksi takdirde çocuğunuz sizden davranış problemleri ile vakit isteyecek ve onunla zoraki ilgilenmek zorunda kalacaksınız.

Tüm bunlar çocuğumuzla olan iletişimimizi sekteye uğratan, kaçınmamız gereken davranışlardır. bu davranışlardan uzak durmak çocuğun psikolojik sağlığı açısından önemli ve gerekli bir durumdur.

Bununla birlikte çok küçük yaşlardan itibaren çocuğun özgüven gelişimini destekleyecek davranışlar sergilemeye dikkat edilmelidir. Çünkü özgüven bir anda oluşan bir kavram değildir ve zaman içerisinde yaşanan olaylar çocukta özgüvenin oluşumunu ve gelişimini sağlar.

Çok basit anlamda özgüven; Bireyin kendi değerinin farkına varmasıdır. Aşağıda kısaca değineceğim maddeler çocuğunuzun özgüven gelişiminde size yol gösterici olacaktır.

Şartsız sevgi gösterin: Çocuğunuz ne yaparsa yapsın onu sevmekten asla vazgeçmeyeceğinizi bilmelidir. Olumsuz davranışları hakkında konuşurken ona karşı sevginizin azaldığına yönelik mesajlar vermekten sakınmalısınız. Mesajlarınız “Seni seviyorum -odanın kirli olmasına rağmen, notlarının çok iyi olmamasına rağmen, yaptıklarından hoşlanmama rağmen- hâlâ seni seviyorum” olmalıdır.
Dinlemeyi öğrenin: Çocuklarınız size bir şeyler anlatmaya çalıştığında çok önemsiz olduğunu düşünseniz bile onu dinlemeye özen göstermelisiniz. Çocukların duyguları, gözlemleri ve algıladıkları dinlenmeye değerdir ve böyle yapmak çocukların kendine güvenlerini arttırmaktadır. Bir şeyler söylemek istediğinde, gerçekten ona zaman ayıramayacaksanız, uygun olmadığınızı ve ne zaman uygun olacağınızı söyleyin; söylediğiniz zamanda onu mutlaka dinleyin.

Çocuğun duygularını ciddiye alın: Çocuğun yaşadıkları ve düşünceleri gerçek dışı olabilir, ancak ona hissettirdikleri gerçektir. Çocuğunuzun korkularını ve negatif duygularını reddetmek yerine ciddiye alın ve onları yenmesine ve kendi çözümünü bulmasına izin verin..

Çocuğun özel eşyalarına saygı gösterin: Anne babalar, sıklıkla çocuklarına verdikleri oyuncakların ve kitapların kontrolünü ellerinde tutarlar. Örneğin; bir eşyasının atılmasına, çocuktan çok ebeveynler karar verir. Çocuğunuzun o oyuncakla oynama çağının geçtiğini düşündüğünüz halde, çocuğun hâlâ ona ihtiyacı olabilir. Bu nedenle eşyalarını atmadan önce ona sormalısınız.

Çelişkili mesajlar vermekten kaçının: Çelişkili mesajlar, ebeveynler sözleriyle başka, davranışlarıyla başka bir şeyi ifade ettiklerinde ortaya çıkar. Örneğin; çocuğa, çok sinirli olarak yüzüne bakmadan “seni seviyorum” demeniz ya da yalan söylememesini isteyip doğruyu söylediğinde kızmanız onu çelişkiye düşürebilir. Öncelikle çocuğa karşı dürüst olmak gerekir. Kızarken, kızgın olmadığınızı söylememelisiniz. Çocuğa model olmalı, ona söylediğinizi siz de yapmalısınız. Verdiğiniz sözleri tutmalısınız. İstekleriniz ve kurallarınız açık olmalı; sözlerinizle vücut dilinizin birbirine uymasına dikkat etmelisiniz.
Sorumluluk verin: Çocuklara kendi başlarına bir şeyler yapmaları ve keşfetmeleri için imkân vermek gerekir. Bu durumda yanlış yaptıkları zaman bunları fark etmeleri ve sorumluluk almaları önemlidir. Gereken yerlerde yönlendirme yapmakta fayda vardır. Özellikle çocuk için zor olan görevlerde, anne babanın yardımı ve yönlendirmesi çocuğa iyi gelecektir. Bağımsız ve sorumluluk sahibi olması, gelişerek oluşan bir durum olduğu için yönlendirme yapmak gerekir. Bunu yapmak için çocuk ilk olarak yönlendirilir, bazı şeylerin nasıl ele alınacağı öğretilir, başaramadıkları yerde bunun açıklaması yapılır ve yavaş yavaş yardım azaltılır.

Çocuğunuzun tek olduğu üzerine odaklanın: Her çocuk tek ve özeldir. Her çocuğun ayrı bir zekası, ilgisi, yeteneği vardır. Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamak yerine kendi ilgi alanları ve yetenekleri doğrultusunda faaliyetlere katılma imkanı sağlayarak onları araştırmaları ve yeni şeyler keşfetmeleri için destekleyin. Böylece kendilerinde var olan yeteneklerin ortaya çıkmasını sağlayarak kendilerine özgüven duymalarını sağlamış olursunuz.

Ulaşamayacağı hedefler koymayın : Her çocuğun farklı yapabilme kapasitesi ve seviyesi vardır. Çocuğunuzun bir şeyi yapamayacağını bildiğiniz halde bunu ondan bekleyip sonunda hayal kırıklığı yaratmayın. Ulaşabilecekleri hedefler amaçlayıp başarılı olmalarını sağlayın.

Çocuk eğitirken dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta evde düzen disiplin ortamının sağlanmış olmasıdır. Çocukta düzen kurmak zor gibi görünsede aslında çocuklar düzeni çok severler ve düzene yatkındırlar. evde düzen ortamı çocuğa da ebeveyne de kolaylık sağlar. Dikkat edilmesi gereken konu oluşturulan düzenle ilgili kararlılıktır. Ancak aşırı katı da davranmamalı uygun durumlarda oluşturulan düzenle ilgili küçük aksaklıklara göz yumulmalıdır.

Disiplin bir anlamda çocuğun sahip olduğu sorumluklarıyla yaşantısındaki hareketlerinin, doğal ve sosyal sonuçlarını kabul etmesidir; çocuğa istenilen davranış ve alışkanlıkları öğretmek, kendi kendini denetleme ya da iç denetim olan ahlak gelişimini sağlamaktır.

Disiplin; kararlılık, düzen ve belirlenmiş kurallara işaret eder. Evde düzen, disiplin ortamı her zaman işleri daha da kolaylaştırır ve kontrol edilebilir hale getirir. Evde düzen disiplin ortamı sağlamak için neler yapmalısınız?

Günlük düzen oluşturun: Eviniz için bir düzen tablosu hazırlayın. Bu tablo yemek saatlerini oyun saatlerini, uyku saatlerini, okula giden çocuğunuz için etüd saatlerini detaylı olarak içeren bir tablo olsun. Ekstrem bir durum olmadıkça rutine uymaya özen gösterin. Çocuk düzene mutlaka uyulması gerektiğini kabul etmelidir.
Ev içerisinde uyulacak kuralları belirleyin: Çocuğunuza insanlarla birlikte yaşanılan her ortamda olduğu gibi evin de bazı kuralları olduğunu, bu kurallara uyulmadığı taktirde oluşacak karmaşa durumunu yaş düzeyine uygun bir şekilde açıklayın. Daha sonra onunla beraber kuralları belirleyin. Örneğin; bu evde şiddet yasak. Çünkü şiddet hoş olmayan bir davranıştır ve karşımızdaki insana zarar verir. Belirleyeceğiniz kuralların gerçekçi ve uygulanabilir olmasına özen gösterin. Çocuğunuza uygulanması imkansız bir kural koymaktansa, kısa süreli ve sürekli uygulanabilecek kurallar belirlemek daha olumlu sonuçlar doğuracaktır.

Açıklamada bulunun: Çocuğa bir işi yapmasını söylerken bunun gerekçesini mutlaka belirtin. Örneğin; abur cubur yememesi gerektiğini söyledikten sonra bunun sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini detaylı olarak anlatın.

Sorumluluk verin: Çocuğun kendisini ev içerisinde bir birey olarak hissedebilmesi için evde yapabileceği küçük sorumluluklar alması önemlidir. Örneğin; yemekten sonra sofrayı toplamaya yardım edebilir, oyuncakların toplanmasından sorumlu olabilir.. vs.
Kurallara uyun: Ev içerisinde belirlediğiniz kurallara uymak konusunda çocuklara model olun
Tutarlı davranın: Anne babalar birlikte tutarlı davranıp, söylediklerini uyguladıklarında çocuklarının üzerinde istedikleri etkiyi bırakabilirler. Çünkü tutarlı davranışlar çocuğa emniyet, güven ve kontrol hissi verir.
Takdir edin: çocuğunuzun kurallara uyan olumlu davranış özelliklerini takdir etmeyi ihmal etmeyin
Çözüme dahil edin: Evde yaşanan problemlerde çocuğa buna yönelik ne düşündüğünü sorun. Fikrini alın ve sizde sorunun çözümüne yönelik ona yardımcı olabilecek alternatif çözümler üretin, seçenek sunun.

Son olarak çocuk gelişiminde mükemmeliyetçi davranışlardan kaçınmalıyız. Mükemmeli aramak hem sizi hem çocuğunuzu yorar, mutsuz eder. Ne sizin ne de çocuğunuzun mükemmel olması olası değildir. Bunun için hedefiniz mükemmel değil mutlu çocuklar yetiştirmek olmalıdır.

Ailelere sorduğumuzda hayatta onlar için en önemli şeyin çocuklarının mutluluğu olduğunu ifade ederler. Oysa baktığımızda danışmaya gelen ailelerin büyük çoğunluğu çocuğunun mutsuzluğundan yakınıyor. Bu tezat nasıl açıklanabilir?

Bunun nedeni ailelerin akademik başarıyı gerçek mutluluk nedeni olarak görmelerinden kaynaklanıyor. Aslında durum sanılanın tam tersi, mutlu çocuklar hayatta bir şekilde başarılı çocuklar haline geliyor. Mutlu çocuk yetiştirmenin en önemli kriteri “Mükemmel çocuk” yetiştirmeye çalışmaktan vazgeçmektir.

Nedir mutlu çocuk yetiştirmenin yolları?:

Çocuğunuzu Tanıyın : Anne babanın yapması gereken ilk ve en önemli şey çocuğunu tanımasıdır. Çocuğunu gözlemleyerek nelerden hoşlanıyor, neleri sıkılarak yapıyor, hangi konular ilgisini çekiyor, hangi konulara arkasını dönüyor, hangi iletişim tipine kapılarını açıyor,hangisine kendisini kapatıyor,..vs bunları bulmamız gerekiyor. Örneğin bazı çocuklar dokunsaldır; sarılmaktan öpmekten, öpülmekten çok hoşlanırken bazı çocuklar hoşlanmazlar; duygularını dokunmadan daha içlerinde yaşamayı tercih ederler. Dolayısıyla burada aile bu çocuğa sürekli sarılarak sevgisini göstermeye çalıştığında çocuk rahatsız olacak ve kendini geri çekecektir.

Bu durum çocuklarımızla geçirdiğimiz vakitte de önem kazanmaktadır. Çocuğumuzla geçireceğimiz özel zamanlarda onun ilgisine göre etkinlikler seçersek, hem onun dünyasına inmiş hem de onunla aramızdaki iletişimi güçlendirmiş oluruz.
Onu koşulsuz kabul ettiğinizi hissettirin. Çocuklara “Böyle davranmaya devam edersen seni artık sevmeyeceğim” demek onlara kurulacak en tehlikeli cümledir. Çünkü bunu söylediğinizde siz onun anne babası olarak, hayatta en güvendiği kişiler olarak, onu sevmeye bir koşul göstermiş oluyorsunuz. Çocuk yetiştirmeyle ilgili yüzlerce madde sıralanabilir ancak “Sevgi” olmazsa bunların hepsi boştur. Çocuk ne olursa olsun ne yaparsa yapsın anne ve babasının onu doğrularıyla yanlışlarıyla, başarılarıyla başarısızlıklarıyla seveceğinden; ondan asla vazgeçmeyeceğinden emin olmalıdır.
Koşulsuz kabul edildiğini sevildiğini bilen çocuk daha özgüveni yüksek olur, kendiside insanları sever ve mutlu olur.

Özgüvenini destekleyin: Büyükleri tarafından sevgi gören, gereksinim duyduğunda beklediği yakınlık ve ilgiyi bulan, fikirlerine değer verilen ve önemsenen, güven duyulan ve sorumluluklar verilen, iyi yaptığı şeyler için övülen, gurur duyulan, yaptıklarında hataya yer verilen ve olduğu gibi kabul edilen çocuğun kendine özgüveni olur. Çocuğunuz iyi bir iş yaptığında onu tebrik edin, başarısını takdir ettiğinizi söyleyin, yaptığı işlerde sadece sonuç odaklı olmayın çabasını görmezden gelmeyin, her zaman daha iyisini yapabileceğine yönelik inancınızı sık sık vurgulayın, başarısızlıklarında onu yermeyin, her zaman yanında olduğunuzu ifade etmekten çekinmeyin. Sosyal etkinliklere katılma, topluluk önünde konuşma, arkadaş edinme, iletişimi başlatma..gibi sosyal konularda onu teşvik edin.

Mükemmeliyetçilikten vazgeçin; hoşgörülü olun: Çocuğunuzun yarıda bıraktığı bir işi bitirmeye ya da düzeltmeye çalışmayın; bu onun kendine güvenini sarsar. Çocukta “Ben kendi başıma bir şeyi eksiksiz olarak yapamam” duygusunu geliştirir. Bunun sonucunda çevremizde sıkça gördüğümüz hayatı boyunca çocuğunun arkasını toplamaya çalışan ebeveyn rolüne girmiş olursunuz. Sorunlar çocuk adına çözülmemeli, çözüm bulmasına yardımcı olunmalı, alternatifler üzerinde düşünmesi sağlanmalıdır.

Çocuktan yaptığı şeyi en mükemmel şekilde yapmasını beklemek hem ebeveynde hem çocukta gerginlik yaratır. Yapılan şey mükemmel olmak zorunda değil, çocuğunuz mükemmel olmak zorunda değil, siz mükemmel olmak zorunda değilsiniz! Başarıyla sonuçlanmasa bile çocuğun çabası takdir edilmeli, yaptığı şeyden zevk alması öncelikli hedef olmalıdır.

Çocuğunuzla sohbet edin, fikirlerine değer verin. Çocuğunuza özel zaman ayırmak ona verdiğiniz değerin en somut göstergelerinden biridir. Onunla beraber yerde oturup yap-boz yapın, mutfakta beraber omlet yapın, banyo yapmadan önce beraber yüzünüzü boyayın, parkta beraber kaydıraktan kayın…vs. Tüm bunların yanında çocuğunuzla sohbet etmeyi ihmal etmeyin. Örneğin yap boz yaparken ona herhangi bir konu ile ilgili ne düşündüğünü sorun ve onu dinleyin. Düşüncelerine değer verin.

Ailede yapılacak herhangi bir şeyde ya da alınacak bir kararda çocuğunuzun da fikrini sorun. Böylece ona “Seni birey olarak önemsiyorum”, “Senin fikirlerine önem veriyorum” mesajı vermiş olursunuz.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuk Eğitimiyle İlgili Mutlaka Bilinmesi Gerekenler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Kevser ORAK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Kevser ORAK'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     5 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Kevser ORAK Fotoğraf
Psk.Dnş.Kevser ORAK
Gaziantep
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi6 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Kevser ORAK'ın Yazıları
► Depresyon Hakkında Bilinmesi Gerekenler Psk.Elçin KAYA KARATAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Çocuk Eğitimiyle İlgili Mutlaka Bilinmesi Gerekenler' başlığıyla benzeşen toplam 67 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Okul Fobisi Kasım 2015
► Aşk Evliliği Kasım 2015
◊ Aile Terapisi Aralık 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


00:49
Top