Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
“Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu aşırı hareketlilik, dikkat sorunları ve istekleri erteleyememe (dürtüsellik) belirtileriyle giden bir psikiyatrik bozukluktur. Bir çocukta, gençte veya yetişkinde “Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu” var denebilmesi için bu belirtilerin yedi yaşından önceden beri bulunması, normal bir kişide olandan çok daha şiddetli düzeyde görülmesi gereklidir. Yani aşırı hareketlilik, dikkat dağınıklığı ve isteklerini erteleyememe belirtileri kişinin günlük yaşamını etkileyecek boyutta olmalıdır. Beş yaşındaki bir çocuğu düşünelim. Bu çocuğun davranışları gözlemlendiğinde, yaşıtlarından daha hareketli olduğu ve dikkatinin çok kısa sürede dağıldığı görülüyorsa, çocuğa DEHB tanısı koyulabilir.(Ercan ve Aydın, 2009).
Anne, baba, öğretmen ve doktorların son 30 yıldır dikkatlerini çeken, üzerinde çok durdukları DEHB’nun çocuğun gelişimine, çocuğun yaşamına, kişilerarası ilişkilerine, okul hayatına çeşitli olumsuz etkileri vardır. DEHB, bugün başta okullar olmak üzere toplum ve sağlık hizmetlerinin en önemli konularından biri haline gelmiştir. Tedaviye başlandıktan kısa süre sonra sonuç alınması bu konuya ilgiyi arttırmıştır. (Aysev, 2005)
EPİDEMİYOLOJİSİ
Çocuklarda en sık görülen davranış problemi olarak karşımıza dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar çıkmaktadır. Görülme sıklığı olarak farklı araştırmalarda farklı sonuçlar verse de, genel olarak birbirine yakındır.
Erkeklerde daha fazla görüldüğü ortaya çıkmıştır. Okul öncesi çocuklarda görülme sıklığı %5-10 arasındadır. Ülkemizde ve dünyada oldukça sık rastlanan bu durumu göz ardı etmemek, ‘babası da böyleydi’, ‘çocuktur geçer’ gibi söylemlerle göz ardı etmemek gerekir. Bu problemin tanısı ne kadar erken olur ve ne kadar iyi yardım alınırsa sonuç o kadar başarılı olur”. (Abalı, 2009)
Kızlarda DEHB’nin dikkat eksikliğinin önde geldiği tip, erkeklerde ise hiperaktif-dürtüsel tip daha sık görülmektedir. (Selçuk, 2002)
YAKLAŞIM HATALARI
DEHB tanısı konmuş çocuklara bu söylenmemelidir.
• Yanlıştır. Kendilerini hasta hissetmesinler diye çocuklara söylememek onları güçsüz hissettirir. Çocukların doğruyu bilmesi kendindeki farklılığın nedenini bilinçli şekilde çocuğa anlatacaktır.
Çocukta DEHB olduğunu herkesten saklamalıyız.
• Yanlıştır. Anne baba bunu öğretmen ve akrabalarından saklamak ister. Çocuklarının hasta tanısı almış gibi gözükmesini istemezler.
DEHB olan çocuk hasta çocuktur.
• Yanlıştır. DEHB olan çocuk farklıdır. Farklı olmak ile hasta olmak arasında farklar vardır. Sadece beyinleri farklı çalışır, düşünür ve hissederler.
DEHB olan çocuklar zeki değildir.
• Bu çocuklar zekidir, hatta bazıları diğerlerinden daha zekidir. Parlak zekalıdırlar. Sadece dikkatlerini toplamada sorun yaşarlar.
DEHB olan hastaları tedavi etmenin bir anlamı yoktur. Sorun büyüdükçe düzelir.
• Böyle bir durum söz konusu değildir. Çoğu insanda DEHB hayat boyu devam eder
EBEVEYNE ÖNERİLER
Çocuğu suçlayıcı davranışlarda bulunmayın. Bu yaramazlık değildir, çocuk isteyerek zarar vermez.
Anne baba arasında suçlayıcı tavırlar, çocuğun bu hale gelmesinde paylarını karşı tarafa itmeleri oldukça yanlıştır. Bu durumda gerginlik giderek artar ve çocukla ilişki de gitgide bozulmuş olur.
Olur olmaz her şeye bağırıp tepki gösteren bir ebeveyn olmayın. Yasaklar ve cezalar, hatta şiddet çocuğun durumunun daha da kötü bir hal almasına neden olur.
DEHB nedir ne değildir bir uzmana başvurarak bilgi edinin. Nedenini ve çözümünü bilmek sizi de rahatlatacaktır. Çocukla olan ilişkilerinizi gözden geçirmenize yardım edecektir.
Dikkat eksikliği olan bir çocuğa sahip anne babanın, çocuğun kendini kontrol edebilme yetisinin az olduğunu kabul etmesi gerekir. Çocuğun kasten ve sadece sinirlendirmek için bazı davranışlar sergilemediğine inanmak gerekir. Böylece, anne babaların çocuğa karşı olan davranışları değişecek ve ona daha olumlu yaklaşabileceklerdir.
Çocuğu koşulsuz bir şekilde kabul edin ve sevin. Çocuğunuzun bunu hissetmesini sağlayın.
Çocuğa, sadece uyumlu davrandığında sevgisini belli eden ve onu ödüllendiren anne babalar mutlak sevgi anlayışından uzaktırlar. Sevgilerini şarta bağlamaları ve çocuğa bu mesajı vermeleri ilişkiyi zedeler ve telafisi mümkün olmayan yaralar açar.
Çocuğa zaman ayırmak onunla ilgilenmek gerekir. Bağırıp-çağırma, alay etme, devamlı söylenip başının etini yeme ve iğnelemeler çocuğun kendini değersiz hissetmesine neden olarak, davranış sorunlarını arttırmaktan başka işe yaramaz.
Çocuğun öğretmeniyle konuşun ve çocuğunuz hakkında bilgi verin. İletişim halinde olun ve okulla bağınızı koparmayın.
Çocuğunuzu okula gönderirken bilgiyi almaya tamamen hazır olduğuna emin olun. Kahvaltısını yapmış, uykusunu almış ve ilaçlarını içmiş olsun.
KAYNAKÇA
Ercan, S. ve Aydın, C. (2012). Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu. (3. bs). İstanbul: Pupa Yayınları.
Kanay, A. (2006). Dikkat Eksikliğive Hiperaktivite Bozukluğu Olan 9-13 Yaş Grubu İlköğretim Okulu Öğrencilerinin Uyumsal Davranışları, Benlik Kavramı veAkademik Başarıları Arasındaki İlişikler. Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniv. Eğitim Bilimleri ABD, İzmir. s.31
Selçuk, Z. (2002). Dikkat Eksikliği ve Hiperaktif Çocuklar. (3. bs). Ankara: Pegem A Yayıncılık.
Karabekiroğlu, Koray. (2011). 2-15 Yaş Çocuğuma Nasıl Davranmalıyım?. İstanbul: Say Yayınları.
Aysev, A. S. (2005). Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Özgül Öğrenme Güçlüğü. Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi.
Öç, Y. Ö., Şişmanlar, Ş.G., Ağaoğlu, B., Tural, Ü., Önder, E. ve Karakaya, I., (2006).Anne-Babalarında Ruhsal Bozukluk Olan Çocukların Ruhsal Durumlarının Değerlendirilmesi. Klinik Psikiyatri.Kocaeli Üniv. Tıp Fakültesi. Psikiyatri ABD, Kocaeli. 9:123-130.
Taymur, İ. ve Türkçapar, M.H. (2012). Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar
Yavuzer, H. (1987). Çocuk ve Suç. İstanbul: Remzi Kitabevi.
Yavuzer, H. (2011). Eğitim ve Gelişim Özellikleriyle Okul Çağı Çocuğu. İstanbul: Remzi Kitabevi.
http://populerpsikoloji.com/news-detail/id/46
http://www.tavsiyeediyorum.com/makale_11956.htm
“Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu aşırı hareketlilik, dikkat sorunları ve istekleri erteleyememe (dürtüsellik) belirtileriyle giden bir psikiyatrik bozukluktur. Bir çocukta, gençte veya yetişkinde “Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu” var denebilmesi için bu belirtilerin yedi yaşından önceden beri bulunması, normal bir kişide olandan çok daha şiddetli düzeyde görülmesi gereklidir. Yani aşırı hareketlilik, dikkat dağınıklığı ve isteklerini erteleyememe belirtileri kişinin günlük yaşamını etkileyecek boyutta olmalıdır. Beş yaşındaki bir çocuğu düşünelim. Bu çocuğun davranışları gözlemlendiğinde, yaşıtlarından daha hareketli olduğu ve dikkatinin çok kısa sürede dağıldığı görülüyorsa, çocuğa DEHB tanısı koyulabilir.(Ercan ve Aydın, 2009).
Anne, baba, öğretmen ve doktorların son 30 yıldır dikkatlerini çeken, üzerinde çok durdukları DEHB’nun çocuğun gelişimine, çocuğun yaşamına, kişilerarası ilişkilerine, okul hayatına çeşitli olumsuz etkileri vardır. DEHB, bugün başta okullar olmak üzere toplum ve sağlık hizmetlerinin en önemli konularından biri haline gelmiştir. Tedaviye başlandıktan kısa süre sonra sonuç alınması bu konuya ilgiyi arttırmıştır. (Aysev, 2005)
EPİDEMİYOLOJİSİ
Çocuklarda en sık görülen davranış problemi olarak karşımıza dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar çıkmaktadır. Görülme sıklığı olarak farklı araştırmalarda farklı sonuçlar verse de, genel olarak birbirine yakındır.
Erkeklerde daha fazla görüldüğü ortaya çıkmıştır. Okul öncesi çocuklarda görülme sıklığı %5-10 arasındadır. Ülkemizde ve dünyada oldukça sık rastlanan bu durumu göz ardı etmemek, ‘babası da böyleydi’, ‘çocuktur geçer’ gibi söylemlerle göz ardı etmemek gerekir. Bu problemin tanısı ne kadar erken olur ve ne kadar iyi yardım alınırsa sonuç o kadar başarılı olur”. (Abalı, 2009)
Kızlarda DEHB’nin dikkat eksikliğinin önde geldiği tip, erkeklerde ise hiperaktif-dürtüsel tip daha sık görülmektedir. (Selçuk, 2002)
YAKLAŞIM HATALARI
DEHB tanısı konmuş çocuklara bu söylenmemelidir.
• Yanlıştır. Kendilerini hasta hissetmesinler diye çocuklara söylememek onları güçsüz hissettirir. Çocukların doğruyu bilmesi kendindeki farklılığın nedenini bilinçli şekilde çocuğa anlatacaktır.
Çocukta DEHB olduğunu herkesten saklamalıyız.
• Yanlıştır. Anne baba bunu öğretmen ve akrabalarından saklamak ister. Çocuklarının hasta tanısı almış gibi gözükmesini istemezler.
DEHB olan çocuk hasta çocuktur.
• Yanlıştır. DEHB olan çocuk farklıdır. Farklı olmak ile hasta olmak arasında farklar vardır. Sadece beyinleri farklı çalışır, düşünür ve hissederler.
DEHB olan çocuklar zeki değildir.
• Bu çocuklar zekidir, hatta bazıları diğerlerinden daha zekidir. Parlak zekalıdırlar. Sadece dikkatlerini toplamada sorun yaşarlar.
DEHB olan hastaları tedavi etmenin bir anlamı yoktur. Sorun büyüdükçe düzelir.
• Böyle bir durum söz konusu değildir. Çoğu insanda DEHB hayat boyu devam eder
EBEVEYNE ÖNERİLER
Çocuğu suçlayıcı davranışlarda bulunmayın. Bu yaramazlık değildir, çocuk isteyerek zarar vermez.
Anne baba arasında suçlayıcı tavırlar, çocuğun bu hale gelmesinde paylarını karşı tarafa itmeleri oldukça yanlıştır. Bu durumda gerginlik giderek artar ve çocukla ilişki de gitgide bozulmuş olur.
Olur olmaz her şeye bağırıp tepki gösteren bir ebeveyn olmayın. Yasaklar ve cezalar, hatta şiddet çocuğun durumunun daha da kötü bir hal almasına neden olur.
DEHB nedir ne değildir bir uzmana başvurarak bilgi edinin. Nedenini ve çözümünü bilmek sizi de rahatlatacaktır. Çocukla olan ilişkilerinizi gözden geçirmenize yardım edecektir.
Dikkat eksikliği olan bir çocuğa sahip anne babanın, çocuğun kendini kontrol edebilme yetisinin az olduğunu kabul etmesi gerekir. Çocuğun kasten ve sadece sinirlendirmek için bazı davranışlar sergilemediğine inanmak gerekir. Böylece, anne babaların çocuğa karşı olan davranışları değişecek ve ona daha olumlu yaklaşabileceklerdir.
Çocuğu koşulsuz bir şekilde kabul edin ve sevin. Çocuğunuzun bunu hissetmesini sağlayın.
Çocuğa, sadece uyumlu davrandığında sevgisini belli eden ve onu ödüllendiren anne babalar mutlak sevgi anlayışından uzaktırlar. Sevgilerini şarta bağlamaları ve çocuğa bu mesajı vermeleri ilişkiyi zedeler ve telafisi mümkün olmayan yaralar açar.
Çocuğa zaman ayırmak onunla ilgilenmek gerekir. Bağırıp-çağırma, alay etme, devamlı söylenip başının etini yeme ve iğnelemeler çocuğun kendini değersiz hissetmesine neden olarak, davranış sorunlarını arttırmaktan başka işe yaramaz.
Çocuğun öğretmeniyle konuşun ve çocuğunuz hakkında bilgi verin. İletişim halinde olun ve okulla bağınızı koparmayın.
Çocuğunuzu okula gönderirken bilgiyi almaya tamamen hazır olduğuna emin olun. Kahvaltısını yapmış, uykusunu almış ve ilaçlarını içmiş olsun.
KAYNAKÇA
Ercan, S. ve Aydın, C. (2012). Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu. (3. bs). İstanbul: Pupa Yayınları.
Kanay, A. (2006). Dikkat Eksikliğive Hiperaktivite Bozukluğu Olan 9-13 Yaş Grubu İlköğretim Okulu Öğrencilerinin Uyumsal Davranışları, Benlik Kavramı veAkademik Başarıları Arasındaki İlişikler. Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniv. Eğitim Bilimleri ABD, İzmir. s.31
Selçuk, Z. (2002). Dikkat Eksikliği ve Hiperaktif Çocuklar. (3. bs). Ankara: Pegem A Yayıncılık.
Karabekiroğlu, Koray. (2011). 2-15 Yaş Çocuğuma Nasıl Davranmalıyım?. İstanbul: Say Yayınları.
Aysev, A. S. (2005). Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Özgül Öğrenme Güçlüğü. Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi.
Öç, Y. Ö., Şişmanlar, Ş.G., Ağaoğlu, B., Tural, Ü., Önder, E. ve Karakaya, I., (2006).Anne-Babalarında Ruhsal Bozukluk Olan Çocukların Ruhsal Durumlarının Değerlendirilmesi. Klinik Psikiyatri.Kocaeli Üniv. Tıp Fakültesi. Psikiyatri ABD, Kocaeli. 9:123-130.
Taymur, İ. ve Türkçapar, M.H. (2012). Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar
Yavuzer, H. (1987). Çocuk ve Suç. İstanbul: Remzi Kitabevi.
Yavuzer, H. (2011). Eğitim ve Gelişim Özellikleriyle Okul Çağı Çocuğu. İstanbul: Remzi Kitabevi.
http://populerpsikoloji.com/news-detail/id/46
http://www.tavsiyeediyorum.com/makale_11956.htm
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Gökçenur GÖDEK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Gökçenur GÖDEK'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
2 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
dikkat eksikliği, hiperaktivite, hiperaktif çocuklar, dikkat eksiği olan çocuklar, hiperaktivite bozukluğu
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.