Psk. M. Berk KARAOĞLU
■ Çocuk ve Ergen Psikolojisi
■ Aile Terapileri
■ Bireysel Psikoterapi
■ Cinsel Terapiler
■ Aile Terapileri
■ Bireysel Psikoterapi
■ Cinsel Terapiler
Skolyoz Nedir, Nasıl Terapi Edilir?
Skolyoz Nedir, Nasıl Terapi Edilir?
Doğumumuzdan itibaren çeşitli rahatsızlıklar veya hastalıklar İnsanoğlunun yaşamının bir parçası ve halen sağlık sorunları en önemli sorunların başında geliyor. Skolyoz olarak bilinen omurga eğriliği genellikle çocukluk yaşlarından başlayıp devam eden bir hastalık. Doğumdan itibaren bebeklik döneminde ortaya çıkabilecek omurga eğriliği ilk etapta fark edilmesi zor bir rahatsızlık. Bu noktada anne ve babaların dikkatli gözlemleri ile ortaya çıkabilen rahatsızlık çocuk gelişim gösterdikçe daha belirgin hale geliyor. Bu nedenle skolyoz ile mücadelede geçecek uzun zaman kaybını önlemek açısından anne ve babaların bebeklerini ergenlik sürecide dahil olmak üzere dikkatli bir şekilde izlemesini zorunlu kılıyor.
Kız çocuklarında erkek çocuklarına oranla çok daha fazla görülen omurga eğriliği, gelişim sürecinde omurganın giderek bariz bir şekilde yamulması ve yaşam kalitesini etkilemeye başlamasının ardından fark edilir. En sık rastlanan skolyoz türü olan dış bükey tarzında gelişen omurga eğriliğinin tedavisinde uzun bir süre cerrahi müdahale gündeme gelmemektedir. Bu noktada skolyoz nedir? Sorusunu açmak gerekirse; omurganın öne doğru bükülmesi kifoz (kamburluk) ile karıştırılabilen skolyoz rahatsızlığında omurga yanlara doğru eğilmesi neticesinde ortaya çıkar.)
Skolyoz Fark Edilir Edilmez Kontrol Altına Alınmaya Çalışılır
Diğer birçok hastalıkta olduğu gibi skolyoz rahatsızlığının erken tanısı bu konuda önemli avantajlar sağlamaktadır. Değişik müdahalelerle hastalığın kontrol altına alınması açısından değer taşıyan erken tanı sayesinde özellikle bebeklik veya çocukluk dönemlerinde skolyoz tanısı konulmuş hastalarda eğriliğin artması yavaşlatılmaktadır. Tıbbi uygulamalara eşlik eden bir takım fizyoterapi yöntemleri tedavinin ilk etabını oluşturmaktadır. Çünkü gelişim çağındaki çocukların omurgaların da herhangi bir cerrahi müdahalede bulunmak bu gelişimi doğrudan etkileyecek veya tamamen durdurabilecek bir riskler taşımaktadır. Bunun yanı sıra cerrahi müdahale sonrasında uzman tarafından uygun görülmesi halinde kişiye özel hazırlanmış korseler kullanılabilmektedir.
Dolayısıyla cerrahi girişim henüz gelişimini tamamlanmamış hastanın kalan yaşamını olumsuz yönde etkileyecek şekilde omurgayı deforme edecek bir yaklaşım olarak ilk etapta kesinlikle kullanılmamaktadır. Bu nedenle skolyoz belirtilerinin ardından hemen bir cerrahi müdahalede bulunulmaz ve osteopat/fizyoterapist eşliğinde kullanılan yöntemler ve materyaller ile omurganın gelişim rotası düzeltilmeye çalışılır. Kişinin fiziksel gelişimini tamamlamasının ardında cerrahi müdahalenin başarısını etkileyen bu terapi süreci ameliyat sonrasında ortaya çıkabilecek komplikasyonların önüne geçilebilmesi açısından erken tanı ile başlayan egzersizler ve fizik tedavi hayati önem taşımaktadır.
Skolyoz, Osteopati Ve Fizyoterapi Metotları İle Tedavi Destekleniyor
Tüm vücut fonksiyonlarında olduğu gibi bağışıklık sistemindeki psikoimmünolojik düşüşler psikonöroimmünologlar tarafından destekleyici nitelikte sunulan terapi osteopati yöntemleri ile skolyoz tedavisine tamamlayıcı bağlamda bütünlük katmaktadır. Bunun yanı sıra kiföz ve postür bozukluklarının sağaltımında sıkça başvurulan osteopati terapi yöntemi içerisinde Schroth metodu gibi çeşitli metotların varlığı ile güçlü bir iyileşme sürecini etkilemektedir. Osteopatik terapi yönteminde ayrı bir yeri bulunan schroth metodu ile hastanın çok tekrar yöntemi ve doğru geri bildirim prensibine dayanıyor. Üç boyutlu egzersizlerin kullanıldığı bir yaklaşım olan bu metot spinal deformitenin düzeltmesi ve rotasyonel solunum teknikleri gibi uygulamalarla hastanın kendini eğitmesine fırsat tanımaktadır.
Bu yöntemle doğru postür oluşturulması ve bunun korunmasının dışında estetik görünümün tekrar kazanılması, akciğer fonksiyonlarının güçlendirilmesi ve bu deformiteye bağlı gelişen ağrılarda belirgin azalma hedeflenir. Hastanın bizzat kendisinin de yalnız başına devam ettirebildiği egzersizler ile sağaltımına çalışıldığı skolyoz rahatsızlığında, schroth metodu osteopatik yaklaşımdan en yüksek oranda verim alınabilmesini sağlar.
Sağlıklı ve güzel günler.
Doğumumuzdan itibaren çeşitli rahatsızlıklar veya hastalıklar İnsanoğlunun yaşamının bir parçası ve halen sağlık sorunları en önemli sorunların başında geliyor. Skolyoz olarak bilinen omurga eğriliği genellikle çocukluk yaşlarından başlayıp devam eden bir hastalık. Doğumdan itibaren bebeklik döneminde ortaya çıkabilecek omurga eğriliği ilk etapta fark edilmesi zor bir rahatsızlık. Bu noktada anne ve babaların dikkatli gözlemleri ile ortaya çıkabilen rahatsızlık çocuk gelişim gösterdikçe daha belirgin hale geliyor. Bu nedenle skolyoz ile mücadelede geçecek uzun zaman kaybını önlemek açısından anne ve babaların bebeklerini ergenlik sürecide dahil olmak üzere dikkatli bir şekilde izlemesini zorunlu kılıyor.
Kız çocuklarında erkek çocuklarına oranla çok daha fazla görülen omurga eğriliği, gelişim sürecinde omurganın giderek bariz bir şekilde yamulması ve yaşam kalitesini etkilemeye başlamasının ardından fark edilir. En sık rastlanan skolyoz türü olan dış bükey tarzında gelişen omurga eğriliğinin tedavisinde uzun bir süre cerrahi müdahale gündeme gelmemektedir. Bu noktada skolyoz nedir? Sorusunu açmak gerekirse; omurganın öne doğru bükülmesi kifoz (kamburluk) ile karıştırılabilen skolyoz rahatsızlığında omurga yanlara doğru eğilmesi neticesinde ortaya çıkar.)
Skolyoz Fark Edilir Edilmez Kontrol Altına Alınmaya Çalışılır
Diğer birçok hastalıkta olduğu gibi skolyoz rahatsızlığının erken tanısı bu konuda önemli avantajlar sağlamaktadır. Değişik müdahalelerle hastalığın kontrol altına alınması açısından değer taşıyan erken tanı sayesinde özellikle bebeklik veya çocukluk dönemlerinde skolyoz tanısı konulmuş hastalarda eğriliğin artması yavaşlatılmaktadır. Tıbbi uygulamalara eşlik eden bir takım fizyoterapi yöntemleri tedavinin ilk etabını oluşturmaktadır. Çünkü gelişim çağındaki çocukların omurgaların da herhangi bir cerrahi müdahalede bulunmak bu gelişimi doğrudan etkileyecek veya tamamen durdurabilecek bir riskler taşımaktadır. Bunun yanı sıra cerrahi müdahale sonrasında uzman tarafından uygun görülmesi halinde kişiye özel hazırlanmış korseler kullanılabilmektedir.
Dolayısıyla cerrahi girişim henüz gelişimini tamamlanmamış hastanın kalan yaşamını olumsuz yönde etkileyecek şekilde omurgayı deforme edecek bir yaklaşım olarak ilk etapta kesinlikle kullanılmamaktadır. Bu nedenle skolyoz belirtilerinin ardından hemen bir cerrahi müdahalede bulunulmaz ve osteopat/fizyoterapist eşliğinde kullanılan yöntemler ve materyaller ile omurganın gelişim rotası düzeltilmeye çalışılır. Kişinin fiziksel gelişimini tamamlamasının ardında cerrahi müdahalenin başarısını etkileyen bu terapi süreci ameliyat sonrasında ortaya çıkabilecek komplikasyonların önüne geçilebilmesi açısından erken tanı ile başlayan egzersizler ve fizik tedavi hayati önem taşımaktadır.
Skolyoz, Osteopati Ve Fizyoterapi Metotları İle Tedavi Destekleniyor
Tüm vücut fonksiyonlarında olduğu gibi bağışıklık sistemindeki psikoimmünolojik düşüşler psikonöroimmünologlar tarafından destekleyici nitelikte sunulan terapi osteopati yöntemleri ile skolyoz tedavisine tamamlayıcı bağlamda bütünlük katmaktadır. Bunun yanı sıra kiföz ve postür bozukluklarının sağaltımında sıkça başvurulan osteopati terapi yöntemi içerisinde Schroth metodu gibi çeşitli metotların varlığı ile güçlü bir iyileşme sürecini etkilemektedir. Osteopatik terapi yönteminde ayrı bir yeri bulunan schroth metodu ile hastanın çok tekrar yöntemi ve doğru geri bildirim prensibine dayanıyor. Üç boyutlu egzersizlerin kullanıldığı bir yaklaşım olan bu metot spinal deformitenin düzeltmesi ve rotasyonel solunum teknikleri gibi uygulamalarla hastanın kendini eğitmesine fırsat tanımaktadır.
Bu yöntemle doğru postür oluşturulması ve bunun korunmasının dışında estetik görünümün tekrar kazanılması, akciğer fonksiyonlarının güçlendirilmesi ve bu deformiteye bağlı gelişen ağrılarda belirgin azalma hedeflenir. Hastanın bizzat kendisinin de yalnız başına devam ettirebildiği egzersizler ile sağaltımına çalışıldığı skolyoz rahatsızlığında, schroth metodu osteopatik yaklaşımdan en yüksek oranda verim alınabilmesini sağlar.
Sağlıklı ve güzel günler.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Skolyoz Nedir, Nasıl Terapi Edilir?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Fzt.Ahmet Burak SEZGİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Fzt.Ahmet Burak SEZGİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |






Yazan Uzman
|
Psk. M. Berk KARAOĞLU
■ Çocuk ve Ergen Psikolojisi
■ Aile Terapileri
■ Bireysel Psikoterapi
■ Cinsel Terapiler
■ Aile Terapileri
■ Bireysel Psikoterapi
■ Cinsel Terapiler
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.