2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kaygı Bozukluğu
MAKALE #16574 © Yazan Uzm.Psk.Ayşegül COŞKUN | Yayın Nisan 2016 | 3,761 Okuyucu
KAYGI (ANKSİYETE) BOZUKLUĞU

Aşırı korku ve kaygı ile ilgili davranışsal rahatsızlıkları içeren bozukluklara genel olarak kaygı bozuklukları denmektedir. Her ne kadar kaygı ve korku aynı gibi görünse de, korku “gerçek” bir tehdide karşı hissedilen duygusal bir tepkidir ve sempatik sinir sistemi tarafından tetiklenir. Kaygı ise daha çok gelecekte karşılaşılacağı varsayılan bir tehdide karşı duyulan histir ve dikkatli davranma, kas gerginliği ve kaçınma davranışı ile kendini gösterir. Kaygı veya korkunun bir bozukluk olarak tanımlanması için erişkinlerde altı aydan uzun süre devam etmesi gerekir. Kaygı bozukluklarının yada diğer adıyla bunaltıların kadınlarda ortaya çıkma oranı erkeklere kıyasla 2 kat daha fazladır.

Çeşitleri

*Ayrılık kaygısı bozukluğu: Günlük yaşamı etkileyecek şekilde, onsekiz yaşına dek dört haftadan, erişkinlerde ise altı aydan uzun süren evden veya bağımlı olunan dışsal nesneden (veya kişiden) ayrılma korkusuna ayrılık kaygısı bozukluğu denir.

*Fobiler: Genel olarak zararsız olduğu düşünülen belli bir madde veya durum için duyulan aşırı veya mantık dışı korku veya kaygıdır. Özgül, sosyal ve agorafobi alarak üçe ayrılır. Selektif mutizm sosyal fobiler arasında değerlendirilir.

*Panik bozukluğu: Panik bozukluğu beklenmedik panik atakların yinelenmesi olarak tanımlanır.

*Yaygın kaygı bozukluğu ( Kuruntu hastalığı): Günlük yaşamda aşırı bir kaygı ve endişenin hissedildiği günlerin sayısının hissedilmediği günlere kıyasla daha fazla olma durumunda, hasta bu endişeyi kontrol edip sonlandırmakta zorlanıyorsa yaygın kaygı bozukluğu teşhisi konabilir.

*Maddeye bağlı kaygı bozukluğu: Alkol , kafein, kenevir, fensilidin, uçucu maddeler, opioid, kokain, sakinleştiriciler, amfetamin gibi uyuşturucuların, uyarıcıların, toksiklere maruz kalmanın ve diğer tedavi biçimlerinin etkilerine bağlı ortaya çıkan kaygı belirtilerini içerir.

*Genel tıbbi duruma bağlı kaygı bozukluğu: Hipertiroid, hiperglisemi, aritmi, KOAH, astım gibi kaygı bozukluğunu tetiklediği bilinen farklı hastalıkların hastada gelişmiş olmasından dolayı ortaya çıkar.

Sebepleri: Korku tehlikeye karşı ortaya çıkan bir uyum tepkisidir. Sempatik sinir sisteminin ‘savaş yada kaç’ tepkisinin açığa çıkarak kişiyi koruma amacı güder. Tehlikeyle karşı karşıya kalındığında, sempatik sinir sistemi adrenalin salgılar. Salgılanan adrenalin kişiyi fiziksel tehditle savaşmaya veya ondan kaçmaya hazırlar. Savaş ya da kaç tepkisi, kalp atışında ve büyük kaslardan kan akışını artırır, acil duruma tepki verilmesini sağlar. Ayrıca kan şekerini yükselterek enerjinin artmasını sağlar. Böylece harekete geçmeye hazır olan beden ve akıl sayesinde kişi, hızlı tepki verebilir ve kendisini koruyabilir.

Tehlikeli bir duruma maruz kaldığında korku yaşamak normal ve yararlıdır, ancak kaygı bozukluklarında tehlike abartılır veya hayal edilir. Örneğin hırlayan bir köpekten geçici olarak korkmak doğaldır, ama tasmalı dost canlısı bir köpek görüldüğünde veya bir köpek hayal edildiğinde korkulması bir fobinin geliştiğine işaret eder. Korkular sürekli olduğunda ve günlük yaşamı etkilediğinde kaygı bozukluğu olarak tanımlanır. Kaygı bozukluklarının çoğu çocukluk yıllarında gelişir ve tedavi edilmezse erişkinlikte de devam eder.

Risk Altındakiler

Bazı kişilerin neden sürekli olarak daha fazla kaygılı olduğu halen araştırma konusudur ve tam olarak bilinmemektedir. Bu durumun gelişmesinde kalıtımsal faktörlerin ve çocukluk dönemindeki deneyimlerin etkisi olduğu bilinmektedir. Kişinin kendisini her an tetikte hissediyor olmasının, mizacının kaygılı olmasının yanı sıra sürekli felaket senaryoları kurmak gibi olumsuz düşünce yapısına sahip olmasıyla da ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Belirtileri

Belirtiler kişiden kişiye değişse de, en sık görülen belirtiler aşağıdaki gibidir:

*Tedirgin, huzursuz veya gergin olmak,

*Konsantrasyon zorluğu çekmek,

*Kolay yorulmak,

*Donup kalmak, akıl sanki durmuş gibi hissetmek,

*Kaslarda gerginlik, uyuşma hissi ve diğer fiziksel belirtilerin (çarpıntı, terleme gibi) görülmesi,

*Uyumada güçlük çekilmesi.

Teşhis

Kaygı bozuklukları bir psikiyatrist veya konusunda uzman bir psikolog tarafından geniş kapsamlı bir psikiyatrik değerlendirme sonucunda teşhis edilir.

Tedavi

*Psikoterapi: Psikoterapide kullanılan pek çok teknik vardır. Bilişsel davranışsal tedavinin bir çeşidi olan sistematik duyarsızlaşma veya karşı karşıya gelme tedavisi yaygın olarak kullanılır. Bu tedavi yöntemi bireysel olarak ya da üç ila sekiz kişilik gruplar içinde düzenlenir. Bazen sanal gerçeklik ortamından faydalanılır ve gerçek hayatta korkulan şeyleri taklit eden üç boyutlu bilgisayar grafikleri kullanılır. Bu tedavi şeklinde danışan korktuğu nesne veya durumla güvenli ve kontrollü bir biçimde karşı karşıya gelir. En yaygın kullanılan duyarsızlaşma tedavisi korku yaratan nesneyle önce imgeleme yoluyla, daha sonraları ise gerçekten karşılaşmayı kapsar. Örneğin örümcek fobisinde danışan önce bir örümcek gördüğünü hayal eder, sonra örümcek fotoğraflarına bakar ve son olarak da gerçek bir örümceğe bakar. Bu alıştırmaların her birinde alınan destek ve edinilen kontrol sayesinde korkuyla uzun süre yüzleşilir. Böylece beraberinde oluşan panik kaybolmaya başlar. Bu yüzleşmeler dinlenme teknikleriyle ve hastaya destek sağlayacak bir terapist veya danışanın yakınıyla birlikte gerçekleştirilir. Korkuyla sürekli yüzleşen danışan, durumun kendisine hoş gelmese de aslında zararlı olmadığını fark etmeye başlar ve korkusu üzerindeki kontrol hissi artar. Korkuyla duyarsız hale geldikçe, onunla yüz yüze geldiğinde kontrol edilemez bir panikle tepki vermez. Karşı karşıya gelme tedavisinin bir başka faydalı türü de katılımcı modelleme dir. Katılımcı modellemede, terapist korkulan nesneyle etkileşime girmenin sağlıklı yollarını modeller. Yine bir örümcek fobisi vakasında, danışan terapisti rahat bir durumda ve korku duymaksızın bir örümceği tutarken veya ona bakarken izler. Sonra danışanın da aynısını yapması teşvik edilir. İhtiyaç duyulacak tedavi sayısı, fobinin şiddetine bağlı olarak değişir.

* Hipnoterapi: Klinik bir hipnoterapist tarafından hipnoz altında yapılan sistematik duyarsızlaşmadan ve diğer sağaltıcı tekniklerden oluşur.

* İlaçla tedavi: Kaygı giderici ilaçlar ve antideprasanlar doktor kontrolünde gerektiğinde reçetelenir. Örneğin özgül fobilerin tedavisinde ilaç nadiren kullanılır.

AYRILIK KAYGISI BOZUKLUĞU

Günlük yaşamı etkileyecek şekilde, on sekiz yaşına dek dört haftadan, erişkinlerde ise altı aydan uzun süren evden veya bağımlı olunan dışsal nesneden ayrılma korkusuna ayrılık kaygısı bozukluğu denir. Bu ayrılık yakınların ölümünden korkma veya kendisinin başına bir şey gelmesi kaygısı (kaçırılma, kaza geçirme gibi) olarak da kendini gösterebilir. Daha çok çocukluk döneminde görülen ve erişkinlerde görülme sıklığı azalmaktadır. Görülme sıklığı açısından bakıldığında çocuklarda cinsiyet farkı yoktur, erişkinlerde ise daha çok kadınlarda görülür.

Çocukluk döneminde ebeveyn/kardeşi gölge gibi takip etme, uyuyana dek kendisine refakat edilmesini isteme, okula gitmeyi reddetme gibi, erişkinlik döneminde ise yalnız seyahate çıkmayı reddetme gibi belirtiler gösterbilir; mide bulantısı, kusma, baş ağrısı, çarpıntı gibi fiziksel belirtiler de buna eşlik edebilir.

Tanının konabilmesi için aşağıdaki belirtilerin en az üçünün hastada görülmesi şartı aranır:

*Evde veya bağımlı olunan nesneden/kişiden (ebeveynleri, genellikle anne) ayrıldığında kaygı yaşanması,

*Bağımlı olunan nesneden/kişiden ayrıldığında, onun başına kötü bir şey geleceğine (kaza, hastalık, ölüm gibi) inanılması,

*Bağımlı olunan nesneden/kişiden ayrıldığında, kendisinin başına kötü bir şey geleceğine (kaza, hastalık, kaçırılma, kaybolma, ölüm gibi) inanılması,

*Evden dışarı çıkmada isteksizlik yaşanması,

*Evde tek başına kalmaktan veya bağımlı olunan nesne/kişi olmadan evde kalmaktan korku duyulması,

*Ev dışı bir ortamda uyumayı veya bağımlı olunan nesne/kişi olmadan uyumayı reddetme,

*Ayrılık temalı kabuslar görme,

*Kendisini tekrarlayan fiziksel şikayetlerin (baş ağrısı, mide bulantısı, kusma ,mide ağrısı gibi) görülmesi.

Ayrılık kaygısı bozukluğunun ortaya çıkmasında bir kayıp yaşama (bir yakının hastalığı veya ölümü gibi) okul değiştirme, doğal bir afetle karşılaşma, taşınma veya farklı bir şehre/ülkeye göç etme, ebeveynlerin boşanması en sık görülen faktörlerdir. Aşırı korumacı ailelerde daha çok görüldüğünü ve kalıtsal olduğunu gösteren verilerde bulunmaktadır.

Kaynak: Kaygı, Depresyon ve Yoga, Nagendra, Nagarathna, Gürelman
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kaygı Bozukluğu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Ayşegül COŞKUN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Ayşegül COŞKUN'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Ayşegül COŞKUN'un Makaleleri
► Kaygı Bozukluğu (Anksiyete Bozukluğu) Psk.Aslı KIRBAYIR ÖZERENLER
► Sosyal Kaygı Bozukluğu PDF Psk.Taşkın KARAMAN
► Sosyal Kaygı Bozukluğu Psk.Cemre ÖZCAN
► Kaygı Bozukluğu ve İlişkiler Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
► Yaygın Kaygı Bozukluğu Psk.Özlem YILMAZ
► Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Psk.İshak BÜYÜKYILDIRIM
► Sosyal Kaygı Bozukluğu Psk.Huriye ÇEVİK
► Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Psk.Eylem ESEN
► Sosyal Kaygı Bozukluğu Psk.Kumru ŞERİFOVA
► Sosyal Kaygı Bozukluğu Psk.Bahar ÖZKAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Kaygı Bozukluğu' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Sınav Başarısı Nisan 2016
► Anaokuluna Başlarken Aralık 2015
► Şiddet,televizyon,internet Aralık 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:04
Top