2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Depresyon Nedir? Depresyondayken Kendi Kendinize Neler Yapabilirsiniz?
MAKALE #18647 © Yazan Uzm.Psk.Serap BİLGEN | Yayın Temmuz 2017 | 2,904 Okuyucu
Üzüntü, hüzün, öfke, korku ve kaygı gibi duygularımız mutluluk ve sevinç gibi yaşamın doğal bir parçası ve insana ait duygulardır. Ancak hüzün, üzüntü, karamsarlık, hayattan keyif almada azalma ve moral bozukluğu devamlılık gösteriyorsa ve günlük yaşamı etkilemeye başlamışsa, ‘bu durum’ depresyon olabilir. Depresyon; süreğen bir çökkünlük, üzüntü, karamsarlık, mutsuzluk ve günlük işlevleri en az iki hafta boyunca yerine getirememe ile birlikte normalde yapmaktan keyif alınan etkinliklere ilginin kaybolması ile tanımlanan bir hastalıktır. Ayrıca, depresyonda olan kişilerde enerji kaybı, yorgunluk, iştah değişikliği ve buna bağlı olarak belirgin kilo verilmesi ya da alınması, uyku bozuklukları, konsantrasyonda azalma, değersizlik, suçluluk, pişmanlık, umutsuzluk duyguları ve ölüm düşünceleri görülebilmektedir.

Depresyonun en dikkat çekici belirtisi çökkün ruh halidir. Depresyondaki kişi genellikle mutsuz, karamsar ve gelecekle ilgili umutsuzdur. Kendini hüzünlü ve yalnız hisseder. Kendisine ve çevresine olan ilgisi azalmaya başlar. Yoğun suçluluk ve değersizlik duyguları ortaya çıkabilir. Bazen bu çökkün ruh haline gerginlik ve huzursuzluk eşlik edebilir. Kişi zaman zaman hırçın hatta çok öfkeli olabilir.

Depresyonun davranışlardaki etkisi, enerji azalmasına bağlı olarak hareketlerde yavaşlama ve sürekli olarak kendini yorgun hissetme şeklinde olabilir. Günlük, sıradan işler dahi altından kalkılamayacak görevler gibi gelir. Bu nedenle işler ya hiç yapılmaz ya da yapılması için çok fazla zaman ve çaba harcanır. Kişi genellikle yalnız kalmak ister. Sosyal ilişkilerden uzaklaşır ve kendi içine çekilir. Pek çok etkinlikte olduğu gibi cinsel ilgi ve isteğinde de azalma olur. Bu belirtilerin yanısıra, bazı bedensel belirtiler de ortaya çıkabilir. Baş ağrısı veya bedenin değişik yerlerinde ağrılar, iştah azalması ve buna bağlı olarak kilo kaybı ya da aşırı yeme eğilimi ortaya çıkabilir. Sık görülen belirtilerden biri de uyku sorunlarıdır. Uykuya dalamama, gece boyunca sık sık uyanma ya da sabah çok erken saatlerde uyanma şeklinde sorunlar ortaya çıkabilir. Bazı kişilerde aşırı uyku hali görülebilir, ancak kişi çok fazla uyumasına rağmen dinlenmiş olarak uyanamaz, kendini yorgun hisseder.

Ortalama başlangıç yaşı 20’li yaşların sonlarıdır. En sık 25-40 yaşları arasında görülür. Ancak, hem çocukluk, hem ergenlik hem de yaşlılık döneminde ilk kez ortaya çıkabilir. Yaklaşık 10 erkekten 1’i (%10) ve 5 kadından 1’i yaşamının bir döneminde depresyon geçirir.

Depresyon oldukça sık rastlanan ve tedavisi mümkün bir hastalıktır. Psikoterapi, antidepresan ya da bu ikisinin kombinasyonu ile tedavi düzenlenir. Burada başvurduğunuz uzman buna karar verecektir.

Depresyondayken Kendi Kendinize Neler Yapabilirsiniz?

Kendi kendinizi ayıplamayın ya da suçlamayın.
Bu durumun en başta bir hastalık olduğunu kabul etmekle işe başlayabilirsiniz belki de. Nasıl ki grip olduğunuzda hastalığınızdan dolayı ‘neden hasta oldum?’ diye kendinizi suçlamayıp iyileşmek için doktora gidiyorsanız aynı şekilde depresyonun da psikiyatrik bir hastalık olduğunu ve sizin bu hastalıkla ilgili suçunuzun olmadığını kabul ederek yardım arayışında bulunabilirsiniz. Yine, nasıl ki grip olduğunuzda normal hayatınıza devam etmekte zorlanıyor, işlevselliğiniz bozuluyor, tatsız oluyorsunuz; depresyondayken de bilişler, algılar bozuluyor. Değersizlik, suçluluk, pişmanlık, çaresizlik duyguları yoğunlaşabiliyor. Bakış açısı değişiyor, her şey kötü ya da katlanılmaz bir durum olarak algılanabiliyor.

Depresyonda değilken bile bazen olayları olumsuz algılayıp değerlendirdiğimiz olur ya da kendimizi kötü, mutsuz hissettiğimiz olur. Ama geçicidir, sürekli olarak kendimizi kötü, mutsuz ya da değersiz hissetmeyiz. Kendimizi iyi hissettiğimiz anlar da mevcuttur. Depresyondayken ise sürekli kötü hissedilir. Duygularla paralel olarak da algılar bozulur. Hayatınızdaki her şey kötü gidiyordur, geçmişte olmuş bitmiş ve şu anda pek bir etkisi olmayan bir olayla ilgili olarak kendinizi suçluyor olabilirsiniz, hiçbir işe yaramıyor gibi hissedebilirsiniz, sanki şu ana kadar hiçbir işi becerememiş, hiçbir başarı elde edememişsiniz gibi gelir. Kendinizi, sevdikleriniz için bir yük gibi görüyor olabilirsiniz. Kendiniz ve çevrenizle ilgili bu tarz olumsuz düşünce ve duygularınız olabilir. Bu nedenle, bu dönemde evlenme, ayrılma, boşanma, iş değişikliği, işten ayrılma gibi önemli yaşam olaylarıyla ilgili önemli kararlar almamak ya da bu kararları bir süreliğine ertelemek uygun olabilir.

Kendi kendinize iyi olacağınızı sık sık hatırlatın.
Depresyonun bir belirtisi olarak daha önce ilgi duyduğunuz aktivitelere ilgi duymaz, daha önce yapmaktan keyif aldığınız aktivitelerden keyif almaz ya da bu aktiviteleri yapmaya yönelik bir isteğiniz, dürtünüz ya da enerjiniz yoktur. Bu motivasyon ve enerji eksikliği aktivitelerin azalmasına, günlük görev ve sorumluluklarınızı ihmal etmenize neden olabilir. Sevdiğiniz aktiviteleri, arkadaşlarınızla vakit geçirmeyi ve dışarı çıkmayı bıraktığınızda depresyonun kısır döngüsüne girersiniz. Yine, ev ve iş yerinde sorumluluklarınızı ihmal etmeye başladığınızda işler yığılmaya başlar. Bu durum kendinizi suçlu ve başarısız olarak değerlendirmenize neden olur. Bu döngüyü kırmak için canınız istemese de aktivitelere başlamak ve sürdürmek yararlı olur. Yani canınız istemese de yürüyüşe çıkabilir, arkadaşlarınıza katılabilir, ailenizle bir şeyler yapabilir ya da tek başınıza alışverişe çıkabilirsiniz. Etkinliklere istek ve enerji olmadan da başlanabilir. Zevk alacağınıza inanmasanız da bir şeyler yaptığınızda genelde kendinizi daha iyi hissedersiniz. Etkinlik; haz yaşantılarını arttırır, aynı zamanda bir şeyler yapabildiğiniz için kendinizi daha değerli hisseder, bir etkinliği tamamlarsanız da başarılı ve iyi hissedersiniz. Bu durum, ağır depresyondaki bir kişi için geçerli olmayabilir. Çünkü ağır depresyon geçiren kişilerin işe gitmeleri dahi güç olabilir.

Spor yapın.
Spor yapmak iyi gelir, iyi hissettirir. Beden ve ruh bir bütündür. Birinde yaptığınız bir değişim diğerini de etkiler. Egzersiz sonrasında endorfin salgılanır ve kendinizi daha iyi, daha canlı hissetmeye başlarsınız. Aynı zamanda bir etkinlik yaptığınız için de kendinizi değerli hissedersiniz. Spor hem bedeninize hem de ruhunuza iyi gelir.

Beslenmenize dikkat etmeye çalışın.
Depresyon iştahı ve buna bağlı olarak kiloyu etkiler. Tipik bir depresyonda iştah azalır ve çok kısa bir sürede gözle görülür bir kilo kaybı olur. Bazen de iştahın çok artmasına bağlı olarak –özellikle kaygı varsa- kilo artışı gözlenir. Bu da kişilerin değersizlik duygularını arttırabilir. Bu nedenle beslenmeniz nasıl hissedeceğinizi etkiler.

Kendinize bu durumun geçici olduğunu sık sık hatırlatın.
Depresyonun yarattığı çaresizlik, mutsuzluk, değersizlik hissi, enerji azlığı ya da çevrenizde olanları olumsuz görme, gelecek ile ilgili umutsuzluk hissi, hayatınız sanki hep böyle kötüydü ve bundan sonra hep böyle kötü devam edecekmiş gibi hissetmenize ya da düşünmenize neden olur. Hayat anlamsız gelir. Bu, bir yanılsamadır, depresyonun bütününün yarattığı algısal/bilişsel bir çarpıtma. Aslında, bu duygular depresyonun belirtileri ve kendinizi iyi hissetmeye başladığınızda yavaş yavaş bu olumsuz duyguların da yoğunluğu yavaş yavaş azalacak, hissettiğiniz acı dinecek. Bu demek değil ki hiç kendinizi kötü hissetmeyeceksiniz, her daim mutlu hissedeceksiniz. Üzüntü ve acı da mutluluk gibi hayata ve insana dair doğal duygularımız. Tıpkı diğer tüm duygular gibi hayatın bir parçası. Bu yüzden her an mutlu olmak ve hiç acı hissetmemek gibi bir beklenti gerçekçi değil. Ancak, depresyondaki gibi süreğen ve şiddetli bir şekilde değil. Tıpkı diğer duygular gibi, gelip geçici.

Tedavi düzenine uyun.
Bazen, kişiler biraz iyi hissetmeye başlayınca ilaçlarını kendi kafalarına göre bırakıyor, tedavi tam tamamlanmadığı için de çok kısa bir süre sonra hastalık yeniden nüksediyor. Böyle olunca bu hastalık hiç geçmeyecek gibi bir algı oluşuyor. Yani, aslında tam bir tedavi döngüsü hiç tamamlanmamış ama kişi tedavinin işe yaramadığını düşünüyor. Bu durum da çaresizlik hissi yaratıyor. Kişi depresyonun hiç geçmeyeceği, hep böyle mutsuz, kötü hissedeceğine dair bir düşünceye kapılıyor. Ama sorgulandığında aslında tedaviyi tamamlamamış ya da hiç psikoterapi almamış olabiliyor, dolayısıyla geçmemesi doğal.

Bazen, kişiler ilacın bağımlılık yapmasından korktuklarını dile getirebiliyorlar, halbuki antidepresanlar bağımlılık yapmaz. Rahatlamak için kişi alkol kullanıyor örneğin, alkol bağımlılık yapma olasılığı olan bir madde, kişi alkolü tükettiğinde bağımlı olmaktan korkmuyor ama antidepresan kullanırsa bağımlılık yapar diye korkuyor. Bu durum da aslında bizim öznel algılarımızla ilgili.

İlaç tedavisi her durumda gerekmez. Sadece psikoterapi alarak da tedavi mümkün. Ayrıca, iyi hissetmek için tek başına ilaç tedavisi yetmeyebilir. Ekstra psikoterapi almak daha etkili ve kalıcı bir iyilik hali sağlar. Çünkü psikoterapi ile kişiler yeni yaşam becerileri öğrenirler.

Profesyonel yardım alın.
Bazen, psikoterapi görerek yardım alma fikri kaygı verici olabiliyor. Sanki, kişi yardım alırsa ve büyük bir ruhsal hastalığı varmış gibi algılanabilir diye çekinebiliyor ve yardım almayı bir zayıflık olarak değerlendirip ‘benim yardıma ihtiyacım yok’ gibi bir algı geliştirebiliyor. Halbuki hayat, bazen gerçekten zor olabilir ve kendi başınıza baş edemeyebilirsiniz. Sorunlarla tek başınıza baş edeceksiniz diye bir kaide yok ve sorunlarınızla baş etmek için ya da değişim için bir araca ihtiyaç duymak son derece doğal. Bu araç, psikoterapi olabilir. Değişim mümkün...
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Depresyon Nedir? Depresyondayken Kendi Kendinize Neler Yapabilirsiniz?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Serap BİLGEN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Serap BİLGEN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Serap BİLGEN Fotoğraf
Uzm.Psk.Serap BİLGEN
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi22 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Serap BİLGEN'in Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Depresyon Nedir? Depresyondayken Kendi Kendinize Neler Yapabilirsiniz?' başlığıyla benzeşen toplam 26 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Başlamak Ağustos 2017
◊ Terkedilme Korkusu Ağustos 2017
◊ Onsuz Nasıl Olur? Ağustos 2017
◊ Mutlu Olmak... Temmuz 2017
◊ Özşefkat... Temmuz 2017
◊ Farkındalık Temmuz 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


07:06
Top