Olumsuz Duygular Sağlığımızı Etkiler mi?
Olduğum halimle kendimi iyi hissediyorum.
Bedenimden memnunum, bedenimde bir şeyleri değiştirmek ya da düzeltmek ihtiyacı duymuyorum.
Kendimden, yaşamımdan ve çevremdekilerden şikayet etmem.
Yaşamımda bir denge duygusu var, kendimi rahat hissediyorum ve işlerim beni strese sokmuyor.
Güvendiğim insanlarla iyi ilişkilerim var.
Kendime iyi baktığımı hissediyorum.
Yukarıdaki ifadelerden en az biri sizin için doğruysa yazının bundan sonrasını okumanıza gerek yok. İfadelerin hiçbirisi size uymuyorsa okumaya devam etmenizi tavsiye ederim.
Sağlığa yeni bir bakış açısı: Psiko-Nöro-İmmunoloji (PNI)
Psikonöroimmünoloji (PNI), zihin ve bağışıklık sistemi yani bedenimiz arasındaki bağlantıyı araştıran bir bilim dalı. PNI’ye göre zihinsel durumumuz hasta olmamızı veya iyileşmemizi etkiliyor. PNI’ye göre ümitsizlik gibi olumsuz duygular bağışıklık sistemini zayıflatıyor.
Psikonöroimmünoloji sözcüğü, Amerikalı psikolog Robert Ader tarafından türetildi. New York Rochester’daki Rochester Üniversitesi Tıp Merkezi’nin psikiyatri bölümünde bir araştırmacı olan Robert Ader’in 1970’lerde yaptığı çalışmalar, stres, kaygı ve endişe gibi duyguların insanın bağışıklık sistemini etkileyebildiğine dair yeni bir anlayış sundu. 1970’lerde Ader’in laboratuar fareleri üzerinde yaptığı deneyler, çevresel faktörlerin bağışıklık sistemini etkileyebileceğini gösterdi. Ader’in çalışması, bağışıklık sistemini diğer vücut sistemlerinden ayrı tutan ve fiziksel olarak sinir sistemi ile etkileşiminin mümkün olmadığını kabul eden bilimsel verilere karşı çıktı. Diğer çalışmalar da Ader'in bulgularını destekledi. Daha sonra bağışıklık sistemi ile diğer zihinsel ve ruhsal süreçler arasındaki etkileşimleri keşfeden yüzlerce araştırma yapıldı. PNI çalışmalarının birçoğu stres, kıskançlık, kin ve ümitsizliğin bağışıklık sistemini zayıflattığını, hastalıklara ve erken yaşlanmaya sebep olduğunu gösterdi.
PNI bir çeşit kişiye özel araştırma metodu, bu metoda göre kişide bir hastalık oluştuysa, hastalığın altında geçmişte yaşanmış ve iyileşmemiş bir travma olma ihtimali çok yüksek. PNI ile öncelikle bu travma, bu travmanın iyileşmeme sebebi ve iyileşmeyen bu travmanın sebep olduğu fizyolojik durumlar tespit ediliyor.
Modern tıp hastalıkların semptomlarıyla ilgilenirken, PNI ile hastalığa neden sonuç ilişkisi olan bir öykü olarak bakılıyor. Örneğin diabet hastası bir kişinin hastalıktan önce neler yaşadığı PNI için çok önemli. Yani PNI hastalığın sebebi ve gelişme yollarıyla ilgileniyor. PNI semptomlara yönelik değil, hastalığın sebebine yönelik tedavi uyguluyor. Depresyon, kilo, insülin direnci, diabet, polikistik over sendromu, kanser, ankilozan spondilit, artrit, astım, alerji, otizm, gastrit, MS, sedef, kronik yorgunluk sendromu, migren, egzama, fibromiyalji, hassas bağırsak sendromu gibi bir çok rahatsızlıkta PNI kullanılabiliyor.
PNI’ye göre iyileşme isteğimiz hastalığın sonuçları ile ilişkili. Bir çok doktor mucizevi iyileşmenin görüldüğü ya da ölümcül derecede hasta kişinin beklenenden çok daha uzun süre yaşadığı pek çok olguya dikkat çekiyor. İyileşmeye duyulan inancın (plasebo) da iyileşmede etkili olduğu düşünülüyor. Antik Yunan hekimlerinden Galen "iyileşeceğine daha fazla inanan insanların daha kolay iyileştiğini” yazmış.
Plasebo, hastanın tıbbi olarak tedavi edildiğini düşünmesi için verilen, hiçbir medikal etkisi olmayan, şekerden hapları kastediyor. Araştırmacılar tüm hastaların üçte birinin plasebo etkisiyle iyileşeceğine inanıyor. PNI özel bir terapiden ziyade bir araştırma alanı. PNI, batı tıbbında yer almayan holistik (bütüncül) şifa verme yaklaşımlarının faydalarını da ortaya koydu. Nefes terapisi, Duygusal Özgürleşme Teknikleri (EFT) ve stresi azaltmak için gevşeme terapileri bunlara örnek olarak sayılabilir. PNI çalışmalarıyla bağışıklık sistemini baskılayan olumsuz duygular ortaya konduğu gibi, bağışıklık sistemini güçlendirecek yeni yöntemler de keşfedilmeye devam ediyor. PNI bilhassa, kanserli ve depresyonlu hastalarla ilgilenen uzmanlar için aydınlatıcı oldu.
Duygusal Özgürleşme Tekniğiyle (EFT) olumsuz duyguları iyileştirmek
Amerikalı psikolog Roger Callahan’ın 1980 yılında tesadüfen keşfettiği ve hastasının su fobisini iyileştiren TFT (Thought Field Therapy) bir enerji psikolojisi tekniği. Daha sonra bir mühendis olan Gary Craig TFT üzerinde bir takım değişiklikler yaparak EFT (Emotional Freedom Techniques) yani Duygusal Özgürleşme Teknikleri’ni geliştirmiş. Hastalıkların oluşmasına sebep olan olumsuz duyguların ortadan kaldırılmasında kullanılan EFT, geleneksel Çin tıbbındaki akupunktur, akupresür ve NLP'nin bir nevi birleşimi olan bir enerji çalışması. Parmak uçlarıyla vücuttaki bazı akupunktur noktaları uyarılarak vücutta tıkanan enerjinin normal akışına dönmesi sağlanıyor. Bunun sonucunda enerji tıkanıklığına yol açan problem (ağrılar, korkular, hastalıklar vs) ortadan kalkıyor ve iyileşme başlıyor. Uygulaması oldukça basit ve iyileşme diğer terapi tekniklerine göre oldukça hızlı.
Modern tıbbın çareleri, ilaçlar ve ameliyatlar kimi zaman insanların bazıları için sonuç vermiyor. Hiçbir şeyin işe yaramadığı yerlerde EFT genellikle işe yarıyor. EFT’yi diğer yöntemlerden farklı yapan şeyler; semptomların aniden yok olması, uygulamanın kolay olması ve kısa sürede sonuç alınabilmesi. Yine de EFT tıbbın veya diğer iyileştirme uygulamalarının yerini almaz. Diğer uzmanlarla (doktorlar, ruh sağlığı uzmanları) ile birlikte çalışmak en doğrusu.
EFT Nasıl Çalışıyor?
EFT gerçekten çok güçlü bir araç. Bu aracı etkin kullanabilmek için en önemli şey sorunu doğru teşhis edebilmek. Sorunun başlangıcına yani kaynağına ulaşmak bu mükemmel aracı doğru kullanabilmek adına çok ama çok önemli. Kişi sorunun çıkış noktasıyla ilgili bir olay ya da sebep hatırlıyorsa o olay üzerinde EFT çalışması yapılıyor, olaya dair ne kadar negatif duygu yükü varsa temizleniyor. Sonuçta kişi olaya karşı kendini zorlasa bile olumsuz hiçbirşey hissedemez hale geliyor. Sorunun sebebine ilişkin hatırlanan hiç bir şey olmadığında ise, sorunun hangi durumlarda tetiklendiği ve bu hastalığa eşlik eden duygunun ne olduğu tespit edilerek bunun üzerine EFT çalışması yapılıyor. Ancak sorunun kalbine inilmedikçe EFT ile kısa süreli bir rahatlama sağlanıyor. Semptomlar geçmiş olsa bile bu durum maalesef kalıcı olmuyor. Bu yüzden EFT uygulaması için bu işin uzmanına gitmenizi tavsiye ederim. EFT uzmanının The AMT (Meridyen ve Enerji Terapileri Derneği) üyesi ve sertifikasının geçerli olmasına dikkat edin. Eğer rahatsızlığınızın tıbbi yöntemlerle geçmediğini, sebebinin duygusal olduğunu düşünüyorsanız (veya bunu doktorunuz söylüyorsa) EFT başvurabileceğiniz harika bir araçtır. Ancak doktorunuzun onayını almadan herhangi bir alternatif yöntemi denemenizi tavsiye etmiyorum. EFT size bu konuda oldukça yardımcı olabilir ancak tıbbi bir tedavi asla değildir.
Siz de geçmek bilmeyen kronik hastalıklardan şikayetçiyseniz ve alternatif bir yöntem arıyorsanız EFT aradığınız yanıt olabilir. Ruh ve beden sağlığınızın her şeyden önemli olduğunu hatırlatır, sağlıklı günler dilerim. Unutmayın, zihinsel durumumuz hastalık ve şifa durumumuzu etkiler.
AYSEL KESKİN
PSİKOLOJİK DANIŞMAN & EFT MASTER
Yararlanılan Kaynaklar:
https://www.newscientist.com/article...ered-immunity/
http://www.huffingtonpost.com/dr-cyn...b_4612392.html
http://www.oprah.com/health/how-your...-immune-system
http://www.medicalnewstoday.com/articles/305921.php
https://www.forbes.com/sites/quora/2.../#95f8a09173ba
http://www.apa.org/monitor/jun02/brightfuture.aspx
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4580988/
http://118.145.16.229:81/Jweb_xlkxjz...ract1265.shtml
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/2270233
alternatifterapi.com
osteoyasam.com
Bedenimden memnunum, bedenimde bir şeyleri değiştirmek ya da düzeltmek ihtiyacı duymuyorum.
Kendimden, yaşamımdan ve çevremdekilerden şikayet etmem.
Yaşamımda bir denge duygusu var, kendimi rahat hissediyorum ve işlerim beni strese sokmuyor.
Güvendiğim insanlarla iyi ilişkilerim var.
Kendime iyi baktığımı hissediyorum.
Yukarıdaki ifadelerden en az biri sizin için doğruysa yazının bundan sonrasını okumanıza gerek yok. İfadelerin hiçbirisi size uymuyorsa okumaya devam etmenizi tavsiye ederim.
Sağlığa yeni bir bakış açısı: Psiko-Nöro-İmmunoloji (PNI)
Psikonöroimmünoloji (PNI), zihin ve bağışıklık sistemi yani bedenimiz arasındaki bağlantıyı araştıran bir bilim dalı. PNI’ye göre zihinsel durumumuz hasta olmamızı veya iyileşmemizi etkiliyor. PNI’ye göre ümitsizlik gibi olumsuz duygular bağışıklık sistemini zayıflatıyor.
Psikonöroimmünoloji sözcüğü, Amerikalı psikolog Robert Ader tarafından türetildi. New York Rochester’daki Rochester Üniversitesi Tıp Merkezi’nin psikiyatri bölümünde bir araştırmacı olan Robert Ader’in 1970’lerde yaptığı çalışmalar, stres, kaygı ve endişe gibi duyguların insanın bağışıklık sistemini etkileyebildiğine dair yeni bir anlayış sundu. 1970’lerde Ader’in laboratuar fareleri üzerinde yaptığı deneyler, çevresel faktörlerin bağışıklık sistemini etkileyebileceğini gösterdi. Ader’in çalışması, bağışıklık sistemini diğer vücut sistemlerinden ayrı tutan ve fiziksel olarak sinir sistemi ile etkileşiminin mümkün olmadığını kabul eden bilimsel verilere karşı çıktı. Diğer çalışmalar da Ader'in bulgularını destekledi. Daha sonra bağışıklık sistemi ile diğer zihinsel ve ruhsal süreçler arasındaki etkileşimleri keşfeden yüzlerce araştırma yapıldı. PNI çalışmalarının birçoğu stres, kıskançlık, kin ve ümitsizliğin bağışıklık sistemini zayıflattığını, hastalıklara ve erken yaşlanmaya sebep olduğunu gösterdi.
PNI bir çeşit kişiye özel araştırma metodu, bu metoda göre kişide bir hastalık oluştuysa, hastalığın altında geçmişte yaşanmış ve iyileşmemiş bir travma olma ihtimali çok yüksek. PNI ile öncelikle bu travma, bu travmanın iyileşmeme sebebi ve iyileşmeyen bu travmanın sebep olduğu fizyolojik durumlar tespit ediliyor.
Modern tıp hastalıkların semptomlarıyla ilgilenirken, PNI ile hastalığa neden sonuç ilişkisi olan bir öykü olarak bakılıyor. Örneğin diabet hastası bir kişinin hastalıktan önce neler yaşadığı PNI için çok önemli. Yani PNI hastalığın sebebi ve gelişme yollarıyla ilgileniyor. PNI semptomlara yönelik değil, hastalığın sebebine yönelik tedavi uyguluyor. Depresyon, kilo, insülin direnci, diabet, polikistik over sendromu, kanser, ankilozan spondilit, artrit, astım, alerji, otizm, gastrit, MS, sedef, kronik yorgunluk sendromu, migren, egzama, fibromiyalji, hassas bağırsak sendromu gibi bir çok rahatsızlıkta PNI kullanılabiliyor.
PNI’ye göre iyileşme isteğimiz hastalığın sonuçları ile ilişkili. Bir çok doktor mucizevi iyileşmenin görüldüğü ya da ölümcül derecede hasta kişinin beklenenden çok daha uzun süre yaşadığı pek çok olguya dikkat çekiyor. İyileşmeye duyulan inancın (plasebo) da iyileşmede etkili olduğu düşünülüyor. Antik Yunan hekimlerinden Galen "iyileşeceğine daha fazla inanan insanların daha kolay iyileştiğini” yazmış.
Plasebo, hastanın tıbbi olarak tedavi edildiğini düşünmesi için verilen, hiçbir medikal etkisi olmayan, şekerden hapları kastediyor. Araştırmacılar tüm hastaların üçte birinin plasebo etkisiyle iyileşeceğine inanıyor. PNI özel bir terapiden ziyade bir araştırma alanı. PNI, batı tıbbında yer almayan holistik (bütüncül) şifa verme yaklaşımlarının faydalarını da ortaya koydu. Nefes terapisi, Duygusal Özgürleşme Teknikleri (EFT) ve stresi azaltmak için gevşeme terapileri bunlara örnek olarak sayılabilir. PNI çalışmalarıyla bağışıklık sistemini baskılayan olumsuz duygular ortaya konduğu gibi, bağışıklık sistemini güçlendirecek yeni yöntemler de keşfedilmeye devam ediyor. PNI bilhassa, kanserli ve depresyonlu hastalarla ilgilenen uzmanlar için aydınlatıcı oldu.
Duygusal Özgürleşme Tekniğiyle (EFT) olumsuz duyguları iyileştirmek
Amerikalı psikolog Roger Callahan’ın 1980 yılında tesadüfen keşfettiği ve hastasının su fobisini iyileştiren TFT (Thought Field Therapy) bir enerji psikolojisi tekniği. Daha sonra bir mühendis olan Gary Craig TFT üzerinde bir takım değişiklikler yaparak EFT (Emotional Freedom Techniques) yani Duygusal Özgürleşme Teknikleri’ni geliştirmiş. Hastalıkların oluşmasına sebep olan olumsuz duyguların ortadan kaldırılmasında kullanılan EFT, geleneksel Çin tıbbındaki akupunktur, akupresür ve NLP'nin bir nevi birleşimi olan bir enerji çalışması. Parmak uçlarıyla vücuttaki bazı akupunktur noktaları uyarılarak vücutta tıkanan enerjinin normal akışına dönmesi sağlanıyor. Bunun sonucunda enerji tıkanıklığına yol açan problem (ağrılar, korkular, hastalıklar vs) ortadan kalkıyor ve iyileşme başlıyor. Uygulaması oldukça basit ve iyileşme diğer terapi tekniklerine göre oldukça hızlı.
Modern tıbbın çareleri, ilaçlar ve ameliyatlar kimi zaman insanların bazıları için sonuç vermiyor. Hiçbir şeyin işe yaramadığı yerlerde EFT genellikle işe yarıyor. EFT’yi diğer yöntemlerden farklı yapan şeyler; semptomların aniden yok olması, uygulamanın kolay olması ve kısa sürede sonuç alınabilmesi. Yine de EFT tıbbın veya diğer iyileştirme uygulamalarının yerini almaz. Diğer uzmanlarla (doktorlar, ruh sağlığı uzmanları) ile birlikte çalışmak en doğrusu.
EFT Nasıl Çalışıyor?
EFT gerçekten çok güçlü bir araç. Bu aracı etkin kullanabilmek için en önemli şey sorunu doğru teşhis edebilmek. Sorunun başlangıcına yani kaynağına ulaşmak bu mükemmel aracı doğru kullanabilmek adına çok ama çok önemli. Kişi sorunun çıkış noktasıyla ilgili bir olay ya da sebep hatırlıyorsa o olay üzerinde EFT çalışması yapılıyor, olaya dair ne kadar negatif duygu yükü varsa temizleniyor. Sonuçta kişi olaya karşı kendini zorlasa bile olumsuz hiçbirşey hissedemez hale geliyor. Sorunun sebebine ilişkin hatırlanan hiç bir şey olmadığında ise, sorunun hangi durumlarda tetiklendiği ve bu hastalığa eşlik eden duygunun ne olduğu tespit edilerek bunun üzerine EFT çalışması yapılıyor. Ancak sorunun kalbine inilmedikçe EFT ile kısa süreli bir rahatlama sağlanıyor. Semptomlar geçmiş olsa bile bu durum maalesef kalıcı olmuyor. Bu yüzden EFT uygulaması için bu işin uzmanına gitmenizi tavsiye ederim. EFT uzmanının The AMT (Meridyen ve Enerji Terapileri Derneği) üyesi ve sertifikasının geçerli olmasına dikkat edin. Eğer rahatsızlığınızın tıbbi yöntemlerle geçmediğini, sebebinin duygusal olduğunu düşünüyorsanız (veya bunu doktorunuz söylüyorsa) EFT başvurabileceğiniz harika bir araçtır. Ancak doktorunuzun onayını almadan herhangi bir alternatif yöntemi denemenizi tavsiye etmiyorum. EFT size bu konuda oldukça yardımcı olabilir ancak tıbbi bir tedavi asla değildir.
Siz de geçmek bilmeyen kronik hastalıklardan şikayetçiyseniz ve alternatif bir yöntem arıyorsanız EFT aradığınız yanıt olabilir. Ruh ve beden sağlığınızın her şeyden önemli olduğunu hatırlatır, sağlıklı günler dilerim. Unutmayın, zihinsel durumumuz hastalık ve şifa durumumuzu etkiler.
AYSEL KESKİN
PSİKOLOJİK DANIŞMAN & EFT MASTER
Yararlanılan Kaynaklar:
https://www.newscientist.com/article...ered-immunity/
http://www.huffingtonpost.com/dr-cyn...b_4612392.html
http://www.oprah.com/health/how-your...-immune-system
http://www.medicalnewstoday.com/articles/305921.php
https://www.forbes.com/sites/quora/2.../#95f8a09173ba
http://www.apa.org/monitor/jun02/brightfuture.aspx
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4580988/
http://118.145.16.229:81/Jweb_xlkxjz...ract1265.shtml
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/2270233
alternatifterapi.com
osteoyasam.com
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Olumsuz Duygular Sağlığımızı Etkiler mi?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Aysel KESKİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Aysel KESKİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
olumsuz duygular, olumsuz duyguların sonuçları, duygusal özgürleşme teknikleri, psikonöroimmünoloji, pnı nedir, psiko-nöro-immunoloji, psiko nöro immunoloji, robert ader
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
