2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bende Panik Atak Var!
MAKALE #20229 © Yazan Psk.Hicran DEMİRHAN | Yayın Ocak 2019 | 2,077 Okuyucu
Son zamanlarda her yerde sık sık panik atak sözünü duymaya başladım. Nerede ise her korkunun adını panik atak diye diye adlandırır olduk. Şarkılara, filmlere, dizilere konu oluyor artık panik atak. Neredeyse kese kâğıdı tekniğini bilmeyen kalmadı memlekette…

Teknik öğrendik belki de yaşadığımız şeyin ne olduğunu tam öğrenebiliyor muyuz o şaibeli?

Panik atak mı yoksa panik bozukluk mu? İkisi aynı şey mi?

Panik atak bir SONUÇTUR. Panik bozukluk ise bir HASTALIKTIR.

PANİK ATAK NEDİR?

Temel özelliği, aniden ortaya çıkan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı ya da korku nöbetleridir.
Panik Atak, birdenbire başlar, giderek şiddetlenir ve 10 dakika içinde şiddeti en yoğun düzeye çıkar; çoğu zaman 10-30 dakika ya da 1 saate kadar devam ettikten sonra kendiliğinden geçer.

PANİK ATAĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?
• Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma,
• Çarpıntı, kalbin kuvvetli ya da hızlı vurması
• Terleme,
• Nefes darlığı ya da boğulur gibi olma,
• Soluğun kesilmesi
• Baş dönmesi, sersemlik, düşecek ya da bayılacak gibi olma
• Uyuşma ya da karıncalanma
• Üşüme, ürperme ya da ateş basması,
• Bulantı ya da karın ağrısı
• Titreme ya da sarsılma
• Kendini ya da çevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme
• Kontrolünü kaybetme ya da çıldırma korkusu
• Ölüm korkusu
Bir Panik Atağında bu belirtilerden en az 4 ya da daha fazlası bulunur.

PANİK BOZUKLUĞU NEDİR?
Panik Bozukluğu,
• Tekrarlayıcı beklenmedik Panik Atakları
• Ataklar arasındaki zamanlarda başka Panik Ataklarının daha olacağına ilişkin sürekli bir kaygı duyma,
• Panik Ataklarının “kalp krizi geçirip ölme”, “kontrolünü yitirip çıldırma” ya da “felç geçirme” gibi kötü sonuçlara yol açabileceği inancıyla sürekli üzüntü duyma
• Ataklara ve olası kötü sonuçlarına karşı önlem olarak (işe gitmeme, spor, ev işi yapmama, bazı yiyecek ya da içecekleri yiyip içmeme, yanında ilaç, su, alkol, çeşitli yiyecekler taşıma gibi) bazı davranış değişikliklerinin görüldüğü psikolojik bir rahatsızlıktır.

PANİK BOZUKLUĞU NASIL OLUŞUR?

Hiçbir neden yokken birdenbire başlayan göğüs ağrısı, göğüste sıkışma, çarpıntı, nefes alamama, terleme, titreme, üşüme ya da ürperme, bazen de bulantı ya da karın ağrısı, baş dönmesi, dengesizlik; düşecek ya da bayılacakmış gibi olma, uyuşma ya da karıncalanma gibi belirtiler, kişiyi dehşet içinde bırakır.

O an “kalp krizi” geçirdiğini ya da felç geçirmekte olduğunu zannederek yoğun bir “ölüm korkusu” ya da “felç olma korkusu” yaşar.

Bazen de başında bir tuhaflık, sersemlik, kendisini ya da çevresini bir garip ya da değişik hissetme gibi duyguların ortaya çıkmasıyla, “kontrolünü kaybetmeye” ya da “çıldırmaya başladığını” düşünerek kendisine ya da çevresindekilere bir zarar vermekten korkmaya başlar.

Kişi büyük bir korku ve endişe ile yakınları tarafından en yakın doktor ya da acil servise götürülür. Orada yapılan birçok muayene, çekilen film, EKG, BT ve diğer incelemelerde hiçbir şey bulunmaz, oksijen verilerek ya da “sakinleştirici” bir iğne yapılarak evine gönderilir.

Nesi olduğu sorulduğunda doktorlar “hiçbir şeyi yok” ya da “stresten olmuş. Bir psikiyatriste gidebilirsiniz… ”derler.
Ataklar tekrar eder…

Kişi o an biraz rahatlamakla birlikte, bir süre sonra yeni bir Panik Atağı ile aynı dehşet ve korkuyu yeniden yaşamaya ve her yeni atak ile acil servislere taşınmaya başlar.
Her seferinde yeniden muayene, yeniden incelemeler yapılmasına ve hiçbir olumsuz sonuç bulunmamasına rağmen bir türlü iyileşmez; hatta kalbinde ya da beyninde kötü bir şey olduğuna, ancak doktorların bunu bir türlü bulamadığına inanmaya başlar. Bu nedenle başvurulan değişik doktorlarca defalarca muayene ve her seferinde yapılan incelemeler için dünya kadar para harcanmasına rağmen şikâyetlerini açıklayabilecek herhangi bedensel bir hastalık saptanamaz.

Bazen de yanlış tanı konularak, antibiyotikten nefes açıcıya, çarpıntı ilacından, tansiyon ve kalp ilacına ve vitamine kadar değişik ilaçlar ile tedavi edilmeye çalışılır, ancak bir türlü sonuç alınamaz.

Beklenti Anksiyetesi gelişir…

Ataklar tekrarlamaya devam ettikçe, ataklar arasındaki dönemde; gergin, huzursuz ve endişeli bir şekilde her an yeni bir Panik atağının geleceğini beklemeye başlar. Bu endişeli bekleyişe “beklenti anksiyetesi” adı verilir.

Atakların çoğu zaman belirsiz zaman ve yerlerde gelmesi bu kaygıyı daha çok artırır.
Ataklar sıklaştıkça, kalp krizi geçirip ölme, felç olma ya da kontrolünü kaybedip çıldırma korkuları pekişir.

Davranışlar Değişir…

Bir süre sonra ataklara ve ataklar sırasında geçekleşeceğine inandıkları “felaketler”e karşı bazı önlemler almaya ve kimi davranışlarını değiştirmeye başlarlar.
Ataklara neden olabileceğini düşündükleri etkinliklerden, yiyecek ve içeceklerden vazgeçerler. Ataklara karşı evden çıkarken alkol/madde/ilaç kullanırlar ya da hiç evden çıkmazlar. Yanlarında su taşırlar. Çeşitli bilişsel uğraşlarla ataklarla başa çıkmaya çabalar ve ataklar sırasında olabileceklere karşı önlem alırlar.

Panik bozukluğun nedenleri nelerdir?
1)Genetik özellikler: Kalıtsal etkenler panik bozukluğunun gelişiminde rol oynarlar. Ancak bu bir yatkınlık sağlamakla birlikte çevresel etkenlerle birleştiğinde hastalık boyutunu alacaktır.
2)Kimyasal ajanlar: Sodyum laktat, karbondioksit ve kolesistokinin gibi kimyasal maddeler korkuya bağlı hızlı solunum olayını uyararak panik atak gelişimini hızlandırırlar.
3)Anatomik özellikler: Beyin sapında bulunan lokus ceruleus (mavi nokta) isimli bölge beyne gelen bir uyaranı tehlikeli ya da tehlikesiz olarak ayırma görevi yapar. Bu bölgenin görevini tam yapamaması, sürekli alarm durumunda kalması bir panik atak nedenidir.
4)Beyindeki sinirsel iletici maddelerdeki dengesizlikler: Gama-aminobütirik asit (GABA), serotonin, noradrenalin ve adenozin, eksitatör ve inhibitör olarak fonksiyon görürler. Çeşitli psikolojik rahatsızlıkların altında bu maddelerdeki eksiklik ya da fazlalık yatar. Panik atak oluşumu ve panik bozukluğunda da bunların rolü vardır.
5)Panik bozukluğunda psikodinamik etkenler: Psikodinamik kurama göre panik bozukluğun altında ayrılık bunaltısı yatar. Ayrılık bunaltısı, erken çocukluk döneminde birincil bakıcı ile birey arasındaki bağın kopacağı tehdidine ilişkin duyulan yoğun korkudur. Panik atağın sıklıkla yaşamınızda önemli rol oynayan birinin kaybı ya da boşanma gibi ayrılıkların sonrasında ortaya çıkması Freud’ un psikodinamik kuramını desteklemektedir.
6)Panik atak gelişiminde bilişsel etkenler: Çocukluk ve gençlik yıllarında şekillenmiş inançlar vardır. Bu inançların bir kısmı olumsuz ve yıkıcıdır. Bize dünyanın güvenilmez ve korkutucu olduğunu empoze etmiştir. Bu tür inançlar panik ataklara neden olan korkuların temelini oluşturur.

AGORAFOBİ NEDİR?
Panik Atakların % 60 ‘ından fazlası, atakların geleceği yer ve durumlardan kaçınmaya başlarlar.
Yalnız başına evde kalamaz, sokağa yalnız çıkamaz, taşıt araçlarına, asansöre binemez, dar sokak ya da köprülerden geçemez, pazar yeri, büyük mağazalar gibi kalabalık yerlere ya hiç giremez olurlar ya da ancak yanlarında birisi ile yoğun bir endişe ve rahatsızlık duyarak bu tür yerlere gidebilirler. Bu duruma Agoragobi adı verilir.

PANİK BOZUKLUĞU NASIL BİR HASTALIKTIR?
Panik Bozukluğu ruh sağlığı çalışanları tarafından iyi bilinen ve çok sık görülen bir rahatsızlıktır.
Öyle ki toplum içinde herhangi 100 kişinin yaklaşık 3-4’ü bu hastalığı ya daha önce geçirmişlerdir ya da halen bu hastalığı yaşamaktadırlar.

Genellikle ilk kez 20-35 yaşları arasında başlar. Kadınlarda, erkeklere göre 2-3 kat fazla görülür.

PANİK ATAK ANINDA YAPILMASI GEREKENLER

Atak sırasında yoğun bir endişe ve korku yaşar ve bu endişenin kendisini tamamen ele geçireceğini düşünür. Kişi o anda ne yapıyor idiyse aşırı bir felaket hissine, aşırı bir kaygıya kapılmadan o işe devam etmeye çalışmalıdır.

Panik atak anında kişi tam bir felaket algısı içinde olur. Sanki başına dünyanın en kötü şeyi gelecekmiş gibi hisseder. Bu felaket algısını değiştirebilirsek panik atağı da önleyebiliriz.

Panik atak geçiren birisi o sırada vücudundan aldığı duyumları aşırı derecede yorumlamaya başlar. Eğer bedeninde bir karıncalanma hissi veya kalp atışlarında hafif bir hızlanma varsa dikkatini hemen bedeninin o parçasına odaklar ve odaklamanın sonucunda da sanki kendisine gerçekten çok feci, çok ağır bir rahatsızlık geliyormuş hissine kapılır. Oysa zihnimizi herhangi bir bedensel duyuma, örneğin ağrıyan başımıza, kaşınan sırtımıza odaklarsak fark ederiz ki odaklanmayla beraber ağrı ya da kaşıntı artar.

Atak gelir gibi olduğunda kişinin şöyle düşünmesi gerekir: "Vücudumdaki karıncalanma hissi acaba başka şekillerde değerlendirilebilir mi? Acaba bir başkası buna benzer bir karıncalanma hissetseydi benim gibi endişeye kapılır mıydı? Bu belirti hep burada mı kalacak yoksa bir saat sonra tamamen geçecek mi?

Yani kişi kendisine biraz eleştirel bakıp düşüncelerindeki yanlışlıkları görebilirse, panik atağın verdiği korkuyu yok edebilir.

PANİK BOZUKLUĞUNUN TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜDÜR?

Panik Bozukluğu, tedavisi mümkün bir hastalıktır.
Bugün için etkinliği bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış iki türlü tedavisi vardır.
Bunlar:

1. İlaç Tedavisi:
Panik Bozukluğunun tedavisinde, beyin sinir hücrelerindeki bozuk olan hormon faaliyetlerini düzelterek Panik Ataklarını önleyen ilaçlar kullanılmaktadır.

2.Bilişsel-davranışçı tedavi:
Bu tedavi yönteminde iki amaç vardır:
1. Kişinin, aslında tamamen “zararsız” olan Panik Atağı belirtileri hakkındaki yanlış bilgi ve inanışlarının düzeltilmesi ve bu belirtiler ile korkmadan baş edebilmesinin öğretilmesi amaçlanır.
2. Panik Atağı geleceğinden korktuğu için tek başına bulunmaktan kaçındığı yer ve durumlarla aşamalı bir şekilde tekrar tekrar karşılaştırılması, böylece korkularının “üstüne gitme ”si sağlanarak korkularını yenmesi amaçlanır.

EN İYİ SONUÇ, BU İKİ TEDAVİNİN BİRLİKTE UYGULANMASI İLE ALINMAKTADIR.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bende Panik Atak Var!" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Hicran DEMİRHAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Hicran DEMİRHAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     12 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Hicran DEMİRHAN Fotoğraf
Psk.Hicran DEMİRHAN
Zonguldak (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi14 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Hicran DEMİRHAN'ın Makaleleri
► Bende “panik Atak” mı Var? Psk.Gizem BODUR ATALAY
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Bende Panik Atak Var!' başlığıyla benzeşen toplam 20 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kimsin Sen Psikolog? Haziran 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:33
Top