Çocuklarda Atılganlık Eğitimi
MAKALE #19894 © Yazan Psk.Dnş.Sümeyra YAPICI AYDIN | Yayın Ekim 2018 | 6,530 Okuyucu
Çocuklarda Atılganlık Eğitimi
Atılganlık; gereksiz endişe ve kaygılardan arınmış halde kendi çıkarlarımıza uygun hareket etmemiz, haklarımızı herhangi bir saldırı durumunda koruyabilmemiz, duygu ve düşüncelerimizi rahatlıkla ifade edebilmemiz anlamına gelir. Temelde insan eşitliğine dayanan bu kavram herkesin aynı anda kazanmasının ya da mutlu olmasının mümkün olabileceğini savunur.
Atılgan davranış biçiminin sahip olduğu özellikleri şu şekilde sıralayabiliriz;
• “Hayır” diyebilme yeteneği,
• Bir istekte bulunabilme yeteneği,
• Olumlu ya da olumsuz duyguları ifade edebilme yeteneği,
• Genel tartışmaları başlatabilme, sürdürebilme ve sonuçlandırabilme yeteneğidir.
• İletişim kurma,
• Kendini sunma,
• Empatik anlama,
• Bilgi alma ve verme,
• Sosyal rahatlık,
• Karşılıklı bağlılık içerisinde olma,
• Grup içi ve dışı performans sergileme,
• Farklılığı tolere etme,
• Kendine ve başkalarına güvenme,
• İşbirliği gerçekleştirebilme,
• Başkalarının ihtiyaç ve beklentilerini yordayabilme,
• Arkadaşlık kurma ve sürdürebilme,
• Yakın ilişki geliştirebilmedir.
Okul öncesi dönemde bu güvenli davranış biçimleri çocuklara öğretilebilir. Yapılan etkinliklerle çocuklara başkalarının haklarına saygı, kendisini doğru ve uygun yollarla ifade etme becerisi kazandıracak sınıf içi uygulamalar gerçekleştirilebilir.
Ebeveynler çocuklarla kurduğu iletişim örüntüleri ile bu sürece katkıda bulunabilirler.
Örneğin;
o Eğer ödevlerini yapmazsan sana gösteririm (saldırgan )
o Ödevlerini yapmaman umrumda bile değil (pasif)
o Ben işlerimi hallederken sen de ödevlerini bitirebilirsin böylece sonunda keyif verici bir şeyler yapabiliriz. (güvenli)
Çocuklarınıza tercih etmesi için seçenekler sunmalısınız.En çekinik çocuk bile bu durumda bir tercih yapacak ve buna bağlı olarak davranışa karar verme sonucunda sorumluluğunu almış olacaktır.
Atılgan çocuk; kendisine, çevresine ve hayata karşı sorumlu bir birey olarak düşünce ve duygularını yöneten ,planlı ,gerektiğinde hayır diyebilen, empatik düşünebilen kendine ve başkalarına güvenen çocuktur.
Çocuğum nasıl atılgan çocuk olabilir?
Öncelikle çocuğunuzla anlamlı ve yakın ilişki kurmalısınız.
Heyecanı azaltacak telkinlerde bulunun.
Duygu ,düşünce ve davranışlarını rahatça sergileyebileceği ortamlar yaratın.
Sözsüz davranış biçimlerini geliştiren ev içi ebeveyn katılımlı oyunlar oynayın.(sessiz sinema vb.)
Çocuğunuza saygı duyun.
Düşünce ve davranışlarını eleştirmeden yargılamadan algılmaya çalışın.
Empetik olun.
Ben dili iletişim kurun.(Bana yüksek sesle bağırınca kendimi korkmuş hissettim . vb cümle kalıbında)
[b]Çocuklarda Ödev Yapma Alışkanlığı Kazandırmanın Yolları
[/Ailelerin sık sık şikayetçi olduğu konulardan biri de çocukların ödev yapma alışkanlığına sahip olmaması.
Peki çocuklar neden ödev yapmak istemez?
Çocuklarda sorumluluk bilinci nasıl oluşturulur?
İşte çocuğunuza ödev yapma alışkanlığı kazandırmak için yapmanız gerekenler;
Aile toplantıları haftalık ritüeliniz olsun. Bu toplantılar çocuklarda sorumluluk ve farkındalık gerçekleştirecek, ev içi rollerini benimseyecektir.
Bu toplantılarda dilerseniz haftalık görev dağılımları ve hafta içi planlarınızdan bahsedebilir evde yaşayan kişileri bu konuda bilgilendirebilirsiniz. Lütfen bunu belli bir saatte ve günde yaparak ‘’haydi toplantı yapıyoruz şeklinde ‘’ eşinizi ya da çocuklarınızı yöneten ve emreden olarak değil de gayet doğal rutin bir şekilde çay sohbeti edasında gerçekleştiriniz.
Lütfen çocuğunuzdan ödev yapmasını beklediğiniz saati siz de ev hanesi olarak kitap okuyarak doldurun.
Çocukların ödev yapmak istememesinin en büyük nedenlerinin başında ailenin televizyon izlerken çocuklardan odalarına çekilip onlardan ödev yapmalarını beklemesidir. Özellikle 1. Sınıf çocukları için tv, bilgisayar oldukça çekici teknolojik aletler iken siz onların eğlenceye en çok düşkün olduğu dönemde onları bundan mahrum ederek kağıtlardaki belli kelimeleri defalarca yazmasını istiyorsunuz.
Çocuğunuz ödevini yaparken onu yargılayıp, yönlendirmeye çalışmayın. Ödev konusunu günlük yaşamla somut örneklerle daha kalıcı ve eğlenceli hale getirin.
Öncelikle verilen ödevi gözden geçirin. Ödev konusu itibari ile günlük yaşamda somut olarak daha pratik öğrenilecek bir şey ise çocuğa defalarca bir şeyi yazdırarak işkence etmeyin. Bunu bir örnekle açıklayacak olursak çocuk eğer matematik dersinde 1 litrenin 500 ml olduğu öğrenimini gerçekleştirecekse mutfakta kek yaparak ölçüleri ona yaptırabilir ya da bir su şişesiyle oyun oynayarak bunu daha zevkli hale getirebilirsiniz. Ödevler belli standart bir öğrenme gerçekleşmesi için herkese eşit oranda verilmiş olabilir çocuğunuz bu konuda erken öğrenme gerçekleştiriyorsa lütfen bu durumu öğretmeni ile özel olarak görüşün.
Yaşayarak öğrenme en kalıcı iz bırakan öğrenme biçimidir. Özellikle ilkokul dönemi çocukların hareketli, enerjik olduğu bu dönemde öğretmenlerden etkinlik türü ödevler vermelerini rica edin.
Çocuk ödev yaparken kendisini ifade etmesini engellemeyin.
Çocuklar genelde ödev yaparken akıllarına okulda yaşadığı bir olay aniden gelebilir. Mesela ‘’Biliyor musun bugün arkadaşım Hasan ‘ı bahçede sıkıştırıp dövdüler ,kolu kanadı.’’ Gibi ders dışı bir şey anlatırken ‘’tamam sonra konuluruz, önce ödevini bitir, şunu da bitirelim sonra anlat onu’’ gibi cümlelerle rahatlamasını engelleyecek biçimde bulunmayın. Çocuğun derse odaklanmasını engelleyen bu olayı konuşup , empati kurarak bir sonuca bağlayın ve derse öyle devam edin.
Çocuğunuz okuldan gelir gelmez odasına ödev yapmak için göndermeyin.
Çocuğa okuldan gelir gelmez ‘’Haydi doğru odana! Önce ödevler bitecek sonra arkadaşlarınla oynayabilirsin.’’ şeklinde yaklaşmayın. Unutmayın onlar en hareketli dönemlerinde gün boyu sırada oturmak zorunda kalıyorlar ve enerjilerini yeterince dışa yansıtamıyorlar. Onun yerine ‘’Ben akşam yemeğini hazırlayana kadar sen ne yapmak istersin?’’ ifade biçimiyle şeçimi ve sorumluluğu ona bırakın. Kendi planlarınıza uygun planlar gerçekleştirmesini isteyin. Mesela ‘’Akşam yemeğini yedi gibi bitirmiş olurum, lütfen ödev yapma saatini ondan önce ya da sonraki bir saate ayarla. Sana ödev yaparken yardım edeyim.’’ Çocuk siz planlı yaşarken planlar yapmaya başlayacak ve size uygun bir zaman dilimi mutlaka ayarlayacaktır. Yeter ki siz yemek yaparken ‘’Ayak altında dolaşma, sinirlerimi daha fazla bozmadan odana git ve ödevlerini yap ,yemek olana kadar bitecek o ödevler‘’ şeklinde yaklaşmayın!!
Çocuk ödev yaparken sonucu değil, süreci övün .
Çocuk ödev yaparken mutlaka belli başlı hatalar yapacaktır. Kaldı ki çok başarılı ve düzenli bir ödev ortaya çıkardı asla bu süreci ödüllendirmeyin. Unutmayın ödül ortadan kalktığında bu istendik davranış sönebilir.Ödevler ve görevler bizim hayattaki sorumluluklarımız. Kendi ödev ve görevlerinizden aile toplantılarında bahsedin. Davranışı öven ifadeler kullanabilirsiniz ancak kişisel değerlendirmelerden lütfen kaçının. Çocuk ödevini bitirince ‘’sen harika birisin, mükemmelsin yerine görevlerini zamanında bitirince kendimi çok iyi hissediyorum ‘’gibi davranışı pekiştiren ben dili duygu ifadelerinde bulunun.
Unutmayın biz ödev ve sorumluluklarımızı yerine getirirsek çocuklarda getirecektir. Çocuklar muhakkak ki gördüğünü yapar duyduğunu değil.
Atılganlık; gereksiz endişe ve kaygılardan arınmış halde kendi çıkarlarımıza uygun hareket etmemiz, haklarımızı herhangi bir saldırı durumunda koruyabilmemiz, duygu ve düşüncelerimizi rahatlıkla ifade edebilmemiz anlamına gelir. Temelde insan eşitliğine dayanan bu kavram herkesin aynı anda kazanmasının ya da mutlu olmasının mümkün olabileceğini savunur.
Atılgan davranış biçiminin sahip olduğu özellikleri şu şekilde sıralayabiliriz;
• “Hayır” diyebilme yeteneği,
• Bir istekte bulunabilme yeteneği,
• Olumlu ya da olumsuz duyguları ifade edebilme yeteneği,
• Genel tartışmaları başlatabilme, sürdürebilme ve sonuçlandırabilme yeteneğidir.
• İletişim kurma,
• Kendini sunma,
• Empatik anlama,
• Bilgi alma ve verme,
• Sosyal rahatlık,
• Karşılıklı bağlılık içerisinde olma,
• Grup içi ve dışı performans sergileme,
• Farklılığı tolere etme,
• Kendine ve başkalarına güvenme,
• İşbirliği gerçekleştirebilme,
• Başkalarının ihtiyaç ve beklentilerini yordayabilme,
• Arkadaşlık kurma ve sürdürebilme,
• Yakın ilişki geliştirebilmedir.
Okul öncesi dönemde bu güvenli davranış biçimleri çocuklara öğretilebilir. Yapılan etkinliklerle çocuklara başkalarının haklarına saygı, kendisini doğru ve uygun yollarla ifade etme becerisi kazandıracak sınıf içi uygulamalar gerçekleştirilebilir.
Ebeveynler çocuklarla kurduğu iletişim örüntüleri ile bu sürece katkıda bulunabilirler.
Örneğin;
o Eğer ödevlerini yapmazsan sana gösteririm (saldırgan )
o Ödevlerini yapmaman umrumda bile değil (pasif)
o Ben işlerimi hallederken sen de ödevlerini bitirebilirsin böylece sonunda keyif verici bir şeyler yapabiliriz. (güvenli)
Çocuklarınıza tercih etmesi için seçenekler sunmalısınız.En çekinik çocuk bile bu durumda bir tercih yapacak ve buna bağlı olarak davranışa karar verme sonucunda sorumluluğunu almış olacaktır.
Atılgan çocuk; kendisine, çevresine ve hayata karşı sorumlu bir birey olarak düşünce ve duygularını yöneten ,planlı ,gerektiğinde hayır diyebilen, empatik düşünebilen kendine ve başkalarına güvenen çocuktur.
Çocuğum nasıl atılgan çocuk olabilir?
Öncelikle çocuğunuzla anlamlı ve yakın ilişki kurmalısınız.
Heyecanı azaltacak telkinlerde bulunun.
Duygu ,düşünce ve davranışlarını rahatça sergileyebileceği ortamlar yaratın.
Sözsüz davranış biçimlerini geliştiren ev içi ebeveyn katılımlı oyunlar oynayın.(sessiz sinema vb.)
Çocuğunuza saygı duyun.
Düşünce ve davranışlarını eleştirmeden yargılamadan algılmaya çalışın.
Empetik olun.
Ben dili iletişim kurun.(Bana yüksek sesle bağırınca kendimi korkmuş hissettim . vb cümle kalıbında)
[b]Çocuklarda Ödev Yapma Alışkanlığı Kazandırmanın Yolları
[/Ailelerin sık sık şikayetçi olduğu konulardan biri de çocukların ödev yapma alışkanlığına sahip olmaması.
Peki çocuklar neden ödev yapmak istemez?
Çocuklarda sorumluluk bilinci nasıl oluşturulur?
İşte çocuğunuza ödev yapma alışkanlığı kazandırmak için yapmanız gerekenler;
Aile toplantıları haftalık ritüeliniz olsun. Bu toplantılar çocuklarda sorumluluk ve farkındalık gerçekleştirecek, ev içi rollerini benimseyecektir.
Bu toplantılarda dilerseniz haftalık görev dağılımları ve hafta içi planlarınızdan bahsedebilir evde yaşayan kişileri bu konuda bilgilendirebilirsiniz. Lütfen bunu belli bir saatte ve günde yaparak ‘’haydi toplantı yapıyoruz şeklinde ‘’ eşinizi ya da çocuklarınızı yöneten ve emreden olarak değil de gayet doğal rutin bir şekilde çay sohbeti edasında gerçekleştiriniz.
Lütfen çocuğunuzdan ödev yapmasını beklediğiniz saati siz de ev hanesi olarak kitap okuyarak doldurun.
Çocukların ödev yapmak istememesinin en büyük nedenlerinin başında ailenin televizyon izlerken çocuklardan odalarına çekilip onlardan ödev yapmalarını beklemesidir. Özellikle 1. Sınıf çocukları için tv, bilgisayar oldukça çekici teknolojik aletler iken siz onların eğlenceye en çok düşkün olduğu dönemde onları bundan mahrum ederek kağıtlardaki belli kelimeleri defalarca yazmasını istiyorsunuz.
Çocuğunuz ödevini yaparken onu yargılayıp, yönlendirmeye çalışmayın. Ödev konusunu günlük yaşamla somut örneklerle daha kalıcı ve eğlenceli hale getirin.
Öncelikle verilen ödevi gözden geçirin. Ödev konusu itibari ile günlük yaşamda somut olarak daha pratik öğrenilecek bir şey ise çocuğa defalarca bir şeyi yazdırarak işkence etmeyin. Bunu bir örnekle açıklayacak olursak çocuk eğer matematik dersinde 1 litrenin 500 ml olduğu öğrenimini gerçekleştirecekse mutfakta kek yaparak ölçüleri ona yaptırabilir ya da bir su şişesiyle oyun oynayarak bunu daha zevkli hale getirebilirsiniz. Ödevler belli standart bir öğrenme gerçekleşmesi için herkese eşit oranda verilmiş olabilir çocuğunuz bu konuda erken öğrenme gerçekleştiriyorsa lütfen bu durumu öğretmeni ile özel olarak görüşün.
Yaşayarak öğrenme en kalıcı iz bırakan öğrenme biçimidir. Özellikle ilkokul dönemi çocukların hareketli, enerjik olduğu bu dönemde öğretmenlerden etkinlik türü ödevler vermelerini rica edin.
Çocuk ödev yaparken kendisini ifade etmesini engellemeyin.
Çocuklar genelde ödev yaparken akıllarına okulda yaşadığı bir olay aniden gelebilir. Mesela ‘’Biliyor musun bugün arkadaşım Hasan ‘ı bahçede sıkıştırıp dövdüler ,kolu kanadı.’’ Gibi ders dışı bir şey anlatırken ‘’tamam sonra konuluruz, önce ödevini bitir, şunu da bitirelim sonra anlat onu’’ gibi cümlelerle rahatlamasını engelleyecek biçimde bulunmayın. Çocuğun derse odaklanmasını engelleyen bu olayı konuşup , empati kurarak bir sonuca bağlayın ve derse öyle devam edin.
Çocuğunuz okuldan gelir gelmez odasına ödev yapmak için göndermeyin.
Çocuğa okuldan gelir gelmez ‘’Haydi doğru odana! Önce ödevler bitecek sonra arkadaşlarınla oynayabilirsin.’’ şeklinde yaklaşmayın. Unutmayın onlar en hareketli dönemlerinde gün boyu sırada oturmak zorunda kalıyorlar ve enerjilerini yeterince dışa yansıtamıyorlar. Onun yerine ‘’Ben akşam yemeğini hazırlayana kadar sen ne yapmak istersin?’’ ifade biçimiyle şeçimi ve sorumluluğu ona bırakın. Kendi planlarınıza uygun planlar gerçekleştirmesini isteyin. Mesela ‘’Akşam yemeğini yedi gibi bitirmiş olurum, lütfen ödev yapma saatini ondan önce ya da sonraki bir saate ayarla. Sana ödev yaparken yardım edeyim.’’ Çocuk siz planlı yaşarken planlar yapmaya başlayacak ve size uygun bir zaman dilimi mutlaka ayarlayacaktır. Yeter ki siz yemek yaparken ‘’Ayak altında dolaşma, sinirlerimi daha fazla bozmadan odana git ve ödevlerini yap ,yemek olana kadar bitecek o ödevler‘’ şeklinde yaklaşmayın!!
Çocuk ödev yaparken sonucu değil, süreci övün .
Çocuk ödev yaparken mutlaka belli başlı hatalar yapacaktır. Kaldı ki çok başarılı ve düzenli bir ödev ortaya çıkardı asla bu süreci ödüllendirmeyin. Unutmayın ödül ortadan kalktığında bu istendik davranış sönebilir.Ödevler ve görevler bizim hayattaki sorumluluklarımız. Kendi ödev ve görevlerinizden aile toplantılarında bahsedin. Davranışı öven ifadeler kullanabilirsiniz ancak kişisel değerlendirmelerden lütfen kaçının. Çocuk ödevini bitirince ‘’sen harika birisin, mükemmelsin yerine görevlerini zamanında bitirince kendimi çok iyi hissediyorum ‘’gibi davranışı pekiştiren ben dili duygu ifadelerinde bulunun.
Unutmayın biz ödev ve sorumluluklarımızı yerine getirirsek çocuklarda getirecektir. Çocuklar muhakkak ki gördüğünü yapar duyduğunu değil.
Yazan
Psk.Dnş.Sümeyra YAPICI AYDIN
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Çocuklarda Atılganlık Eğitimi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Sümeyra YAPICI AYDIN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Sümeyra YAPICI AYDIN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden |
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.