2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Aile İçi Şiddetin Çocuklara Etkisi
MAKALE #16662 © Yazan Psk.Ceren ERDUR | Yayın Mayıs 2016 | 7,106 Okuyucu
Aile içinde kadına yönelik şiddetle çocuklara yönelik şiddet arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır. Yani bir evde aile içi şiddet varsa, o evde yüksek ihtimalle çocuklar da şiddet görmektedir. Örneğin, Amerika'da yapılmış olan bir araştırma eşlerine şiddet uygulayan erkeklerin yüzde 50'sinin aynı zamanda çocuklarına da şiddet uyguladığını ortaya koymaktadır.
Çocuklar aile içindeki şiddetten doğrudan, yani fiziksel olarak etkilenirler. Şiddet uygulayan , çocuğun annesine duygusal olarak zarar vermek ve istediklerini yapmaya zorlamak amacıyla, çocuğa bilerek ve isteyerek fiziksel, duygusal ya da cinsel şiddet uygulayabilir. Bunun yanı sıra, şiddet uygulayan, çocuğun annesine saldırırken çocuğa da kazara ya da bilerek zarar verebilir. İleri yaşlardaki çocuklar anne-baba arasındaki şiddete müdahale etmek isterken zarar görebilmektedir.
Aile içindeki şiddetin çocuklar üzerinde bir başka etkisi tanıklıktır. Şiddet anını görmeseler de bağrışmaları duyarlar, şiddetin beden üzerindeki izlerini yani yaraları, morlukları görürler.
Şiddet ortamında büyüyen çocuklar, kendilerine bakıp özen gösteren kişilere, yani annelerine, kardeşlerine duygusal olarak bağlanmakta zorluk yaşayabilirler. Oysa büyüme aşamasında bu bağlanma çok önemlidir. Bunun olmadığı durumlarda çocuğun gelişimi tamamen durabilir. Okul öncesi çocuklarda gelişim süreci tersine işleyebilir, çocuklar kabus görebilir ya da uyuma güçlüğü çekebilirler. Okul çağındaki çocuklar ise depresyon, kaygı, korku gibi farklı psikolojik problemler yaşayabilirler, akranlarına karşı şiddet gibi sorunlu davranışlar gösterebilirler. Şiddet görerek büyüyen çocuklar, ileriki yaşamlarında problemli ilişkiler yaşama riskiyle karşı karşıyadır. Onların gelecekte kuracakları ilişkilerde şiddetin ve istismarın yaşanma olasılığı, akranlarına oranla daha fazladır.
Ancak aile içindeki şiddetin yoğunluğuna ve duruma erken müdahale edilmesine bağlı olarak birçok çocuk şiddetle sağlıklı bir şekilde baş etme yollarını bulmakta ve sağlıklı bireyler olarak yaşamlarına devam etmektedirler.
Çocukların şiddete tanık olduğu ya da maruz kaldığı ailelerde duruma erken müdahale edilmesi çok önemlidir. Erken müdahale, şiddetin çocuğun yaşamında yarattığı olumsuz izlerin silinmesini sağlar.
Aile içi şiddet, kadın ve çocukları fiziksel ve ruhsal açıdan olumsuz etkiler. Sıklıkla fiziksel, duygusal, ekonomik ve sözel şekilleri olan aile içi şiddetten, yalnızca kadınlar değil aynı zamanda çocuklar, aileler ve bir bütün olarak toplum etkilenmektedir. Sorun toplum ruh sağlığı ve çocuk gelişimi açısından değerlendirildiğinde, böyle bir ortamda yetişmenin, kişiliğin normal yapısında bozulma, psikopatolojiye yatkınlık ve özkıyım girişimi riskinde artma gibi ruh sağlığı üzerine olumsuz etkileri olduğu açıktır.

Aile içi şiddetin çocuklar üzerinde birçok etkisi olur. Küçük yaşlardaki çocuklar yaşananlara anlam vermekte zorlanırlar ve kendilerinin bir hata yaptığına inanmaya başlarlar. Bu da suçluluk hissetmelerine sebep olur. Sözel olarak duygularını ifade etmekte zorlandıkları için davranışsal bazı tepkiler vermeye başlarlar.
Şiddete maruz kalmış ya da tanık olmuş çocuklar aşağıdaki belirtilerden bir veya daha fazlasını gösterebilirler :
Aşırı bir endişe hali, korku, sık irkilme,
Karın ağrısı, mide bulantısı, baş ağrısı gibi psikosomatik belirtiler,
Alt ıslatma,
Dil gelişiminde gerileme,
Çevreye karşı ilgisizlik,
Uyumakta zorluk, kabus görme,
Sık ve uzun süreli ağlama,
Yeme problemleri,
Konsantrasyonda zorluk,
Sinirlilik, öfke nöbetleri, agresif davranışlar,
Dürtüsel davranışlar,
Özgüven azalması,
Temel güven duygusunun sarsılması,
Yaşından küçük davranışlar,
Arkadaş ilişkilerinde sorunlar,
İntihar eğilimleri,
Okulda başarısızlık.
Çocuklar ilişki kurma biçimlerini ailelerden öğrenirler. Şiddet yaşanan ailelerde çocuklar şiddet kullanarak ilişki kuran aile üyelerini gözlemledikleri için dışarıda ilişki kurma biçimleri de bu şekilde olur. Bazı çocuklar agresif, yıkıcı, kaba ve uygunsuz davranışlar sergileyebilirler. Kendilerini ifade etmekte zorlanırlar ve problem çözme becerileri yoktur. İstediklerini arkadaşlarını tehdit ederek almaya çalışır veya şiddet kullanarak insanların ilgisini çekmeye çalışır. Özellikle ergenlik döneminde başkalarına ve kendine zarar verme, alkol ve ilaç kullanımı gibi sıkıntılar ortaya çıkabilir. Bazı çocuklar ise saldırgan davranışların aksine içe kapanır, üzüntü, korku ve endişe gibi belirtiler gösterebilir. İleriki yıllarda da şiddet konusunda hassas, endişeli ve depresif bir ruh haline sahip olabilirler.
Şiddet yaşanan ailelerde ebeveynler şiddetin çocuklar üzerindeki etkilerini farkedip, şiddeti durdurmak ve çocukları korumak için adımlar atmalılar.
• Çocukları şiddetten korumanın tek yolu şiddeti durdurmaktır.
• Şiddeti durdurmak mümkün değilse, çocuğu şiddetten uzaklaştırmak gerekir.
• Ailenin tüm üyeleri psikolojik olarak yardım almalıdır.
• Aile üyeleri kendi aralarında yaşanan şiddeti konuşmalıdırlar.
• Şiddete maruz kalmış ya da tanık olmuş çocuk bu konuda konuşmak isterse, ona duygu ve düşüncelerini ifade edebilmesi için olanak sağlamak gerekir. Dinlerken yargılamadan, anlayışla dinlemek çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlayacak ve ileride yardım almasını kolaylaştıracaktır.
• Sözel olarak kendini ifade etmekte zorlanan çocuklar duygu ve düşünceleri hakkında yazmaları ve resim yapmaları için teşvik edilmelidir.
Ailesinden şiddet gören çocuklara nasıl yardım edilebilir?
Çocukları şiddetten korumanın ilk ve tek yolu şiddeti durdurmaktır. Şiddeti durdurmak mümkün değilse çocuğu şiddetten uzaklaştırmak gerekir. Ailenin tüm üyeleri psikolojik yardım almalıdır. Aile üyeleri kendi aralarında yaşanan şiddeti konuşmalıdır. Şiddete maruz kalmış ya da şahit olmuş çocuk bu konuda konuşmak isterse, ona duygu ve düşüncelerin rahatça ifade edebileceği ortamı sağlamak gerekir. Sözel olarak kendini ifade etmekte zorlanan çocukların yaşadıklarını, yazılı anlatım, resim yapma ve oyun oynama gibi yöntemlerle dışa vurmaları için cesaretlendirmelidir. Çocuğun okuduğu okulda eğer varsa psikolojik danışmanlık hizmetinden faydalanması sağlanabilir. Hastanelerin ilgili birimlerinden psikolojik destek almak da mümkündür.
Ailesinden şiddet gören çocuklar profesyonelde olsa karşısındakine kendini açamayabilir ya da ailesindeki bireylere duyduğu öfkeyi kendisine yardım etmek isteyen kişiye de yansıtabilir. Bu çocukların incinmiş duygularına ve olumsuz yaşantılarına duyarlılıkla yaklaşmak ve gerekli güveni vermek ilişki kurmayı kolaylaştırabilir.
Anne ve babasından çocukken şiddet gören çocuklar gelecekte de aile bireylerine karşı güven kaybı yaşanmasına neden oluyor. Böyle bir durumda yapılması gerekenler neler?
Güven duygusu her ne kadar tüm insan ilişkilerinde önemli olsa da özellikle anne ve babasına güvenme ihtiyacının en yüksek olduğu çocukluk döneminde bu duygunun zedelenmesinin izleri ileri yaşlara kadar taşınabilmektedir. Ebeveynleriyle güvenli bağlar kurmadan büyüyen kişiler kendilerine ve çevresine de kuşkuyla yaklaşmaya eğilimli olurlar.
Yeniden sağlam ve güvenilir ilişkilerin kurulabilmesi için geçmişte yaşananların karşılıklı konuşulması, zarar veren tarafın hatasını kabul ederek af dilemesi kişilerin birbirini anlamasına ve bir adım daha birbirine yaklaşmasına yardımcı olabilir.
Bazı kişiler kendilerine güvensizlik yaşatan ebeveynle hala süregelen öfkeleri veya çekingenliği gibi nedenlerle yüzleşmek istemeyebilir. Eğer geçmiş olumsuz yaşantılar kişinin iç dünyasında rahatsızlık yaratıyor veya çevresiyle ilişkilerine yıkıcı ve zarar verici etki yapıyorsa profesyonel bir yardım alması yararlı olacaktır.

https://www.morcati.org.tr
Evans, S.E., Steel, A.L., Watkins, L.E. & DiLillo, D. (2014). Childhood exposure to family violence and adult trauma symptoms: The importance of Social Support from a spouse. Psychological Trauma: Theory, Research Practice and Policy, Vol.6, No.5, p527-536.
Özmen, K.S. (2004). Aile İçinde Öfke ve Saldırganlığın Yansımaları. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, cilt: 37, sayı: 2, 27-39
Pega, A.Z., İnce M. (2008). Aile İçi Şiddet Konusunda Bir Derleme. Türk Psikoloji Yazıları, 11 (22), 81-94
Bayındır, N. (2010). Aile İçinde Yaşanan Şiddete Karşı Çocuğun Gösterdiği Tepkiler. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Yıl: 2 Sayı: 2: (s. 1-9)
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Aile Ortamı ve Çocuğa Etkisi Psk.Dnş.Murat ÇAKIR
► Aile İçi Cinsel İstismarın Çocuğa ve Aileye Olan Etkisi ÇOK OKUNUYOR Psk.Mine Didem ARULAT
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Aile İçi Şiddetin Çocuklara Etkisi' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:44
Top