2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Mutluluk Kuramları
MAKALE #19996 © Yazan Uzm.Psk.İ.Nil BİREYŞOĞLU ÖZEN | Yayın Kasım 2018 | 5,442 Okuyucu
Öznel İyi Oluş Kuramları

Saygın’ a göre kişilerin hangi sebeplerle ve hangi şekillerde huzurlu ve rahat olabileceğini, ongunluğu ne biçimde yaşayacaklarını ve kişilik ile mesudiyet arasında nasıl bir bağlantı olduğunu araştırıp sonuçlara ulaşan kuramlari öznel iyi oluş kuramlarıdır(2008). Yapılan yazın alanı çalışmaları incelendiğinde genel anlamda kuramlar şu şekilde sıralanmaktadır. Erek kuramı, etkinlik kuramı, sosyal karşılaştırma kuramı, uyum kuramı, Ryff’ in psikolojik iyi oluş kuramı, Csikzentmihaly’ nin akış kuramı, aşağıdan yukarı-yukarıdan aşağıya kuramları, yargı kuramları ve bağ kuramlarıdır. Bu kuramların daha iyi anlaşılması amacıyla bunlar aşağıda sırayla açıklanmıştır.

Erek (Telic) Kuramı

Erek kuramının üzerinde durduğu iki mühim boyut “gaye” ve “ihtiyaç” ‘tır. Gaye boyutu, kişilerin aktüel hayatlarında farkındalıklarıyla vardıkları amaçları, bireysel tasarıları ve hayata karşı net duruşu temsil eden bilincinde oldukları hususi umularıdır. Gaye ve ihtiyaçlar birbirleriyle alakalıdırlar.

İhtiyaçlarına uyumlu şekilde uğraşıda bulunan insanoğlu, hayatınının yönünü çizer ve planladığı gibi gitmesi için emek eder. İnsanların ileriye bakmalarını sağlayarak hayatlarına mana katar ve mutluluklarını artırır (Emmons, 1986).
Kişiler gayelerinin elzem ve ulaşılabilir olduğunu düşündüklerinde öznel iyi oluşları artar; fakat bu isteklerin kişi tarafından değerli görülmesi gerekmektedir (Deiner ve Fujita, 1995).

Bireylerin amaçları, gelişimsel ve kültürel yapılardan da etkilenmektedir. Örneğin; Amerika’da akademik başarı ve romantik yakınlık, üniversite öğrencileri için önemliyken; toplumsal katılım amacı, emekliler için oldukça önemlidir (Cantor, 1990).

Etkinlik (Activity) Kuramı

Aktivite yaklaşımına göre kişinin becerilerine uyumlu amaçlar seçip bu amaçlara varmak için yaptıkları bireyi tatmin etmektedir (Tuzgöl-Dost, 2004).
Aristo, aktivite kuramcılarının en önemli kişilerindedir. Aristo, mutluluğa ulaşmak için yapılan etkinliklerin erdemli olmasının önemli olduğunu vurgulamıştır. Aristo ’nun görüşüne göre, belli insani yetenekler vardır ve mutluluk bunlar uyum içerisinde ve kusursuz bir şekilde yapıldığında meydana çıkar (Diener, 1984). Kişi sadece sonuçtan değil o aktiviteyi yaparken de keyif almalıdır(Seligman, 2002).

Burada üzerinde konuşulması gereken en önemli nokta, etkinliklerin bireyin becerisi ile orantılı olmasıdır, kişi ancak etkinlik boyunca bu sebepten dolayı zevk alabilir. Etkinliğin kolay olması durumunda kişi sıkılabilir; zor olması ise kaygı, tükenmişlik, umutsuzluk gibi duyguları ortaya çıkartabilir. Kişilerin utluluğu, yaptıkları aktivite ile becerilerinin güçlük oranı yakınlaştığında oluşur (Csikszentmihalyi, 1975; Diener, 1984; Akt: Saföz Güven, 2008).

Sosyal Karşılaştırma Kuramı

Bu kuramın kurucusu olan Festinger’ e göre (1954), insanoğlu kendi beceri ve düşüncelerini çoğunlukla kendine yakın özellikte bulduğu kişilerle dürtüsel olarak kıyaslama eğilimindedir. Bu durumda da başkalarından daha iyi olmak için uğraşır. Eğer kişi, kendinden iyi gördüğü biriyle karşılaştırma yaparsa; haset ve hayali sükut, daha kötü bulduğu biriyle kıyaslama yaparsa da subjektif iyi oluşu artacaktır (Akt. Canbay, 2010). Yani, bireyin, kendi durumunu çevresindeki kişilerin durumlarıyla karşılaştırması sonucu ulaşmış olduğu mutluluk, iyi olma veya yaşam doyumu durumudur. Kendini diğer bireylerden daha iyi görür ise mutluluğu, tatmini ve iyi olma durumu yükselmektedir. Birey kendini başkalarına oranla olumsuz algılıyorsa bedbaht hissetmektedir (Diener, Suh, Lucas ve Smith, 1999).

Uyum (Adaptasyon) Kuramı:

Öznel iyi oluş üzerinde cinsiyet, eğitim ve yaş gibi demografik değişkenlerin çok az etkiye sahip olması, araştırmacıları, insanların yeni koşullara uyum sağlamalarını incelemeye yöneltmiştir.

Yaşam şartları zaman içerisinde değişiklikler gösterir. Kişiler başta olumsuz olarak algıladıkları şartlara bir süre sonra adapte olurlar. Bazen de olumlu durumlar yaşarlar ve yine zaman içerisinde bu duruma da adapte olurlar. Öznel iyi oluşları da olay ve şartları hangi şekilde değerlendirdiklerine bağlı olarak değişim gösterir. Adaptasyon teorisi, her iki duruma da alıştıkça da hissettikleri olumlu ya da olumsuz duygular etkisini yitirmeye başlar ve hissettikleri duygular da baştaki düzeyine döneceği üzerinden hareket eder (Brickman ve Campbell, 1971; Heady ve Wearing, 1989; Lucas, Clark, Georgellis ve Deiner, 2003, Akt. Eryılmaz, 2014).

Yapılan çalışmalar, uyum kuramının bulgularını doğrulamaktadır. Şans oyunlarından çok miktarda kazanç sağlayan veya omurilik felci yaşayan kişilerin bir süre sonra birbirine benzer düzeyde öznel iyi oluşa sahip oldukları saptanmıştır (Brickman, Coates ve Bulman, 1978).

Suh, Deiner ve Fujita(1996)’da yaptıkları bir araştırmalarında üniversite öğrencilerinin evlenmeleri, mesleklerinde kıdem atlamaları veya işe girmelerinin onların öznel iyi oluşları üzerinde en çok üç ay etki yarattığı, sonrasında ise başlangıç noktasına döndükleri sonucunu elde etmişlerdir.

Uyum kuramına göre, bireylerin öznel iyi oluş durumları geçici bir olgudur. Çünkü bireylere haz veren aktiviteler, tekrar edildikçe yükselen uyum seviyesinin bir sonucu olarak bireye haz verme özelliğini yitirecektir (Buss, 2000; Deiner, 1984).

Yapılan kültürlerarası çalışmalar, bireylerin her kötü koşula uyum sağlamadıklarını göstermiştir. Araştırmalarda, zengin, insan haklarının önemli olduğu ve gelişmiş demokratik kurumlara sahip olan ülkelerin insanlarının; yoksul ve insan haklarına önem vermeyen ülkelerin insanlarına oranla, daha yüksek öznel iyi oluşa sahip oldukları sonucuna varılmıştır (Myers ve Deiner 1995).

Bu bulgular, ne kadar kötü olursa olsun, insanların her koşula uyum sağlayamayabileceğini göstermektedir. Araştırmacılar, uyumun sınırlarını keşfedecek araştırmalara gereksinim olduğunu belirtmektedirler (Suh, Deiner ve Fujita, 1996).

Uyum kuramına göre durumsal koşullar, bireylerin öznel iyi oluşlarında geçici bir etkiye sahiptir. Öznel iyi oluş düzeyleri açısından bireyler arası farklılıklar ortaya konacaksa, durumsal faktörlerden ziyade kalıcı özelliklerin ele alınması daha doğrudur. Bireylerin öznel iyi oluş düzeylerinin; yaşam olaylarından çok, genetik yatkınlık ve kişilik özellikleri açısından değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, karşımıza sabit nokta kuramı çıkmaktadır (Lykken ve Tellegen, 1996). Bundan dolayı, bireyler yaşamları boyunca karşılaştıkları olumlu ve olumsuz durumlar karşısında dengelerini korumayı başarabilmektedirler(Özer, 2013).

Ryff’in Psikolojik İyi Oluş Kuramı

Ryff(1989)’e göre kişilerin yaşamlarının bir kısmının iyi şekilde olması, kişinin ruhsal olarak sağlıklı olmasının nedenidir. Bunu altı alt boyutu mevcuttur. Bunlar: bireyin etrafsal başatlığı, diğerleriyle iyi münasebetler, kişisel ilerleyiş, kendini onama, bireyin hayat gayesi ve bireysel kararlar verebilme bağımsızlığıdır. Bu boyutlara genel anlamda baktığımızda aslında pozitif anlamda fayda sağlayan insanın özelliklerini ele alan kuramların sentezi durumunda olduğu görülmektedir.

Özellikle bireyci topluluklarda çok önemli bir değer olan muhtariyete sahip olan kişiler, içtimai akideler ve kurallardan çok daha az etkilenirler (Ryff vd., 1999). Birey olmak demek, toplumun baskıcı, gerici ve korkutucu kurallarından uzak olmayı ve etkilenmemeyi başarabilmek demektir (Ryff vd., 1999).

Csikzentmihalyi’nin Akış Kuramı

Bazı yaşantıların yapılırken verdiği keyif, onun sonucunda elde edilen keyiften çok daha fazla olabilir. Akış, bireyin bu tarz bir aktiviteye dahil olma konusunda içsel olarak hissettiği güçlü duygudur (Csikszentmihalyi, 2005). Örneğin; yamaç paraşütü yapmak tehlikeli bir spor olmasına rağmen yapılırken verdiği zevk, kişilerin başlarına gelebilecek kötü şeyleri göz ardı etmelerine sebep olabilir. Böyle bir aktiviteye dahil olunarak alınan keyif, yaşam doyumunu etkilemektedir (Diener, Suh ve Oishi, 1997; Diener ve Diener, 2000). Yani akış zevk ile birlikte değerlendirilmelidir (Seligman, 2007).

Aşağıdan Yukarı-Yukarıdan Aşağıya Kuramları

Aşağıdan-Yukarı Kuramı‟ na göre mutluluğun olması için bireylerin yaşadıkları küçük mutlulukların sayısının çok olması gerekir, yani genel anlamda mutluluk küçük iyi güzel anların toplamıdır (Diener, 1984). Birey, çoğunlukla kendini iyi hissedeceği güzel şeyleri yaşamışsa daha mutlu hisseder. Mutluluğunun temeli pozitif yaşantılarının fazla olmasına bağlıdır. İnsanlar kendileri için değerli olan kişilerle ilişkilerinden ve hayatlarından hoşnut olduklarında subjektif iyi oluşları da artar (Tuzgöl-Dost, 2004).

Yukarıdan aşağı yaklaşımında, dünyaya hoşgörüyle bakmanın dünyayı iyi görmeye sebep olduğu söylenmektedir. Aslında birey mesut olduğu için yaşamdan keyif alır. Yani; birey zaten hayatı olumlu veya mutlu bir biçimde yaşamaya kendini eğilimli olarak görmektedir. Böyle düşünmesinin sonucunda da mutluluk hissinin anlık etkileşimlere bu durumun yansımasıdır (Diener, 1984). Olumlu veya olumsuz bir olay karşısına çıktığında kişi zaten hayata genel bir bakış açısıyla olayları yorumlayacağından, karşılaştığı durumu eğer olumlu bakış açısına sahipse olumlu; olumsuz bakış açısına sahipse olumsuz
olarak yorumlayıp iyi olma durumunu bu biçimde şekillendirecektir.

Bağ Kuramları

Yetim (2001)’e göre, her bireye göre mutluluğun bellekte bir şeması vardır. Bireyler karşılaştıkları durumlara kendi düşünce ve bilişsel yapılanmasına göre yüklemelerde bulunurlar, eğer iyi olaylar iç bilişsel öğelere yüklenmişse, bu durumda birey daha fazla mutluluk olacaktır.

Bilişsel yaklaşımda olduğu gibi bireyin kendisiyle ilgili olan olayları anlamlandırmasında, iyi olan olayların kendi öz değerlendirme alanlarıyla ilişkilendirilmesi mutluluğu artıracaktır (Akt: Saföz-Güven, 2008).
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Mutluluk Kuramları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.İ.Nil BİREYŞOĞLU ÖZEN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.İ.Nil BİREYŞOĞLU ÖZEN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İ.Nil BİREYŞOĞLU ÖZEN Fotoğraf
Uzm.Psk.İ.Nil BİREYŞOĞLU ÖZEN
Hatay (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi11 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.İ.Nil BİREYŞOĞLU ÖZEN'in Makaleleri
► Kişilik Kuramları Psk.Hakan TOKGÖZ
► Zeka Kuramları Psk.Dnş.Tuncay GÜLEN
► Eş Seçme Kuramları Psk.Dnş.Duygu AYHAN
► Psikolojik Danışma Kuramları ÇOK OKUNUYOR Adalet SEVİM
► Bilişsel Öğrenme Kuramları Psk.Dilan Hilal ALTÜRK
► Benlik Saygısı Kuramları Psk.İ.Nil BİREYŞOĞLU ÖZEN
► Psikolojik Danışma Kuramları ÇOK OKUNUYOR Psk.Dnş.Kadir KEMEÇ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Mutluluk Kuramları' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Mutluluk Kasım 2018
► Sosyal Kaygı Kasım 2018
► Kaygı ve Sosyal Kaygı Kasım 2018
► Uyku Nisan 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:34
Top