2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,979 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Obsesif Kompülsif Bozukluğumuzu Nasıl Yönetebiliriz?
MAKALE #20471 © Yazan Psk.Zümrüt ÇETİN | Yayın Nisan 2019 | 2,497 Okuyucu
OBSESİF KOMPÜLSİF BOZUKLUĞUMUZU NASIL YÖNETEBİLİRİZ?


Obsesyon bireyi kaygılandıran huzursuz eden inatçı tekrarlayıcı rahatsız edici düşünce, dürtü, görüntülerdir. Kompülsiyonsa obsesyonların oluşturduğu kaygıyı azaltmak korkulan her ne ise gerçekleşmemesi için yaptığımız hareketlerdir veya zihinsel eylemlerdir(dua etmek, kendi kendine içinden korktuğum şey gerçekleşmeyecek cümlesini tekrar etmek gibi). Kompülsiyonlar yani tekrar tekrar yapılan davranışlar aslında kendini ve yakınlarını ölüm, felaket, hastalıklardan koruma amaçlı yapılır.
Sıkça görülen obsesyonlar: Mikrop, kir bulaşabilir, zehirlenme kendine ve başkasına zarar verme korkusu, istemediği halde istemediği bir davranışı yapacağına dair korkular, düşüncelerdir. Bu düşüncelerin etkisiyle kişi kompülsif davranışlar sergiler. Mesela temizlik yapar, ellerini defalarca yıkar, eşyalarını kontrol eder, güvence arayan sorular sorar(sildiğim yerlere dokunmadınız değil mi?), istifleme, düzenleme davranışları yapabilir. Bu davranışlar sadece birer sonuçtur kişinin bu davranışları yapmasının çok anlamlı açıklaması vardır eğer bu tekrarlı davranışları yapmazsa korktuğu şeyin başına geleceğinden neredeyse emindir. Eğer koktuğumuz şeyin başımıza geleceğini düşündüğümüzde elbette önlem almak isteriz bu çok doğaldır. Eğer ellerimi masaya 5 kere vurmazsam kardeşimin trafik kazası geçireceğini düşünürsem elbette hemen ellerimi masaya 5 kere anında vururum çünkü kardeşimin başına bir şey gelsin istemem çünkü benim için çok değerli. Yani aslında tekrarlı yapılan davranışların altında çok ama çok anlamlı açıklamalar vardır. Biz terapistler bu anlamları keşfetmeye çalışırız. Çünkü yaptığımız her şeyin muhakkak bizim için önemli bir tarafı vardır ki bir o davranışı gerçekleştiririz, bu tüm insanlar için geçerlidir.


Okb nasıl başlıyor ve nasıl devam ediyor?


2 basamağı var. Okb klasik koşullanma ile başlıyor ve edimsel koşullanma ile devam ediyor. 1. Basamak klasik koşullanma, 2. Basamak edimsel koşullanma. Klasik koşullanma da ne demek edimsel koşullanma da ne demek şimdi nereden çıktı bunlar? diyor olabilirsiniz  klasik koşullanmayı hemen açıklıyım size. Özünde korkutucu olmayan korku uyandırmayan bir uyarıcı doğal korkutucu bir uyaranla bitiştirildiğinde, yapıştırıldığında korkutucu olmayan uyaran artık korkutucu uyaran haline gelir. Mesela herkesin aklına gelebilecek bir düşünce korku ile bitiştirildiğinde artık o düşünce normalde korkutucu olmasa bile korkutucu hale gelir. Buraya kadar olan kısım 1. Basamak. 1. Basamak okb nin nasıl başladığını anlatır. 2. Basamak ise nasıl devam ettiğini anlatır bize. Klasik koşullanma ile öğrenilen kaygı edimsel koşullanma ile yaşamaya devam eder. Yani edimsel koşullanma okb rahatsızlığını devam ettirir. Edimsel koşullanma da ne demek? Edimsel koşullanmayı anlatayım size. Bizim davranışlarımızı davranışlarımızın sonuçları yönetir. Yani bir davranışın yapılıp yapılmayacağı o davranış gerçekleştikten sonra nelerle karşılaşacağımıza göre şekillenir. Davranışın sonunda ödül mü alıyoruz ceza mı? Eğer ödül alıyorsak o davranışı sürdürme eğilimi içinde oluruz eğer ceza alıyorsak o davranıştan sakınırız. Okb ile bunların bağlantısı ne yahu? Diyebilirsiniz, hemen açıklıyorum  kişi kompülsiyon davranışlarını yapınca el yıkayınca 3 kere aynı hareketi yapınca ya da içinden defalarca kötü bir şey olmayacak dediğinde ya da mikrop bulaşcağından korktuğu için umumi tuvaletlere girmediğinde, istifleme, düzenleme davranışları yaptıkça rahatlar. Bu kısa süreli rahatlama o tekrarlı davranışların sonunda aldığımız ödüldür. Bu kısa süreli rahatlamayla kaygımız azalır. Yani bu kompülsif davranışları kişi rahatlamak ve kaygı duygusundan kurtulmak amaçlı yapar. Bu durumlarda rahatlamak için aynı davranışları yapmaya devam eder her kaygı duyduğunda korktuğu bir durum olay karşısında artık aynı hareketleri yapmaya başlar. Ve bu tekrarlı davranışlar gittikçe artar. Kişi istemediği düşüncelerin aklına geldiği yerlere gitmez böylece kaygı korkudan kurtulmuş olur. Bu durum da okb nin devam etmesinde etkili olur çünkü kişi korkularıyla karşılaşma fırsatını elinden kaçırır. Okb yi başlatan ve sürdüren 2 basamağı birleştirip anlatacak olursam şunları söylemeliyim: aslında korkutucu olmayan ve herkesin aklına gelebilecek düşünceler(mikrop kapabilir hasta olabilirim) kaygı duygusu ile bağlantılandırılınca bu düşünce artık kişinin aklına geldiğinde kaygı duymaya başlar. Ve kişi kaygı duyunca artık bu düşüncelerden kaçmak için elinden geleni yapmaya başlayacaktır. Mesela bu düşünceleri aklına getirmemeye çalışabilir, kirli olduğunu düşündüğü yerlere girmez, evinde derin bir temizlik yapabilir, yakınındakilere dokunmayabilir. Kişi bu davranışları korktuğu şey başına gelmesin diye yapar fakat kısa süreliğine rahatlasa da aynı düşünceler tekrar tekrar gelir hatta kişi kaçtıkça bu düşünceler daha fazla kişinin aklına gelecektir. Ve böylece kısır döngü başlar artık. Bu kısır döngü kişinin obsesif düşünceleriyle alıştırma yapması ile kırılmaya çalışılır. Alıştırma ne demek? Alıştırma kişin ona huzursuzluk veren düşünceleriyle başbaşa kalıp o düşüncelere karşı duyarsızlaşmasıdır. Danışanlar bu alıştırmalara ilk başlarda pek sıcak bakmazlar çünkü danışanlar için korku vericidir korktukları için yanaşmazlar. Bu durum ona maüthiş derecede kaygı verir. Danışan bu kaygıya katlanamayacağını düşünür. Ve dahası kompülsif davranışlarını yani tekrarlı temizliklerini istifleme düzenleme sayma ve benzeri davranışlarını yaptığı için korktuğu şeyin başına gelmediğini düşünür, daha önce temizlik yapmadığında korktuğu şeyin başına gelip gelmeyeceğini görme şansı olmamıştır. Yani kişi tekrarlı davranışlarını yapmadığında neler olduğunu hiç görme şansı yakalayamamıştır. Dolayısıyla tekrarlı hareketlerimi yapmazsam başıma kötü bir şey gelecek düşüncesine inanmaya devam eder. Danışan eğer tekrarlı hareketlerini yapmazsa kaygılanır kaygılanır kaygısı giderek yükselecektir. Fakat kaygı bir duygudur diğer tüm duygular gibi bir ömrü vardır. Kaygı artar artar artar en üst düzeye ulaştıktan sonra düşüşe geçer bu sadece kaygı için değil tüm duygular için geçerlidir.

Yukardaki şekildeki gibi önce artışa geçecek sonra kaygı düşmeye başlayacaktır. Kaygı sonsuza kadar süremez. Alıştırma çalışması yaparken danışan korkar fakat bu korku ona zarar vermez. Alıştırma çalışmasından önce bu bilgi danışana verilmelidir çünkü danışan yaşayacağı kaygıya korkuya katlanamayacağını düşünüyor olabilir ya da kaygı duygusunun kendisine zarar verici bir duygu olduğuna inanıyor olabilir.
Okb ile alakalı danışanın aile bireylerine bilgi vermek gerekir, çünkü farkında olmadan aile bireyleri okb li danışanın davranışlarını pekiştirebiliyorlar. Aile bireylerinden biri yardımcı terapist şeçilebilir ki yardımcı terapist danışana ev çalışmalarında yardımcı olsun. Yardımcı terapistten danışan ev çalışmasını yaptığında onu tebrik etmesi istenir. Aile bireylerine şu bilgi verilmelidir: Okb psikolojik bir rahatsızlıktır ve hemen değil zamanla iyileşen bir rahatsızlıktır. Eğer hemen sonuç almayı hemen iyileşmeyi beklersek o zaman daha yavaş ilerleriz daha geç iyileşiriz.


Okb yi yenmek için nasıl bir yöntem kullanıyoruz? Şu örnek üzerinden gidelim: köpekten korkan bir kişi köpek korkusunu nasıl yener? Köpekle karşı karşıya gelerek. Köpeği şuna benzetebiliriz: tekrarlı davranışları yapmadığımızda yaşayacağımız kaygı ya da o anda aklımızdan geçen düşünceler. Kompülsif davranışları yapmama sağlanarak o anda kaygıya karşı duyarsızlaştırma gerçekleştirilir. Nasıl ki köpek fobili olan kişi köpek görünce kaçmaya çalışır aynı şekilde okb yasayan birey de düşünceler zihnine geldiğinde ondan kaçmaya çalışır ve rahatlamak için tekrarlı hareketler yapar. Kompülsif davranışlar yapılmazsa kişi kaygısına karşı duyarsızlaşacaktır. Buna alıştırma çalışması diyoruz. Bu çalışmasının günlük en az 1 saat yapılması gerekmektedir. Böyleikle danışan kaygının artan azalan bir duygu olduğunu görür. Kaygıya katlanabileceği fark eder.


Hepimizin aklına istemediğimiz düşünceler gelir bu normaldir bunu hiç yaşamayan insan yoktur. Fakat okb de ise ‘’bu hoşuma gitmeyen düşünceler aklıma geldiğine göre bu noktada tehlikeli bir durum olmalı!’’ seklınde bir yorumlama söz konusudur. Yani okb de düşünceleri tehlikeli bulma sözkonusu. Eğer bir şeyi tehlikeli bulursanız ondan çok doğal olarak korkarsınız. Korkan kişi de önlemler alır. Yani tekrarlı hareketler yapar. Ve bu tehlikeden sorumlu olarak kendini tutarsa okb bu noktada başlar. Okb de yapılması gereken ilk şey kendi düşüncelerini daha az tehdir edici bulmalarını sağlamak. Eğer temizlik yapmazsam hastalıklar beni bulur düşüncesi yerine temızlık yapmazsam hastalıklar beni bulacak korkusunu koymak danışanın düşüncesini daha az tehdit edici bulmasına yardım edebilir.

A. Olay : ‘’Evi temizlemezsem eve hastalık gelebilir hastalanabilirim, çocuğum eşim hastalanabilir’’ düşüncesinin kişinin aklına gelişi.(Burada farklı düşünceler de olabilir illa da temizlik ile alakalı olmak zorunda değil kişi başına ne geleceğinden korkuyorsa onunla alakalı düşünceler de obsesif düşüncelerdir.)
B. Düşünce : temizlik yapmazsam ve hastalaırsam ya da aile bireylerinden biri hastalanırsa bu benim yüzümden olur, bu durum benim sorumluluğumda.
C. Duygu : artmış sorumluluk sonucu oluşan KAYGI
D. Evi temizlemek
E. düşünce kendi kendini doğrulamış oldu çünkü kişi temzilik yapmadığında hastalandığını ya da hastalanmadığını görme şansını yitirdi temzlik yaptığı için hastalanmadığı düşüncesi güçlendi.

Okb iyileştikten sonra kişiye fazlaca zamanı kalabilir. Bu zamanda neler yapabileceği önceden tasarlanmalıdır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Obsesif Kompülsif Bozukluğumuzu Nasıl Yönetebiliriz?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Zümrüt ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Zümrüt ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Zümrüt ÇETİN Fotoğraf
Psk.Zümrüt ÇETİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi22 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Zümrüt ÇETİN'in Makaleleri
► Obsesif Kompülsif Bozukluk Psk.Ferit KARADAŞ
► Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu ÇOK OKUNUYOR Psk.Burcu BÜGE
► Obsesif Kompülsif Bozukluk (Okb) Nedir? Psk.Güzide TÜRKYILMAZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,979 uzman makalesi arasında 'Obsesif Kompülsif Bozukluğumuzu Nasıl Yönetebiliriz?' başlığıyla benzeşen toplam 22 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:59
Top