2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ailede Birbirimizi Neden Yanlış Anlarız
MAKALE #16774 © Yazan Dr.Psk.Dnş.Ayfer SUMMERMATTER | Yayın Haziran 2016 | 3,451 Okuyucu
Aile içinde yanlış anlaşılmalara, kavgalara neden olan çeşitli durumlar vardır. Bu makalede olumsuz durumlara neden olan tüm bu süreçleri Bilişsel Davranışçı Yaklaşım penceresi ile değerlendireceğiz.
Semboller ve Anlamlar
Eğer bir olay sürekli olarak ve aşırı oranda kişisel anlam içeriyorsa bu bir semboldür. Bir kişi bir olayı sembolik bir olay olarak tanımlıyorsa (aşk, reddedilme, özgürlük) tepkisi fazla olabilir. Çünkü duruma yönelik bilişsel çarpıtmaları olabilir. Bu olay onun için birçok anlama gelmiş olabilir. Evlilikte de sayısız semboller vardır. Ama iki grup sembolik olaya aşırı derecede tepki verilmektedir. Birinci grup sembolik olaylar dikkat etme ve etmeme teması etrafında dönmektedir. Pozitif kutbunda ilgi, aşk, sevgi vardır. Negatif kutbunda ise reddedilme, düşüncesizlik, anlayış kıtlığı yer alır. Evlilikteki ikinci tip sembolik olaylar gurur temalıdır. Bunun pozitif kutbunda ana tema saygı, negatif kutbuna doğru saygısızlık şemasına hatta aşağılamaya doğru kayar (Beck, 1988).
Fazla hassas olmaları ve aşırı tepki vermelerini anlayabilmeleri için, çiftler bu tepkiyi üreten spesifik olayların sembolik anlamlarının farkında olmaya ihtiyaçları vardır. Genelde evliliğin ilk yıllarında çiftler daha fazla olumlu düşünme eğilimindedirler. Onlar eşlerinin neredeyse söyledikleri ve yaptıkları her şeyi olumlu bir şekilde yorumlarlar. Örneğin, bir kadın kocasını öncelikli olarak “bencil olmayan biri, fedakâr” olarak algılarsa sonrasında da eşine dair bilgileri bu bilgi ile eşleştirecektir. Böylece eşin “bencil” davranışları göz ardı edilecek veya affedilecektir (Beck, 1988; Dattilio, 2015).
İlişkinin başında neredeyse eşler her zaman doğrudur. Algılarımız karşılaştığımız yeni bilgilere bağlı olarak değişime açıktır. Buna rağmen, deneyimlerimizin derinliğine bağlı olarak algıların değişimi zor olabilir. Ama evlilikte sorunlar baş göstermeye başladı mı, düşünme alışkanlıkları da değişmeye başlar. Bu olumsuz stres, çiftlerin olumludan olumsuza doğru düşünmeye doğru geçmesine neden olur. Neredeyse eşler her zaman yanlıştır (Beck, 1988; Dattilio, 2015).

Beklentiler ve Standartlar
Doğru olmayan veya uçlarda yer alan standartlar, bireylerin, diğerleriyle uygun olmayan biçimde etkileşime girmesine yol açabilir. Bir ebeveynin çocukları kendi evinde yaşadığı sürece onların fikirlerini ve duygularını dikkate alınmayacağı gibi bir standarttı sürdürmeye çalışması buna örnek olarak verilebilir (Dattilio, 2015). İlişkilerde beklenti ve standartlar bazı bilişsel süreçlerden etkilenmektedir. Bunlar (Dattilio, 2015):
Seçici Dikkat: kişilerarası herhangi bir durumda geçerli çokta fazla bilgi yoksa bir düzeye kadar seçici dikkat kaçınılmazdır. Ama potansiyel olarak birbirleri hakkında yanlı algı oluşturma eğilimi olup olmadığı çiftlerde incelenmelidir (Tilden ve Dattilio, 2005). Peşin hükümlülük diğer deyişle ön yargılı olma durumu, bireylerin seçici dikkatlerini yönelttikleri duruma göre pozitif veya negatif tutumları içerir. Örneğin bir ergeni yaptığı iyi şeyler için ebeveynlerinin övmemesi, bunun yerine her yaptığı hatayı fark ederek söylemesi çekişmeli ergen ve ebeveyn ilişkisine neden olabilir. Seçici dikkat bilişsel çarpıtmalara ve yabancılaşmanın artmasına neden olabilmektedir. Kişinin eşi veya diğer aile üyelerine yönelik olarak daha dengeli bir bakış açısı geliştirmesi, bilişsel davranışçı terapinin odak noktasıdır (Dattilio, 2015).
Atıflar: Atıflar, beklentilerle birlikte çıkarımlarda bulunarak bir insanın davranışlarını anlamak ve gelecekte yapabileceği olası davranışları tahmin etmeyi sağlar. Yani kişi hakkında öngörüde bulunmayı sağlar. Bir aile üyesi etkileşimdeki belli davranışlara bir kere odaklanmaya başladığında, bu davranışları açıklamaya yönelik bir takım çıkarımlar geliştirir. Bu çıkarımlar, atıflar olarak tanımlanır ve ilişkisel olayların açıklanmasına hizmet eder. Ancak, bu çıkarımdaki hatalar çiftlerin ilişkisinde olumsuz etkiler de gösterebilir. (Tilden ve Dattilio, 2005; Dattilio, 2015). Atıflar kişinin ilişkisine dair öznel deneyimin anahtar unsurudur. Sonuçta çok olumsuz atıfta bulunan ve bunun değiştirilemez bir kişilik özelliği olduğuna kanaat getiren eşler, istenilen şeyleri azımsama ve hatta istenilen davranışı tesadüfe veya ilişki dışındaki etkenlere bağladıkları bir duruma sıkışıp kalırlar (Dattilio, 2015).
Beklentiler: bireylerin, diğerlerinin davranışlarına dair yaptıkları atıflar, onları sıklıkla gelecekte ki davranışlara dair tahminlerde bulunmaya götürür. Bazı atıflar beklentileri yaratır. Aile üyeleri birbirlerinin davranış örüntülerini tahmin etmeye kalkıştıklarında, sıklıkla, ilişkilerinin iyileşme yönündeki herhangi bir eylemden giderek daha az etkilenir hale gelmiş olurlar. Olumsuz tahminler ve beklentiler, aile ve çiftlerde ümitsizlik hissi yaratırlar (Dattilio, 2015).
Varsayımlar: Aile üyelerinin ilişkiler hakkındaki inançlarını içerir. Varsayımlar, insanların dünyaya ve ötekilerin davranışlarına dair düşündüklerini yönetir. Varsayımlar genellikle insanların ve ilişkilerin gerçekçi temsilleri olduğu zaman yararlıdır. Örneğin karısının kendisine yönelik sevgi dolu tavrına karşı eşin buna zıt davranışlar sergilemesi kadını perişan edebilir veya çok şaşırtabilir. Genellikle bir aldatma durumunda, aldatılan eş “kiminle evlendiğimi bilmiyordum, bu benim âşık olduğum adam değil” gibi sözler söyleyebilir. Bu eşin diğer eşe yönelik varsayımının bozulduğunu gösterir ve eş için bu aldatmadan daha fazla acı verici gelir. Varsayımlar ilişkiler üzerinde hâkim olan güçlü bilişsel süreçlerdir. Çoğunlukla belirgin değildir. Terapi sırasında bunun üstündeki örtünün kaldırılıp, belirgin hale getirilmesi gerekir (Tilden ve Dattilio, 2005; Dattilio, 2015).
Standartlar: standartlar, beklenen davranışın geçmişten gelen örüntüsüne dayanan bir kılavuz gibidirler. Standartlar, duygulanımların nasıl açıklanması gerektiğini veya aile bireylerinin diğerleriyle nasıl bir ilişki kurması gerektiğini yönlendirebilirler. Bu biraz aile yasalarına benzer ve ev içinde kimlerin ne yapacağını belirler. Başkalarını kötüye kullanmama ve etik standartlar çiftlerin ilişkilerini olumlu katkı sağlayan standartlardır. Ebeveynlerin, çocuk ve ergenler onlarla birlikte yaşadığı sürece duygu ve düşüncelerinin dikkate alınmadığı gibi bir standart aşırı ve geçersiz bir standarttır ve ilişkide olumsuz etkileşime neden olur. Bu nedenle terapistlerin, aile üyelerinin ilişki standartlarının ne olduğu ve nasıl işlev gördüğü anlaması önemlidir. Böylece danışanların, bu standartların karşılanıp, karşılanmadığını anlatmasına yardım edebilir (Tilden ve Dattilio, 2005; Dattilio, 2015).

Bilişsel Çarpıtmalar
Bilişsel çarpıtmalar, otomatik düşüncelere benzerler. Tıpkı bir refleks gibi önceden herhangi bir belirti ya da mantığı olmaksızın ortaya çıkmaktadırlar. Diğer insanlara makul görünmese bile danışanlar için bu makul ve akla yatkındır (Beck, 2005). Aşağıda ailelerde en sık gözlenen bilişsel çarpıtmalar anlaşılır olabilmesi için birer örnekle açıklanmıştır (Dattilio ve Bahadur, 2005; Back, 2005; Weeks ve Treat, 2012; Dattilio, 2015).
Keyfi çıkarımlar: destekleyici ve kanıtlayıcı bilgi olmadan aile üyeleri tarafından sonuç çıkarılmasıdır. Örneğin, ebeveynin, ergenlik dönemindeki çocuğunun eve yarım saat geç gelmesi üzerine “bir haltlar karıştırıyor yine” sonucuna varması.
Seçici soyutlama: bilgi, bağlamından çıkarılır ve diğer önemli bilgiler dışlanırken belli detayların altı çizilir. Örneğin, karısının sorularına tek kelimelerle yanıt vermesi üzerine adamın “karım bana kızgın” sonucuna ulaşması.
Aşırı genelleme: Tek başına birkaç olay, bütün benzer, ilişkili ya da ilişkili olmayan olaylarla ilişkiliymiş gibi değerlendirilir. Örneğin, çocuğun arkadaşları ile dışarı çıkmasına izin vermeyen ebeveynlerine çocuğun “hiç bir şey yapmama izin vermiyorsunuz” demesi.
Büyütme veya değerini azaltma: Olayların olduğundan daha önemli ve ya önemsiz algılanmasıdır. Örneğin, kızgın bir kocanın kredi kartı harcamalarının fazla olduğunu fark edip “mahvolduk” demesi.
Kişiselleştirme: Sonuç çıkarmaya yetecek kanıt olmadığı halde dışsal olayları kişi kendine bağlar veya bir başkası ile kıyaslayarak kendini yetersiz bulur. Örneğin, kadın kocasının yemeğe tuz döktüğünü gördüğünde “yemeği beğenmedi” diye düşünmesi.
Ya hep ya hiç tarzı düşünme: Deneyimler ya siyah ya beyaz, ya bütünüyle başarılı ya da bütünüyle başarısız şeklinde yorumlanır. Bu tip düşünceler daima, asla gibi kelimelerle ifade edilir. Örneğin, adam dolabı tamir ederken, eşi herhangi bir öneri sunduğunda “ne yaparsam memnun olmuyor” diye düşünmesi.
Tünel görüş: Aile üyeleri bazen zihnindeki mevcut duruma uyan durumları görüp, uymayanları dışarda bırakmasıdır. Örneğin, “zaten canının her istediğini yaptığını” inanan bir koca karısının yaptığı bir seçimin kendi bencil isteklerinden kaynaklandığı suçlamasında bulunabilir.
Zihin Okuma: Bu sözel iletişim olmaksızın karşısındakinin ne düşündüğünü bilmesini sağlayan sihirli bir yetenektir. Bazı eşler uygunsuz niyetler atfederler. Örneğin bir adam kendi kendine “kafasından neler geçtiğini biliyorum; benim saf olduğu sanıyor” diye düşünmesi.
Zihinsel Filtre: Bu çarpıtma bir olumsuz olayın ardından gelen tüm olayların da benzer şekilde algılanmasıdır. Bu yeni deneyim eski olumsuz deneyimin süzgecinden geçerek değerlendirilir. Örneğin cinsel olarak kocasına hayır diyemeyen bir kadının kendine daha güvenir hale gelip hayır demesiyle kocasının “karım bana artık ilgi duymuyor” diye düşünmesi.
Etiketleme: Geçmişte yapılan hatalar ve eksikliklerin gelecekteki davranışlara yönelik bir klişe gibi algılanmasıdır. Örneğin, eşin ihtiyaçlarını ifade etmeyerek, “o bunu kabul etmeyecek kadar sinirli biri” şeklinde eşini etiketlemesidir.
Bu bozulmalar aile terapisinde önemli bir hedef haline gelir. Terapi sürecinde aile üyeleri bilişsel davranışçı model ile kendinin ve diğer aile üyelerinin yapmış olduğu bilişsel çarpıtmaları fark ederek tanımlar. Terapideki birçok müdahale teknikleri bu becerinin geliştirilmesine yöneliktir (Dattilio ve Bahadur, 2005)

Kaynakça
Beck, A. T. (1988). Love is Never Enough. USA: HarperPerennial.
Beck, A. T. (2005). Bilişsel Terapi ve Duygusal Bozukluklar. (Özakkaş ve Türkcan, Çev.)İstanbul: Litera Yayıncılık
Dattilio, F. M. ve Bahadur, M. (2005). Cognitive-Behavioral Therapy With An East Indian Family. Contemporary Family Therapy. 27 (3) s. 367-382. DOI: 10-1007/s.10591-005-6215-8
Dattilio, F. M. (2015). Bilişsel Davranışçı Çift ve Aile Terapisi Klinisyenler İçin kapsamlı Bir Rehber. (Özakkaş, T. Çev. Edt.) İstanbul: psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları
Tilden, T. Ve Dattilio, F. M. (2005) Vulnerability Schemas of İndividuals in Couple Relationship: A Cognitive Perspective. Contemporary Family Therapy. 27 (2) s. 139-162
Weeks, G. R. & Treat, S. R (2012). Evlilik ve Çift Terapisi “Çiftler Terapide”. (Keçe ve Yürün Çev. ) Ankara: Pusula Yayınevi.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ailede Birbirimizi Neden Yanlış Anlarız" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Dnş.Ayfer SUMMERMATTER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Dnş.Ayfer SUMMERMATTER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ayfer SUMMERMATTER Fotoğraf
Dr.Psk.Dnş.Ayfer SUMMERMATTER
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Doktor Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi30 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Dnş.Ayfer SUMMERMATTER'in Yazıları
► Empati : Birbirimizi Anlama Becerisi Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN
► Ailede Disiplin Psk.Sabahat ERLER
► Ailede Disiplin Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ
► Parçalanmış Ailede Yaşamak Psk.Ali BIÇAK
► Başarı Ailede Başlar Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN
► Ailede Güven İlişkisi Psk.Ülkü AYTİŞ
► Boşanan Ailede Çocuk Olmak Psk.Emine Lamiser ATİK
► Ailede Etkili İletişimin Koşulları Psk.Duygu KARAKULAK TAKVİM
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Ailede Birbirimizi Neden Yanlış Anlarız' başlığıyla benzeşen toplam 39 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Çocuklarda Beslenme Ocak 2019
► Neurofeedback Nedir? Şubat 2017
◊ Bana Fırsat Ver Anne! Aralık 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


04:30
Top