Hemoroid ve Beslenme
HEMOROİD VE BESLENME
Hemoroid pek çok kişinin sıkıntı yaşadığı bir sağlık sorunu... Dışkıyı yumuşak tutmak ve barsak hareketlerini arttırmak için bol posalı diyet ve bol sıvı tüketilmesi önerilir. İşte sizlere bazı öneriler:
Hemoroid ve Beslenme Önerileri
1. Gün içerisinde yeterli miktarlarda su tükettiğinizden emin olunuz.
—Ortalama 1, 5–2, 5 lt arasındaki su tüketimi normaldir.
—Genellikle su ihtiyacımız gün içerisinde besinlerden sağladığımız enerjiye göre değişkenlik göstermektedir. Aldığımız kalori miktarı kadar su tüketmeliyiz.
2. Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği, kepekli ekmek, kepeği ayrılmış unlar yerine tam tahıl unlarını tercih ediniz.
— Tam tahıllı ekmek, çavdar ekmeği, yulaf ekmeği ve kepekli ekmeğinin içeriğinde bulunan posa sayesinde sindirim sistemi üzerinde olumlu etki göstermektedir.
— Özellikle hemoroid sorunu yaşayan kişilerin bu ekmek türlerini kesinlikle tercih etmesi gerekir.
3. Haftada 2 kez kurubaklagil tüketmeye özen gösteriniz.
— İyi birer bitkisel protein kaynağı olan kuru baklagiller, bol miktarda posa içerirler. Sağlık açısından pek çok olumlu etkileri olan kuru baklagillerin (kuru fasulye, bulgur, mercimek, nohut gibi) haftada 2 kez mutlaka tüketilmesi gereklidir.
4. Beyaz undan yapılmış her türlü kek, pasta, kurabiye gibi hamur işlerinin yerine kepekli unla yapılmış olanları tercih ediniz.
— Hamur işi besinler için kullanılacak unun rafine edilmiş beyaz un yerine tam buğday unu ile yapılmış olmasına dikkat ediniz. Tam buğday unu rafine edilmiş una (beyaz un) göre çok daha fazla miktarda posa (lif) içermektedir. Böylece tam buğday unu kullanarak hazırladığınız besinin posa içeriği çok daha yüksek olacaktır.
5. Pilav, makarna ve çorbalarınızı pişirirken içine kepek-tam tahıl unu ve bol sebze ilave ediniz.
— Tüketeceğiniz besinlerin posa içeriğini arttırmak sizin elinizde. Örneğin bir makarna! Kremalı bir makarna yerine bol sebzeli bir sos ile hazırlanmış kepekli bir makarna çok daha fazla miktarda posa içerecek, sağlığınız için çok daha olumlu bir uygulama olacaktır.
6. Günlük diyetinizin yeterli miktarda sebze içerdiğinden emin olunuz.
— Sebzeler posa /lif içeriği çok yüksek olan besinlerdir. Sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışması için gerekli olan posanın, aynı zamanda kansere karşı ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisi de bulunmaktadır. Her öğününüzde bir miktar sebze bulunmasına özen gösteriniz. Bu bir salata olabilir veya bir sebze yemeği olabilir. Çorbalarınızda, etli yemeklerde, makarna / pilav veya böreklerde de sebzeleri kullanmaya özen gösteriniz.
— Özellikle posa içeriği çok yüksek olan; lahana, brokoli, ıspanak, pırasa, enginar, kereviz, bezelye, bamya, taze fasulye, kabak gibi sebzelere diyetinizde daha geniş yer veriniz.
— Gaz sorunu yaşıyorsanız lahana, brokoli, karnabahar, brüksel lahanası gibi gaz sıkıntısına yol açabilecek besinleri tercih etmeyiniz.
- Günde en az 3 porsiyon meyve tüketmeye çalışınız.
— Meyveler posa, vitamin ve mineraller bakımından oldukça zengin olmakla birlikte tatlı ihtiyacımızı da karşılamaktadır. Günlük meyve ihtiyacımız almamız gereken enerji miktarına bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Ortalama 3–5 porsiyon meyveyi gün içerisinde tüketmenin, hemoroid sorununuz için de olumlu etkileri olacaktır.
— Zengin posa içeriğine sahip erik, incir, kayısı, armut, elma, üzüm gibi meyveleri tercih ediniz. Bu meyveleri taze, kuru veya komposto olarak tüketebilirsiniz.
- Meyve suları yerine meyvenin kendisini tüketiniz.
- Meyvenin suyu yerine kendisini tüketmek posa alımını arttıracaktır. Meyve sularını daha nadir kullanmaya çalışınız.
- Kabuğuyla yenebilen meyveleri soymadan yemeyi tercih ediniz.
— Meyvelerin kabukları zengin birer posa kaynağıdır. Meyvelerinizi soymadan, kabuğu ile birlikte tüketmeye çalışınız.
Hemoroidte uzak durulması gereken besinler nelerdir?
· Acılı ve ekşi besinler
· Turşu ve baharatlar, baharatlı besinler
· Alkol (özellikle bira, şarap gibi fermente ürünler)
· Fast-food tarzındaki yiyecekler
HEMOROİDTE UYGULANABİLECEK ÖRNEK BİR MENÜ:
Uyanınca:
Kuru meyve ve ılık su
Sabah :
Ihlamur çayı
Beyaz peynir / haşlanmış yumurta
Taneli reçel
Bol çiğ sebze(Zeytinyağlı olabilir)
Tam tahıllı ekmek
Ara Öğün :
Meyve
Öğle :
Kurubaklagil yemeği
kepekli pirinçten yapılmış pilav veya kepekli makarna
Probiyotik yoğurt
Salata (zeytinyağlı)
tam tahıllı ekmek
Taneli komposto
Ara Öğün :
Kepekli grisini
Beyaz peynir
Domates söğüş
Bitki çayı
Akşam :
Çorba (mercimek ve brokoli hariç-gaz sıkıntısına yol açabilir.)
1 porsiyon etli sebze yemeği
Cacık(Salatalık gaz sıkıntısına yol açmıyor ise) veya ayran
Salata
tam tahıllı ekmek
Gece :
Taze ve kuru meyve
ılık su / Bitki çayı
Not:
Örnek menüde besinlerin miktarları yer almamaktadır. Bunun sebebi; diyetin bireye özel olması gerektiğidir. Günlük alınması gereken besin miktarları kişiden kişiye değişkenlik göstermektedir. Sizin almanız gereken besin miktarları ve size özel beslenme programı için diyetisyene başvurunuz.
Diyetisyen İpek AĞACA
YEMEKTEN HEMEN SONRA İÇİLEN ÇAYA DİKKAT
Türkiye’nin hangi şehrine giderseniz gidin, hangi restaurant-cafe-lokantaya girerseniz girin yemekten sonra garson size çay ikram etmek isteyecektir. Ya da; garsonun ikram etmesine zaman bırakmadan siz çayınızı zaten isteyeceksinizdir.
Misafirliklerde de aynı şey geçerlidir, evlerimizde de. Öğle yemeği veya akşam yemeği fark etmez, yemekten kalkar kalkmaz çaylar demlenmeye başlanır.
Türkiye'de bu beslenme davranışı pek çok kişide alışkanlık haline gelmiştir. Kimi yorgunluğunu atmak için; kimi içini ısıtmak için; kimi de yemekten sonra içeceği sigarasının tadını daha çok çıkartmak için yemekten sonra çayını yudumlamak ister.
Bu alışkanlığımız, sağlıklı beslenme açısından bakıldığında çok da doğru bir davranış değildir. Çünkü yemekten hemen sonra içilen çay, yemekle birlikte alınan Demir (Fe) mineralinin vücut tarafından kullanımını sınırlar (tabi demir içeren besin tüketildiyse).
Bu ne demektir diyecek olursanız: örneğin; yemekte kırmızı et yemiş olun (Kırmızı ette yüksek oranda Fe bulunmaktadır). Yemeğin hemen ardından çay içtiğinizde vücudunuz, köfteden gelen Demir’den tam olarak faydalanamayacaktır; çünkü çayda bulunan ‘tanen’ , demir’le bağlanarak demir emilimini azaltıcı etki gösterir.
Kahve için de aynı şey geçerlidir.
Ne yapmalı?
Yemekten en az 1 saat sonra tüketilen çay ve kahvenin demir emilimini etkilemediği bilinmektedir.
Peki Demir yeteri kadar alınamaz veya vücut tarafından kullanılamazsa ne olur? Demir eksikliğinde anemi dediğimiz kansızlık oluşabilmektedir. Anemi, ülkemizde çok sık görülen bir sağlık sorunudur. Ekonomik durum, beslenme alışkanlıkları ve daha pek çok etken kansızlığın meydana gelmesinde rol almaktadır.
Tabi bu etkenlerden biri de çaya olan düşkünlüğümüz diye düşünüyorum. Demir eksikliğine dayalı kansızlıkta, renk solukluğu, halsizlik, yürüyüş ve hareketlerde isteksizlik, efora tahammülsüzlük görülmektedir.
Eğer aneminiz varsa; siz herkesten daha çok dikkat etmelisiniz.
Çay tüketiminizi yemekten 1-2 saat sonraya kaydırmaya çalışın.
Çayınızı mümkün olduğunca açık için, hatta limon ekleyin. Böylece bir miktar C vitamini de almış olacaksınız.
Sağlıklı günler dilerim...
İpek Ağaca-Diyetisyen
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Hemoroid ve Beslenme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.İpek AĞACA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.İpek AĞACA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
18 Beğeni
Yazan Uzman
|
hemoroid ve beslenme, sağlıklı beslenme, posa, hemorid, barsak hareketleri, bağırsak hareketleri, basur, bağırsak, posalı besinler
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.