2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



21.Yy Yüzyılın Beynimiz ve Gelişimi Üzerindeki Etkisi: Şehir Hayatı ve Beynin İç Dünyası
MAKALE #16829 © Yazan Psk.Tuba GÜLER | Yayın Haziran 2016 | 4,902 Okuyucu
Şehir Hayatı ve Beynin İç Dünyası

İngiltere ‘ den köklerini alan ve sonra diğer Avrupa ülkelerini de etkisi altında bırakan Endüstriyel devrim ile birlikte müthiş bir şehirleşme meydana geldi. İnsanlar küçük kasabalardan iş imkanı için büyük şehirlere göç etmeye ve yeni yaşam ile mücadele etmeye başladılar. 19. Yüzyılda gerçekleşen bu devrim William’ın argümanına göre sosyalizm, kitle toplumu , teknolojinin devamlı gelişimi, kentleşme ve nüfus gibi anlayışları da içinde barındırdı (William ,2012).Günümüz 21.yüzyılında ise bu devrimin beraberinde getirdiği etmenler farklı etkilerle ya da aynı etkinin farklı sonuçları ile karşımıza çıkmaktadır.
Bilimin ve araştırmaların devamlı gelişimi ile çevremizde olan bitenlerin daha çok farkına varmaktayız. Psikoloji ve tıp dünyasındaki gelişmeler bugün birçok tanı sınıfı oluşturmuş ve DSM (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) V ‘e kadar bu sınıflandırmalar geliştirilmiştir. Araştırmacılar bir yandan tanı kriterleri üzerinde çalışırken bir yandan da bu tanıların çıkış nedenleri ve ya artış nedenleri üzerinde çalışmaktadır. ”Nature vs Nurture “ yani rahatsızlıkların çevresel ya da organik temellere mi dayandırılması gerektiği de her daim tartışma konusu olmuştur.Bu yazım da ise geçmişten temelini alan teknolojik gelişmelerin etkilediği çevresel koşulu yani şehir hayatını ve şehir hayatının beyin gelişimi üzerindeki etkisini inceleyeceğim.
Araştırmalar gösteriyor ki büyük şehirlerde yaşayan insanların beyinleri küçük kasaba ya da köylerde yaşayan insanların beynine göre olaylara daha fazla stres ile tepki veriyor. (Martin,2011).Almanya ve Kanada ‘daki araştırmalarda büyük şehirdeki, orta büyüklükte kasabalardaki ve küçük köylerdeki sağlıklı katılımcılar alınmıştır. Araştırmacılar katılımcılara zor bir matematik problemi vermiştir ve katılımcılar bu problemi çözerken onların zayıf yetenekleri hakkında eleştirilerde bulunmuşlardır bu sırada da katılımcıların beyin aktiviteleri kayıt altında alınmaktadır .Sonuçlar gösterir ki büyük şehirlerde yaşayan katılımcıların amigdalalarında daha fazla aktivite mevcuttur.Amigdala ( limbik sistemin bir parçası) olan bu bölge emosyonel süreçler ,öz-koruma (self-protection) ve bununla bağlantılı rahatsızlıkları post-travma bozukluğu, depresyon ,kaygı ve fobiler gibi içerir.

Birinci figürde FMRI (fonksiyonel görüntüleme tekniği) görüntülerinden alınan amigdala aktivasyonları ve şehirleşme düzeyi görülmektedir.
Meta-analizlerin sonuçları da bize şehirde yaşayan sakinlerin duygu durum bozukluğu ve kaygı bozukluğuna sahip olabilme ihtimallerinin arttığını göstermektedir (%39).Şizofreniye ve başlıca beyin rahatsızlıklarına sahip insanların şehirlerde yaşayanlarında iki kat daha fazla risklerinin arttıkları gözlenmiştir (Lederborgen et all,2011).
Başka bir araştırmadan örnek vermek gerekirse şehir ortamında yetişen ve astım rahatsızlığı olan çocukların hem sosyal bağlamda hem de hastalıkla bağlantılı stres etkenlerinde kaygı ile yüzleşme risklerinin daha fazla oldukları görülmektedir. Aktif bir baş etme becerisi ( daha çok optimal psiko-sosyal işlevde) olmasına rağmen kanıtlar gösteriyor ki bu aktif baş etme becerileri (coping strategies) kontrol edilemez tepkilerde ya da farklı streslerde daha az yardımcı olduğu görülmektedir(Murdock,Grene,Adams,Hartman,Bittenger,Will,2010).Allison Abbott ‘un bir makalesinde belirttiği üzere , Almanya’daki araştırmalara göre 2000 yılından 2010 yılına kadar geçen sürede psikiyatrik rahatsızlığa sahip hasta sayısı iki kat artmıştır ve bir başka araştırmada Kuzey Amerika’dan gelmekte, işe gitmeme ve ya işte az bulunmanın (work absense) sebeplerinden %40 ın depresyonla bağlantılı olduğu tespit edilmiştir. Londra Psikiyatri Enstitüsünden Jane Boydell (Camberwell çalışmasını yöneten araştırmacı)durumu şöyle özetlemekte “it seems that cities may be making us sick” (Abott,2012).
Jane Boydell 1965 yılında, Camberwell sağlık merkezinde depresyon , şizofreni ve herhangi bir psikiyatrik rahatsızlığı olan hastaların vakalarını kaydetmişti.Birkaç yıl sonra psikiyatristler bu vakalara baktıkları zaman şaşırtıcı bir şey gördüler.Zaman içindeki gerçekleşen değişimler onlarda yeni bir trend uyandırdı.Şizofreni hastalarının sayısı bu süreçte iki kat daha fazla değişmiştir.Yani 1965 yılında 100,000 kişi başına 11 kişide görülen bu rahatsızlık 1997 lere gelindiğinde 100,000 lişide 23 olarak değimiştir ki bu süreç içinde populasyonda böyle bir artış olmamaktaydı (Boydell,2003). Sonuçlar ise şöyle bir soruya araştırmacıları yöneltti :Şehir hayatı şizofreni ve diğer ruh hastalıkları için stresi artırıcı bir faktörmüdür ?
Sonuçlandırmak gerekirse birçok makalede ve araştırmada belirtildiği gibi şehir hayatı beynin iç dünyasını anlamada bize yol göstermektedir.Trafik ,geçim derdi,sosyal ilişkilerin fazlalığı,hava kirliliği ve bu yazıda daha bahsedemediğim birçok sebep bugün stres faktörlerinin arasında bulunmaktadır.Gelecek araştırmacılara ışık tutmak gerekirse şehir hayatındaki stres faktörünü azaltmaya yönelik çalışmalar üzerine odaklanmasını ve özellikle yer değiştirme örneğin bir aylığına ve ya belli bir dönem için belirlenmiş aileler arasından devler, şehir-kasaba exchage (değişim) programları düzenleyerek hem kasabalarda yaşayan insanların şehir hayatı tecrübe etmesine hem de şehir de yaşayan insanların bu hayatın getirdiği stres faktörlerini indirgemek adına kasabalarda vakit geçirmesine yardımcı olan politikalar izlenebilir.Benzeri programlar Erasmus,ISE gibi eğitim alanında düzenlenmektedir.Bu programlar ve programın süreçleri örnek alınıp yeni bir sosyal düzenlemeye gidilebilir.

REFERANSLAR
F.Lederborgen et.al ,2011. City living and urban up bringing affect neural social stress processing in humans.Nature, 498–501,474.
A. Abott,2012. Stress and the city: Urban decay. Nature, 162–164,490.
J. Boydell et al,2003. Br. J. Psychiatry, 45–49,182.
K. Murdock, C. Greene, S. Adams, W. Hartman, S. Bittenger,K. Will,2010. The puzzle of problem-solving efficacy: understanding anxiety among urban children coping with asthma-related and life stress.Anxiety stress coping, 383-98, 23(4).
B. McEwen et.al,2011. Stress and anxiety: Structural plasticity and epigenetic regulation
as a consequence of stress,Neuropharmacology,1-10.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"21.Yy Yüzyılın Beynimiz ve Gelişimi Üzerindeki Etkisi: Şehir Hayatı ve Beynin İç Dünyası" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Tuba GÜLER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Tuba GÜLER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Tuba GÜLER Fotoğraf
Psk.Tuba GÜLER
İstanbul
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Tuba GÜLER'in Makaleleri
► Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkisi Psk.Ebru ÖZKURT TOPÇU
► Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkisi Psk.Dnş.Sümeyra YAPICI AYDIN
► Boşanmanın Çocuk Üzerindeki Etkisi Psk.Elif Y. ÇAVUŞOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında '21.Yy Yüzyılın Beynimiz ve Gelişimi Üzerindeki Etkisi: Şehir Hayatı ve Beynin İç Dünyası' başlığıyla benzeşen toplam 26 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:28
Top