2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İlişki ve Evlilik
MAKALE #17727 © Yazan Psk.Merve SAVAŞKAN | Yayın Aralık 2016 | 3,029 Okuyucu
İLİŞKİLER FARKLI AMA BİTME NEDENLERİ AYNI

Yaşadığımız dönem boşanma sayısının sürekli arttığı ve ilişkilerin çok sık şekilde bittiği bir zaman. Heyecan duyduğunuz günler zamanla son bulduktan sonra, taraflar pembe gözlükleri olmadan tekrar birbirleriyle tanışırlar. Kimileri bir uyum yakalar, kimileri ben seni tanıyamamışım der, kimisi ise tartışmalarla, kavgalarla ilişkisini bir şekilde devam ettirir ya da bitirir. Herkesin seçimi, sevgiyi yaşayış biçimi farklı olsa da tek bir noktada hepsi aynıdır; tüm ilişkilerde kavgalar ve tartışmalar olmazsa olmaz. Peki neden bu kadar çok sevdiğiniz kişiyle kavga ediyorsunuz? Anlaşamamaktan mı? Cevap vereyim, hayır…

İlişkilerin bitme nedenleri olarak kavgaların artması ve şiddetli geçimsizlik dediğimiz kalıplaşmış kelime gelmektedir. Kavga sebepleri herkesin farklı diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz…

Kiminiz kıskançlık, kiminiz sorumsuzluk kimisi ise tahammülsüzlük diye listeyi çeşitlendirerek uzatabilir. Fakat kelimeler başka olsa da hepsi tek amaca hizmet etmektedir. İlişkileriniz ettiğiniz kavgalardan değil, karşılıklı olarak duygusal ihtiyaçların karşılanmaması bitirmektedir. Örneğin, panteriniz ile kıskançlık yüzünden ve ya zaman ayırmama yüzünden kavga etmeniz sizin değer ihtiyacınızın olduğunu, daha fazla bunu hissetmek için paylaşarak değil direk yoğunluğu kendinizde hissetmek istemeniz ile alakalı olabilir. Sorumsuzluk ise hangi duygunuza tekabül ediyorsa onunla bağlantılı olabilir, daha fazla ilgi alaka bekliyor ama bunu göremiyorsanız adına sorumsuz diyerek eksikliği karşı tarafa yüklemekteyiz. Size ‘’onun’’ sorumsuz davranışlarının hissettirdiği duygu ne? Ne ki bu duygu sizi bu kadar rahatsız ediyor ve kavgaları doğruyor ? Oysa hissettiğiniz duygu size ait ve tamamlanma ihtiyacı var… Ya da tahammül edemiyor, gücün sizde olmasını istiyorsanız bu da yetersizlik algınız ve yeterli olma hissiyatına olan ihtiyacınızdan kaynaklanabilir.

Sonuç olarak tüm bunların sonunda ‘’SEN SEN SEN’’ böylesin, şöylesin diyerek kavga ediyoruz. Oysa ‘’onun’’ böyle olması size ne hissettiriyor? Sizde hangi duyguyu uyandırıyor. Suçlamak kolay elbet fakat kendinizin gerek duyduğu, az hissettiği veya deneyimlerinden körelttiği duygusal ihtiyaçlarınız, kavgaların en büyük nedenlerinden… Öyle ki ilişkiler aslında kavga etmekten bitmiyor; bu ihtiyaçların karşılıklı karşılanmaması, kişileri kavgalara yöneltiyor ve biz adına anlaşamadık ayrıldık diyoruz. Evet kısmen anlaşamadınız ama anlaşamadığınız konu iki tarafında neye ihtiyacı olduğu konusunda kendini bilerek ifade edememesi ve bunların ne kadarını, nasıl karşıladığı… Bu yüzden öncelikle kendinizi keşfetmeniz, bir ilişkide asıl neye ihtiyacınız olduğunu bilmeniz gerekmektedir. İlişkilerinize psikolojik ihtiyaçtan mı yoksa paylaşma ve tamamlanma niyetiyle mi başlamak istiyorsunuz? Bir ilişkiye toplumda yer alabilmek, mutlu olabilmek, güzel vakit geçirmek, kendini güvende hissetmek için, istenilen rollere girerek yüzeysel başlandığında ilişkiler ne yazık ki kısa vadede sona ermektedir. Aslında en fazla olan kendimiz gibi olma ihtiyacı ile beraber (onay, değer, takdir görme, sevgi, güven , paylaşma) duygusal keşfinize çıkmak ilişkiler için sağlam adımlar atmanızı sağlayacaktır. Özellikle, karıştırılan istekler ve ihtiyaçların ayrı düşünülmesi gerekmektedir. Günde sizi 5 kere arasın diye duyduğunuz istek, hangi duygusal ihtiyacınızı karşılamaktadır? Bunu bulup ifade edebildiğinizde aslında 5-10 kere aranmanın değil başka şeylere gerek duyduğunuzun farkındalığı başbaşasınızdır.
O yüzden istekleriniz ile ihtiyaçlarınızı ayırt etmek ile işe başlayabilirsiniz.

NE İÇİN EVLENMEK İSTEDİĞİNİZE DİKKAT EDİN, AYNI SEBEPLE BOŞANABİLİRSİNİZ…

Evlilik kimilerinin pembe bir rüyası iken kimisinin korku dolu bir rüyası fakat er ya da geç çoğunluğun gerçekleştirmek istediği ya da zorunda kaldığını hissettiği bir durum halindedir. Türk kültürü yapısında, neden evlenmek istenildiğini sorduğumuzda aldığımız cevapların çeşitliliği fazla sayılmaz; İlk olarak en ağırlıklı cevaplardan biri, aile olmak başlığı altında çocuk sahibi olmak, bir insan dünyaya getirip yetiştirmek diye kendi içinde farklı cümleler ile süslenebilir. Lakin Çocuğunuz olsun diye evlenirseniz; ana temanız bu olursa, çocuğunuz içinde boşanabilirsiniz… Yanlış duymadınız… Mutsuz giden bir evliliğin çocuğunuza verebilecek, öğretebilecek tek şeyi mutsuzluk, pişmanlık, öfke vs duygular ve buna bağlı olumsuz davranışlardır. Madem çocuk için evlendiniz, şimdi sıra çocuğunuzun mutluluğu için boşanmaktadır o halde…
Gelelim başka bir cevaba; ekonomik koşullar evliliğin cazibesi halini almış bulunmaktadır. İmkanların kısıtlılığı karşınızdakine hayranlık ya da aşk sandığınız duyguları beslemenizde size yardımcı olabilir. Fakat para ve imkanlar için evlenenlerde de gene maddiyat için boşanabilirler. Nasıl mı? Evlendikten sonra aradığınızın, esas ihtiyacın bu olmadığını anlayarak, belli bir maddiyat elde ettikten sonra ya da tazminatla da bu arzunuzu karşılayarak boşanabilirsiniz. Para için evlilik senet gibidir, vadesi bitince işinize yaramaz…

Eşinizi mutlu etmek, kendinizi ona adamak için evlendiyseniz sonuçlar pek iç acıcı değil… Kendi benliğini hiçe sayan tamamen başkası için yaşamaya çalışan kişilerde patolojik sorunların çıkma olasılığı ya da aşağılık duygusuna son vermek , kendi için bir şeyler yapmasını gerektiğini anlayarak bağımlılıklarını koparma istekleri ile boşanabilmeleri yüksek ihtimaller arasındadır…

Bir diğeri ‘’yaşım geldi’’ sorunsalı. Kültür tarafından evliliğin yaşı, anne- baba olmanın yaşı, aşkın yaşı gibi sayısal veriler çoktan keşfedilmiştir ve bilimin bundan hala haberi yoktur(!) Yaşı için evlenenler, gene yaşım geçiyor bir mutlu olamadım artık özgürce istediğim gibi yaşamak istiyorum duygusu ile boşanabilirler…

Son olarak başka bir örnekte, birbirilerinden farklı olduklarını ve bu farkın birbirlerini tamamladığını söyleyen çiftlerin ellerinde patlayacak bir bomba taşıdıklarını bilmemeleri. Araştırmalar gösteriyor ki, benzerlikleri daha fazla olan insanlar uyumlu çiftler olarak sağlıklı ilişkiler yaşayabilmekte iken farklı olan insanların başta olan çekimleri ve tamamlayıcılık hisleri zamanlar anlaşamamaya ve uyumsuzluğa dönüşerek ayrılıklara gitmektedir. Farklıyız bu yüzden evleniyoruz diyorsanız, bu farklar da zamanla boşanma sebeplerine sürükleyebilmektedir.

Peki hangi nedeni bulup evlenmek istemeliyiz diyorsanız…
Öncelikle, Bu gibi sebepler birçoğunun evlilikten beklentileridir. Ben olmak olgusunu tamamlamadan, biz olma olgusuna geçerek ilk olarak kendinizden boşanırsınız… Sonrada eşinizden… Tabi ki mutlu olmak içinde evlenmek isteyenler vardır lakin bunu söylerken ardından hemen bu sayılanları sıralarlar… Asıl meselenin mutluluk beklentisi olduğu, benzerliklerle bir ömür uyum sağlayabilecekleri ve hayatlarını her yönü ile paylaşacak yoldaşını seçmek gibi cevaplar genelde daha sonra ki sıradadırlar.
Dünyadaki genel eğilimlere bakıldığında istatistikler, evlenme oranlarının azaldığını, boşanma oranlarının arttığı göstermektedir. Günümüzde ABD gibi bazı ülkelerde boşanma oranları yüzde 50- 55’lere kadar yükselirken aynı oranın, Avrupa’da yüzde 40-45 arasında değiştiği görülüyor. Boşanmalar en çok evliliğin ilk yılında meydana geliyor ve tüm boşanmaların yüzde 50’den fazlası evliliğin ilk 7 yılında gerçekleşiyor. Bunların nedenlerinde söz ettiğimiz sebepler yoğunluktadır. O yüzden evlenmeden önce, evlenme nedenlerini iyice düşünmek gerekir. Lakin gerektiğinde evlilik gibi boşanmanın da doğal bir seçim olduğu unutulmamalıdır. Güzel bir kek için özenle seçtiğiniz malzemeler gibi evlenmeden önce, sağlıklı bir evlilik için olan malzemeleri de düşünmelisiniz ki kekinizin tadı güzel olsun. Evlilik ilk olarak karşılıklı istek ve rıza üstüne kurulmalıdır. Bu istek ve rıza öncelikle mutluluk beklentisi ile desteklenmelidir. Birbirlerini her koşulda anlayabilen, karşılıklı nasıl davranacaklarını bilen çiftler her zaman bir adım öndedir. Ayrıca bu mutluluk beklentisi; karşılıklı İletişim becerisi, sorun çözme becerisi, biz olmaya çalışırken benleri koruyabilen, ortak hedef ve amaçlar oluşturabilen, güven duygusunu hissettirebilen ve hayallerini değil birlikte olduğu kişiyi tanıyıp sevebilen kişiler tarafından desteklenmelidir. Evliliğe bir proje olarak bakıyorsanız bu projenin içinde, çocuk, maddiyat, aile gibi konulardan önce bu soruların araştırılması ve bu planların olması sağlam bir temel yaratmaktadır.

PSİKOLOG & EVLİLİK VE ÇİFT TERAPİSTİ
MERVE SAVAŞKAN
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İlişki ve Evlilik" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Merve SAVAŞKAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Merve SAVAŞKAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Merve SAVAŞKAN Fotoğraf
Psk.Merve SAVAŞKAN
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi5 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Merve SAVAŞKAN'ın Yazıları
► İdeal İlişki ve İlişki Terapisi Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'İlişki ve Evlilik' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Sınav Kaygısı Aralık 2016
► 2017 Beklentisi Aralık 2016
◊ Boşanma Süreci Aralık 2016
◊ Panik Bozukluk Aralık 2016
◊ Bana Mutsuzluğu Anlat Aralık 2016
◊ Hayır Diyemiyorsanız... Aralık 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:15
Top