Irk ve Cinsiyet Dağılımına Göre Kilo Ayrımı Algısı
Öncelikle, ayrımcalığın tanımını yapacak olursak; Ayrımcalık, belirli gruptaki üyelikleri nedeniyle insanların ,olumsuz ve eşit olmayan muamelere maruz kalmasıdır.
Çok kilolu insanlara karşı ön yagı ve kiloya göre damgalanmaları sıklıkla görülür.Kilo yargısı,çalışanlar,sağlık profesorleri,eğitimciler hatta aile bireyleri tarafından bile yapılabilir. Bu tutumlar, psikolojik, fiziksel sağlığı etkiler ve bireylerde hastalığı önleyici sağlık servislerinden ve fizisel aktiviteden kaçınmayı, sağlıksız beslenmeyi tetikler.
Normal insanlara oranla, obez insanların gün içerisinde sağlığa ve görünüşe bağlı olarak maruz kaldıkları ayrım daha fazladır.
Yüksek vucut kitle indeksi olan bireylere karşı olan ayrımcalık tutumu ve görünüşe bağlı oluşan ayrımcalık tutumu toplumda aynı şey olarak algılanmaktadır. Bir insanı, kilosu ve boyuna göre sınıflandırma toplumlarda oldukça yaygın görünmektedir.Aynı zamanda, kilo ve boya göre ayrım yapılırken cinsiyete göre de bir ayrım söz konusudur. Amerika’da yapılan bir çalışmada kütle ve boy oranına göre cinsiyete ve ırka bağlı olarak ayrım araştırması çalışmasında insanlara,
• Diğer insanlara göre daha az kibarlık ve saygı görme
• Diğer insanların aldığı servisleri daha az alma(örneğin restaurantlarda geç gelen servisler ya da alışveriş esnasında görülen tutum)
• Toplumda korku ibaresi olarak anılma ve yalancı olarak ibarelenme
• İsim takılması ve küçük düşürülme
• Tehdit edilme ve zorbalığa maruz kalma
gibi içerikler sorulmuş ve obez insanların özellikle beyaz ve genç kadınların bu tutumlara maruz kalma oranlarının toplumun geri kalanına göre daha yüksek olduğu saptanmıştır.
Yapılan bu araştırma da, boy/kütle ayrımın başka ayrımlara da sebep olduğu gözlenmiştir.
Bu çalışma, yetişkinlerde algılanan kilo / boy ayrımcılığının yaygınlığını belgelemekte ve cinsiyet ve ırk temelli daha yaygın olarak bilinen ayrımcılık biçimleriyle karşılaştırmaktadır. Amerikalılar arasında ağırlık/boy ayrımcılığı yaygındır hatta bu değer,ırk ayrımcılığına maruz kalan kadınların prevelansına yakındır. Ağırlık / boy ayrımcılığı, kadınlar arasında üçüncü en yaygın ayrımcılık türüdür ve tüm yetişkinler tarafından bildirilen en yaygın dördüncü ayrımcılık şeklidir. Ağırlık / boy ayrımcılığı, istihdam ortamlarında ve günlük kişilerarası ilişkilerde, ırk ayrımcılığı kadar sıklıkla ve hatta bazı durumlarda, yaş ve cinsiyet ayrımcılığından daha sık olarak gerçekleşmektedir. Ad-çağırma gibi kişilerarası kötü muamele, ağırlık / boylarından dolayı ayrımcılığa uğrayan insanlar arasında en yaygın olanıdır.
Kütle/boy ayrımı,obez bireyler arasında sosyodemografik düzeylere bakılmaksızın hızla artmaktadır. Obez insanlar,normal insanlara kıyasla 6 kat dafa fazla kütle/boy ayrımına maruz kalmakta ve genç obez bireyler popüler bir risk altındadır.
Ayrımcılığın olumsuz duygusal ve fiziksel etkileriyle mücadeleye yardımcı olacak etkili baş etme stratejilerine en ihtiyaç duyan grup genç obez bireylerdir.
Bulgular,kadınların erkeklere göre kilo / boy ayrımcılığına karşı daha savunmasız olduklarını göstermektedir. Kadınlar ve erkekler arasında, eğitim ve yaş gruplarında büyük cinsiyet farklılıkları gözlenirken, kilo/boy ayrımcılığını bildirme olasılığı iki kat daha fazladır. Ayrıca,erkeklerin 35 veya daha yüksek bir vücut kitle indeksi değerine ulaşana kadar ciddi bir ayrımcılık riski taşımazken kadınlar 27 vücut kitle indeks değerine sahip olsalar bile, kütle/boy ayrımına erkek bireylerden daha fazla maruz kaldıkları gözlemlenmiştir. Ancak, aşırı VKİ seviyelerinde (örneğin, 40 ve üstü), bu cinsiyet farklılıkları ortadan kalkmıştır.
Ağırlık damgalaması daha önce belgelenmiş olmasına rağmen, algılanan kilo / boy ayrımının ne kadar yaygın olduğunu göstermekte ve bu problemi geniş çapta ele alma ihtiyacını ortaya koymaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde ırk, cinsiyet ve yaşa dayalı ayrımcılığı yasaklayan federal yasalar varken kilo ayrımını önleyici bir yasa yoktur.Bu durum,bizim ülkemizde de aynıdır. Bu ayrım boya bakılmaksızın kilo ve vücut kitle indeksine bakılarak yapılmaktadır.
Ek olarak,yüksek vücut kitlesi yüksek olan kadınların aynı değerlere sahip erkeklere oranla daha çok yargılandıkları ve sosyal sınfılandırma içine sokuldukları görülmüştür. Yine kadınlar arasında, ırka bağlı olarak gerçekleşen sınıflandırma ve ayrımda beyaz kadınların,Afro-Amerikan, Uzak doğu kökenli kadınlara oranla, obez olma durumları toplumda daha çok göze çarptığı ve ayrıma maruz akldığı ortadadır.
Kütle/boy oranına bağlı algılanan ayrıma en çok maruz kalanların,kadınlar ve gençler olduğu bilinmekte ve bu ayrım ileride yetişkin olacak gençleri sosyal açıdan etkilemektedir.
Özetleyecek olursak,ayrım,toplumların kendi içinde yaptıkları önyargılar sonucu insanların toplumdan uzak tutulmasıdır.Ayrımın en yaygın görülme alanları ; cinsiyet,ırk ve yaş farklılıklarıdır.Günümüzde bu ayrım çeşitleri içerisine artan obezite ile birlikte kütle/boy ayrımı da girmiştir ve bu ayrımın kadınlar ve genç insanlar üzerinde yoğunlaştığı gözlemlenmiştir.
Ağırlık ayrımcılığı,hem sosyal adalet sorunu hem de önemli bir halk sağlığı sorunudur.Toplumsal tutumları değiştirmeye yönelik müdahaleler yapılmalı ve bu ayrım yargısı değiştirilmeye çalışılmalıdır.
Çok kilolu insanlara karşı ön yagı ve kiloya göre damgalanmaları sıklıkla görülür.Kilo yargısı,çalışanlar,sağlık profesorleri,eğitimciler hatta aile bireyleri tarafından bile yapılabilir. Bu tutumlar, psikolojik, fiziksel sağlığı etkiler ve bireylerde hastalığı önleyici sağlık servislerinden ve fizisel aktiviteden kaçınmayı, sağlıksız beslenmeyi tetikler.
Normal insanlara oranla, obez insanların gün içerisinde sağlığa ve görünüşe bağlı olarak maruz kaldıkları ayrım daha fazladır.
Yüksek vucut kitle indeksi olan bireylere karşı olan ayrımcalık tutumu ve görünüşe bağlı oluşan ayrımcalık tutumu toplumda aynı şey olarak algılanmaktadır. Bir insanı, kilosu ve boyuna göre sınıflandırma toplumlarda oldukça yaygın görünmektedir.Aynı zamanda, kilo ve boya göre ayrım yapılırken cinsiyete göre de bir ayrım söz konusudur. Amerika’da yapılan bir çalışmada kütle ve boy oranına göre cinsiyete ve ırka bağlı olarak ayrım araştırması çalışmasında insanlara,
• Diğer insanlara göre daha az kibarlık ve saygı görme
• Diğer insanların aldığı servisleri daha az alma(örneğin restaurantlarda geç gelen servisler ya da alışveriş esnasında görülen tutum)
• Toplumda korku ibaresi olarak anılma ve yalancı olarak ibarelenme
• İsim takılması ve küçük düşürülme
• Tehdit edilme ve zorbalığa maruz kalma
gibi içerikler sorulmuş ve obez insanların özellikle beyaz ve genç kadınların bu tutumlara maruz kalma oranlarının toplumun geri kalanına göre daha yüksek olduğu saptanmıştır.
Yapılan bu araştırma da, boy/kütle ayrımın başka ayrımlara da sebep olduğu gözlenmiştir.
Bu çalışma, yetişkinlerde algılanan kilo / boy ayrımcılığının yaygınlığını belgelemekte ve cinsiyet ve ırk temelli daha yaygın olarak bilinen ayrımcılık biçimleriyle karşılaştırmaktadır. Amerikalılar arasında ağırlık/boy ayrımcılığı yaygındır hatta bu değer,ırk ayrımcılığına maruz kalan kadınların prevelansına yakındır. Ağırlık / boy ayrımcılığı, kadınlar arasında üçüncü en yaygın ayrımcılık türüdür ve tüm yetişkinler tarafından bildirilen en yaygın dördüncü ayrımcılık şeklidir. Ağırlık / boy ayrımcılığı, istihdam ortamlarında ve günlük kişilerarası ilişkilerde, ırk ayrımcılığı kadar sıklıkla ve hatta bazı durumlarda, yaş ve cinsiyet ayrımcılığından daha sık olarak gerçekleşmektedir. Ad-çağırma gibi kişilerarası kötü muamele, ağırlık / boylarından dolayı ayrımcılığa uğrayan insanlar arasında en yaygın olanıdır.
Kütle/boy ayrımı,obez bireyler arasında sosyodemografik düzeylere bakılmaksızın hızla artmaktadır. Obez insanlar,normal insanlara kıyasla 6 kat dafa fazla kütle/boy ayrımına maruz kalmakta ve genç obez bireyler popüler bir risk altındadır.
Ayrımcılığın olumsuz duygusal ve fiziksel etkileriyle mücadeleye yardımcı olacak etkili baş etme stratejilerine en ihtiyaç duyan grup genç obez bireylerdir.
Bulgular,kadınların erkeklere göre kilo / boy ayrımcılığına karşı daha savunmasız olduklarını göstermektedir. Kadınlar ve erkekler arasında, eğitim ve yaş gruplarında büyük cinsiyet farklılıkları gözlenirken, kilo/boy ayrımcılığını bildirme olasılığı iki kat daha fazladır. Ayrıca,erkeklerin 35 veya daha yüksek bir vücut kitle indeksi değerine ulaşana kadar ciddi bir ayrımcılık riski taşımazken kadınlar 27 vücut kitle indeks değerine sahip olsalar bile, kütle/boy ayrımına erkek bireylerden daha fazla maruz kaldıkları gözlemlenmiştir. Ancak, aşırı VKİ seviyelerinde (örneğin, 40 ve üstü), bu cinsiyet farklılıkları ortadan kalkmıştır.
Ağırlık damgalaması daha önce belgelenmiş olmasına rağmen, algılanan kilo / boy ayrımının ne kadar yaygın olduğunu göstermekte ve bu problemi geniş çapta ele alma ihtiyacını ortaya koymaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde ırk, cinsiyet ve yaşa dayalı ayrımcılığı yasaklayan federal yasalar varken kilo ayrımını önleyici bir yasa yoktur.Bu durum,bizim ülkemizde de aynıdır. Bu ayrım boya bakılmaksızın kilo ve vücut kitle indeksine bakılarak yapılmaktadır.
Ek olarak,yüksek vücut kitlesi yüksek olan kadınların aynı değerlere sahip erkeklere oranla daha çok yargılandıkları ve sosyal sınfılandırma içine sokuldukları görülmüştür. Yine kadınlar arasında, ırka bağlı olarak gerçekleşen sınıflandırma ve ayrımda beyaz kadınların,Afro-Amerikan, Uzak doğu kökenli kadınlara oranla, obez olma durumları toplumda daha çok göze çarptığı ve ayrıma maruz akldığı ortadadır.
Kütle/boy oranına bağlı algılanan ayrıma en çok maruz kalanların,kadınlar ve gençler olduğu bilinmekte ve bu ayrım ileride yetişkin olacak gençleri sosyal açıdan etkilemektedir.
Özetleyecek olursak,ayrım,toplumların kendi içinde yaptıkları önyargılar sonucu insanların toplumdan uzak tutulmasıdır.Ayrımın en yaygın görülme alanları ; cinsiyet,ırk ve yaş farklılıklarıdır.Günümüzde bu ayrım çeşitleri içerisine artan obezite ile birlikte kütle/boy ayrımı da girmiştir ve bu ayrımın kadınlar ve genç insanlar üzerinde yoğunlaştığı gözlemlenmiştir.
Ağırlık ayrımcılığı,hem sosyal adalet sorunu hem de önemli bir halk sağlığı sorunudur.Toplumsal tutumları değiştirmeye yönelik müdahaleler yapılmalı ve bu ayrım yargısı değiştirilmeye çalışılmalıdır.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Irk ve Cinsiyet Dağılımına Göre Kilo Ayrımı Algısı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Dyt.Pınar ERMİŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Dyt.Pınar ERMİŞ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
