Obsesif Kompulsif Bozukluğu (Okb) ve Tedavisi
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)
Shakespeare'in Machbeth isimli ünlü eserinde bayan Machbet’in kayınıyla işbirliği yaparak kocasını öldürdükten sonra ellerini sürekli kanlı görmesi sebebiyle kendisinde oluşan vicdan azabını ortadan kaldırmak için sürekli ellerini yıkamaya başlaması, ama ne yaparsa yapsın ellerinin temizlenmediği düşüncesi kendisinde rahatsız edici şekilde el yıkama hastalığını başlatır. Shakespeare Machbeth isimli eseri dışında birçok sanat yapıtında teması işlenen Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB); Günümüz de birçok insanın muzdarip olduğu, sebebinin tam olarak bilinmediği, kişinin yaşantısını ve çevresini (özellikle de 1. dereceden ailesini) zor durumda bırakan takıntı, vesvese, evham, kuruntu gibi isimlerle de anılan, genellikle ergenlik ya da erişkinlik döneminde başlayan (çoğunlukla 30 yaşından önce), obsesyonların ve kompulsiyonların genelde bir arada görüldüğü kaygı türü bir rahatsızlıktır. Obsesyon denilen rahatsız edici düşünceler iken, kompulsiyon bu düşüncelerin verdiği rahatsızlıktan kurtulmak adına yapılan eylemlerdir. Amerikan Psikiyari Birliği (2000)’ne göre obsesif kompulsif bozukluk (OKB), kişinin sosyal ve mesleki işlevlerinde ciddi anlamda işlevsizliğe yol açan, benliğe yabancı, yineleyici ve belirgin anksiyete ya da sıkıntıya neden olan düşünceler, dürtüler ya da takıntılar ve bunaltıyı gidermek için yapılan yineleyici davranışlar ve zihinsel eylemlerle tanımlanan bir psikiyatrik bozukluktur. Örneğin elinin kirlendiğini düşünen birinin bu düşüncenin verdiği sıkıntıdan kurtulmak adına en yakın musluğa koşup elini defalarca yıkaması, çocuğuna her hangi bir zarar gelmesin diye ritüel olacak şekilde bir annenin belli hareketleri defalarca tekrar etmesi gibi çok çeşitli şekillerde görülmektedir. Bu rahatsızlığa sahip olan kişiler bu düşüncelerinin ve bu düşüncelerden dolayı yaptıklarının saçma olduğunu biliyor olabilmelerine rağmen kendilerini kontrol edemeyip, eyleme geçmekten alıkoyamazlar. Diğer taraftan da yaptıklarının başkaları tarafından görülmemesini, görülmesi durumunda deli damgası yemekten korkabilirler. Hâlbuki bu durumun zihinsel bir hastalık olmadığı bilinmelidir. Kişilerin düşüncelerin verdiği rahatsızlığı (obsesyonlar) engellemek için yaptıkları hal ve hareketler (kompulsiyonlar) kendilerini kısa vadeli rahatlatsa da bir süre sonra hissedilen rahatlığın sadece geçici olduğu ve bu düşüncelerden kurtulmak adına yapılan eylemlerin bu rahatsızlığı daha da beslediği ve kişiyi umutsuzluğa, pişmanlığa, suçluluk ve öfke duygularının da eşlik ettiği bir döngüye soktuğu acıda olsa tecrübe edilmektedir. Başka bir deyişle obsesyonlardan kurtulmak adına yapılan kompulsif eylemler kişinin çırpındıkça daha fazla bataklığa saplanmasına benzetilebilir.
Psikiyatri tanı kitabı olan DSM-5’e göre obsesif-kompulsif bozukluğun tanı kriterleri şunlardır;
A- Takıntıların (obsesyonların), zorlantıların (kompulsiyonların) ya da her ikisinin birlikte varlığı:
Takıntılar (obsesyonlar) (1) ve (2) ile tanımlanır:
1- Kimi zaman zorla veya istenmeden geliyor gibi yaşanan, çoğu kişide belirgin bir kaygı ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, itkiler ya da imgeler.
2- Kişi, bu düşüncelere, itkilere veya imgelere aldırmamaya ya da bunları baskılamaya çalışır ya da bunları başka bir düşünce ya da eylemle yüksüzleştirme (bir zorlantıyı yerine getirerek) girişimlerinde bulunur.
Zorlantılar (kompulsiyonlar) (1) ve (2) ile tanımlanır:
1- Kişinin takıntısına tepki olarak ya da katı bir biçimde uyulması gereken kurallara göre yapmaya zorlanmış gibi hissettiği yinelemeli davranışlar (örn. el yıkama, düzenleme, denetleyip durma) ya da zihinsel eylemler (örn. dinsel değeri olan sözler söyleme, sayı sayma, sözcükleri sessiz bir biçimde yineleme).
2- Bu davranışlar ya da zihinsel eylemler yaşanan kaygı ve sıkıntıdan korunma ya da bunları azaltma ya da korkulan bir olay ya da durumdan sakınma amacı ile yapılır, ancak bu davranışlar ya da zihinsel eylemler, yüksüzleştireceği ya da korunulacağı tasarlanan durumlarla gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da aşırı bir düzeydedir.
B- Takıntılar ya da zorlantılar kişinin zamanını alır (örn. günde bir saatten çok zamanını alır) ya da klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur.
C- Takıntı-zorlantı belirtileri, bir maddenin (kötüye kullanılabilen bir madde, bir ilaç) ya da başka bir sağlık durumunun fizyolojisi ile ilgili etkilerine bağlanamaz.
D- Bu bozukluk, başka bir ruhsal bozukluğun belirtileri ile daha iyi açıklanamaz.
Obsesif Kompulsif Bozukluğun Sebepleri
Sebebi tam olarak bilinmese de çocukluk döneminde yaşanılan travmalar, beyindeki mutluluk ve zindeliği sağlayan serotonin maddesinde bozukluk, genetik geçişlilik ve rol model alarak öğrenme durumlarının Okb’nin kesin olmasa da sebepleri olarak düşünülmektedir.
En sık görülen Obsesyon Türleri:
• Bulaşma takıntıları: Mikrop, sperm, hastalık bulaşır mı şeklinde korkuları vardır.
• Cinsel takıntılar: Eşcinsel miyim, Hem cinslerimle ilişkiye girer miyim, onlardan hoşlanıyor muyum, o kişiyle cinsel ilişkiye girdim mi, benim eş cinsel olduğu mu düşünürler mi?
• Saldırganlık takıntıları: Çocuğuma zarar verir miyim, kendime zarar verir miyim?
• Şüphe takıntıları: Elektrik fişini prizden çektim mi? Kapıyı, arabayı kilitledim mi?
• Düzen ve simetri takıntıları: Çevresindeki araç ve gereçlerin hepsinin aynı hizada düzenli olması konusunda yoğun çabaları vardır.
Çok sık karşılaşılan kompülsiyonlar (zorlantılar) ise şunlardır:
1-Yıkama kompülsiyonları: Evi defalarca temizleme (evden temizlik maddesi kokuları eksik olmaz) ellerini defalarca yıkama, banyoda uzun süre kalma…
2-Kontrol kompülsiyonları: Yoldan dönüp kapıyı kapatıp kapatmadığını kontrol etme, evden çıkmadan önce prizleri defalarca “denetleme…
3-Biriktirme kompülsiyonları/İstifçilik: Dışarıda işine yarayıp yaramadığına bakmadan alıp eve getirme ve daha sonrasında bu eşyaları atamama (haberlerde evleri çöp eve dönüşmüş insanlar bu kategoriye girmektedir)
4-Sayma kompülsiyonları: Belli bir sayıya kadar sayma (aksi durumda kötü bir şey olacağı düşüncesi ya da içsel huzursuzluk yaşar kişi) yolda gördüğü plakaları okuma/sayma,
5-Simetri ve düzen kompülsiyonları: Duvarda eğik gördüğü tabloları düzenleme, masaya hafif eğik bırakılmış olan kitabı düzeltme kaldırımdaki çizgilere basmama.
6-Sorma-anlatma kompülsiyonları: Hakkını helal ettin mi? Ücreti ödedim mi şeklinde sürekli sorular sorarlar.
Obsesif Kompulsif Bozukluğun (OKB)’un Tedavisi
OKB kendi kendine geçmez, bu yüzden tedavi edilmesi önemlidir. Araştırmalarla desteklenen en iyi tedavi yöntemi ilaç ve bilişsel davranış terapisidir. Ama her şeyden önemlisi danışanın moral ve motivasyonunun sürekli desteklenip, gerçekleştirdiği ilerlemelerin desteklenmesi çok önemlidir. Bunun dışında Emdr terapisi obsesyonların altında yatan travmaları hızlı bir şekilde ortadan kaldırmak adına yararlı olabilmektedir.
Bilişsel davranış terapi kısaca: OKB’nin tedavisinde Bilişsel Davranış Terapi ile, obsesif-kompülsif bozukluğu olanların obsesyonlarından dolayı gerçekleştirdikleri kompulsif ritüellerini gerçekleştirmeden korkularıyla yüzleşmelerini ve anksiyetenin aşamalı olarak azaltılmasını sağlamaktır.
Kaynakça
1) Amerikan Psikiyatri Birliği (2013) Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı(DSM 5) (Çev. ed: E. Köroğlu) Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 2014
2) http://www.webmd.com
Shakespeare'in Machbeth isimli ünlü eserinde bayan Machbet’in kayınıyla işbirliği yaparak kocasını öldürdükten sonra ellerini sürekli kanlı görmesi sebebiyle kendisinde oluşan vicdan azabını ortadan kaldırmak için sürekli ellerini yıkamaya başlaması, ama ne yaparsa yapsın ellerinin temizlenmediği düşüncesi kendisinde rahatsız edici şekilde el yıkama hastalığını başlatır. Shakespeare Machbeth isimli eseri dışında birçok sanat yapıtında teması işlenen Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB); Günümüz de birçok insanın muzdarip olduğu, sebebinin tam olarak bilinmediği, kişinin yaşantısını ve çevresini (özellikle de 1. dereceden ailesini) zor durumda bırakan takıntı, vesvese, evham, kuruntu gibi isimlerle de anılan, genellikle ergenlik ya da erişkinlik döneminde başlayan (çoğunlukla 30 yaşından önce), obsesyonların ve kompulsiyonların genelde bir arada görüldüğü kaygı türü bir rahatsızlıktır. Obsesyon denilen rahatsız edici düşünceler iken, kompulsiyon bu düşüncelerin verdiği rahatsızlıktan kurtulmak adına yapılan eylemlerdir. Amerikan Psikiyari Birliği (2000)’ne göre obsesif kompulsif bozukluk (OKB), kişinin sosyal ve mesleki işlevlerinde ciddi anlamda işlevsizliğe yol açan, benliğe yabancı, yineleyici ve belirgin anksiyete ya da sıkıntıya neden olan düşünceler, dürtüler ya da takıntılar ve bunaltıyı gidermek için yapılan yineleyici davranışlar ve zihinsel eylemlerle tanımlanan bir psikiyatrik bozukluktur. Örneğin elinin kirlendiğini düşünen birinin bu düşüncenin verdiği sıkıntıdan kurtulmak adına en yakın musluğa koşup elini defalarca yıkaması, çocuğuna her hangi bir zarar gelmesin diye ritüel olacak şekilde bir annenin belli hareketleri defalarca tekrar etmesi gibi çok çeşitli şekillerde görülmektedir. Bu rahatsızlığa sahip olan kişiler bu düşüncelerinin ve bu düşüncelerden dolayı yaptıklarının saçma olduğunu biliyor olabilmelerine rağmen kendilerini kontrol edemeyip, eyleme geçmekten alıkoyamazlar. Diğer taraftan da yaptıklarının başkaları tarafından görülmemesini, görülmesi durumunda deli damgası yemekten korkabilirler. Hâlbuki bu durumun zihinsel bir hastalık olmadığı bilinmelidir. Kişilerin düşüncelerin verdiği rahatsızlığı (obsesyonlar) engellemek için yaptıkları hal ve hareketler (kompulsiyonlar) kendilerini kısa vadeli rahatlatsa da bir süre sonra hissedilen rahatlığın sadece geçici olduğu ve bu düşüncelerden kurtulmak adına yapılan eylemlerin bu rahatsızlığı daha da beslediği ve kişiyi umutsuzluğa, pişmanlığa, suçluluk ve öfke duygularının da eşlik ettiği bir döngüye soktuğu acıda olsa tecrübe edilmektedir. Başka bir deyişle obsesyonlardan kurtulmak adına yapılan kompulsif eylemler kişinin çırpındıkça daha fazla bataklığa saplanmasına benzetilebilir.
Psikiyatri tanı kitabı olan DSM-5’e göre obsesif-kompulsif bozukluğun tanı kriterleri şunlardır;
A- Takıntıların (obsesyonların), zorlantıların (kompulsiyonların) ya da her ikisinin birlikte varlığı:
Takıntılar (obsesyonlar) (1) ve (2) ile tanımlanır:
1- Kimi zaman zorla veya istenmeden geliyor gibi yaşanan, çoğu kişide belirgin bir kaygı ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, itkiler ya da imgeler.
2- Kişi, bu düşüncelere, itkilere veya imgelere aldırmamaya ya da bunları baskılamaya çalışır ya da bunları başka bir düşünce ya da eylemle yüksüzleştirme (bir zorlantıyı yerine getirerek) girişimlerinde bulunur.
Zorlantılar (kompulsiyonlar) (1) ve (2) ile tanımlanır:
1- Kişinin takıntısına tepki olarak ya da katı bir biçimde uyulması gereken kurallara göre yapmaya zorlanmış gibi hissettiği yinelemeli davranışlar (örn. el yıkama, düzenleme, denetleyip durma) ya da zihinsel eylemler (örn. dinsel değeri olan sözler söyleme, sayı sayma, sözcükleri sessiz bir biçimde yineleme).
2- Bu davranışlar ya da zihinsel eylemler yaşanan kaygı ve sıkıntıdan korunma ya da bunları azaltma ya da korkulan bir olay ya da durumdan sakınma amacı ile yapılır, ancak bu davranışlar ya da zihinsel eylemler, yüksüzleştireceği ya da korunulacağı tasarlanan durumlarla gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da aşırı bir düzeydedir.
B- Takıntılar ya da zorlantılar kişinin zamanını alır (örn. günde bir saatten çok zamanını alır) ya da klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur.
C- Takıntı-zorlantı belirtileri, bir maddenin (kötüye kullanılabilen bir madde, bir ilaç) ya da başka bir sağlık durumunun fizyolojisi ile ilgili etkilerine bağlanamaz.
D- Bu bozukluk, başka bir ruhsal bozukluğun belirtileri ile daha iyi açıklanamaz.
Obsesif Kompulsif Bozukluğun Sebepleri
Sebebi tam olarak bilinmese de çocukluk döneminde yaşanılan travmalar, beyindeki mutluluk ve zindeliği sağlayan serotonin maddesinde bozukluk, genetik geçişlilik ve rol model alarak öğrenme durumlarının Okb’nin kesin olmasa da sebepleri olarak düşünülmektedir.
En sık görülen Obsesyon Türleri:
• Bulaşma takıntıları: Mikrop, sperm, hastalık bulaşır mı şeklinde korkuları vardır.
• Cinsel takıntılar: Eşcinsel miyim, Hem cinslerimle ilişkiye girer miyim, onlardan hoşlanıyor muyum, o kişiyle cinsel ilişkiye girdim mi, benim eş cinsel olduğu mu düşünürler mi?
• Saldırganlık takıntıları: Çocuğuma zarar verir miyim, kendime zarar verir miyim?
• Şüphe takıntıları: Elektrik fişini prizden çektim mi? Kapıyı, arabayı kilitledim mi?
• Düzen ve simetri takıntıları: Çevresindeki araç ve gereçlerin hepsinin aynı hizada düzenli olması konusunda yoğun çabaları vardır.
Çok sık karşılaşılan kompülsiyonlar (zorlantılar) ise şunlardır:
1-Yıkama kompülsiyonları: Evi defalarca temizleme (evden temizlik maddesi kokuları eksik olmaz) ellerini defalarca yıkama, banyoda uzun süre kalma…
2-Kontrol kompülsiyonları: Yoldan dönüp kapıyı kapatıp kapatmadığını kontrol etme, evden çıkmadan önce prizleri defalarca “denetleme…
3-Biriktirme kompülsiyonları/İstifçilik: Dışarıda işine yarayıp yaramadığına bakmadan alıp eve getirme ve daha sonrasında bu eşyaları atamama (haberlerde evleri çöp eve dönüşmüş insanlar bu kategoriye girmektedir)
4-Sayma kompülsiyonları: Belli bir sayıya kadar sayma (aksi durumda kötü bir şey olacağı düşüncesi ya da içsel huzursuzluk yaşar kişi) yolda gördüğü plakaları okuma/sayma,
5-Simetri ve düzen kompülsiyonları: Duvarda eğik gördüğü tabloları düzenleme, masaya hafif eğik bırakılmış olan kitabı düzeltme kaldırımdaki çizgilere basmama.
6-Sorma-anlatma kompülsiyonları: Hakkını helal ettin mi? Ücreti ödedim mi şeklinde sürekli sorular sorarlar.
Obsesif Kompulsif Bozukluğun (OKB)’un Tedavisi
OKB kendi kendine geçmez, bu yüzden tedavi edilmesi önemlidir. Araştırmalarla desteklenen en iyi tedavi yöntemi ilaç ve bilişsel davranış terapisidir. Ama her şeyden önemlisi danışanın moral ve motivasyonunun sürekli desteklenip, gerçekleştirdiği ilerlemelerin desteklenmesi çok önemlidir. Bunun dışında Emdr terapisi obsesyonların altında yatan travmaları hızlı bir şekilde ortadan kaldırmak adına yararlı olabilmektedir.
Bilişsel davranış terapi kısaca: OKB’nin tedavisinde Bilişsel Davranış Terapi ile, obsesif-kompülsif bozukluğu olanların obsesyonlarından dolayı gerçekleştirdikleri kompulsif ritüellerini gerçekleştirmeden korkularıyla yüzleşmelerini ve anksiyetenin aşamalı olarak azaltılmasını sağlamaktır.
Kaynakça
1) Amerikan Psikiyatri Birliği (2013) Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı(DSM 5) (Çev. ed: E. Köroğlu) Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 2014
2) http://www.webmd.com
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Obsesif Kompulsif Bozukluğu (Okb) ve Tedavisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Sadık SUN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Sadık SUN'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
4 Beğeni
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.