Proloterapi Nedir? Hangi Hastalıklara Uygulanır? Kimlere Uygulanmaz?
PROLOTERAPİ NEDİR?
Hareket sisteminin temel öğesi eklemlerdir.
Eklemler, iki kemik yapının birbirine temas eden kıkırdak yüzeyleri ile oluşur. Eklemi bir arada tutan yapılar ise ligament adı verilen bağlardır.
Eklemlerdeki dejeneratif bozukluklar bağların sertleşmesi ve kısalması ile başlar. Bağlardaki sertleşme ve kısalma ağrıya sebep olur, eklem aralığı daralır. Devam ederse kıkırdakta incelme ve harabiyete kadar ilerler.
Bu hastalarda ağrı, hareket zorluğuna, hareket zorluğu, bağlarda sertleşmeye, o da tekrar ağrıya sebep olacak şekilde bir kısır döngüye girer. Kısır döngü çoğunlukla ağrı kesici ve antienflamatuar grubu (NSAID) ilaçlar ile kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Bu ilaçlar, ağrı duymamıza sebep olan maddelerin yapımını engeller. Ama ağrının sebebi olan bağ ve kıkırdaklarda bir iyileşmeye sebep olmaz.
NEDENE YÖNELİK TEDAVİ:
Proloterapi, asıl patolojik etken olan bağlardaki bozukluğu tedavi eden bir yöntemdir. Bu yöntemde bağların kemiğe yapışma noktalarına dekstroz solüsyonu enjekte edilir ve bu sayede bağ dokusunun kendini iyileştirmesine yarayan süreci uyarmış olur.
Hareket sistemi çok aktif ve karmaşık bir yapıdır. Sürekli zorlanma ve travmalara maruz kalır. Çoğunlukla basit dinlendirme ve egzersizlerle kendini iyileştirebilecek mekanizmalar ve donanıma sahip olarak yaratılmıştır.
Ancak bazen bu tür basit önlemler yetersiz kalır ve çeşitli sebeplerle iyileşme mekanizması tam işlevini yerine getiremez. Ağrı ve hareket kısıtlılığı sürekli hale gelir.
Proloterapi, vücudun iyileşme sistemini uyarıp aktive ederek fizyolojik iyileşme sağlayan bir tedavi modelidir. Sadece semptomları yani ağrı gibi şikayetleri ortadan kaldırmaz. Asıl bu ağrıya sebep olan hastalığı iyileştirdiği için kalıcı iyileşme sağlar.
Vücudun kendini tamir etmesi süreci, ortalama 8-10 ay süren uzunca bir yoldur ama çok güvenlidir. Bu sürecin 3 fazı bulunmaktadır. İlki enflamatuar faz olup birkaç gün sürer. İkincisi proliferatif faz olup birkaç hafta sürer. Sonuncusu ise remodeling denilen asıl iyileşme fazı olup birkaç ay sürer.
Ağrı kesici ve antienflamatuar ilaçlar, bu doğal iyileşme sürecini belirgi şekilde bozduklarından proloterapi tedavisinde kesinlikle yerleri yoktur ve asla kullanılmamalıdırlar.
Proloterapi enjeksiyonundan sonra ilk birkaç gün tedavi edilen bölgelerde ağrı, yanma ve dolgunluk hissi olabilir. Bu tamamen normal bir reaksiyondur. İlk 24 saat soğuk su veya jel uygulaması yapılabilir. Bu durum en fazla 1 hafta sürer. Bu arada ihtiyaç duyulur ise sadece parasetamol içeren ağrı kesiciler kullanılabilir.
Enjeksiyon ile enflamasyon ve iyileşme hemen başlar. Birkaç gün sonraki proliferatif dönemde bağlar yumuşamaya başlar. Bu aşamada FİZİK TEDAVİ EGZERSİZLERİ çok önemlidir. Çünkü yumuşayan bağların uygun hale gelmesi ancak germe egzersizleri ile sağlanabilir.
Bağlar uzayıp ekleme baskı yapmaz hale gelince hastanın ağrıları geçer. Kıkırdak tekrar beslenmeye başlar.
Bu dönemde tedavinin, lokal tıbbi çamur (PELOİD) ve bağ dokusunu güçlendirici gıdalarla takviye edilmesi süreci kısaltması ve başarıyı belirgin derecede artırması yönünden çok önemlidir.
Ağrılar tam iyileşene kadar uyarıcı enjeksiyonların 3-6 hafta aralıklarla tekrar edilmesi gerekir. Hastaya göre değişmekle beraber tam iyileşme sağlanması için ortalama 4-6 seans enjeksiyon gerekmektedir.
İyileşmenin olduğu ve artık enjeksiyonlara gerek kalmayan dönemde ise güçlendirme egzersizleri yapılmaya başlanmalıdır.
AMELİYAT OLMADAN ÖNCEKİ SON YÖNTEM:
Bu yöntemle hareket sistemi kaynaklı ağrılar, doğru seçilmiş hastalarda, cerrahi girişime gerek kalmadan büyük oranda tedavi edilebilmektedir. İskelet sisteminde mekanik eksen bozukluğu veya altta yatan farklı bir hastalık yok ise tedavinin başarı şansı çok yüksektir. Yan etki veya işlemin komplikasyon riski ise başka yöntemlere kıyasla son derece düşüktür.
PROLOTERAPİ TEDAVİSİ HANGİ HASTALIKLARDA UYGULANIR?
Bu tedavi aşağıdaki ana hastalık grupları için özellikle uygundur:
1. Adale ve Tendon zedelenmeleri ve hastalıkları
• Fibromiyalji
• Aşil tenditi
• Patellar tendon kaynaklı problemler
• Tenisçi dirseği - Golfçü dirseği
• Tetik Parmak
• De Quervain Hastalığı
• Topuk dikeni
• Halluks valgus bunion ağrıları
2. Eklem çevresi bağların zedelenmeleri ve kısmi yırtılmaları
• Omuzda Rotator kaf sorunları
• Donmuş omuz
• Dizde yan bağ ve çapraz bağların kısmi yaralanmaları
• Dejeneratif, periferik stabil menisküs yırtıkları
• Ayak bileği bağlarının ağrılı ve instabil yetersiz iyileşme durumları
• El ve ayak parmaklarının bağ problemleri
• Dirsek eklemi bağlarının ağrılı ve instabil yetersiz iyileşme durumları
• El bileği bağlarının ağrılı ve instabil yetersiz iyileşme durumları
3. Eklem dejenerasyonları – Osteoartritler
• Diz - Gonartroz
• Kalça eklem dejenerasyonu
• Kalçada avasküler nekroz
• Parmak eklem dejenerasyonları
4. Omurga ve Pelvis bölgesinin ağrılı hastalıkları
• Boyun fıtığı
• Bel fıtığı
• Spinal stenoz
• Kalça çevresi sıkışma ağrıları
• Koksidinia – Oturma ağrıları
Burada genel hatları ile endikasyon grupları belirtilmiştir. Ancak tıptaki “hastalık yoktur, hasta vardır” düsturu gereğince mutlaka hasta özelinde karar verilmesi gerekir.
PROLOTERAPİ KİMLERE UYGULANMAZ?
Proloterapi aşağıdaki durumlarda uygulanmaz:
1. İç organlardan kaynaklanan ağrılı durumlarda uygulamaz. Çünkü proloterapi sadece hareket sistemi kaynaklı ağrılarda etkilidir. Mesela, mesane, rahim, prostat veya barsak sorunları sebebiyle bel ağrısı çeken kişilere uygulanmasının bir faydası olmayacaktır.
2. Kanser tedavisi görenlerde uygulanmaz. Çünkü bu tür tedaviler, hem yara iyileşmesini, hem de hücre yenilenmesini engelleyici etkiye sahiptir. Bu tedavinin etkisi süresince proloterapi uygulanmaz.
3. Otoimmün hastalığı olanlarda uygulanmaz. Çünkü otoimmün hastalıklar yani Romatoid Artrit (RA), Sistemi Lupus (SLE), Multiple Skleroz (MS), Sedef hastalığı gibi hastalıklarda aşırı ve kontrolsüz bir enflamasyon durumu bulunur. Bu nedenle bu tip hastalar için proloterapi tedavisi uygun değildir.
4. Akut romatizmal alevlenme dönemlerinde uygulanmaz. Çünkü bu dönemlerde mutlaka antienflamatuar ilaçlar bazen de kortizon kullanılması gerekir. Bu durumda proloterapinin uyarıcı etki edeceği enflamasyon ve dolayısı ile iyileşme olamayacağı için bu durumdaki hastalara yapılmaz.
5. Bağışıklık sistemi bozuk veya baskılanmış hastalarda yapılmaz. Çünkü bağışıklık sisteminin yetersiz çalıştığı durumlarda doku iyileşmesi de olumsuz etkilenir ve bu uyarıcı tedaviye cevap alınması çok zorlaşır.
6. Beslenme yetersizliği sebebiyle doku iyileşmesi yetersiz olanlarda uygulanmaz. Çünkü, özellikle protein, vitamin ve mineral eksikliği durumlarında tüm dokuların iyileşme cevapları olumsuz etkilenir ve yetersiz kalır.
7. Herhangi bir sebeple sistemik kortizon kullanan hastalarda uygulanmaz. Çünkü kortizonun enflamasyon üzerinde çok güçlü baskılayıcı tesiri vardır. Tedavi performansını olumsuz etkileyecektir.
8. Egzersiz yapma konusunda isteksiz ve uyumsuz kişilere uygulanmaz. Çünkü proloterapi sonrası yumuşayan bağların optimal pozisyon ve uzunlukta iyileşmesi için önce germe daha sonra ise güçlendirme egzersizleri şarttır.
Burada proloterapi tedavisinin kullanılması uygun olmayan durumlar ana hatları ile sıralanmıştır. Ancak hasta özelinde uygunluk değerlendirmesi mutlaka yapılmalıdır.
Sağlıkla kalın.
Hareket sisteminin temel öğesi eklemlerdir.
Eklemler, iki kemik yapının birbirine temas eden kıkırdak yüzeyleri ile oluşur. Eklemi bir arada tutan yapılar ise ligament adı verilen bağlardır.
Eklemlerdeki dejeneratif bozukluklar bağların sertleşmesi ve kısalması ile başlar. Bağlardaki sertleşme ve kısalma ağrıya sebep olur, eklem aralığı daralır. Devam ederse kıkırdakta incelme ve harabiyete kadar ilerler.
Bu hastalarda ağrı, hareket zorluğuna, hareket zorluğu, bağlarda sertleşmeye, o da tekrar ağrıya sebep olacak şekilde bir kısır döngüye girer. Kısır döngü çoğunlukla ağrı kesici ve antienflamatuar grubu (NSAID) ilaçlar ile kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Bu ilaçlar, ağrı duymamıza sebep olan maddelerin yapımını engeller. Ama ağrının sebebi olan bağ ve kıkırdaklarda bir iyileşmeye sebep olmaz.
NEDENE YÖNELİK TEDAVİ:
Proloterapi, asıl patolojik etken olan bağlardaki bozukluğu tedavi eden bir yöntemdir. Bu yöntemde bağların kemiğe yapışma noktalarına dekstroz solüsyonu enjekte edilir ve bu sayede bağ dokusunun kendini iyileştirmesine yarayan süreci uyarmış olur.
Hareket sistemi çok aktif ve karmaşık bir yapıdır. Sürekli zorlanma ve travmalara maruz kalır. Çoğunlukla basit dinlendirme ve egzersizlerle kendini iyileştirebilecek mekanizmalar ve donanıma sahip olarak yaratılmıştır.
Ancak bazen bu tür basit önlemler yetersiz kalır ve çeşitli sebeplerle iyileşme mekanizması tam işlevini yerine getiremez. Ağrı ve hareket kısıtlılığı sürekli hale gelir.
Proloterapi, vücudun iyileşme sistemini uyarıp aktive ederek fizyolojik iyileşme sağlayan bir tedavi modelidir. Sadece semptomları yani ağrı gibi şikayetleri ortadan kaldırmaz. Asıl bu ağrıya sebep olan hastalığı iyileştirdiği için kalıcı iyileşme sağlar.
Vücudun kendini tamir etmesi süreci, ortalama 8-10 ay süren uzunca bir yoldur ama çok güvenlidir. Bu sürecin 3 fazı bulunmaktadır. İlki enflamatuar faz olup birkaç gün sürer. İkincisi proliferatif faz olup birkaç hafta sürer. Sonuncusu ise remodeling denilen asıl iyileşme fazı olup birkaç ay sürer.
Ağrı kesici ve antienflamatuar ilaçlar, bu doğal iyileşme sürecini belirgi şekilde bozduklarından proloterapi tedavisinde kesinlikle yerleri yoktur ve asla kullanılmamalıdırlar.
Proloterapi enjeksiyonundan sonra ilk birkaç gün tedavi edilen bölgelerde ağrı, yanma ve dolgunluk hissi olabilir. Bu tamamen normal bir reaksiyondur. İlk 24 saat soğuk su veya jel uygulaması yapılabilir. Bu durum en fazla 1 hafta sürer. Bu arada ihtiyaç duyulur ise sadece parasetamol içeren ağrı kesiciler kullanılabilir.
Enjeksiyon ile enflamasyon ve iyileşme hemen başlar. Birkaç gün sonraki proliferatif dönemde bağlar yumuşamaya başlar. Bu aşamada FİZİK TEDAVİ EGZERSİZLERİ çok önemlidir. Çünkü yumuşayan bağların uygun hale gelmesi ancak germe egzersizleri ile sağlanabilir.
Bağlar uzayıp ekleme baskı yapmaz hale gelince hastanın ağrıları geçer. Kıkırdak tekrar beslenmeye başlar.
Bu dönemde tedavinin, lokal tıbbi çamur (PELOİD) ve bağ dokusunu güçlendirici gıdalarla takviye edilmesi süreci kısaltması ve başarıyı belirgin derecede artırması yönünden çok önemlidir.
Ağrılar tam iyileşene kadar uyarıcı enjeksiyonların 3-6 hafta aralıklarla tekrar edilmesi gerekir. Hastaya göre değişmekle beraber tam iyileşme sağlanması için ortalama 4-6 seans enjeksiyon gerekmektedir.
İyileşmenin olduğu ve artık enjeksiyonlara gerek kalmayan dönemde ise güçlendirme egzersizleri yapılmaya başlanmalıdır.
AMELİYAT OLMADAN ÖNCEKİ SON YÖNTEM:
Bu yöntemle hareket sistemi kaynaklı ağrılar, doğru seçilmiş hastalarda, cerrahi girişime gerek kalmadan büyük oranda tedavi edilebilmektedir. İskelet sisteminde mekanik eksen bozukluğu veya altta yatan farklı bir hastalık yok ise tedavinin başarı şansı çok yüksektir. Yan etki veya işlemin komplikasyon riski ise başka yöntemlere kıyasla son derece düşüktür.
PROLOTERAPİ TEDAVİSİ HANGİ HASTALIKLARDA UYGULANIR?
Bu tedavi aşağıdaki ana hastalık grupları için özellikle uygundur:
1. Adale ve Tendon zedelenmeleri ve hastalıkları
• Fibromiyalji
• Aşil tenditi
• Patellar tendon kaynaklı problemler
• Tenisçi dirseği - Golfçü dirseği
• Tetik Parmak
• De Quervain Hastalığı
• Topuk dikeni
• Halluks valgus bunion ağrıları
2. Eklem çevresi bağların zedelenmeleri ve kısmi yırtılmaları
• Omuzda Rotator kaf sorunları
• Donmuş omuz
• Dizde yan bağ ve çapraz bağların kısmi yaralanmaları
• Dejeneratif, periferik stabil menisküs yırtıkları
• Ayak bileği bağlarının ağrılı ve instabil yetersiz iyileşme durumları
• El ve ayak parmaklarının bağ problemleri
• Dirsek eklemi bağlarının ağrılı ve instabil yetersiz iyileşme durumları
• El bileği bağlarının ağrılı ve instabil yetersiz iyileşme durumları
3. Eklem dejenerasyonları – Osteoartritler
• Diz - Gonartroz
• Kalça eklem dejenerasyonu
• Kalçada avasküler nekroz
• Parmak eklem dejenerasyonları
4. Omurga ve Pelvis bölgesinin ağrılı hastalıkları
• Boyun fıtığı
• Bel fıtığı
• Spinal stenoz
• Kalça çevresi sıkışma ağrıları
• Koksidinia – Oturma ağrıları
Burada genel hatları ile endikasyon grupları belirtilmiştir. Ancak tıptaki “hastalık yoktur, hasta vardır” düsturu gereğince mutlaka hasta özelinde karar verilmesi gerekir.
PROLOTERAPİ KİMLERE UYGULANMAZ?
Proloterapi aşağıdaki durumlarda uygulanmaz:
1. İç organlardan kaynaklanan ağrılı durumlarda uygulamaz. Çünkü proloterapi sadece hareket sistemi kaynaklı ağrılarda etkilidir. Mesela, mesane, rahim, prostat veya barsak sorunları sebebiyle bel ağrısı çeken kişilere uygulanmasının bir faydası olmayacaktır.
2. Kanser tedavisi görenlerde uygulanmaz. Çünkü bu tür tedaviler, hem yara iyileşmesini, hem de hücre yenilenmesini engelleyici etkiye sahiptir. Bu tedavinin etkisi süresince proloterapi uygulanmaz.
3. Otoimmün hastalığı olanlarda uygulanmaz. Çünkü otoimmün hastalıklar yani Romatoid Artrit (RA), Sistemi Lupus (SLE), Multiple Skleroz (MS), Sedef hastalığı gibi hastalıklarda aşırı ve kontrolsüz bir enflamasyon durumu bulunur. Bu nedenle bu tip hastalar için proloterapi tedavisi uygun değildir.
4. Akut romatizmal alevlenme dönemlerinde uygulanmaz. Çünkü bu dönemlerde mutlaka antienflamatuar ilaçlar bazen de kortizon kullanılması gerekir. Bu durumda proloterapinin uyarıcı etki edeceği enflamasyon ve dolayısı ile iyileşme olamayacağı için bu durumdaki hastalara yapılmaz.
5. Bağışıklık sistemi bozuk veya baskılanmış hastalarda yapılmaz. Çünkü bağışıklık sisteminin yetersiz çalıştığı durumlarda doku iyileşmesi de olumsuz etkilenir ve bu uyarıcı tedaviye cevap alınması çok zorlaşır.
6. Beslenme yetersizliği sebebiyle doku iyileşmesi yetersiz olanlarda uygulanmaz. Çünkü, özellikle protein, vitamin ve mineral eksikliği durumlarında tüm dokuların iyileşme cevapları olumsuz etkilenir ve yetersiz kalır.
7. Herhangi bir sebeple sistemik kortizon kullanan hastalarda uygulanmaz. Çünkü kortizonun enflamasyon üzerinde çok güçlü baskılayıcı tesiri vardır. Tedavi performansını olumsuz etkileyecektir.
8. Egzersiz yapma konusunda isteksiz ve uyumsuz kişilere uygulanmaz. Çünkü proloterapi sonrası yumuşayan bağların optimal pozisyon ve uzunlukta iyileşmesi için önce germe daha sonra ise güçlendirme egzersizleri şarttır.
Burada proloterapi tedavisinin kullanılması uygun olmayan durumlar ana hatları ile sıralanmıştır. Ancak hasta özelinde uygunluk değerlendirmesi mutlaka yapılmalıdır.
Sağlıkla kalın.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Proloterapi Nedir? Hangi Hastalıklara Uygulanır? Kimlere Uygulanmaz?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Op.Dr.Hilmi AKŞAMOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Op.Dr.Hilmi AKŞAMOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
7 Beğeni 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden |
proloterapi, proloterapi nedir, proloterapi kimlere yapılmaz, proloterapi fizik tedavi, proloterapi ortopedi
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
