2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Paylaşılmış Psikoz
MAKALE #19809 © Yazan Uzm.Psk.Esra ERDOĞAN | Yayın Eylül 2018 | 2,336 Okuyucu
PAYLAŞILMIŞ PSİKOZ
PAYLAŞILMIŞ PSİKOZ (Döngüyü Kır)

Nasıl bir döngü içinde yaşıyorsak artık; şikâyet ettiğimiz hiçbir şeyden kurtulamadan ve her gün başka bir yaşam sürmeyi dileyerek…
Neden?
Çünkü var olanı koruyarak, risk almadan, yeniye açılmak, yenilenmek ve başkalaşmak mümkün değildir.
Bir yeniyi mümkün kılmak için bir eskiyi yırtmak, yıkmak, yakmak, gömmek, kısaca ortadan kaldırmak gerekir. Radikal bir çözüm ise uzun ve sinsi bir sürecin sonucudur aslında ve üzerinde çalışılması gerekir… Uzun Uzun, yavaşça, sindirilerek, anlaşılarak ve anlamlandırılarak…
Hiçbir şey pat diye değişmez, değişim de diğer her şey gibi bilinçdışı kurgulanarak gelir ve bilincimiz ona eşlik ederek realite de ki uyumu sağlar.
Biz birçok şeyi bilmeden biliyoruz. Öncelikle karar alan bilinçli yanımız değil, duygularımız aklımızı kolaylıkla kandırabilir.
Öğrenmeler, aklımızın yanıtları gibi görünse de işin büyük bölümü öyle değildir.
Öğrenirken daima duygusal kodlamalar da yaparak öğreniriz ve bunları hayata geçirirken de daima o ilk linklere gideriz.
Peki, ilk linkler yanlışsa ne olur?
Devamında ki tüm linkler yanlış kurulur.
ÖRNEKLEM: Düşünün ki; aileniz size dünyanın güvenli bir yer olmadığını ancak aile içinde kalırsanız ve dışarı ile ilişki kurmaz iseniz güvende olabileceğinizi öğretiyor. Başlangıçtan beri veri bu 
Bu olgudan yola çıkarak baktığınızda anne-baba doğru bir mühürleme yapmamalarına rağmen mühürlenen şey şudur; aileden başka güvenilecek kimse ve gidilecek yer yok. İhtiyaçlar aile (ev) içinde karşılandığında güvendeyiz. Sosyal ilişkiler zararlı ve tehdit edicidir.
Mühür ne kadar kuvvetli ise patoloji o kadar güçlü olacak demektir.
Bütün ilişkilerin aile içinde kaldığını hayal edin şimdi…
Diğer insanlarla kurmamız gereken her ilişkinin içeri de kurulması, nasıl bir sonuç doğurur?
Saygınlık, kendini gerçekleştirme, bireyleşme, ayrışma, eşleşme, üreme, neslin devamı gibi ileri ihtiyaçlar karşılanmaksızın sadece barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlar giderilebilir.
Lakin insan doğası, bununla yetinmeyerek sapkınlaşmaya başlayacak ve devamlılığı için kurgusal doğrular ile birlikte sapkın eylemler üretecektir.
Bu sapkın doğrular kendi aralarında paylaşılıp, yaşamın devamı için gerçek kabul edilecek ve dış dünyanın kötülüğü paylaşılarak onaylanacaktır.
Dolayısı ile son kalan bilinç kırıntısı ile dış dünyadan gelebilecek olan her türlü eleştiri, yargılama ve hesap sorma işlemi de diğerlerini kötüye atarak, güçlü psikotik bir savunma sistemi ile geri püskürtülmüş olacaktır.
Örneklemde ki aile yapısı için;
Güvenilir alan diye bilinen yerden çıkmamak ve psikotik dünyalarını korumak için süreç; dış dünya ile kurulan (en iyi ihtimal ile) yüze el ilişkiler ve bir süre sonra içeri de olan biteni yarı bilinçli saklama çabasından kaynaklanacak olan daha da içe çekilme ve kapanma süreci olacaktır.
Başlangıçta, anne-baba da ya da sadece birinde aktif olan psikotik çekirdek, devamında aynı çatı altında ki aile bireylerinin gerçeklikten kopuş içinde kendi gerçekliklerini yaratması, güvende ve rahat hissetme çabası ile son bulur. Yani kendi sahte gerçekliklerinde yarattıkları sahte bir güvenlik algısı da oluşmuştur.
Çünkü genellikle bu tip durumlarda psikoz tablosu semptom olarak paranoyayı da içinde barındırır.
Bazen ailenin bazı bireylerinde işler farklı gidebilir; okumak için erken yaşta ayrılmak gibi…
Ego dış dünyanın desteği ile güçlenebilir ve dış gerçeklik ile bağ kurulabilir. Kalıtımsal yatkınlık kadar tedavi de zekâ ve eğitim de büyük önem taşır.
Güçlü ego kazanır ama zayıf ego her zaman biat eder. Kalıtımsal olarak da destekleniyorsa sosyal öğrenme ile de beslenerek kuşaklar boyu devam eden doğru bilinen, kişinin sosyal uyumunu ve yaşam kalitesini bozan yanlışlar ortaya çıkar.
Aile önemlidir ve sağlıklı aile yapısı her şeyi değiştirebilir.
Paylaşım çok önemlidir ama paylaşılmış psikoz, paylaşılmış paranoya tedavi edilmelidir.
Yoksa ne mi olur; biri çıkıp zinciri kırana kadar kuşaklar boyu devam eden ve gittikçe bozulan, sürünün inandığı doğrudur uyumu ile realiteden kopan, iç dünyasına gittikçe daha çok kapanan ve yeni kuşaklara zarar veren psikotik, paranoid nesiller yetişir.
Uzm. Psk. Esra Erdoğan
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Paylaşılmış Psikoz" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Esra ERDOĞAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Esra ERDOĞAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Esra ERDOĞAN Fotoğraf
Uzm.Psk.Esra ERDOĞAN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi15 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Esra ERDOĞAN'ın Yazıları
► Psikoz Psk.Dnş.Selma AKBULUT
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Paylaşılmış Psikoz' başlığıyla benzeşen toplam 3 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Birey Toplum İlişkisi Temmuz 2019
► Travma ve Dissosiasyon Kasım 2017
◊ Acıyor Anne? Eylül 2021
◊ İnsanı Anlamak Temmuz 2018
◊ Travma ve Dissosiasyon Kasım 2017
◊ Aklı Kullanmak Kasım 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:24
Top