2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Astım Çeşitleri ve Risk Faktörleri Nelerdir?
MAKALE #19020 © Yazan Dr.Selin KALA | Yayın Kasım 2017 | 6,183 Okuyucu
1) Alerjik astım:

Alerjik astım, astım hastalarının yaklaşık %60’ını oluşturmaktadır. Astımın ortaya çıkmasına neden olan, polenler veya ev tozu akarı gibi alerjenlerdir. Bu hastaların genellikle ailelerinde astım, alerji (alerjik nezle, ilaç alerjisi, besin alerjisi) veya egzama gibi hastalıklar vardır.

Hastalığın alerjik astım olduğu, alerji deri testleri ya da alerjene özgü kan testleri ile tespit edilmektedir. Alerjik astımda, astım tedavisinde bilinen ilaçların yanında özellikle çocuk ve genç hastalarda aşı tedavisi de yapılmaktadır.

Kişide alerjik astım varsa, muhtemelen alerjik rinit ya da saman nezlesi veya egzema da gözlenebilmektedir. Alerjik astımın genellikle ilkbahar ya da sonbahar başlarında kişileri etkilemektedir. Bu mevsimlerdeki alerjenler tetikleyici faktörlerdir.

2) Allerjik Olmayan Astım:

Alerjik olmayan astım: Hastalığın alerjik olmayan nedenle ortaya çıktığı bir türdür. Bu hastaların şikayetleri alerjik astım ile aynıdır; ancak alerji testinde herhangi bir alerjene karşı pozitiflik saptanmaz.

Bu hastalar da diğer astım hastaları gibi viral enfeksiyonlar, tütün dumanı, parfüm kokusu, deodorantlar, boya, toz ve çeşitli kimyasalar gibi maddelere maruziyet halinde astım atağı geçirebilirler.

Alerjik olmayan astım, genellikle erişkin yaşta ortaya çıkmaktadır. Son yıllarda çocukluk çağında başlayan astım, yetişkin çağda başlayan astım, egzersiz ile tetiklenen astım, aspirin ile tetiklenen astım, gece astımı, mesleki astım gibi çok sayıda farklı astım türü tanımlanmıştır.

a) Aspirin ile tetiklenen astım:

Hastalarda nazal polip, burun akıntısı, hapşırma ve aspirin duyarlılık öyküsü olabilir. Hastalar, aspirin aldıklarında, burun akıntısı ve hapşırma ile başlayan şikayetlerin peşinden hırıltılı solunum ve solunum güçlüğü gelişebilir. Hastalığın tedavisinde aspirin kesilmesi ve özellikle ağız yolu ile alınan ilaçlar önerilmektedir.

Astımlı bir hastada aspirin veya diğer aynı türde ağrı kesicilerinin alımından sonraki ilk 2 saat içinde aniden bir astım atağı gelişebilir. Astım atağına baş ve boyunda kızarıklık, burun akıntısı veya tıkanıklığı da eşlik edebilir.

Tedavide en önemli nokta, astım tedavi prensiplerinin uygulanması ve hastanın duyarlı olduğu ilaçtan sakınması sağlanarak olabilecek tehlikeli atakların önlenmesidir. Ağrı kesici ilaç kullanımının zorunlu olduğu hastalarda dikkatli bir şekilde hekim gözetiminde verilebilir

Tipik öyküsü olan çocuklara bu grup ilaçlar verilmemelidir. Üst hava yolu hastalığı (nazal polipozis) olan astımlı çocukların aileleri ağrı kesici ilaçlardan uzak durmaları konusunda uyarılmalı, bunun yerine asetominofen – parasetamol gibi basit ağrı kesici ilaçlar verilmelidir

b) Egzersiz ile tetiklenen astım:

Egzersiz ile ortaya çıkan hava yollarında daralma olarak tanımlanabilir. Herhangi bir fiziksel egzersiz veya spor ile hastalarda öksürük, nefes darlığı ve göğüste sıkışma ortaya çıkabilir.

Hastalığın tanısı egzersiz öncesi ve sonrasında yapılan nefes ölçümü ile kesinleştirilir. Tedavi amaçlı olarak, egzersizden yaklaşık 15 dakika öncesinde kısa etkili inhaler (nefes açıcı ilaçlar) kullanımı önerilmektedir.

Öksürük ile seyreden astım:

Kronik öksürüğün (8 haftadan uzun süreli) üçte birinden astım sorumludur. Bu hastalarda tipik astım belirtileri olan nefes darlığı, hırıltılı solunum ve göğüste sıkışma hissi olmadan kuru öksürük görülmektedir.

Bu astım tipi, uyanık veya uykuda, yetişkin veya çocuk hastalarda görülebilir. Hastalar, genellikle nefes yolu ile alınan (inhaler cihazlar) kortizon tedavisine iyi yanıt vermektedir.

Mesleki astım:

Astıma neden olan etkenin hastanın çalıştığı işyeri ortamında bulunması nedeniyle bu ad verilmiştir. Hastalar, genellikle işyerinden uzakta veya hafta sonu tatil günlerinde şikayetlerinin azaldığını ifade ederler. Solunum yollarında tahriş edici özellikte olan duman veya klor gibi allerjenler astıma sebep olabilir.

Solunan tahriş edici madde ile atak ortaya çıkmaktadır. İşyeri ortamındaki boya gibi kimyasallar, tabloya neden olabilmektedir. Hastanın bu tabloya neden olan allerjen maddenin bulunduğu ortamdan uzaklaştırılması esas tedavi yöntemidir.

Noktürnal astım (Gece ortaya çıkan astım):

Gece astım genellikle 02:00 ve 04:00 arasında, gecenin ortasında kötüleşen astım şikayetleri anlamına gelir. Astım belirtileri gece kötüleşmeye neden olabilir. Tetikleyici faktörler olarak sinüzit, tozlar veya hayvan dışkısı gibi alerjenlerin neden olduğu burun akıntıları gözlenebilir. Vücut astıma karşı korunmak için adrenalin ve kortizol üretir. Bu hormonların üretimi gece düşük olduğu için vücut savunmasız kalır ve gece astım kendini gösterebilir.

Hastalık şikayetleri genellikle geceleri ortaya çıkar. Astım hastalarının en az %75’inde haftada en az bir kez gece uykusunun derinliğini ve uzunluğunu bozan belirtiler görülmektedir. Vücudun doğal ritmi ve bazı hormon düzeylerinin sabah erken saatlerde en düşük veya yüksek olması esas nedendir.

Uyku kalitesini düşürebilir ve bu nedenle gün boyunca konsantrasyon üzerinde olumsuz etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Tedavisinde yatak odasında alerjik tetikleyicilerin uzaklaştırılması gibi önleyici tedbirler yanında sinüs (burun) problemleri, geniz akıntısı gibi durumların tedavisi gerekir.

Astım Risk Faktörleri Nelerdir?

Astım ailesel geçişi olan, kalıtımın önemli rol oynadığı bir hastalıktır. Genel olarak astım %8-10 oranında görülürken, anne ya da babadan birisi astımlı ise doğacak bebekte astım görülme olasılığı %20-30’a yükselmekte, anne ve babanın her ikisi de astımlı ise oran %60-70’lere çıkmaktadır. Bu bulgular astımlı hastalarda genetik faktörlerin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Ancak, genetik yatkınlığı olan herkeste astım ortaya çıkmamaktadır.

Modern yaşamdan kaynaklanan ev içi allerjenlerinin ve egzoz kirliliğinin daha fazla olması, çocukluk çağı enfeksiyonlarının daha az görülmesi, anne sütü verilmemesinin yaygın olmaması gibi faktörler nedeniyle Almanya ‘da atopi ve astım görülme sıklığının daha yüksek olduğu kabul edilmektedir.

Çevresel faktörlerin önemini gösteren diğer bir kanıt ise mesleksel astımdır. Yıllarca astım ile uyumlu hiçbir yakınması olmayan kişide, belirli iş kollarında çalışmaya başladıktan sonra astımın ortaya çıkabilmesi bunu desteklemektedir. Tüm bu bulgular genetik faktörlerin yanı sıra çevresel faktörlerin de astım oluşmasında önemli roller üstlendiğini göstermektedir.

Genetik Faktörler

Astım’da bilinen en önemli risk faktörü alerjik bünye yani atopidir. Atopi çevresel alerjilere karşı aşırı miktarda IgE sentez edilmesi demektir. Atopik (allerjik) kişilerde astım riski atopik (allerjik) olmayanlara göre 10-20 kat daha fazladır. Atopik dermatitli (allerjiye bağlı deri hastalığı) ya da alerjik rinitli (nezle) hastalarda astımının %40-70 gibi yüksek oranlarda görülmesi de astımda atopinin önemli bir risk faktörü olduğunu göstermektedir. Atopinin ortaya çıkmasında ise genetik faktörlerin rolü vardır.

Çevresel Faktörler

Astım gelişiminde diğer önemli etken ise çevresel faktörlerdir. Gebelikte sigara içen annelerin bebeklerinde astım ve diğer solunum sistemi hastalıkları sigara içmeyen annelere göre daha sık görülmektedir.

Evlerinde sigara içilen çocukların idrarında sigara metaboliti olan kotinin düzeyleri anlamlı derecede yüksek bulunmuş ve sigara balkonda bile içilse sigara içilen evlerde çocukların yoğun olarak sigara dumanına maruz kaldıkları gösterilmiştir ve sigara içilen evlerdeki bebeklere astım içilmeyenlere göre 3 kat fazla bulunmuştur.

Bebek henüz doğmadan, intrauterin dönemde (ana rahminde iken) annenin karşılaştığı çevresel faktörlerden etkilenir. Dolayısıyla annenin yaşadığı ortam bebekte astım oluşması riskini arttırabilir. Gebelikte sigara içen annelerin bebeklerinde astım ve diğer solunum sistemi hastalıkları sigara içmeyen annelere göre daha sıktır.

Allerjenler

Genetik yatkınlığı olan bebeklerde yaşamın ilk yıllarında allerjenlerle yoğun olarak karşılaşma bilinen en önemli çevresel risk faktörüdür. Ev tozu akarları tüm dünyada astım nedenlerinin başında gelmektedir. Genel olarak akar duyarlılığı %5-30 arasında değişirken, astımlı hastaların %85’inde akar duyarlılığı gösterilmiştir.

Sigara

Bebeklik döneminde sigara dumanına maruz kalan kişilerde solunum yolu enfeksiyonları, astım ve diğer solunum sistemi hastalıkları daha sık görülmektedir. Bebeklerde sigara dumanı ortamdaki allerjenlere karşı duyarlanmayı kolaylaştırmaktadır.

Hava Kirliliği

Sanayileşme ve egzoz gazları dış ortam havasını kirletirken, ev içinde kullanılan sobalar, fırınlar, vernikler, boyalar vb. iç ortam havasının kirlenmesine neden olmaktadır. Oluşan hava kirliliği allerjene karşı kişinin duyarlanmasını kolaylaştırır ve astımın ortaya çıkmasında rol oynar.

Mesleksel Maruziyet

Daha önce hiç astım öyküsü olmayan kişilerde mesleksel maruziyet sonrası astımın ortaya çıktığı oldukça sık görülen bir durumdur. Erişkin astımlarının %2-15’i mesleksel kaynaklıdır.

Mesleki astım en sık rastlanan meslek hastalıklarından biridir. Eğer şikayetler belli bir işyerine girdikten sonra ortaya çıkıyor ve kesin iş ile ilişki kurulabiliyorsa mesleki astım tanısı konabilir. Eğer var olan astım bir işyerine girdikten sonra artıyorsa buna işle artan astım denir.

ASTIM ATAKLARINI NELER OLUŞTURABİLİR?

Astım temelde genetik bir hastalıktır. Yakın aile çevresinde astım olan kişilerde astım gelişme olasılığı daha yüksektir. Aile yakınlarında astım olmadan da genetik bazı bozukluklara bağlı olarak astım gelişme olasılığı vardır. Ayrıca çevresel faktörlerde astım gelişiminde rol oynayabilir.

Sık olarak astım atağına yol açan etkenler şunlardır:
Ev tozu akarları
Çimen,ağaç ,hububat polenleri
Küfler
Hamam böcekleri
Kedi,köpek, kuş gibi ev içersinde beslenen hayvanlar
Nezle grip gibi enfeksiyonlar
Sigara dumanı, odun ,kömür dumanı, tezek yakma, parfüm,saç spreyleri, yemek ,boya kokuları gibi ağır kokular, otomobil içersindeki kokular,sis ve hava kirliliği
Psikolojik faktörler
Egzersiz
Aşırı rutubetli iklim
Hava ve mevsim şartlarında değişim
Gülme, ağlama gibi ani sık nefes alış verişini gerektiren manevralar
Mesleki faktörler
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Astım Çeşitleri ve Risk Faktörleri Nelerdir?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Selin KALA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Selin KALA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Selin KALA Fotoğraf
Dr.Selin KALA
İzmir
Doktor "Göğüs Hastalıkları"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Selin KALA'nın Makaleleri
► Vajinismus İçin Risk Faktörleri Dr.Yasemin YILDIZ
► Meme Kanseri Risk Faktörleri Op.Dr.Kenan ERTOPÇU
► Baş Ağrısı Çeşitleri Prof.Dr.Safiye BİLGİN
► Meme Estetiği ve Çeşitleri Prof.Op.Dr. Süleyman TAŞ
► Burun Estetiği Çeşitleri Prof.Op.Dr. Süleyman TAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Astım Çeşitleri ve Risk Faktörleri Nelerdir?' başlığıyla benzeşen toplam 54 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Öksürük Neden Önemli? Kasım 2017
► Nefes Darlığı Kasım 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


14:47
Top