2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Konu Çocuk Olunca...
MAKALE #16534 © Yazan Hümeyra YILDIZ | Yayın Nisan 2016 | 2,733 Okuyucu
Evet, konu çocuk olunca nereden başlayacağımı bilemedim. Geleceğin şekillenmesi biz yetişkinlerin ellerinde. Bu çok büyük bir sorumluluk. Sorumluluğumuzun farkında olmak ve bunun için doğru adımları atmaya çalışmak ise başlı başına bir sorumluluk bence. Bilmek herkese nasip olur da, peki ya bu yolda çabalamak ve uygulamak!...
Çalışan anneler, bebekleri oldukları için çalışmayı bıraktıkları zaman, sadece çocuk büyütmenin bir iş olmamasından dolayı kendilerini eksik hissetmeye başlayabilirler. Ancak böyle düşünülmemesi gerekir. Duruma "bir insan yetiştirme sanatı" olarak bakınca işler değişiyor olsagerek. Her çocuk büyür kendi haline bırakılsa bile, ancak 'yetiştirmek' işi değiştiriyor. Yani bu hem ağır, hem eğlenceli, hem de nadide bir meslek aslında.

Sosyal medyada çocuk gelişim uzmanlarının faydalı paylaşımlarından derleyip toparladığım, kendi nacizane düşüncelerimi de katmaya çalıştığım bir makale konusu çıkarttım ortaya. Başlıklar halinde çocuk yetiştirirken dikkat edilmesi gereken hususlara değinmeye çalıştım. Herkese iyi okumalar diliyorum...

MUTLU ÇOCUK - MUTLU AİLE

Çocuk okuldan veya dışarıdan eve geldiği zaman ebeyevnler cep telefonu, tablet ve bilgisayarla olan işlerini bir kenara bırakmalı. Onu gününün nasıl geçtiğine dair tüm dikkatini vererek dinlemeli.
Yemek saati ailede en önemli olan anlardan biridir. Tüm aile bireylerinin bir arada olduğu bu güzel zaman, televizyon izleyerek bölünmemeli, sohbet ve paylaşımlarla aile bağı kuvvetlendirilmeli.
Çocukları ebeveynlerinin uykuya hazırlaması, masal okuması, iyi geceler öpücüğü vermesi gibi sevgi belirtileri onlara çok iyi gelecektir. Gece huzurlu ve kendilerini güvende hissederek uyumalarını sağlayacaktır.
Her çocuk hata yapar. Asıl problem çocukların hata yapmaları değildir. Asıl problem, ebeveynlerin bu hataların gerçekleşmesine izin vermemesi ve hatalardan öğrenmeyi desteklememesidir. Çocukları sevgi ile disiplin edin, yüksek ses veya dayak ile disiplin olmaz, saldırgan bir kişilik daha yetişir. Unutulmamalıdır ki; hata yapabilme hakkı olmadığını öğrenen çocuklar, hata yaparım korkusuyla hiçbir şey yapmamayı öğrenmiş çocuklardır.
Ebeveynler çocuklarına karşı olan sevgilerini sözle olduğu kadar fiziksel olarak da göstermeli. Sarılmak, öpmek gibi fiziksel sevgi belirtileri aile bağlarını kuvvetlendirir ve çocukta değerlilik duygusunu artırır.
Küçük süprizleri herkes sever, hele çocuklar... Anne veya baba çocuğu yokken masasına, yatağına eğlenceli-sevgi dolu notlar bırakabilir. Bu davranış sevgiyi taze tutar.
Ebeveynler çocuklarıyla doğrudan iletişim kurmak için çocuğun boyuna eğilerek göz teması kurmalı. Yukarıdan bakılarak konuşulursa çocuğa; "ben senden büyüğüm, benim dediğim olur." mesajı, göz hizasına eğilerek konuşulursa "dediklerini ve seni önemsiyorum, sana değer veriyorum." mesajı verilir.
Ebeveynlerin sık sık gülümsemesi çocukları rahatlatır, ve davranışlarının onaylanmasından dolayı özgüvenini artırır.
Ebeveynler, davranışları ve konuşmaları ile çocuklarına rol model olmalı. Çünkü çocuk kulağından değil, gözünden terbiye edilir. Duyduğunu değil, gördüğünü uygular.
Ailede alınan kararlara çocuğun da dahil edilmesi gerekir. Bu onu ve fikirlerini önemsediğiniz mesajını verir.
Oyun çocuğun dilidir, dünyasıdır. Ebeveynler günlük yarım saat bile olsa çocuklarıyla oyun oynamalı, hayal dünyasına tanık olmalı.
Uslu dursun, yaramazlık yapmasın, ayak altında dolaşmasın, sürekli soru sormasın, ağlamasın diye çocukların ellerine tablet, telefon verilmemeli. Parka, gezmeye, sokağa çıkıp beraber vakit geçirmeli. Bu çocuğun gelişimi için çok önemli.
Çocuğun hayallerine, ideallerine önem verilmeli. Ebeveynler, kendi seçtikleri hayatı çocuklarına yaşatmamalı.
Çocukları motive ederken; "başaracağına inanıyorum." , "sen herşeyi başarırsın." gibi cümleler kurmak, çocukların başarısızlık korkusunu tetikleyerek kaygıyı artırır. Bunun yerine; "başarmak için bazen bir çok defa denemek gerekir." , "denemek sana çok şey öğretecektir." gibi cümleler kurulmalı ve çocukların omuzlarındaki yükü azaltılmalıdır.
ÇOCUK EĞİTİMİNDE VE ÖZGÜVEN GELİŞTİRMEDE
YAPILMASI VE YAPILMAMASI GEREKENLER
Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamayın. Mutsuz ve kıskanç bir kişilik yetiştirmiş olursunuz.
Her dediğini hemen yapmayın. Yapılabilir veya yapılamaz olma sebebini çocuğunuzla paylaşın. Her istediği alınan çocuk mutsuzlaşır. Çünkü ulaşamadığı bir şey ve kuracağı bir hayal kalmamış olur.
Başkalarının yanında eleştirmeyin, topluluk içinde ceza vermeyin.(kardeş, arkadaş, akraba bile olsa) Bu davranış, ilerde hakkını savunamayan bir kişiliğe sebep olur.
Çocuğa söylediklerini ebeveynlerin de yapması gerekir. Sadece sözde kalması hem etkili olmaz hem de ebeveynin sözünün değerini düşürür.
Çocuğa verilen sözler tutulmalı, yalan söylenmemeli.
Sorduğu tüm sorulara açıklayıcı ve anlaşılır cevaplar vermek, geçiştirmemek gerekir.
Çocuğun eğitimi başkalarına havale edilmemeli, ona özel zaman ayrılarak ilgilenilmeli.
Yapılan bir hatadan dolayı çocuktan özür dilemekten çekinilmemeli. Bu davranış çocukta değerlilik duygusu için önemli.
Çocuğun gelişmesine izin verilmeli. Yaşına göre sorumluluklar verilmeli. Mesela; odasını toplamak, giyinmek, kişisel bakımı, ayakkabı bağını bağlamak gibi...
Tartışma esnasında "sen de ona vur!" demeyin. Kavgayı mübah gibi göstererek saldırgan bir kişilik yetişmiş olur.
Çocuk yetiştirirken 'mükemmeliyetçi' olmayın!. Çocuk hata yaparak,deneyip yanılarak öğrenir.
Sanat ve sporu çocuğun hayatına sokun. Hayatta kazanmanın da kaybetmenin de olduğunu sporla, kendi becerilerinin de olduğunu sanatla öğrenerek özgüvenli bir çocuk yetişmiş olur.
Çocuğu deneyimlere yönlendirmeli. Belli bir yaşa gelen çocuklara; "asansöre tek başına binmesini, ağaca çıkmasını, bakkaldan ekmek almasını, poşetleri taşımasını" söylemek gerekir.
Kendini aşırı beğenen bir kişi yetiştirmeyin. "En iyi sensin" gibi mükemmel olduğunu söyleyerek çocuğunuzu narsist yapmayın.
ÇOCUĞA KARŞI YAKLAŞIMLAR
Anne-Baba, çocuklarıyla arkadaş gibi olmamalı. Çocukların zaten arkadaşı vardır, ancak bir tane anne-babası olduğu için ebeveynine doyum sağlamalıdır.
Çocuklara, onları yaşından büyük gösteren kıyafetler giydirilmemelidir.
Çocuğun odasına ve odası içinde özel hayatına saygı duyulmalı. Kapısı çalınarak girilmeli, odasına kendisi yokken girilecekse izin istenmeli.
Aileyi çocuğun yönettiği, çocukerkil aile türü olmamalı. Aileyi idare eden ve kuralları belirleyen anne-baba olmalı ve bu çocuğa hissettirilmeli.
Anne-babanın "evet"i de "hayır"ı da ortak olmalı. Birbirlerinin dediklerinin aksi kararları çocuğa söylememeli.
Kısa sürede istediğinizi yapsın diye çocuklar korkutulmamalı. "çabuk uyu, köpekgelir." , "seni polis amca hapse atar." , "yaramazlık yaparsan doktor amca iğne yapar." , "baban işten gelsin, seni söyleyeceğim." , " yaramaz çocuklara arabaçarpar." gibi cümleleri disiplin aracı olarak kullanarak çocukların korkularını fobiye dönüştürebilirsiniz.
"Bak teyze kızıyor", "bak amca bakıyor, ayıplıyor" gibi cümleler çocukların bilinçaltında "hayatına teyzelerin, amcaların karışabilme hakkı olduğu" olarak iz bırakır. Çocuğunuzu uyarırken ne dediğinize dikkat edin!.
Çocuğunuza karı-koca olduğunuzu hissettirin.
Çocuğunuza aşkım-sevgilim demeyin. Kendisini hemcinsi olan ebeveynin yerine koyabilir.
Çocuğunuzu dudağından öpmeyin. Gelecekte cinsel hayatı kötü etkilenebilir. Erken yaşta kendinden büyüklere ilgi duyabilir. Özellikle eşinden ayrılan ebeyenler çocuklarına hitap ve öpücükte kesinlikle daha hassas olmalı, çünkü çocuk kendisini eş yerine koyulmuş olarak algılayabilir.
Çocuğunuzla aynı yatakta uyumayın. Bebekken aynı odada farklı yatakta yatabilir, ancak çok uzun zaman olmadan odasını ayırmak en doğrusu olacaktır.
4-7 yaş arasında çocukların mahremiyet eğitimine ağırlık verilmeli. Anne-baba bu konuya hassas yaklaşmalı ve o bedenin çocuğa ait olduğunu, izni ve isteği olmadığı sürece kimsenin dokunamayacağı bilgisini çocuğa öğretmeliler.
4 yaşı itibariyle tuvaletteyken kapının kapatılması gerektiğini öğretmeli, anne veya baba kontrol için bile olsa çocuğun yanına girmemeli.
Çocuğun duygularına önem verilmeli, sürekli emir verilmemeli. Bu davranış, ilerde çocuğun da başkalarının duygularına verdiği önem davranışına yansır.
Çocuğunuz size bağlı olsun ama bağımlı olmasın. Sosyalleşmesi için çocuğu kendi hayatına bırakmak lazım. Farklı insanların yanında vakit geçirmesini sağlamak lazım.
Çocuğunuzu iyi veya kötü vasıf olarak kesinlikle etiketlemeyin. "çok zeki, çok hareketli, çok yaramaz, hiperaktif" gibi...
Konu çocuk olunca... Etrafımızda sürekli doğru bilinen yanlışlarla eğitilen çocuklara ve ailelere rast geliyoruz. Araştırmalarımı ve düşüncelerimi harmanlayarak bu makaleyi yazma sebebim de belki birilerine ışık tutar ve kendini düzeltmeye çalışır. Çocuk gelişim uzmanları veya pedagoglar yazdığım makalenin her maddesine ayrı makale yazacak kadar daha bilgili elbetteki. Ancak geniş konuya hakim olarak bir çocuk üzerinde ne kadar etkili olabildiğimizi anlatmaya çalıştım. Umarım faydalı olmuştur.

Aile Danışmanı
Hümeyra Yıldız

Kaynak: İnstagram; Gelişim uzmanı anne, İçimizdeki çocuklar
Çocuk psikolojisi, Aile ve çocuk psikolojisi, Adem Güneş
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Konu Çocuk Olunca..." başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Hümeyra YILDIZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Hümeyra YILDIZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Hümeyra YILDIZ'ın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Konu Çocuk Olunca...' başlığıyla eşleşen başka makale bulunamadı.
► Mükemmel Anne Kasım 2016
► Vajinismus Haziran 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


14:45
Top