2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İlişkilerde 'ben' Olmaktan Vazgeçmeden 'biz' Olabilmek
MAKALE #17055 © Yazan Dr.Psk.Dnş.Erdinç ÇAĞLAYAN | Yayın Ağustos 2016 | 3,660 Okuyucu
Toplumları meydana getiren en küçük yapı taşı olarak bilinen “aile”nin sağlıklı olması toplumun da sağlıklı olmasını direkt olarak etkilediği için, beklenen daha huzurlu, daha barışçıl, daha güzel toplum ve dünya, kendilerini yaşam sahnesinde “var edebilmiş” bireylerin hediyesi olacaktır insanlığa. Bu hediye için ebeveynlere çok iş düştüğü aşikar fakat baş döndürücü şekilde değişen ve gelişen dünya’da birey olma ve yaşamını anlamlı kılma çabasındaki kişi sayısının yaşanan toplumsal gelişmelere bağlı olarak arttığının gözleniyor olması, dünyayı saran tüm olumsuzluklara rağmen umut duygusunun hala yeşermesini olanaklı kılmaktadır, en azından var olma çabasındaki kimseler için...

Dünyanın daha yaşanılabilir bir yer olmasında en büyük rol aile kurumuna düşmektedir. Sağlıklı ailelerin oluşabilmesi için sağlıklı evliliklerin oluşması gerekliliği su götürmez bir gerçektir. Evlilik kavramının genel itibariyle ciddi bir müessese olması ve evlilik ilişkisindeki eşlerden çoğunlukla ciddiyet beklemesi kendi doğasının karakteristik özelliğiyle ilintili olabilir. Sorumluluk duygusunun kendini hissettirir biçimde omuzlarda yük olabileceği bu süreçte bireylerin eşlerine, köken ailelerine (hatta kimi zaman eşlerinin de köken ailelerine), varsa çocuklarına, yaşadıkları topluma ve (belki de en önemlisi) kendilerine karşı yerine getirmeleri gereken önemli sorumlulukları bulunmaktadır.

Yetişkinlerin çift ilişkilerine dair bu sorumlulukları yerine getirebilme becerisi edinebilmeleri, onların kendi çocukluk dönemlerinde anne-babalarının bu bireylerin sorumluluk almalarını sağlayacak davranışlar sunmaları ile mümkün olabilmektedir. Özerkleşme ihtiyacına ket vurulmayan, öz güvenin artmasına olanak verilen ve bu şekilde ebeveynlerinden ayrımlaşabilmesi, kendisini bağımsız ve değerli bir insan olarak hissedebilmesi sağlanan bireyler, kendi çift ilişkilerinde (ve tüm ilişkilerinde) de köken ailelerinden (anne/babalarından) farklı bir birey olarak kendilerini var edebilmektedirler. Bunun aksini yaşayan bireyler ise, ebeveynleriyle ayrışamadıkları için, çift ilişkilerine ve hatta tüm ilişkilerine kendi ailelerinden getirdikleri duygu-düşünceleri bulaştırarak, kendi yoluna bakamayan, bir birey olamayan, kendilerini toplumda bir birey olarak var edemeyen kimseler olmaktan öteye gidemezler. Bununla birlikte sağlıklı bir çift/evlilik ilişkisine sahip olmak fırsatına da erişemezler. Daha da vahimi bu bireyler, yetiştirdikleri çocuklarında ayrımlaşmalarına müsaade etmeyen bireyler olarak, bu kısır döngünün talihsiz çarkları olarak tarihin sahnesinde yerlerini alacaklardır.

Şunu ifade etmekte fayda olduğunu da düşünmekteyim, aileden ayrımlaşmak ve kendi yoluna gitmek, bireyin ailesini ardında bırakması, ailesine arkasını dönmesi anlamına gelmemektedir (zaten biyopsikososyal bir varlık olan insan için böyle bir durumun söz konusu olması gerçekçi bir durum olmayacaktır). Burada anlatılmak istenen, sağlıklı ayrımlaşma sürecindeki kişinin hem kendi ihtiyaç ve seçimlerini dikkate alıp koruması, hem de köken ailesinin istek ve ihtiyaçlarını dikkatte almasıyla ilgili zorluk yaşamaması, kendisinin ve ailesinin çatışan istek ve ihtiyaçlarını uzlaştırabilme becerisine sahip olmasıdır.

Bu amaçla, sevgili anne-babalar, eğitimciler, insan’la uğraşan her meslek grubunun kıymetli elemanları; topluma sevgiyi, barışı ve huzuru aşılayabilmek öncelikle kendi evimizde bizimle yaşayan, geleceği kuracak olan çocuklarımıza sorumluluk duygusu kazandırmakla, onları kendi ayakları üzerinde durabilen, kendine güveni olan bireyler olarak yetiştirmekle, kendi yollarına gidebilecek gücü ve isteği kendilerinde bulabilen ayrımlaşabilmiş kişiler olarak yetiştirmekle mümkün olabilecektir. Bu özelliklere sahip bireylerin evlilik ilişkileri de daha anlamlı, daha tatmin edici ve sağlıklı bir örüntü içerecektir. Döngü birey, aile ve toplum açısından olumlu bir süreç izleyecek hale gelebilecektir. Sonucunda ise mutlu evliliklerinde 'ben' olmayı elden bırakmadan eşler ile 'biz' olabilen uyumlu çiftler toplumun normalleşmesi ve/veya sağlıklı bir duruma gelmesinde etkin rol oynayabileceklerdir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İlişkilerde 'ben' Olmaktan Vazgeçmeden 'biz' Olabilmek" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Dnş.Erdinç ÇAĞLAYAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Dnş.Erdinç ÇAĞLAYAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Erdinç ÇAĞLAYAN Fotoğraf
Dr.Psk.Dnş.Erdinç ÇAĞLAYAN
Adana (Online hizmet de veriyor)
Doktor Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi47 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Dnş.Erdinç ÇAĞLAYAN'ın Makaleleri
► "An"Da Var Olabilmek Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA
► Kendimiz Olabilmek Psk.Dnş.Müjgan SONUÇ
► Anne Olabilmek Psk.Ayla SIRIKLI
► Kendin Olabilmek Psk.Dnş.Ahmet KUŞ
► Evlilikte Biz Olabilmek Psk.Namık ACAR
► Aile Olabilmek Psk.Dnş.Özgür TÖNBÜL
► İyi Bir Aile Olabilmek Psk.Nihal ARAPTARLI
► Yansıtma ve Ayna Olabilmek Üzerine... Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'İlişkilerde 'ben' Olmaktan Vazgeçmeden 'biz' Olabilmek' başlığıyla benzeşen toplam 13 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:28
Top