2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Karne Zamanı ve Anne Babaların Tepkileri
MAKALE #17829 © Yazan Psk.Selin ALKIŞ AYTEN | Yayın Ocak 2017 | 2,478 Okuyucu
Karne Zamanı ve Anne Babaların Tepkileri

Karne, ilköğretim ve ortaöğretim okullarından her öğretim dönemi yarısında ve sonrasında dersler ve tutumlarla ilgili bilgilendirme amaçlı verilen yazılı belgedir. Öğrencilerin ders başarı puanlamalarını gösterir. Ancak toplumumuzda bu karne sedece bilgilendirme olarak kalmıyor ve toplumun geleneğine göre, çocukların aileleri tarafından da değerlendirilmesine neden olur. Hatta çocukların yaşam başarısına dair değerlendirilmesine kadar gidiyor. Aldığı karne karşısında mutluluk duyan öğrenci sayısı genelde azdır. Çoğu öğrenci, karnesinin çabasını yeterince yansıtmadığı görüşündedir, ya da yeterince çalışmadığını bilir ve gelen kırık notları nasıl düzelteceğinin endişesini yaşamaya başlar. Ve bu nedenle de çoğu çocuk karne zamanını heyecanla değil de bir kaygıyla bekliyor. Çünkü ailesi tarafından nasıl eleştiriler alacağının kaygısına düşüyor. Oysa düşünmeleri gereken sadece ders notlarının nasıl geleceği ve "Ben bu dönemde neler öğrenmişim?" Sorusunun değerlendirilmesinin yapılmasıdır. Karne, bir değerlendirme olduğu için, çocuğun aklına, notla yapılan bu değerlendirmelerin, çevre tarafından da nasıl değerlendirileceği gelir. Anne-babanın, diğer akrabaların, arkadaşların, öğretmenlerin gözünde ne durumda olacağını sanki karne notları belirlemektedir. Notları yüksek olan çocuk “iyi ve akıllı”, düşük olan çocuk da “tembel ve sorumsuz”dur. Ailelerin karne karşısında heyecanlarını çok da dışa vurmamaları önemlidir. Olumlu ya da olumsuz duyguları fazlasıyla çocuğa yansıtmak, onun kendini değerlendirmesinde sürekli başkalarına bağımlı hale gelmesine neden olur. Ancak, önemli olan çocuğun kendi kendini doğru olarak değerlendirmeyi öğrenmesi, kendi kendini eleştirmesi ve gitmesi gereken yönü kendi kendine bulmasıdır. Çoğu çocuk karne zamanını heyecanla değil de bir kaygıyla bekliyor. Çünkü ailesi tarafından nasıl eleştiriler alacağının kaygısına düşüyor. Oysa düşünmeleri gereken sadece ders notlarının nasıl geleceği ve "Ben bu dönemde neler öğrenmişim?" Sorusunun değerlendirilmesinin yapılmasıdır. 
Bir karneye bakarak bir çocuğu, bir insanı değerlendirmek, yani sadece sonuçtan yola çıkarak bir yargıya varmak anne-babaları yanlış noktalara götürebilir. Karne bir sonuçtur; bir anlamı vardır tabi ki, ancak yine de önemli olan bu sonuca götüren “süreci” iyi değerlendirmektir.

Anne-babalar değerlendirmeyi nasıl yapmalı?
Çoğu anne- baba, çocuklarından çok çeşitli alanlarda birden başarılı olmasını bekler. Anne-babalar bir dakika!!! Önemle dikkat etmeniz gereken konuların başında;
Çocuğunuz bireysel özellikleri, genel kapasitesi ve güçlü olduğu alanlar gelmelidir. Bunların iyi bilinmesi ve çocuğun başarısının aldığı notlara indirgenmemesi son derece önemlidir. Çocuğunuz, örneğin matematik dersinde zorlanmakta ise onun yeterince akıllı olmadığını düşünmek hatadır. Bir çocuğun sözel veya sayısal alanlara, müziğe, spora ya da doğa bilimlerine karşı bir eğilimi olabilir. Çok az kimse birçok değişik alana eşit derecede ilgi duyabilir, dolayısıyla da bazı alanlara doğası gereği kendini daha yakın hisseder, diğerlerini de mecbur olduğu için öğrenir.
Ailelerin fark etmesi gereken çocuğun çok da yatkınlığı ya da merakı olmadığı halde, bir konuda bir şeyler öğrenme konusunda ne kadar çaba gösterdiğidir. Çocuk o dersi önemser ve anlamak için elinden geleni yaparsa, çaba gösterirse artık getirdiği karne notunun pek de önemi kalmaz, kalmamalıdır. Çabalaman yeterli denilmelidir.
Çocuğunuz, karnesini bir dönemin sonunda eline aldığında, içi rahat olarak “Ben elimden geleni yaptım, yapabileceğimin en iyisi buydu” diyebiliyorsa o karnenin iyi bir karne olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak, çocuğunuz aslında çok daha fazlasını yapabileceğini düşünüyorsa, o karnenin, o anki durumun bir kesiti olarak değerlendirilmesi ve bundan sonrasında neler yapılabileceğini çocuğunuzla yargılamadan tartışabilirsiniz.
Karneyi değerlendirirken dikkat etmeniz gereken ikinci konu;
Çocuğunuzun yaşadığı aile ortamıdır. Her çocuğun bireysel özelliklerinin yanında, içinde yetiştiği aile ortamının da çocuğun çalışma alışkanlıkları, okulu önemsemesi, sorumluluklarını bilmesi ve yerine getirmesi üzerinde büyük etkisi vardır. Okumak, öğrenmek, yeni bilgiler edinmek, aile içinde eğlenceli, keyifli bir işi olarak ele alındığında, çocuk da bu faaliyetleri bir mecburiyet olarak görmemeye başlar, bu da onun öğrenme isteğini ve dolayısıyla da okul başarısını arttırır. Ancak genellikle yapılan, çocuk okula başlayana kadar ondan hiçbir şey talep etmemek, birinci sınıftan itibaren de, bir anda çocuğun zamanını, eşyalarını organize etmesini, sorumluluklarının bilincinde olmasını beklemektir. Bunlar yerine getirilmediği zaman aile ve çocuk arasında çok ciddi çatışmalar yaşanır, daha sonra aile çocuğa yeterince şans vermeden dışardan destek almaya, ya da çocuğun birçok sorumluluğunu kendisi yerine getirmeye başlar, örneğin ödevlerini yapmak, çantasını hazırlamak gibi. Bu şekilde de çocuk, anne-babası için çalıştığına, onlar kızmadığı, baskı yapmadığı zamanlarda çalışması gerekmediğine ikna olmaya başlar. Çocuk bu işleri bir yük olarak görmeye başlar. Bu noktada, okula ve öğretmenlere de büyük görevler düştüğünün altını çizmek gerekir. Konuları ilginç hale getirmek ve çocukta merak uyandırmak konusunda başrol oyuncuları onlardır.

Anne Babalara Öneriler 
Çocuklarınızı çok iyi izleyin ve tanıyın, çocuklarınıza öğrenmenin zevkini vermek için çabalayın.
Çocuğunuzun okula başlamasını beklemeden, onlara çeşitli sorumluluklar vermeye, zamanlarını planlamaya, işlerini sıraya koymaya ve bu görevlerin nasıl yapılacağını öğretmeye başlayın. Anne baba olarak, toplumla çocuk arasında bir süzgeç görevi görmeniz gerekiyor. Çaba sarfetmenin sonucunda kazanılan başarının zevkini çocuğunuza küçük yaştan itibaren anlatabilirsiniz.
Okula giden hiçbir çocuk sadece öğrenci değildir, onun da herkes gibi birçok farklı yönü vardır. Çocuğunuzun her ne boyutta olursa olsun başarılarını fark edin, bunları takdir edin, öne çıkarın ki onun kendine olan güveni artsın, kendiyle gururlanabilsin. Bu açıdan baktığında da, zayıf olduğu yönleri bir eksiklik olarak değil, geliştirilmesi gereken yönler olarak kabullenmesi daha kolay olacaktır. Unutmayın sonuç değil süreç önemlidir. Çocuğu gösterdiği çabası için takdir etmek, bulduğu çözüm yollarını övmek, ona inanıldığını göstermek çok önemlidir.
Karnelerin çocuğunuzun yaptıklarının sadece bir kısmını ölçtüğünü, her şey olmadıklarını unutmayın.
* Çocuğunuzla akademik performansı hakkında sık sık konuşun. Karneler verilene kadar beklemeyin- genellikle çok gecikmiş olursunuz.
* Beklentilerinizi çocuğunuza açıkça anlatın. Ayrıca beklentilerinizin çocuğunuzun beceri seviyesine uygun olmasına dikkat edin.
* Çocuğunuzla beraber akademik hedefler belirleyin. Bunlar uzun ve kısa dönemli olmalı ve çocuğun yaşına uygun olmalıdır.
* Sorunlu alanları çocuğunuzun öğretmeniyle konuşun. Performans problemlerine sebep olan beceri eksikliklerinin önceden belirlenmesi gerekir.
* Çocuğunuzun öğretmeniyle tanışın. Okulun çocuklara sunduğu imkanları inceleyin, örneğin etütler, çalışma alanları ya da internet desteği gibi.
* Çocuğunuzla beraber bir çalışma planı belirleyin. Çocuğunuzun rutin çalışma alışkanlıkları belirlemesi gerekir ve ödevleri ya da sınavları için günlük belli bir zaman ayırmalıdır.
* Çocuğunuzun başarısını fark edin ve takdir edin. Örneğin bir ilkokul çocuğuna sınıftaki davranışları düzeldiği için ne kadar memnun olduğunuzu söyleyebilirsiniz.
* Bir problem fark ederseniz yardım alın. Çocuğunuzun daha iyisini yapacağına dair söz vermesine kanmayın. Bazı problemleri bir yetişinkinin yardımı olmadan çözemeyebilir.
* Okulun rehber öğretmeniyle iletişimde olun. Okul ve ev arasındaki bağlantı önemlidir. Rehber öğretmenler ana karneler arasında ilerleme raporları isteyebilir ve öğretmenlerle, velilerle ya da öğrencilerle toplantılar düzenleyebilir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Karne Zamanı ve Anne Babaların Tepkileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Selin ALKIŞ AYTEN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Selin ALKIŞ AYTEN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Selin ALKIŞ AYTEN'in Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Karne Zamanı ve Anne Babaların Tepkileri' başlığıyla benzeşen toplam 20 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Sınav Kaygısı Ekim 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:17
Top