2007'den Bugüne 92,310 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Evlat Edinme : Hayatta Kalmak; Bir Anne Babanın Kalbinden Doğmak…
MAKALE #17402 © Yazan Uzm.Psk.Saadet ELEVLİ | Yayın Ekim 2016 | 4,152 Okuyucu
Bir çocuğu evlat edinme süreci anne baba için oldukça güç aşamaları içermektedir. Evlat edinme kararı öncesinde anne babanın farklı nedenlerden kaynaklı çocuk sahibi olamamaları ve bu süreçte yaşadıkları, tedavi süreçleri, çiftlerde karşılıklı başarısızlık algıları, hayal kırıklıkları.. vb gibi. Pek çok zor aşamaları içeren bir süreçten sonra evlat edinme kararını alan çift için, hem yasal hem de psikolojik aşamaları içeren yeni bir süreç başlar… Evlat edinme kararı alan çiftlerin, beklentilerini ve isteklerini çok iyi sorgulamaları gerekmektedir. Çünkü eşlerden birinde en ufak bir belirsizlik ya da şüphe bile gelecekte ciddi sıkıntılara sebep olabilmektedir.
Evlat edinme kararı alırken çiftleri endişelendiren bazı durumlar; çocuğun evlat edinildiği gerçeğine çevrenin bakış açısı ve tutumun nasıl olacağı ve bunu nasıl kontrol altına alacakları, çocuğa bu gerçeğin nasıl ve ne zaman açıklayacakları, çocuğun bu gerçeği öğrenmesi durumunda kendilerini terk edeceği korkusu.. vs gibi gelecekte karşılarına çıkabileceğini düşündükleri güçlüklerdir… Bazı çiftler bu gibi endişelerini kontrol altına alabilmek için, evlat edindikleri çocuğa, bu gerçeği hiçbir zaman söylememek gibi hatalı seçenekler üretebilirler.. Anne baba seçeneğin gerekçesi olarak, gerçeği öğrendiğinde yaşayacağı duygusal travmadan çocuğu korumak olduğunu ifade etmektedirler. Ancak bu doğru bir yaklaşım değildir. Eşlerin çocuğun evlat edinildiği gerçeğini biz söylemezsek, hiçbir zaman öğrenemez düşüncesi son derece hatalı bir tutumdur. Doğru olan anne baba ve çocuğun bu gerçekle birlikte sağlıklı ve mutlu yaşayabilecekleri bir zemin oluşturmaktır. Çocuğun kendisi için son derece önemli olan bilgiyi ailesi dışında başka bir kaynaktan öğrenmesi (yakın çevreden birilerinin ona bu gerçeği söylemesi, ileride oluşabilecek ciddi bir rahatsızlıkta yapılan tıbbi test sonuçları gibi, hiç uygun olmayan bir anda bu gerçeğin öğrenilmesi…) kişi açısından, sonradan kapanması çok daha güç psikolojik yaralara neden olabilmektedir.
Anne babaların evlat edindikleri çocuklarına bu gerçeği söylemekte bu kadar çok endişe etmelerinin farklı bir gerekçesi de, gerçeği öğrendikten sonra çocuğun biyolojik anne babasını tercih edebileceği ve onları terk edebileceği düşüncesidir. Ailenin böyle bir endişeye sahip olmaları çok doğaldır ancak, çocuğun kendisiyle ilgili gerçeği bilmek de en doğal hakkı olduğu unutulmamalıdır.
Çocuk diğerleri ile kurduğu güven ilişkisinin ilk köklerini ailede oluşturur. Böyle önemli bir bilginin aile dışı bir kaynaktan öğrenilmesi çocuğun ailesiyle oluşturduğu güven ilişkisini ciddi hasara uğratabilir. Çocuğun evlat edinildiği gerçeğinin çocuğa söylenilmeden önce, anne baba ile çalışılmalı ve anne babanın, bu duruma nasıl bir anlam yükledikleri, bu durumu nasıl yaşadıkları ile ilgili detaylı bilgi alınmalıdır. Eğer anne baba çocuğu evlat edinmiş olma durumu ile ilgili kendilerini rahat hissediyorlarsa, tehdit algısı hissetmiyor, kaygılı, negatif bir bakış açısına sahip değillerse, çocuğa bu gerçeği açıklamak çok daha kolay olacaktır. Eğer çiftler bu durulma ilgili olumsuz bir algıya sahiplerse, bir takım korku ve endişeleri varsa, öncelikle anne baba ile çalışılmalı ve kaygı düzeylerini düşürmeye yönelik bir takım müdahale teknikleri kullanılarak, anne babanın bu konuda kendilerini rahat ve güvende hissetmeleri sağlanmalıdır. Çünkü evlat edinme ile ilgili pozitif bir bakış açısına sahip olan, kendilerini rahat ve güvende hisseden eşlerin, bu gerçeği çocuğa açıklarken ve açıklama sonrasında çocuktan gelecek bazı soruları yanıtlarken kendilerini rahat, sakin ve pozitif tutum içerisinde hissetmeleri, çocuğun da bu gerçeği kabullenme süreci açısından kendini iyi ve güvende hissetmesini sağlayacaktır.
Bebeklikte evlat edinilen bir çocuğa bu gerçeğin açıklanması için en uygun yaş aralığı çocuğun soru çağı dönemidir. Bu dönemde çocuk kendisinin nereden geldiği, nasıl olduğu gibi bir takım sorular sorar… Bu dönem çocuğun üç ve dört yaş civarına denk gelmektedir. Bu dönem aralığındaki çocuk anne babasına sıkça “ben nasıl oldum?” “ben nereden geldim?” “ben senin karnında mı büyüdüm?” “ ben senin karnında nasıl büyüdüm?” “nasıl doğdum?” gibi bir takım sorular sorar.. Anne baba çocuğun bu sorularına dürüst, doğru ve anlayabileceği şekilde yanıtlar vererek evlatlık olduğunu açıklayabilirler..
“Annen ve baban olarak biz birbirimizi çok seviyorduk ve bir çocuğumuz olmasını çok istedik.. İkimiz de çok istememize rağmen çocuğumuz olamadı.. Sonra senin gibi güzel çocukların olduğu bir yere gittik.. Orada seni gördük… Senin gibi güzel bir çocuğumuz olmasını istedik.. Bize çok güzel gülümsedin, çok güzel sarıldın.. İkimiz de seni çok sevdik.. Senin bizim çocuğumuz olmanı çok istedik..Ve üçümüz birlikte eve geldik.. O günden beri hep birlikteyiz ve hiç ayrılmadık.. Senin gibi güzel bir çocuğumuz olduğu için çok mutluyuz..”
Böyle bir açıklamada çocuk kendinin istenilerek edinildiği, özel olarak seçildiği, çok sevildiği mesajlarını alır.. Çocuk sorusuna karşılık aldığı bu açıklamayı daha sonra da sık sık anne babasından tekrar anlatmasını isteyebilir. Bu durumda anne ve baba her defasında aynı açıklamayı yapmalıdır. Bazen böyle bir gerçek, gelecekte çocuğun biyolojik anne babasına karşı öfke ve kızgınlık duygusu beslemesine neden olurken, onu evlat edinen anne babasına daha fazla duygusal bağ ile bağlanmasına neden olabilir.
Evlat edinildiği gerçeğinin, çocuğa soru çağı dediğimiz dönemde açıklanması hem anne-baba hem de çocuk açısından bu süreci çok daha rahat geçirmelerini sağlar. Çünkü küçük yaşta bu gerçeği kabullenmek çocuk için daha kolay olmaktadır. Ancak daha büyük yaşlarda kişi bu gerçeği başkalarından (anne babası dışında başka kişilerden) ya da tıbbi bir müdahale sonucu kan uyumu ya da DNA testi gibi farklı kaynaklar yoluyla öğrendiyse tepkisi çok daha büyük olmaktadır. Bu durumda kişinin ilk tepkisi yoğun öfke duygusu, hayal kırıklığı, güvensizlik, kırgınlık olacaktır. Kişi, kendisinin ailesi tarafından yıllarca kandırıldığı, bir yalanın içinde yaşadığı düşüncesine kapılmasına, onlara karşı yıllardır oluşturduğu güven duygusunun birden bire hiç hazır olmadığı bir anda yıkıldığı duygusunu yaşamasına neden olacaktır.
Çeşitli nedenlerden dolayı çocuk sahibi olamayan çiftlerin, pek çok güçlüklere rağmen, bir çocuğa sevgi ve güven dolu bir ortam sunmaları, onun sorumluluğunu yaşam boyu üstelenmeleri gibi önemli bir karar almaları, çok değerli bir sosyal sorumluluk olduğu kadar çok önemli ve yüce bir davranıştır.
Güven ortamında sevgi ve kabul duygusuyla, ailesi tarafından değerli, önemli olduğu mesajlarıyla büyütülmüş kişi, hiçbir zaman yuvasını bırakıp gitmeyecek ve ailesini terk etmeyecektir. Aidiyet duygusu biyolojik değil, daha çok psikolojik boyut içermektedir. Kişi için ailesi, kendisini ait hissettiği, değerli, önemli ve sevilebilir hissettiği yerdir. Evlat edinilen çocukların ailesi, onları dünyaya gelmelerine aracı olan kişiler değil, onların kendilerini ait hissettikleri, ona kendini değerli, önemli ve sevilebilir olduğunu hissettiren, onu büyüten anne babasıdır. Her çocuk, yaşı kaç olursa olsun, gerçekten ait olduğu yerin neresi olduğuna karar verebilecek ve ait olduğu yerin, gerçek ailesinin, onu büyüten, ona emek veren anne babası olduğu tercihini yapabilecektir.
Anne baba olmak, çocuk için, dünyaya gelmek için bir annenin kanından doğmak değil, hayatta kalmak için anne babanın kabinden doğmak, anne babanın kalbinden gelen koşulsuz sevgi ve kabul duygusuyla beslenmektir. Kişiyi hayata bağlayan ve hayatta canlı kalmasını sağlayan, anne babanın kalbinden doğmak ve onların kalbinde sonsuza kadar kalmaktır.

Uzm. Psk. Saadet Elevli
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Evlat Edinme : Hayatta Kalmak; Bir Anne Babanın Kalbinden Doğmak…" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Saadet ELEVLİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Saadet ELEVLİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Saadet ELEVLİ Fotoğraf
Uzm.Psk.Saadet ELEVLİ
Muğla (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi13 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Saadet ELEVLİ'nin Makaleleri
► Kişilik Gelişiminde Anne ve Babanın Yeri Psk.Dnş.Evrim Alkış DEMİREL
► Sınav Başarısında Anne-Babanın Rolü Psk.Dnş.Adnan DEMİRCİ
► Okul Korkusu ve Anne-Babanın Rolü Psk.Şeyda BOYBEYİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Evlat Edinme : Hayatta Kalmak; Bir Anne Babanın Kalbinden Doğmak…' başlığıyla benzeşen toplam 20 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Coronafobi Mart 2020
► Okul Korkusu Kasım 2015
► Somatizasyon Bozukluğu Kasım 2015
► Yeme Bozukluğu Kasım 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:18
Top