2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Eş Adayıyla İlk Görüşmede “etkileme Taktikleri”
MAKALE #17588 © Yazan Psk.Dnş.Mehmet POLATOĞLU | Yayın Kasım 2016 | 6,591 Okuyucu
Bu görüşme, hayatın boyunca yapacağın en önemli iş görüşmesinden daha önemli bir görüşme olabilir. Onun için çok iyi hazırlanman gerekir. Hazırlık için iki önemli konu var. “Nasıl biriyle görüşmeye gidiyorum? Görüşmenin içeriğinde ne olacak?”

Görüşme talebi karşıdan geldiyse hemen “evet” demeyiniz. İlk yanıtın “hayır” olması “evet” cevabının değerini artırır. İçinde bulunduğun durum sebebiyle tamamen reddedemeye bilirsin. Bu durumda tam olarak hayır demezsiniz. “Şimdi olmaz. Daha sonra belki! Bunu düşünmem lazım.” diyerek karşı tarafta beklenti oluşturabilirsiniz.

İkinci görüşme talebinde de dolaylı olarak reddedin. Bu defa; “Görüşmek isterdim ancak bu hafta çok yoğunum. Önümüzdeki hafta belki görüşebiliriz.” deyiniz.

Üçüncü görüşme talebini kabul ediniz. “Bir saat görüşebiliriz.” deyiniz. Görüşme süresini, görüşme esnasında uzattığınızda; söz verdiğinizden fazlasını yaptığınız için, bu ona ödül gibi gelecektir. Görüşme günü veya görüşme yeri için üç seçenek sununuz. Çünkü üç seçenekten birine karar verenler daha mutlu olurlar.

Görüşeceğiniz kişi hakkında titizlikle bilgi toplayınız. Sosyal medya hesaplarından, arkadaş çevresinden olabildiğince çok bilgi edinmeye çalışınız. İlgileri, kıyafet seçimleri ve yaşama dair düşünceleri hakkında ipuçları bulunuz. Kıyafet seçimi çok önemlidir. Kişinin özellikleri hakkında bilgi verir. Marka ve takım elbise giyen erkekler daha zengin ve yüksek statüde algılanırlar. Karşınızdaki sizi dinlemeye ve ikna olmaya hazırdır.

Sosyal kaygı yaşayan insanların ayakkabıları çok bakımlıdır. Uyumlu insanlar pratik ve ekonomik ayakkabıları tercih ederler. Doğru kıyafeti seçerseniz kişiyle ilk görüşmede oluşturmanız gereken “uyum sağlama hedefinize” doğru önemli bir adım atmış olursunuz. Çünkü onun giyim tarzını modellemeniz, aranızdaki uyumu artırır. Beyinlerimiz kendimize benzer şeyleri tercih etmeye yatkındır.

Bir görüşmeye gitmeden önce hedeflerinizi belirleyin ve neyi ne zaman başarmayı planladığınızı listeleyin. Kendinize hedefler koyunuz. Kendi gündeminizi oluşturun ve görüşme sırasında gündeminize sadık kalınız. Önceden nelere evet ve nelere hayır diyeceğinize karar veriniz. Görüşmeye gitmeden önce pratik yapınız. Pratiğiniz iyi olursa duygularınız aklınızı devre dışı bırakamaz. Aksi takdirde kişinin parfümünün kokusundan etkilendiğiniz halde, kişiden elektrik almış olduğunuz yanılgısına kapılabilirsiniz.
Görüşme yerine erken gidiniz. Geç gittiğinizde direk masaya yönelmeyin biraz etrafı gözlemleyin. Biraz soluklanın, yavaşça yürüyün, gülümseyin ve girişi gerçekleştirin. Yanıtlar sorulardan önce gelir. Beyniniz bir insanın karakter değerlendirmesini bir saniyeden az bir zaman içinde yapar. Bu nedenle kararlı yürüyüşünüz, kendine güvenen tavrınız, yanı ilk intibanız son derece önemlidir.

Kişiye yaklaştığınızda belirli bir mesafede durunuz. Mesafe çok yakın veya çok uzak olmamalıdır. Karşınızdaki kişiyle ilk temasınız göz temasıdır. Ancak somut olarak ilk teması el sıkıştığınızda kurarsınız. Bu nedenle el sıkışma önemlidir. El sıkışırken dik durun ve gözlerinin içine bakarak gülümseyin. Tokalaşmak için sağ elinizi kullanın. Avucunuzun içinin kuru olmasını sağlayın. Eliniz çok gevşek ve aşırı sıkı tutmayın. Elini hızla bırakmayın. Elini hızla bırakmak küstahlık olarak algılanabilir. Birkaç saniye elini tutun. Elinizi önce biraz gevşetin. El bırakmayı diğer tarafa paslamış olursunuz. Sonra karşı taraf hala elinizi bırakmamışsa siz bırakabilirsiniz. Karşı tarafa yaklaşırken birkaç metre uzaktan elinizi uzatmaya başlamanız durumunda iletişimi ilk başlatan kişi olma üstünlüğünü sağlarsınız. Ancak karşınızdaki kişinin kültürel olarak tokalaşmama eğiliminde olma olasılığını da dikkate almanız gerekir. Böyle bir durumda sözel ifadeleri güçlü kullanmanız gerekir. “Sizi görünce çok heyecanlandım. Birden ne yapacağımı bilemedim.” ve benzeri ifadeler kullanabilirsiniz.

Sol kulağının tarafında oturunuz. Duruşunuzu karşınızdakine doğru yöneltin. Kararsızlık göstermeyin. Kararsız insanlar karşısındakinde güvensizlik oluştururlar. Kişisel alanına girdiğinizde, göz teması kurun ve hemen gülümseyin. Göz teması kurmanız halinde zeki olarak algılanırsınız. Göz teması kurmaktan kaçınıyorsanız, bir şeyler gizliyor olabileceğiniz mesajını verirsiniz. Size gülümseyen birine siz de gülümsersiniz. Gülümseme olumlu duyguları artıracağı gibi ilişkinin problemsiz olma şansını artırır. Göz teması kurduğunuzda üç saniye içinde ona bir şey söyleyin. Aranızdaki güven artmaya başlar. Selam verin, konuşmayı önemli bir soruyla başlatın ve dinlemeye geçin.

Görüşmeye başlarken neden görüşme teklifinde bulunduğunuza veya neden teklifi kabul ettiğinize dair, mantıklı bir açıklama yapmak yerine duygusal bir açıklama yapmanız iyi bir başlangıç olabilir. “Sizi gördüğümde / sizden bahsedildiğinde içimde güçlü bir his oluştu. Mutlaka onunla tanışmalısın, diyen bir his… Yüreğimin sesine kulak vermemin mantıklı olacağını düşündüm… Benimle görüşmeyi kabul ettiğin için / beni görüşmeye davet ettiğin için teşekkür ederim… ”

İlk giriş cümlesinden sonra yaptığınız ön araştırmadan elde ettiğiniz bilgiler doğrultusunda ikinizin de ortak olduğunu düşündüğünüz konuda, kendinizden bahsederek konuşmaya başlayın. “Sibel ablanın söylediğine göre seyahat etmeyi seviyormuşsunuz. Seyahat etmeyi bende severim… Yeni ülkeler, yeni insanlar tanımak…” Bu tür bir giriş hem onunla görüşmek istemenizin nedeni hakkında açıklama olur, hem de karşınızdaki kişinin rahatlamasını ve kendini güvende hissetmesini sağlar.”
Sizinle konuşmasını kolaylaştırın. Uyumlu görünün, gergin olan insanlar kolayı tercih ederler. Kendi hakkınızda bir şeyler söylemeniz durumunda karşınızdaki kendisini açacaktır. Kendi hakkınızda ne konuşacağınıza önceden karar vermeli ve iyi hazırlanmalısınız. Sonra konuyu değiştirin. Karşınızdakinin sözünü kesmeyin. Onun kendisini sorgulanıyormuş hissine kapılmasına olanak vermeyin. Hep aklına hitap etmeyin, mantıklı olmayı abartmayın, duygularıyla da temas kurun.

Görüşme süresince belirli aralıklarla gülümseyin. Gülümsemek beyindeki ödül mekanizmasını harekete geçirir. Gülümserken alt dişleriniz değil üst dişleriniz görünsün. Yanağınız genişlerken, gözleriniz hafif kısık hale gelir ve göz kenarlarında hafif buruşukluk oluşur. Bu gerçekçi bir gülümsemedir. Diğeri sahte…

Önemli olduğunu hissettiğiniz sözlerini başınızla onaylayın. Doğru göz teması kurun ve gülümseyin. Göz teması üç saniyeyle sınırlı olmalı. Zamanın yüzde otuzunda göz teması kurun. Uzun süreli göz teması tehdit olarak algılanabilir. Vücut dilini modelleyin. Kişinin kendisini, kendisine yansıtmış olursunuz.

Onun jest ve mimiklerini geri yansıtın. Hikâyesine benzer hikâyeler anlatın.

Benzerliklerinizi öne çıkarırsınız onu daha hızlı kazanırsınız. Tekrarlayın ve onaylayın. Özetle ve geri bildirimde bulununuz. Netleştirerek ve aynı şeyi farklı bir şekilde ifade ediniz. Ses tonunuz ve vurgulama önemlidir. Ancak işin yüzde ellisinin duruş tarzınız ve beden diliniz oluşturur. Karşınızdaki kişinin konuşma hızıyla uyumlu olun. Kararsız ve çekingen tavır sergilemeyin. Karşınızdaki öz güveninizin iyi olduğunu hissederse sizi daha fazla beğenir, sözünüzü daha fazla dinler.

Söylediklerinizle karşı tarafı etkileme zaafına düşmeyin, duruşunuz ve davranışlarınız da bu etkiyi oluşturmasına izin verin. Görüşmenin olumlu geçmesini sıcak ve pozitif tavırlarınız halleder. Ancak karşınızdakinin gönlünü fethetmek istiyorsanız, ortak yönlerinizin olduğu hissine kapılmasını sağlayın. Ne kadar çok ortak yönünüz olursa, o kadar çok “evet” cevabını almaya yakınlaşırsınız. İsmiyle hitap edin ve bazen fısıltıyla konuşun. Fısıltıyla konuşmak bir sırrınızı paylaşıyor olduğunuz, yani ona güvendiğiniz duygusunu oluşturur.

Onun için nelerin önemli olduğunu öğrenin ve bunu avantaj sağlamak için kullanın. Korkularını azaltın. Konuşması için onu cesaretlendirin. Haklısın, çok doğru, başınızı sallayın. Mesleği, memleketi, futbol takımı veya başka bir aidiyet kavramından yola çıkarak dolaylı övgüde bulunun. Mesela; “İnşaat Mühendislerinin çalışma koşulları çok zor. Bu işi yapanların sabırlı ve zorluklar karşısında pes etmeyen insanlar olduğu söyleniyor.” Bu onun hem kendini iyi hissetmesini, hem kendini açmasını sağlar, hem de bilinçaltında sizin önemli oluşunuz kodlanır.

Konuşmada zamanı iyi ayarlamalısınız. İyi dinleyiciler her zaman kazanır. Görüşme sürecinin tamamını kendi kontrolünüze almaya çalışmamalısınız. Bilinçli olarak bazen kontrolü ona devretmelisiniz. “Burada benim borum öter.” tavrı karşınızdakini tedirgin eder. Bilinçaltı meydan okuma olarak algılar ve savunmaya geçer.

Kendi yaşamınızdan, çevrenizdekilerden şikayetçi olmayın, mızmızlanmayın. Saldırganlık sinyali olarak algılanacak tavırlardan fersah fersah uzak durun. Çünkü bu tiplerden kimse hoşlanmaz. Her soruyu sormayın, her şeyden bahsetmeyin. Sizin için önemli olana odaklanın. Görüşmenin gerçekten başarılı geçmesini istiyorsanız iyi olduğun şeylere odaklanın. Ajandanızda ki her şeyi konuşmayın, bir şeyler eksik kalsın. Yarım kalan işleri insanlar tamamlama eğilimindedirler. Nerede duracağınızı önceden belirleyin. Hiçbir zaman böbürlenmeye kalkmayın. Böbürlenmek evde benim borum öter mesajını verir. Geçmişe de çok takılmayın. Gelecekten bahsedin…

İlk görüşmeden beklentinizi yüksek tutmayın. Görüşmenin iyi geçmesi yeterlidir. Kontrolü kaybettiğinizi düşündüğünüzde veya bir karar vermeniz gerektiğinde mola verin. Lavaboya çıkmanız size istediğiniz mola süresini kazandıracaktır. Telefonunuz yanınızda olursa, fikir danışmak için kısa bir telefon görüşmesi de yapabilirsiniz.

Bir başkası için değil, kendiniz için burada olduğunuzun farkında olunuz. İyi olduğunuz şeye odaklanın ve onu yapınız. İhtiyaç duyduğunuzda; “Kendin ol, bunun önemi olmasa ne yapardın? Bu görüşmeyi bir başkası yapıyor olsaydı ne tavsiye ederdin?” sorularını kendinize sorunuz. Acil kararlardan kaçınınız. Her şey acil ise hiçbir şey acil değildir. Acil kararlara değil, önemli kararlara odaklanın. Kendinizi çok rahat hissettiğiniz ve çok baskı altında hissettiğiniz zamanlarda önemli kararlar almayınız.

Eğer her şey yolundaysa ve bu ilişkiyi kesin olarak devam ettirmek istiyorsanız, altın vuruş yapmalısınız. “En başarılı politikacı, insanların düşündüklerini en yüksek sesle dile getirendir.” Prensibini kullanınız. Tüm insanların aileye dair ortak arzularını içeren düşünceleri dile getiriniz. “Tam olarak ne yapmam gerekiyor? Bana evlendiğimiz günden, ölünceye kadar yuvamız için ne yapmam gerektiğini anlatır mısın?” benzeri şeyler söyleyiniz. Bu cümleler kişiyle aranızda bir bağ oluşturur. İlk izleniminiz iyi olmuş olur. “Yaşamına nasıl renk katabilirim?” diye sorduğunuzda da altın vuruş gerçekleşir.
İlk görüşmede evet veya hayır cevabı istemeyin. İkinci görüşmeyi talep etmeden önce ondan bir ricada bulunun. “Şekeri uzatır mısın?” gibi basit bir rica da olabilir. Ricanızı yerine getirdikten sonra yapacağınız istekleri, tutarsız görünmemek için yerine getirecektir. İnsanlar bir kere evet dediler mi, sonra kendilerini evet demeye mecbur hissederler. Çünkü ikinci kez evet demezlerse sözlerini bozmuş görüneceklerini zannederler. Kimse sözünden dönmüş biri olarak görülmek istemez. Bununla birlikte kesinlikle “evet” diyeceği dört şey sorabilirsiniz. Örneğin bugün “Pazartesi değil mi?” Beşinci olarak; “İkinci görüşmemizi Meydo Cafe’de yapalım değil mi?” diye sorun. Üst üste dört “evet” aldıktan sonra beşinci soruya evet yanıtının verilmesi psikoloji ilkesinden yararlanmış olursunuz. Sonra onunla tekrar görüşmek için bir neden sunun. Böylece ikinci görüşmeyi koparmış olursunuz.

Görüşmeye çağrılan ve ilişkinin devamına ilişkin soruyu cevaplayacak olan sizseniz; cevabınızı askıda tutun. Ne düşündüğünüzü ifade etmeyin. Karşı tarafa ne düşündüğünüzü tahmin etmeye zorlamak sizin onun gözündeki izleniminizi güçlendirmektedir. Kendisi hakkında ne düşündüğünüzü durmadan düşünürler. Yani sizi düşünürler. Zihinlerine ve gönüllerine mıh gibi çakılırsınız. Zoru oynamak değil, zor okunanı oynamak her zaman başarı getirir…

Görüşmeyi doksan dakika ile sınırlandırın. Doksan dakikadan sonra dikkatler dağılır. Müsaade isteyerek vakur ve kendinizden emin bir şekilde ayağı kalkınız. Gülümseyerek gözlerinin içine bakınız. Veda sözcüklerinizi söylerken (ilk temasta güçlü bir şekilde tuttuğunuz elini) iki üç defa hafifçe sallayınız. Zafer kazanmış edasıyla ve ağır adımlarla yürüyünüz. Gözden kaybolmadan önce dönüp bir gülümseme oku daha gönderebilirsiniz. (Eğer erkekseniz hesabı kapatmadan giderseniz bir daha arkanıza bakmanıza, ikinci bir görüşme beklemenize gerek yoktur.)

Görüşme bittikten sonra kendi performansınızı mutlaka değerlendiriniz. “Neyi iyi yaptın? Neyi yanlış yaptın? Ne iyi gitti? Ne daha iyi olabilirdi?” ve benzeri soruların cevabını bulmalısınız. Böylece bir sonraki görüşmeye daha donanımlı olursunuz.

Aristo, “Mutluluk hobi ve eğlencede değil, ustalık gerektiren faaliyetlerdendir.” der. Aristo’ya göre yaşam, çaba gerektiren ve eğlencede harcanmayan zaman dilimidir. Dolayısıyla içinde bulunduğunuz şartların etkisinde kalmadan, geniş bir çerçevede durumu değerlendirmelisiniz. “Bugün için ‘evet’ der miyim? Yarın için ‘evet’ der miyim?” üzerinde düşünülmeye değer sorulardır.

İki yaşamı birleştirmek; önceki yaşamları, ilişkide olduğumuz diğer yaşamları bitirmek anlamına gelmez. Bizim kültürümüzde çocuklarla beraber ailelerde evlenmiş olurlar. Dolayısıyla hem bireyi tanımak, hem yaşamınızın içinde bir şekilde var olacak güçleri de tanımalısınız. (Doğru tahmin ettiniz; kayın peder, kayın valide ve diğer aile üyelerinden bahsediyorum.)

Mutluluğu umut etmek güzeldir. Mutluluğa ulaşmak muradıyla avuçlarımızı ve yüreğimizi ısıtan bir elle umuda yürümek güzeldir. Benim dileğim; umduğunuzu bulmanız, bulduğunuzu sevgiyle sarmalamanızdır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Eş Adayıyla İlk Görüşmede “etkileme Taktikleri”" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Mehmet POLATOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Mehmet POLATOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Mehmet POLATOĞLU Fotoğraf
Psk.Dnş.Mehmet POLATOĞLU
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Mehmet POLATOĞLU'nun Yazıları
► Evlilikte Karşılıklı Etkileme Psk.Ayşe YILMAZ
► Sınav Taktikleri Psk.Dnş.Ertuğrul AKBAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Eş Adayıyla İlk Görüşmede “etkileme Taktikleri”' başlığıyla benzeşen toplam 5 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Dikkat Dağınıklığı Şubat 2017
◊ Disleksiye de Anne Bakar Haziran 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:22
Top