2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Akdeniz Diyetine Geniş Bir Bakış
MAKALE #1843 © Yazan Dyt.Emre KOYUNLU | Yayın Kasım 2008 | 8,317 Okuyucu
AKDENİZ DİYETİ

Akdeniz diyetinde Akdeniz Bölgesindeki geleneksel kültürlerin yeme alışkanlıkları temel alınmıştır. Beslenmeyle ilgili araştırmalarda bu diyetin kalp, kanser gibi hastalıkların korunmasında etkili ve yaşam süresini arttıracak en sağlıklı diyet olduğu bildirilmektedir (1).

Akdeniz bölgesi sıcak iklime, verimli topraklara ve alışılmadık çeşitte ürüne sahiptir. Akdeniz besin kültüründe Akdeniz’in her yerinde olmasa bile deniz ürünleri popülerdir. Böyle tarım ve deniz ürünlerini temel alan diyete Akdeniz tipi diyet diyoruz. Aynı zamanda besin üretim durumu, taşıma ve ticaret de Akdeniz kıyılarında çok önemlidir (2). Akdeniz diyeti Akdeniz ’in çevresindeki ülkelerin diyetlerinden esinlenmiştir. Bu kültürler yeme alışkanlıklarını yüzyıllar boyunca geliştirmişlerdir (1).

Bu makalede amaç Akdeniz diyetinin tanımı, Akdeniz diyetini kullanan ülkelerin özelliklerini ve diyetlerinin nelerden oluştuğu, Akdeniz diyetinin sağlıkla ilişkisi ve önemi hakkında fikir sahibi olmaktır.

Akdeniz ülkeleri sadece coğrafya, kültür, inanç ,tarım ve ekonomisi ile değil aynı zamanda sağlık ve refah sistemi ile de araştırılmıştır. Bu ülkelerden 5 tanesi Kuzey Afrika ‘da diğer üçü Orta Doğu’dadır. Bu Avrupa dışı ülkeler sosyal, tarımsal ve ekonomik durumları arasındaki farklar nedeniyle Avrupa – Akdeniz ülkesiyle karşılaştırılamaz (2). Avrupa‘nın İtalya, Yunanistan, Portekiz, İspanya ve Güneydoğu Fransa bölümleri ve Kuzey Afrika‘nın Fas ve Tunus bölgeleri Akdeniz diyet ilkelerine bağlıdır. Ortadoğudaki Lübnan ve Suriye gibi, Balkan ülkelerinin bazıları ve Türkiye de bu diyeti uygulamaktadır (1) . Fransa Kuzeydoğu Avrupa’da, Akdeniz’in güney sahillerinde yer almaktadır . Fransız dörtlüsü terimine (coğrafya, iklim, tarım ve besin) bakıldığındaysa Fransa‘nın %80’inin Akdeniz’in etkilerinin dışında olduğu görülmektedir.

Geleneksel Akdeniz tarımı ve besin kültürünün simgesi olan zeytin ise 1950’de don yüzünden ağaçların kaybedilmesi nedeniyle önemini yitirmiştir. Mısır gibi ülkeler (Afrikalı) veya Türkiye gibi ülkeler (Asyalı) tipik Akdeniz ülkeleri değildir. Akdeniz adalarından Maltanın da KKH ölüm oranı tipik Akdeniz ülkelerinden farklı ve Kuzey Avrupa ülkelerine benzerdir. Malta kendine yetemediği ve besin ithalatı yaptığı için tipik Akdeniz besin alışkanlıklarına sahip değildir. Tarihte Malta değişik kültürlerin başarılı bir birlikteliğini oluşturmuştur (en son İngiltere) ve her toplum kendi besin tercihlerini diyetlerine yerleştirmiştir (2).

Akdeniz bölgesi havanın sıcak ve güneşli olması nedeniyle taze meyve ve sebze üretimi fazladır ve bu bölgede yaşayan insanlar yıl boyunca bu besinleri günde birkaç defa tüketmektedir. Şarap, ekmek, zeytin, fındık ve baklagil (mercimek) gibi tarımsal ürünlerin yanısıra deniz ürünleride bölgenin önemli bir geçim kaynağıdır . Akdeniz kültüründe yemeklerin hazırlanması ve takdimi çok önemli ve eğlencelidir (1). Ayrıca ülkelere göre mutfaklar da değişmektedir. Genel özellikleri deniz ürünleri, kümes hayvanları, kuzu eti, sebze, peynir, pirinç, makarna ve tahıl kullanımıdır. (3). Akdeniz mutfağı sıcak mönülerden oluştuğu için kafeterya ve üniversite gibi (fast-food türü) toplu halde yemek servisi yapılan yerlerde yeme alışkanlığı pek yaygın değildir ve insanlar daha çok Akdeniz besinlerine bağlı kalmayı tercih etmektedirler. Restoranlarda Akdeniz mutfağı etkileri artmaktadır; özellikle mantarlı sandviç , rosto hindi ve lavaş ekmeği oldukça popülerdir (3).
Akdeniz diyetleri daha çok bitkisel besinleri temel almıştır. Doymamış yağ oranı yüksek olan bu diyet kardiyak, nörolojik ve daha birçok hastalık için koruyucudur. Aynı zamanda yüksek miktarda posa içerir ve bu da gastrointestinal sistem için çok uygun bir beslenme biçimidir (4).

Bu diyet , bulgur unu, kahverengi pirinç gibi tam tahıllar, mercimek ve fasulye gibi baklagiller, makarna , kuskus (küçük tanecikli unlu makarna), kurutulmuş meyveler, balık, fındık, çeşitli taze meyveler ve sebzelerden oluşmaktadır ve yoğurt, peynir gibi süt ürünleri tüketimi bu diyetin özelliklerindendir. Salatalar hem ana hem de yan yemek olarak kullanılır . Yeşillikler limon suyu ve sirkeyle işlenir, kuru üzüm, kayısı, enginar, sardalye, fasulyeler, bu bölgelerde çok popülerdir.

Akdeniz mutfağında yenen bir çok besin taze ve genellikle bölgede yetişen besinlerdir, konserve veya dondurulmuş değillerdir.

Akdeniz diyeti ortalama miktarda yağ içermektedir. Fakat yağlar çoklu doymamış veya tekli doymamış yağlardır. Bu tip yağlar bitkisel kaynaklıdır ve aterosklerotik kalp hastalığı riskini azaltırlar .

Bu kadar sade bir diyeti özellikle cazip yapan nedir?

Öğünlerde tereyağı veya süt tüketilmez. Yani bu tip gıdalar bu mutfağın sık kullanılan temel besinlerinden değildir. Fakat koyun ve keçi peynirleri romano (keçi veya inek) peyniri ve pecorine (koyun) peyniri parçalanarak salata veya yemeklere konulmaktadır.
Yoğurt sosların ana maddesidir, süzme yoğurt (suyu çektirilmiş) ekmeklere sürülür ve yoğurt diğer besinlerle kombinasyon halinde de kullanılır, örneğin çubuk makarna üzüm yapraklarına sarılır ve fırınlanır. Fakat süt ürünleri yine de günlük mönünün çok az bir kısmını oluşturur .

Akdeniz’de yaşayan insanlar fazla et yemezler, genellikle tavuk ve kuzu eti yerler. Küçük porsiyonlar halinde sebzelerle kaynatılarak, çorbalarla veya diğer yemeklerle servis edilir.
Ayrıca Akdeniz kıyısında yaşayan insanlar çeşitli taze balıkları tüketirler, bu herkes için sağlıklı ve lezzetlidir.

Çünkü bu bölge taze sebzelerin çok bol yetiştiği bir alandır. Akdeniz pazarlarında kan kırmızısı dağ domatesi, kırmızı ve yeşil biber (tatlı, acı) lahana, soğan, sarımsak, İsveç pazısı ve temizlenmiş portakal, sarı meyve suları ve her şekil ve boyutta helvacı kabakları bulunmaktadır .

Tavuk yumurtası gibi besinleri patlıcanla birlikte görebilirsiniz, fakat Amerika’da bu sıklıkla görülmez .Enginar, salatalık, hindiba ve pırasa gibi sert taze yeşil sebzeler sık tüketilen gıdalardandır .Yüksek bölgelerde siyah üzüm, incir, çikolata-kahverengi hurma ve gölgede de yetişen kayısı, asitli meyveler özellikle sarı ve yeşil limon yetiştirilmektedir. Akdeniz mutfağında kurutulmuş meyveler genellikle pirinç, kuskus ve tatlılarla pişirilir.
Pirinç ve fasulye bölgenin hemen her yerinde yetiştirilir. Pirinç bölgenin en çok tüketilen posa deposudur , ekmek ve makarna hemen arkasından gelmektedir.
Tam tahıllarla yapılan ekmekler bölgenin başlıca ekmeğidir. Bulunulan yer, kullanılan un ve pişirme tekniğine göre Yunan “pito” ekmeği, Arap “pocket” ekmeği (Nan) veya “khubz” olarak farklı isimler de alabilir.

“pocket” ekmekleri çok az yağ içerir. İçindeki taze sebzeler, küçük köfteler, bulgur + maydanoz salatası, “folafel” (kurutulmuş veya pişirilmiş nohut topları), pirinç, kuzu veya dana etinden küçük parçalar halinde hazırlanmış köfteler lezzeti arttırmaktadır .
Akdeniz mönülerinde genellikle Amerikan tarzı kek, kurabiye ve pay tarzı tatlılar bulunmaz. Kareler halinde baklava, tatlandırılmış yoğurt, pirinç pudingi, hurma kurabiyeleri, susamlı şekerler ve düğün pastaları özel günlerde sunulur .

Akdeniz diyeti yemeklerin canlı olması için hayvansal yağa ihtiyaç olmadığını savunur. Bitkilerin kök, yaprak, sap ve dalları baharat ve diğer bitkilerle hazırlanır (4).
Akdeniz Diyetinin bel kemiği zeytinyağıdır, çünkü tek başına en yüksek kaloriyi sağlamaktadır. Yunanistan, İtalya, İspanya ve Portekiz en büyük zeytin yağı üreticileridir . Hem tat hem de sağlık açısından; zeytinyağı, tüm hayvansal olmayan yağlarda olduğu gibi kolesterol içermez ve LDL’i azaltır. Ek olarak antioksidant olarak bilinen vitamin E ve 3,4 dihidroksifeneol etanol ve birçok fenolik antioksidant içerir , bu yapılar antitrombotik etki göstermektedir. Zeytin yağı LDL’yi arttırmaz fakat HDL’yi (iyi kolesterol )arttırır , mısır yağı gibi tüm bitkisel yağlar hem LDL hem de HDL’yi azaltır.

Koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, kanser, obezite, osteoporoz ve nöral tüp defektlerinin %50’sinin (folat eksikliği) belirli besin ve besin öğeleriyle ilgili olduğuna dair bilimsel kanıtlar vardır ve antioksidantlardan vitamin E, C ve karotenoidlerin kataraktla ters ilişkili ve her ülke veya bölgenin popülasyonunun besin kılavuzuna ihtiyacı olduğu belirlenmiştir.

Batı diyetlerinin sebze yağlarından yani omega-6 yağ asitlerinden zenginleştirilmesi, omega-3 yağ asitleri azaltılmış ve margarin gibi trans yağ asitleri artmıştır. Birinci Dünya Savaşından sonra trans yağ asitleri besinlere girmiştir . Tereyağı diğer yağlardan iki kat fazla trans yağ asidi içerir ve total kolesterol oranını arttırır; obezite, hipertansiyon ve diyabet gibi yan etkilere neden olmaktadır. Amerika diyetlerinde kahvaltılık tahıllar, ekmek, makarnalar , tam tahıllar yerine işlenmişlerin kullanılması, önerilenin altında sebze ve meyve tüketilmesi vurgulanması gerek noktalardır.

Her ülke veya bölgenin kendi beslenme hedefleri ve kılavuzların geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Beslenme hedefleri geliştirilirken popülasyonun sağlık durumu ve diyet verileri göz önüne alınmalıdır. Popülasyonun besin tüketimi komposizyonunu bilinmeside gereklidir (5).



KAYNAKLAR

1) Mediterranean Diet ,Gale Encyclopedia of Alternative Medicine , 2001 , Dupler D
2) Mediterranean Diet and French Paradox: Two distinct biogeographic concepts for one consolidated scientitic theory on the role of nutrition in coronary hearth disease,Cardiovasculer Research , 2002 :503-515 ,Lorgeril M , Salen P ,Paillard F
3) Occopational class and cause specific mortality in middle aged men in all European counries: a comparison of population based studies ,British Medical Journal , 1998 , Kunst A
4) The Near Perfect Diet: The Mediterranean Diet, a cuisine for a thousand and one nights-includes recipes , Diabetes Forecast ,June 1996 , Stanley K
5) The Mediterrenean food guide: Greek column rather than Egyptian pyramid ,Nutrition today , 1995 , Simonpoulos A
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Akdeniz Diyetine Geniş Bir Bakış" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Emre KOYUNLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Emre KOYUNLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Emre KOYUNLU Fotoğraf
Dyt.Emre KOYUNLU
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Diyetisyen
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Emre KOYUNLU'nun Makaleleri
► Karatay Diyetine Eleştiriler Dyt.Turgay KÖSE
► Akdeniz Diyeti Dyt.Melike ÖZDEN
► Akdeniz Diyeti Nedir? Dyt.Gökhan ÇELİK
► Zeytinyağı ve Akdeniz Diyeti Dyt.Nazal BARDAK
► Sorularla Tip 1 Diyabete Bakış Dyt.İdil İMAMOĞLU
► Vitaminlere Genel Bir Bakış Dyt.Turgay KÖSE
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Akdeniz Diyetine Geniş Bir Bakış' başlığıyla benzeşen toplam 92 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
--
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


02:50
Top