2007'den Bugüne 92,865 Tavsiye, 28,331 Uzman ve 20,033 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Şeker Hastalığında Böbrek Hasarı (Nefropati) ve İdrar Yolu İltihabı
MAKALE #1994 © Yazan Prof.Dr.Metin ÖZATA | Yayın Aralık 2008 | 29,952 Okuyucu
ŞEKER HASTALIĞINDA BÖBREK HASARI-NEFROPATİ


Şeker hastalarında hasar oluşan organlarından birisi böbreklerdir. Böbrekler kandaki zararlı maddeleri süzerek bunların idrarla atılmasını sağlar. Normal bir kişinin idrarında protein bulunmaz. Böbreklerde hasar oluşursa ilk önce idrarla protein atılmaya başlar. Bu atılan protein albümin şeklindedir. İşte mikroalbüminüri dediğimiz dönemde 24 saatlik idrarda 30-300 mg/gün arası albümin atılımı olur. Mikroalbüminüri varsa böbrekte hasar başlamış demektir.

Böbrek hasarına tıp dilinde nefropati adı verilir. Nefropati, yani böbrek hasarı kan şekeri yüksek olanlarda, tansiyonu olan ve tedavi etmeyenlerde, kolesterolü yüksek olanlarda ve göz hasarı olanlarda daha fazla görülür. Aşırı protein almak, genetik eğilim, insülin direnci ve böbrekteki yapısal bozukluklar da böbrek hasarını artırır.

Toplumda böbrek yetmezliği gelişen ve dializ olan hastaların yaklaşık % 35-40’ında şeker hastalığı vardır.

Mikroalbüminüri daha sonra aşikar protein atılımına ve en sonunda da böbrek yetmezliğine kadar ilerleyebilir. Böbreklerin hasar ilerlediğinde ve böbrek artık iyi çalışmaz duruma gelince kanda kreatinin ve üre yükselmeye başlar. Bu nedenle şeker hastaları kontrollerde idrarda mikroalbümin, kanda üre ve kreatinin ölçümleri yaptırarak böbreklerin durumunu anlayabilirler. Kreatin düzeyi 1.5 mg/dl’nin üzerine çıkarsa böbrekler artık sağlıklı çalışmıyor demektir. Bu durumda bir nefroloji uzmanına başvurmak gerekir. Böbrek hasarı olan hastalarda kansızlık varsa (anemi) mutlaka tedavi edilmelidir. Kansızlık böbrek fonksiyonlarının daha çabuk bozulmasına neden olur.

Nefropati yani böbrek hasarı tip 1 şeker hastalarında 20 yıl içinde % 50 oranında gelişir. Tip 2 diyabet hastalarında daha az oranda , % 15-20 oranında görülür. Tip 2 Diyabetli hastaların %28.2’sinde mikroalbüminüri, %7.6 sında asikar protein atılımı vardır. Yılda en az 2 kez mikroalbüminüri tetkiki yaptırmakta fayda vardır.

İdrarda albümin denen proteinin atılması yani mikroalbüninüri böbrek hastalığının başladığını gösterir. Mikroalbüminüri, idrarda bir günde 30-300mg protein atılmasıdır. Eğer tedavi edilmezse bu hastaların %20-40’ında böbrek yetmezliği ilerdeki yıllarda gelişebilir. Albümin atılımı arttıkça (günde 300 mg’dan daha fazla) böbrek fonksiyonları daha da bozulur ve tansiyon yüksekliği başlar. Bu amaçla kreatin klerensi yapılarak böbreğin fonksiyonu araştırılır. Kreatin klerensi 60 ml/dk nın altına inerse bir nefroloji uzmanının takibine girmek gerekir. Protein atılımı arttıkça böbrek fonksiyonları daha fazla bozulmaya başlar.

Mikroalbüniüri normal idrar tahlili ile anlaşılamaz. Bu nedenle ayrı olarak özel tetkik olarak yapılır. Mikroalbümin tayini spot idrarla yapılabildiği gibi 24 saatlik idrar biriktirilerek de yapılabilir. Mikroalbüminüri testi pozitif ise tekrar yapmalıdır. Stres, idrar yolu enfeksiyonu, ateş, egzersiz, tansiyon yüksekliği ve kalp yetmezliği idrarla protein atılımını artırdığından bu durumlar düzeldikten sonra tekrar tetkik yapılmalıdır.

Mikroalbüminüri varsa diyetle alınan protein vücut ağırlığının her Kg’na 0.8 gram olacak şekilde azaltılır. Hayvansal protein yerine bitkisel kaynaklı protein yenmelidir. Protein atılımı idrarda fazla ise gıda ile alınan protein miktarı 0.6-0.8 gram /kg şeklinde olmalıdır. Bu arada büyük tansiyonun 120- 130 mmHg, küçük tansiyonun 80 mmHg olması gerekir. Bu nedenle tansiyon bu seviyelere gelinceye kadar ilaç değişiklikleri yapılabilir ve doktor kontrolüne gitmek gerekir.

Albümin atılımı olanlarda kalp hastalığı riski de fazladır. Bu nedenle idrarla protein atılımının önlenmesi yönündeki girişimler hem böbreği hem de kalbi korur.

Önlemler:
Kan şekeri kontrol edilmelidir. Kan şekerinin iyi kontrolü böbrek hasarını önler.
Kan basıncı kontrol edilmelidir . Tansiyon böbrek fonksiyonlarını bozar.
ACE inhibitörleri ( kimyasal adları: kaptopril veya enalapril gibi) veya Anjiotensin II antagonist ilaçlar (Losartan gibi) mikroalbüminüri tedavisinde faydalıdır. Bu ilaçlarla mikroalbüminüri 4-8 hafta sonra negatif hale gelebilir. Ancak ilaca devam edilmelidir. Bunlarda ilaç kesilmeden devam edilir. Eğer mikroalbüminüri pozitifliği devam ediyorsa ilaç dozunuzu doktorunuz artırabilir. Bu kişiler 6 ayda bir idrarda mikroalbümin tayini yaptırmalıdır. Bu arada üre, kreatin ve kreatin klerensi tayini yapılması da uygun olur.
Şeker hastalarında bazı ilaçların böbrek hasarı yapabildiği bilinmeli ve doktor önerisi olmadan rastgele ilaç almamalıdır. Özellikle röntgen çekilirken damardan yapılan ilaçlar bazı şeker hastalarında böbrekte hasar yapabileceğinden bu tetkikler öncesi bol su içmek çok büyük önem taşır. Böbrekte önceden hasar var ise görüntüleme tetkikleri öncesi ve tetkik günü asetilsistein 600 mg/gün alınması böbreği koruyabilir.
Kreatinin düzeyiniz 1.5 mg/dl’den fazla ise ilaçlı röntgen filmi öncesi doktorunuz serum verebilir.

Şeker hastaları romatizma ilaçları kullanırken de dikkatli olmalıdır. Özellikle böbrek hasarı olanlarda bu ilaçlar yan etkiler yapabilir.
Antibiyotk kullanırken özellikle aminoglikazid türü antibiyotiklerin çok dikkatli kullanılmaları gerekir. Gentamisin, tobramisin, amikasin gibi aminoglikazid ilaçlar kullanırken mutlaka diyabet doktorunuzun önerisini alınız.

İdrar Yolu İltihapları

İdrar yolu enfeksiyonları şeker hastalarında daha fazla görülür. İdrarla şeker atıldığı için mikroplar daha kolay üreme imkanı bulurlar. Ayrıca mesanenin iyi çalışmaması da enfeksiyon gelişmesine katkıda bulunan bir etkendir. Kontrollerde bu yüzden tam idrar tahlili yapılmalı eğer idrarda lökosit çıkarsa idrar kültürü ve antibiyogram testi yaptırılmalıdır. Bazı şeker hastalarında tedaviye dirençli enfeksiyonlar da bulunabilir. İdrar yolu enfeksiyonlarını önlemek için cranberry kapsül de kullanılabilir.

KAYNAK: PROF DR METIN ÖZATA, ŞEKER HASTASININ EL KITABI, BASKIDA, 2008

2. http://www.sekerhastaligi.webs.com
3. http://www.diyabet.webs.com

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Şeker Hastalığında Böbrek Hasarı (Nefropati) ve İdrar Yolu İltihabı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Metin ÖZATA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Metin ÖZATA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Metin ÖZATA Fotoğraf
Prof.Dr.Metin ÖZATA
İstanbul
Doktor "Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Metin ÖZATA'nın Makaleleri
► Çocukta İdrar Yolu Enfeksiyonları Op.Dr.Emir İMANİ
► Şeker Hastalığında Yapılan Testler ÇOK OKUNUYOR Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Diyabet-Şeker Hastalığında İnsülin Tedavisi ÇOK OKUNUYOR Prof.Dr.Metin ÖZATA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,033 uzman makalesi arasında 'Şeker Hastalığında Böbrek Hasarı (Nefropati) ve İdrar Yolu İltihabı' başlığıyla benzeşen toplam 48 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Hamilelikte Tsh Yüksekliği ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2010
► İnsülin Direnci Diyeti ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2010
► Naturel Zayıflama Mayıs 2010
► Metabolizma Diyeti Mayıs 2010
► Guatr Ultrasonu Mayıs 2010
► Guatr Biyopsisi Mayıs 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


21:10
Top