Kişilik Bozuklukları
Kişilik bozuklukları, istikrarlı olarak, olumlu bir benlik bilincini şekillendirmede, yakın ve yapıcı ilişkiler sürdürmede sorun yaşama olarak tanımlanan, farklı yapıların yer aldığı bir grup rahatsızlıktır.
Zaman zaman hepimiz kişilik bozukluklarının belirtilerine benzer şekillerde davranırız, düşünürüz ve hissederiz ancak esas kişilik bozuklukları bu ayırıcı özelliklerin aşırı, son derece katı ve uyumsuz şekillerde ifade edilmesi olarak tanımlanır.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ SINIFLANDIRILMASI
DSM-5’te 10 farklı kişilik bozukluğu üç küme şeklinde sınıflandırılmış olup, bu bozuklukların tuhaf veya eksantrik (sıra dışı) davranışlar (A Kümesi); dramatik, duygusal veya değişken davranışlar ( B Kümesi); kaygılı ya da korkulu davranışlar (C Kümesi) ile ayırt edildikleri fikri belirtilmiştir.
DSM-III öncesi kişilik bozukluklarının tanısı net değildi. DSM-III bu nedenle kişilik bozuklukları ile ilgili özgül tanı kriterlerinin de yer aldığı geliştirilmiş bir akım başlattı. DSM-IV ile yapılandırılmış görüşmeler ve puanlayıcılar devreye girerek terapistlere ve hekimlere daha çok yardımcı oldu. Ancak burada temel sorun bireylerin kendi kişiliklerini doğru şekilde anlatıp anlatamayacaklarıdır.
Kişilikle ilgili güvenilir tahminler elde edebilme konusunda göz önünde bulundurulması gereken birçok konu vardır. Yapılandırılmış görüşmeler ve bilgi veren çoklu kişilerin kullanılması da güvenirliği artırabilir ancak asıl üzerinde durulması gereken konu bir çok tanının durağan olmamasıdır.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI
A KÜMESİ – Tuhaf / Eksantrik Küme
Bu kümede; paranoid, şizoid ve şizotipal kişilik bozukluğu yer alır. Bu üç bozukluğun semptomlarında şizofrenide görülen tuhaf düşünme ve deneyim türleriyle bazı benzerlikler mevcuttur.
Paranoid Kişilik Bozukluğu
Paranoid kişilik bozukluğu olan bireyler başkalarından şüphe duyarlar. Bu şüphe; aile, iş arkadaşları ve sıradan tanıdıklarla olan ilişkileri etkiler. Bu bireyler, yanlış davranılma ya da kullanılma beklentisinde olduklarından dolayı ketumdur; düzenbazlık ve kötüye kullanma gibi davranışların işaretlerini sürekli kollar. Genellikle düşmanca davranış sergiler ve algıladıkları hakaretlere öfkeli şekilde tepki gösterirler. Olaylardan gizli kalmış tehditkar mesajlar çıkarabilirler.
Bu bozukluk, paranoid şizofreniden farklıdır çünkü şizofreninin halsinasyonlar gibi diğer semptomları bu bozuklukta yoktur ve sosyal ve mesleki işlevsellikte daha az bozulma vardır. Ayrıca şizofreninin karakteristik özelliği olan bilişsel dağınıklıkta yoktur. Sanrısal bozukluktan da farklıdır çünkü gelişmiş sanrılar yoktur.
Şizoid Kişilik Bozukluğu
Şizoid kişilik bozukluğu olan kişiler sosyal ilişkiler istemez ya da bunlardan keyif almazlar ve genellikle yakın arkadaşları yoktur. Sıkıcı, donuk ve yalnız görünürler ve başkalarına karşı sıcak, sevecen duyguları yoktur. Nadiren güçlü duygular hissederler ve cinselliğe ilgileri yoktur. Övgüye, eleştiriye ve başkalarının duygularına kayıtsız kalan bu bozukluğa sahip kişilerin tek yaptıkları, münferit ilgi alanlarının peşinden gitmektir.
Şizotipal Kişilik Bozukluğu
Şizotipal kişilişk bozukluğu tuhaf ve eksantirik düşünceler ve davranış, kişiler arası kopma ve şüphecilik ile tanımlanır. Bu bozukluğu olan kişilerin tuhaf inançları ya da büyülü düşünme şekilleri olabilir. Bu insanların referans fikirlerinin olduğu ve şüphecilik ve paranoid düşünceler sergiledikleri de sık görülür. Davranışları ve görünüşleri tuhaf olabilir. Her ne kadar bu bireylerin çoğunda şizofreni gelişimi olmasa da şizotipal kişilik bozukluğu tanısı konulmuş kişilerin bazılarında zaman içinde daha ciddi psikotik semptomlar gelişebilir.
B KÜMESİ – Dramatik/Değişken Küme
Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Antisosyal kişilik bozukluğu, başkalarının haklarına karşı yaygın bir saygısızlık davranışı türünü kapsar. Bu rahatsızlığı olan bireyler; saldırgan, dürtüsel ve şefkatsiz özellikleriyle ayırt edilir. DSM-5 kriterleri, davranış bozukluğunun varlığını tanımlamıştır. Antisosyal kişilik bozukluğu olan insanlarda sıklıkla okuldan kaçma, evden kaçma, sıkça yalan söyleme, hırsızlık, kundakçılık ve erken ergenlik dönemiyle birlikte kasıtlı olarak mal ve mülkün tahrip edilmesi gibi belirtiler mevcuttur. Antisosyal kişilik bozukluğu olan bireylerde, tutarsız bir şekilde çalışma, yasaları çiğneme, huysuz ve fiziksel olarak saldırgan olma, borca girme, kaygısız olma, dürütsel davranma ve ileriye dönük planlardan kaçınma gibi sorumsuz davranışlar görülür. Bu kişiler doğrulara çok az önem verirler ve yaptıklarından pişmanlık duymazlar.
Sınırda Kişilik Bozukluğu
Sınırda kişilik bozukluğu çeşitli nedenlerden ötürü başlı başına bir ilgi odağı olmuştur. Bu nedenler arasında, klinik ortamda çok rastlanır olması, tedavisinin çok zor olması ve intihar eğilimiyle ilişkili olması yer alır. Sınırda kişilik bozukluğunun temel özelliği ilişkilerde ve ruh halinde dürtüsellik ve istikrarsızlıktır. Bu kişilerin önceden kestirilemeyen dürtüsel ve potansiyel olarak kendilerine zarar verdikleri davranışları arasında kumar oynamanın, umarsızca para harcamanın, rastgele cinsel faaliyetlerin ve madde kullanımının yer aldığı söylenebilir.
Histriyonik Kişilik Bozukluğu
Histriyonik kişilik bozukluğunun en temel özelliği, aşırı heyecanlı ve ilgi çekme meraklısı davranıştır. Bu bozukluğu olan kişiler; tuhaf kıyafetleri, aşırı ya da farklı makyajı ya da farklı saç rengi gibi fiziki görünüm özelliklerini dikkati kendilerine çekmek için kullanırlar. Müsrifçe ve yoğun duygular sergilemelerine rağmen duygusal anlamda sık oldukları görülmektedir. Uygunsuz denecek düzeyde cinsel anlamda kışkırtıcı ve baştan çıkarıcı olabilir ve başkalarından kolayca etkilenebilirler.
Narsistik Kişilik Bozukluğu
Narsistik kişilik bozukluğu olan bireylerde yeteneklerini aşırı derecede yükseklerde görme söz konusudur ve büyük başarı hayallerine kafayı takarlar. Çok az denmeyecek kadar bencildirler ve sürekli ilgi görmeyi, aşırı hayranlık duyulmayı beklerler. Kişiler arası ilişkileri; empati yoksunluğu, kıskançlık duygusuyla birleşen kibir, başkalarından faydalanma alışkanlıkları ve isim koyma duygularıyla bozulmaktadır. Bu bozukluğu olan bireyler eleştiriye karşı aşırı hassastır ve diğerleri ona hayranlık duymadığında öfkelenebilirler.
C KÜMESİ – Kaygılı/Korkulu Küme
Çekingen Kişilik Bozukluğu
Çekingen kişilik bozukluğu olan bireyler, eleştiri, reddedilme ve onaylanmamaktan o kadar çok korkarlar ki negatif geri bildirimlerden kendilerini korumak için işe girmekten ya da ilişki kurmaktan kaçınırlar. Sosyal ortamlarda aptalca bir şey söylemekten, utanç verici duruma düşmekten, yüzlerinin kızarmasından ve diğer tedirginlik işaretleri göstermekten aşırı derecede korkarlar. Diğer kimselerden daha yetersiz ve değersiz olduklarına inanırlar.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu
Başkalarına aşırı derecede bağımlılık ve bir özgüven eksiliği bağımlı kişilik bozukluğunun temel özellikleridir. Bağımlı kişilik bozukluğu olan bireylerde yoğun bir bakılma ihtiyacı vardır ve bu durum genellikle yalnız kaldıklarında kendilerini huzursuz hissetmelerine neden olur. Bu bireyler, kurdukları koruyucu ilişkileri bozmamayı garanti altına almak için kendi ihtiyaçlarına daha az önem verirler. Kendilerini zayıf görürler ve destek görmek ve karar vermek için başkalarının desteğini ararlar.
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu
Obsesif Kompulsif kişilik bozukluğu olan bir birey, mükemmeliyetçidir, ayrıntılara, kurallara ve planlara çok fazla kafa yorar. Bu bozukluğu olan bireyler ayrıntılara o kadar dikkat ederler ki projelerini ve işlerini zamanında bitiremezler. Keyiften çok işe eğilimlidirler. Karar verme ve zamanı düzenli kullanma konusunda başarısızdırlar. Genellikle ciddi, sert, resmi ve özellikle ahlaki konularda esnek olmayan bireylerdir.
Zaman zaman hepimiz kişilik bozukluklarının belirtilerine benzer şekillerde davranırız, düşünürüz ve hissederiz ancak esas kişilik bozuklukları bu ayırıcı özelliklerin aşırı, son derece katı ve uyumsuz şekillerde ifade edilmesi olarak tanımlanır.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ SINIFLANDIRILMASI
DSM-5’te 10 farklı kişilik bozukluğu üç küme şeklinde sınıflandırılmış olup, bu bozuklukların tuhaf veya eksantrik (sıra dışı) davranışlar (A Kümesi); dramatik, duygusal veya değişken davranışlar ( B Kümesi); kaygılı ya da korkulu davranışlar (C Kümesi) ile ayırt edildikleri fikri belirtilmiştir.
DSM-III öncesi kişilik bozukluklarının tanısı net değildi. DSM-III bu nedenle kişilik bozuklukları ile ilgili özgül tanı kriterlerinin de yer aldığı geliştirilmiş bir akım başlattı. DSM-IV ile yapılandırılmış görüşmeler ve puanlayıcılar devreye girerek terapistlere ve hekimlere daha çok yardımcı oldu. Ancak burada temel sorun bireylerin kendi kişiliklerini doğru şekilde anlatıp anlatamayacaklarıdır.
Kişilikle ilgili güvenilir tahminler elde edebilme konusunda göz önünde bulundurulması gereken birçok konu vardır. Yapılandırılmış görüşmeler ve bilgi veren çoklu kişilerin kullanılması da güvenirliği artırabilir ancak asıl üzerinde durulması gereken konu bir çok tanının durağan olmamasıdır.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI
A KÜMESİ – Tuhaf / Eksantrik Küme
Bu kümede; paranoid, şizoid ve şizotipal kişilik bozukluğu yer alır. Bu üç bozukluğun semptomlarında şizofrenide görülen tuhaf düşünme ve deneyim türleriyle bazı benzerlikler mevcuttur.
Paranoid Kişilik Bozukluğu
Paranoid kişilik bozukluğu olan bireyler başkalarından şüphe duyarlar. Bu şüphe; aile, iş arkadaşları ve sıradan tanıdıklarla olan ilişkileri etkiler. Bu bireyler, yanlış davranılma ya da kullanılma beklentisinde olduklarından dolayı ketumdur; düzenbazlık ve kötüye kullanma gibi davranışların işaretlerini sürekli kollar. Genellikle düşmanca davranış sergiler ve algıladıkları hakaretlere öfkeli şekilde tepki gösterirler. Olaylardan gizli kalmış tehditkar mesajlar çıkarabilirler.
Bu bozukluk, paranoid şizofreniden farklıdır çünkü şizofreninin halsinasyonlar gibi diğer semptomları bu bozuklukta yoktur ve sosyal ve mesleki işlevsellikte daha az bozulma vardır. Ayrıca şizofreninin karakteristik özelliği olan bilişsel dağınıklıkta yoktur. Sanrısal bozukluktan da farklıdır çünkü gelişmiş sanrılar yoktur.
Şizoid Kişilik Bozukluğu
Şizoid kişilik bozukluğu olan kişiler sosyal ilişkiler istemez ya da bunlardan keyif almazlar ve genellikle yakın arkadaşları yoktur. Sıkıcı, donuk ve yalnız görünürler ve başkalarına karşı sıcak, sevecen duyguları yoktur. Nadiren güçlü duygular hissederler ve cinselliğe ilgileri yoktur. Övgüye, eleştiriye ve başkalarının duygularına kayıtsız kalan bu bozukluğa sahip kişilerin tek yaptıkları, münferit ilgi alanlarının peşinden gitmektir.
Şizotipal Kişilik Bozukluğu
Şizotipal kişilişk bozukluğu tuhaf ve eksantirik düşünceler ve davranış, kişiler arası kopma ve şüphecilik ile tanımlanır. Bu bozukluğu olan kişilerin tuhaf inançları ya da büyülü düşünme şekilleri olabilir. Bu insanların referans fikirlerinin olduğu ve şüphecilik ve paranoid düşünceler sergiledikleri de sık görülür. Davranışları ve görünüşleri tuhaf olabilir. Her ne kadar bu bireylerin çoğunda şizofreni gelişimi olmasa da şizotipal kişilik bozukluğu tanısı konulmuş kişilerin bazılarında zaman içinde daha ciddi psikotik semptomlar gelişebilir.
B KÜMESİ – Dramatik/Değişken Küme
Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Antisosyal kişilik bozukluğu, başkalarının haklarına karşı yaygın bir saygısızlık davranışı türünü kapsar. Bu rahatsızlığı olan bireyler; saldırgan, dürtüsel ve şefkatsiz özellikleriyle ayırt edilir. DSM-5 kriterleri, davranış bozukluğunun varlığını tanımlamıştır. Antisosyal kişilik bozukluğu olan insanlarda sıklıkla okuldan kaçma, evden kaçma, sıkça yalan söyleme, hırsızlık, kundakçılık ve erken ergenlik dönemiyle birlikte kasıtlı olarak mal ve mülkün tahrip edilmesi gibi belirtiler mevcuttur. Antisosyal kişilik bozukluğu olan bireylerde, tutarsız bir şekilde çalışma, yasaları çiğneme, huysuz ve fiziksel olarak saldırgan olma, borca girme, kaygısız olma, dürütsel davranma ve ileriye dönük planlardan kaçınma gibi sorumsuz davranışlar görülür. Bu kişiler doğrulara çok az önem verirler ve yaptıklarından pişmanlık duymazlar.
Sınırda Kişilik Bozukluğu
Sınırda kişilik bozukluğu çeşitli nedenlerden ötürü başlı başına bir ilgi odağı olmuştur. Bu nedenler arasında, klinik ortamda çok rastlanır olması, tedavisinin çok zor olması ve intihar eğilimiyle ilişkili olması yer alır. Sınırda kişilik bozukluğunun temel özelliği ilişkilerde ve ruh halinde dürtüsellik ve istikrarsızlıktır. Bu kişilerin önceden kestirilemeyen dürtüsel ve potansiyel olarak kendilerine zarar verdikleri davranışları arasında kumar oynamanın, umarsızca para harcamanın, rastgele cinsel faaliyetlerin ve madde kullanımının yer aldığı söylenebilir.
Histriyonik Kişilik Bozukluğu
Histriyonik kişilik bozukluğunun en temel özelliği, aşırı heyecanlı ve ilgi çekme meraklısı davranıştır. Bu bozukluğu olan kişiler; tuhaf kıyafetleri, aşırı ya da farklı makyajı ya da farklı saç rengi gibi fiziki görünüm özelliklerini dikkati kendilerine çekmek için kullanırlar. Müsrifçe ve yoğun duygular sergilemelerine rağmen duygusal anlamda sık oldukları görülmektedir. Uygunsuz denecek düzeyde cinsel anlamda kışkırtıcı ve baştan çıkarıcı olabilir ve başkalarından kolayca etkilenebilirler.
Narsistik Kişilik Bozukluğu
Narsistik kişilik bozukluğu olan bireylerde yeteneklerini aşırı derecede yükseklerde görme söz konusudur ve büyük başarı hayallerine kafayı takarlar. Çok az denmeyecek kadar bencildirler ve sürekli ilgi görmeyi, aşırı hayranlık duyulmayı beklerler. Kişiler arası ilişkileri; empati yoksunluğu, kıskançlık duygusuyla birleşen kibir, başkalarından faydalanma alışkanlıkları ve isim koyma duygularıyla bozulmaktadır. Bu bozukluğu olan bireyler eleştiriye karşı aşırı hassastır ve diğerleri ona hayranlık duymadığında öfkelenebilirler.
C KÜMESİ – Kaygılı/Korkulu Küme
Çekingen Kişilik Bozukluğu
Çekingen kişilik bozukluğu olan bireyler, eleştiri, reddedilme ve onaylanmamaktan o kadar çok korkarlar ki negatif geri bildirimlerden kendilerini korumak için işe girmekten ya da ilişki kurmaktan kaçınırlar. Sosyal ortamlarda aptalca bir şey söylemekten, utanç verici duruma düşmekten, yüzlerinin kızarmasından ve diğer tedirginlik işaretleri göstermekten aşırı derecede korkarlar. Diğer kimselerden daha yetersiz ve değersiz olduklarına inanırlar.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu
Başkalarına aşırı derecede bağımlılık ve bir özgüven eksiliği bağımlı kişilik bozukluğunun temel özellikleridir. Bağımlı kişilik bozukluğu olan bireylerde yoğun bir bakılma ihtiyacı vardır ve bu durum genellikle yalnız kaldıklarında kendilerini huzursuz hissetmelerine neden olur. Bu bireyler, kurdukları koruyucu ilişkileri bozmamayı garanti altına almak için kendi ihtiyaçlarına daha az önem verirler. Kendilerini zayıf görürler ve destek görmek ve karar vermek için başkalarının desteğini ararlar.
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu
Obsesif Kompulsif kişilik bozukluğu olan bir birey, mükemmeliyetçidir, ayrıntılara, kurallara ve planlara çok fazla kafa yorar. Bu bozukluğu olan bireyler ayrıntılara o kadar dikkat ederler ki projelerini ve işlerini zamanında bitiremezler. Keyiften çok işe eğilimlidirler. Karar verme ve zamanı düzenli kullanma konusunda başarısızdırlar. Genellikle ciddi, sert, resmi ve özellikle ahlaki konularda esnek olmayan bireylerdir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Kişilik Bozuklukları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Özgür TÖNBÜL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Özgür TÖNBÜL'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
kişilik bozuklukları, kişilik bozuklukları nelerdir, kişilik bozuklukları türleri, kişilik bozukluklarının sınıflandırılması
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.