Yaşamın İlk Yıllarında Uyku, Beslenme ve Tuvalet Alışkanlıkları
Yaşamın ilk yılları bebek için çok önemlidir. Bu dönem, bebeğin güvenle bağlanmayı öğrendiği, güvenli bağlanmanın gerçekleşmesinin beklendiği yıldır. Bir yaş çocuğu ayağa kalkabilir, yürüyebilir, koşar, iter ve eline aldığı her şeyi atmak ister. Artık güçlenmeye başlamıştır, kendi gücünün farkındadır. İki yaşına geldiğinde kendi yeteneklerini, gücünü sergilemekte ısrar ederler. Bu dönemde zaman zaman öfke nöbetleri ortaya çıkabilir. Çocuklarda gözlenen bu öfke durumu gerçek bir saldırganlık değildir.
Üç yaşına gelen çocuk bağımsızlaşmaya başlar. Ebeveynlerinden gelecek yardıma daha az ihtiyaç duyar. Annesine ev işlerinde yardımcı olur, onunla alışverişe gider, oyun oynar. Yaşıtlarıyla oynamaya başlar. Soru sorma devam eder, hayal ile gerçeği birbirinden ayırmaya başlar.
Yaşamın ilk yıllarında beslenme, uyku ile tuvalet alışkanlığı gibi temel ihtiyaçların kazanılması çok önemlidir. Böylece çocuklarımız sağlıklı, huzurlu ve mutlu olurlar.
Bu yazımda beslenme, uyku ve tuvalet alışkanlıklarının kazandırılması süreçlerinden ve bu süreçte yaşanılan zorluklardan söz etmek istiyorum.
Çocuklarımız zaman zaman yemek yemeyi reddedebilir. Çocukların yemek yeme isteksizliğini gidermek için anne babalar olarak bazı önlemleri almamız gerekir. Öncelikle, yemek vaktinde, önce çocuklarımızı yedirmek yerine, birlikte yemek yenmelidir. Genelde anneler, önce çocuklarını doyurur, yedirir, sonra kendileri yer. Ancak bu sırada tüm dikkat çocuğun yemek yiyip yemediği üzerinde yoğunlaşır. Ayrıca annenin de aç olmasından dolayı bu yöntem hem anne hem de çocuk için zordur. Bunun yerine tüm ailenin birlikte yemek yemesi, hem çocuk için model oluşturacak hem de ailenin bir araya gelmesine, birlikte mutlu, neşeli sosyal ortamların paylaşılmasına yol açacaktır.
Yemek saatlerinde kuralların var olması çok önemlidir. Yemek vakti çocuk için bir öğrenme ortamıdır. Çünkü çocuk bu sayede, sosyal kurallara uymayı, ilişki kurmayı, kaşık gibi gereçleri kullanarak motor becerilerini geliştirmeyi öğrenir.
Beslenme saatlerinde dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da, çocuğun nerede, ne zaman ve ne yiyeceğini belirlemektir. Çocuğun, belirli saatlerde, aynı yerde (mutfakta, masada), çevreden gelecek dikkat dağıtıcı uyarıcıların olmadığı (TV karşısında ya da oyun oynayarak değil) bir ortamda ebeveynlerin hazırladığı yiyecekleri yemesi yararlıdır. Oturma odasında, yatağında yemek yemesine izin vermemek gerekir.
Beslenme sorunlarının çözümünde, öncelikle bir yemek yeme saati çizelgesi oluşturmak gerekir. Çocuk yemek yemeyi reddederse bir sonraki yemek saatine kadar beklemek, aralarda yemesine, atıştırmalara izin vermemek önemlidir. Yemek saati yaklaştıkça açlıktan, acıkmaktan söz edilebilir, yemek sonrasında ise doymaktan söz edilebilir. Böylece açlık-tokluk kavramlarından konuşarak ona daha fazla farkındalık kazandırmış oluruz.
Başlangıçta yemek zamanı çocuklarımızın yediği miktar önemli değildir. Eğer çocuğumuz, “yemeğim bitti, doydum” diyorsa sofrayı kaldırabiliriz. Yemek masasında öncelikle kendi kendine yiyebileceği yemeklerle yemeğe başlamasına da izin verilebilir. Örneğin, bir parça ekmeği, muzu kendi kendine yiyebilir. Kaşıkla yemek istemiyorsa, eliyle de yiyip içebilir, buna izin verebiliriz.
Eğer tabağı, çatalı, fincanı atmaya başlarsa, bunları masadan kaldırmak ve bu durumdan memnun olmadığımızı yüz ifadelerimizle ve basit yönergelerle belirtmek gerekmektedir. Kendi kendine yemek istediğinde her zaman fırsat verilmelidir. Dökülmesinden, üzerinin kirlenmesinden tedirgin olmamak ve yemek sırasında bir önlük bağlamak yararlıdır. Yemek zamanının yaklaşık 30 dakika sürmesine dikkat edilebilir.
Beklentimiz tüm bu önlem ve uygulamalarla çocuğumuzun bağımsız yemek yeme alışkanlığı geliştirebilmesi, beslenme vaktinde aile üyelerine katılabilmesidir.
Bir diğer önemli alışkanlıkta uyku ve uyku düzeninin oluşturulmasıdır. Uyku düzeninin oluşturulması adına çocuğumuzun yatağını, doğumdan itibaren, onu rahat duyabileceğimiz, güvenli bir yere koymamız mümkündür. Eğer bebeğimiz uyku sorunları yaşıyorsa, uyku sorunlarının altında yatan, mide, solunum sorunları, annenin kaygı ve stres düzeyi, aile içi sorunlar, uyku düzeni oluşturma uygulamalarındaki tutarsız davranışlar gibi konuların araştırılması gerekecektir.
Çocuğun uyuduğu ortam da önemlidir. Çocuğun hangi odada yattığı, yatmadan önce çocuğa neler yapıldığı belirleyicidir. Çocuğumuz gürültülü bir ortamda, TV sesinin varlığında uykuya dalma zorluğu yaşayacaktır. Bu gibi durumlar için ses, ışık, ısı gibi fiziksel şartlar açısından gereken önlemlerin alınması çocuğu rahat ettirecek, uykuya dalmasına yardımcı olacaktır.
Bebekteki uyku-uyanıklık düzeninin oturması için uyku zamanını çağrıştıracak uygulamalar geliştirilebilir. Örneğin, yatmadan önce kısa süreli ılık bir banyo, masal okuma saati gibi uygulamalar bebeğin yatma zamanının geldiğini anlamasını kolaylaştıracaktır. Uyku saatlerinin bir düzen içinde olması (her gün 13 ve 20 uyku vakti), evdeki diğer bireylerin de hemen her gün aynı saatte yatmaları uyku düzenini sağlamada kaçınılmazdır. Uyku saatleri öncesinde çocuğumuzun, aşırı uyarıcı, hareket içeren, merak uyandıran aktivitelerden uzak durmak yararlı olur. Uykudan birkaç saat öncesinde uykuyu bozabilecek kola, çikolata gibi gıdalardan kaçınılmalıdır.
Çalışan anne ve babaların gün içinde bebekleriyle düzenli zaman geçirmeleri de çok önemlidir. Çocuklar da anne ve babaları ile vakit geçirmek isteyecektir. Aksi halde bebek anne babasıyla zaman geçirme fırsatını yakalamak için geceleri uyumamayı öğrenebilir.
Anne babaların kaygıları, mutsuzlukları, stres düzeyleri de bebeğin uyku sorunu yaşamasına yol açabilir. Bu konuların giderilmesi önemlidir. Anne ve babalar ne kadar sakin, huzurlu ve mutlu bir şekilde bebekleriyle ilgilenirlerse bebekler de bu duruma o kadar uyum sağlayacaklar, kısa sürede uykuya dalabileceklerdir.
Gelin şimdi de tuvalet alışkanlığının kazandırılmasında neler yapabileceğimize, nelere dikkat edeceğimize bir göz atalım.
Öncelikle unutmamamız gereken şudur, tuvalet alışkanlığı belli bir olgunluk sonucu oluşur, yeterli zihinsel ve bedensel gelişim olmadan bu alışkanlık gerçekleşemez. Bu nedenle çocuklarımızı iyi tanımak, gözlemek, gelişimlerini takip etmek bu alışkanlığın ne zaman kazandırılması gerektiğine karar vermek açısından gereklidir.
Bireysel farklılıklar olmakla birlikte, çocuklarımız 18-24 aylıktan itibaren tuvalet alışkanlığı için gerekli olan tutma, bırakma gibi çeşitli kas kontrol becerilerini geliştirmeye ve bu beceriler üzerinde denetim kurmaya başlamaktadırlar.
Çocuklarımıza tuvalet alışkanlığı kazandırmaya başlayacağımız günlerde onlara sözlü bilgi verebilir. “Hepimiz yemek yediğimizde, su içtiğimizde tuvalete gideriz. Yediklerimizi ve içtiklerimizi boşaltırız. Ben şimdi tuvalete gidip yediklerimi boşaltacağım. Sen de yediklerini ve içtiklerini boşaltmak için tuvalete gidebilirsin.” Böyle bir açıklama ile tuvalet alışkanlığı öğretmeye başlanabilir. Ardından çocuklarımıza tuvalet sırasında nelere dikkat etmeleri gerektiği anlatılır. Külotu indirmek, tuvalete oturmak, tuvaletimizi yaptıktan sonra temizliğimizi yapmak, külotu çekmek ve ellerimizi temizlemek gibi adımlar çocuklara anlatılabilir ve görsel materyaller ile çocuklara sunulabilir. Böylece öğrenme süreci hem daha kolay hem de eğlenceli olacaktır.
Tuvalet alışkanlığının kazandırılması sırasında birtakım zorluklar yaşanabilir. Çocuklarımız klozete oturmak istemeyebilir, tuvaletten korkabilirler. Böyle durumlarda tuvalet için birtakım önlemler alınabilir, klozete çocuğumuza uygun bir oturak, klozete oturmak için bir basamak alınabilir. Bu alınan önlemleri çocuğumuz için yaptığımızı ona anlatmak gerekmektedir.
Gün içinde 3 ya da 4 kez, yemeklerden bir süre sonra çocuğumuzu tuvalete götürmemiz, çocuğumuzun öğünlerden sonra tuvalet ihtiyacının doğacağını öğrenmesi açısından yararlıdır. Tuvaletini yapmadığı zamanlarda ısrarcı olmamak, ona kızmamak gerekir. Tuvaletini yaptığı zamanlarda da mutlaka onu ödüllendirmek işe yarayacaktır. Tuvalet eğitimi sırasında anne babaların, ebeveynlerin sabırlı olması, endişelerini, sıkıntılarını çocuklarına yansıtmamaları gerekmektedir.
Çocuklarımıza öncelikle klozete oturmayı öğretmek yararlıdır. Eğer bunu başaramıyorlarsa lazımlık gibi araçlardan yararlanabiliriz. Tuvalet alışkanlığının kazandırılmasının ilerleyen dönemlerinde tuvalete gitme sıklığının arttırılması tavsiye edilmektedir. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta çocuğun yaklaşık on dakikadan fazla tuvalette tutulmamasıdır. Bu süre içinde tuvaletini yapmazsa cezalandırılmadan, tuvaletten çıkmak gerekmektedir.
Tuvalet eğitimi sırasında acelecilik göstermemek önemlidir. Çocuklarımızın tuvalet kontrolünü kazanabildiği yaşın önemi yoktur. Bu nedenle diğer çocuklar ile kıyaslamamak gerekmektedir.
Anne balar olarak çocuklarımızı anlayacak, onların gelişimlerine uygun beklentiler kuracak, onların yaratıcı, özgüvenli, bağımsız, mutlu olmalarını sağlayacak tutumlar geliştirebilmemiz dileğiyle…
Uzman Psikolog & Aile Danışmanı
Gözde Emik Aksoy
Kaynaklar
Çocuğunuzun İlk Altı Yılı, Haluk Yavuzer
Çocuğum Neden Uyumuyor? Sarah Ockwell-Smith
Üç yaşına gelen çocuk bağımsızlaşmaya başlar. Ebeveynlerinden gelecek yardıma daha az ihtiyaç duyar. Annesine ev işlerinde yardımcı olur, onunla alışverişe gider, oyun oynar. Yaşıtlarıyla oynamaya başlar. Soru sorma devam eder, hayal ile gerçeği birbirinden ayırmaya başlar.
Yaşamın ilk yıllarında beslenme, uyku ile tuvalet alışkanlığı gibi temel ihtiyaçların kazanılması çok önemlidir. Böylece çocuklarımız sağlıklı, huzurlu ve mutlu olurlar.
Bu yazımda beslenme, uyku ve tuvalet alışkanlıklarının kazandırılması süreçlerinden ve bu süreçte yaşanılan zorluklardan söz etmek istiyorum.
Çocuklarımız zaman zaman yemek yemeyi reddedebilir. Çocukların yemek yeme isteksizliğini gidermek için anne babalar olarak bazı önlemleri almamız gerekir. Öncelikle, yemek vaktinde, önce çocuklarımızı yedirmek yerine, birlikte yemek yenmelidir. Genelde anneler, önce çocuklarını doyurur, yedirir, sonra kendileri yer. Ancak bu sırada tüm dikkat çocuğun yemek yiyip yemediği üzerinde yoğunlaşır. Ayrıca annenin de aç olmasından dolayı bu yöntem hem anne hem de çocuk için zordur. Bunun yerine tüm ailenin birlikte yemek yemesi, hem çocuk için model oluşturacak hem de ailenin bir araya gelmesine, birlikte mutlu, neşeli sosyal ortamların paylaşılmasına yol açacaktır.
Yemek saatlerinde kuralların var olması çok önemlidir. Yemek vakti çocuk için bir öğrenme ortamıdır. Çünkü çocuk bu sayede, sosyal kurallara uymayı, ilişki kurmayı, kaşık gibi gereçleri kullanarak motor becerilerini geliştirmeyi öğrenir.
Beslenme saatlerinde dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da, çocuğun nerede, ne zaman ve ne yiyeceğini belirlemektir. Çocuğun, belirli saatlerde, aynı yerde (mutfakta, masada), çevreden gelecek dikkat dağıtıcı uyarıcıların olmadığı (TV karşısında ya da oyun oynayarak değil) bir ortamda ebeveynlerin hazırladığı yiyecekleri yemesi yararlıdır. Oturma odasında, yatağında yemek yemesine izin vermemek gerekir.
Beslenme sorunlarının çözümünde, öncelikle bir yemek yeme saati çizelgesi oluşturmak gerekir. Çocuk yemek yemeyi reddederse bir sonraki yemek saatine kadar beklemek, aralarda yemesine, atıştırmalara izin vermemek önemlidir. Yemek saati yaklaştıkça açlıktan, acıkmaktan söz edilebilir, yemek sonrasında ise doymaktan söz edilebilir. Böylece açlık-tokluk kavramlarından konuşarak ona daha fazla farkındalık kazandırmış oluruz.
Başlangıçta yemek zamanı çocuklarımızın yediği miktar önemli değildir. Eğer çocuğumuz, “yemeğim bitti, doydum” diyorsa sofrayı kaldırabiliriz. Yemek masasında öncelikle kendi kendine yiyebileceği yemeklerle yemeğe başlamasına da izin verilebilir. Örneğin, bir parça ekmeği, muzu kendi kendine yiyebilir. Kaşıkla yemek istemiyorsa, eliyle de yiyip içebilir, buna izin verebiliriz.
Eğer tabağı, çatalı, fincanı atmaya başlarsa, bunları masadan kaldırmak ve bu durumdan memnun olmadığımızı yüz ifadelerimizle ve basit yönergelerle belirtmek gerekmektedir. Kendi kendine yemek istediğinde her zaman fırsat verilmelidir. Dökülmesinden, üzerinin kirlenmesinden tedirgin olmamak ve yemek sırasında bir önlük bağlamak yararlıdır. Yemek zamanının yaklaşık 30 dakika sürmesine dikkat edilebilir.
Beklentimiz tüm bu önlem ve uygulamalarla çocuğumuzun bağımsız yemek yeme alışkanlığı geliştirebilmesi, beslenme vaktinde aile üyelerine katılabilmesidir.
Bir diğer önemli alışkanlıkta uyku ve uyku düzeninin oluşturulmasıdır. Uyku düzeninin oluşturulması adına çocuğumuzun yatağını, doğumdan itibaren, onu rahat duyabileceğimiz, güvenli bir yere koymamız mümkündür. Eğer bebeğimiz uyku sorunları yaşıyorsa, uyku sorunlarının altında yatan, mide, solunum sorunları, annenin kaygı ve stres düzeyi, aile içi sorunlar, uyku düzeni oluşturma uygulamalarındaki tutarsız davranışlar gibi konuların araştırılması gerekecektir.
Çocuğun uyuduğu ortam da önemlidir. Çocuğun hangi odada yattığı, yatmadan önce çocuğa neler yapıldığı belirleyicidir. Çocuğumuz gürültülü bir ortamda, TV sesinin varlığında uykuya dalma zorluğu yaşayacaktır. Bu gibi durumlar için ses, ışık, ısı gibi fiziksel şartlar açısından gereken önlemlerin alınması çocuğu rahat ettirecek, uykuya dalmasına yardımcı olacaktır.
Bebekteki uyku-uyanıklık düzeninin oturması için uyku zamanını çağrıştıracak uygulamalar geliştirilebilir. Örneğin, yatmadan önce kısa süreli ılık bir banyo, masal okuma saati gibi uygulamalar bebeğin yatma zamanının geldiğini anlamasını kolaylaştıracaktır. Uyku saatlerinin bir düzen içinde olması (her gün 13 ve 20 uyku vakti), evdeki diğer bireylerin de hemen her gün aynı saatte yatmaları uyku düzenini sağlamada kaçınılmazdır. Uyku saatleri öncesinde çocuğumuzun, aşırı uyarıcı, hareket içeren, merak uyandıran aktivitelerden uzak durmak yararlı olur. Uykudan birkaç saat öncesinde uykuyu bozabilecek kola, çikolata gibi gıdalardan kaçınılmalıdır.
Çalışan anne ve babaların gün içinde bebekleriyle düzenli zaman geçirmeleri de çok önemlidir. Çocuklar da anne ve babaları ile vakit geçirmek isteyecektir. Aksi halde bebek anne babasıyla zaman geçirme fırsatını yakalamak için geceleri uyumamayı öğrenebilir.
Anne babaların kaygıları, mutsuzlukları, stres düzeyleri de bebeğin uyku sorunu yaşamasına yol açabilir. Bu konuların giderilmesi önemlidir. Anne ve babalar ne kadar sakin, huzurlu ve mutlu bir şekilde bebekleriyle ilgilenirlerse bebekler de bu duruma o kadar uyum sağlayacaklar, kısa sürede uykuya dalabileceklerdir.
Gelin şimdi de tuvalet alışkanlığının kazandırılmasında neler yapabileceğimize, nelere dikkat edeceğimize bir göz atalım.
Öncelikle unutmamamız gereken şudur, tuvalet alışkanlığı belli bir olgunluk sonucu oluşur, yeterli zihinsel ve bedensel gelişim olmadan bu alışkanlık gerçekleşemez. Bu nedenle çocuklarımızı iyi tanımak, gözlemek, gelişimlerini takip etmek bu alışkanlığın ne zaman kazandırılması gerektiğine karar vermek açısından gereklidir.
Bireysel farklılıklar olmakla birlikte, çocuklarımız 18-24 aylıktan itibaren tuvalet alışkanlığı için gerekli olan tutma, bırakma gibi çeşitli kas kontrol becerilerini geliştirmeye ve bu beceriler üzerinde denetim kurmaya başlamaktadırlar.
Çocuklarımıza tuvalet alışkanlığı kazandırmaya başlayacağımız günlerde onlara sözlü bilgi verebilir. “Hepimiz yemek yediğimizde, su içtiğimizde tuvalete gideriz. Yediklerimizi ve içtiklerimizi boşaltırız. Ben şimdi tuvalete gidip yediklerimi boşaltacağım. Sen de yediklerini ve içtiklerini boşaltmak için tuvalete gidebilirsin.” Böyle bir açıklama ile tuvalet alışkanlığı öğretmeye başlanabilir. Ardından çocuklarımıza tuvalet sırasında nelere dikkat etmeleri gerektiği anlatılır. Külotu indirmek, tuvalete oturmak, tuvaletimizi yaptıktan sonra temizliğimizi yapmak, külotu çekmek ve ellerimizi temizlemek gibi adımlar çocuklara anlatılabilir ve görsel materyaller ile çocuklara sunulabilir. Böylece öğrenme süreci hem daha kolay hem de eğlenceli olacaktır.
Tuvalet alışkanlığının kazandırılması sırasında birtakım zorluklar yaşanabilir. Çocuklarımız klozete oturmak istemeyebilir, tuvaletten korkabilirler. Böyle durumlarda tuvalet için birtakım önlemler alınabilir, klozete çocuğumuza uygun bir oturak, klozete oturmak için bir basamak alınabilir. Bu alınan önlemleri çocuğumuz için yaptığımızı ona anlatmak gerekmektedir.
Gün içinde 3 ya da 4 kez, yemeklerden bir süre sonra çocuğumuzu tuvalete götürmemiz, çocuğumuzun öğünlerden sonra tuvalet ihtiyacının doğacağını öğrenmesi açısından yararlıdır. Tuvaletini yapmadığı zamanlarda ısrarcı olmamak, ona kızmamak gerekir. Tuvaletini yaptığı zamanlarda da mutlaka onu ödüllendirmek işe yarayacaktır. Tuvalet eğitimi sırasında anne babaların, ebeveynlerin sabırlı olması, endişelerini, sıkıntılarını çocuklarına yansıtmamaları gerekmektedir.
Çocuklarımıza öncelikle klozete oturmayı öğretmek yararlıdır. Eğer bunu başaramıyorlarsa lazımlık gibi araçlardan yararlanabiliriz. Tuvalet alışkanlığının kazandırılmasının ilerleyen dönemlerinde tuvalete gitme sıklığının arttırılması tavsiye edilmektedir. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta çocuğun yaklaşık on dakikadan fazla tuvalette tutulmamasıdır. Bu süre içinde tuvaletini yapmazsa cezalandırılmadan, tuvaletten çıkmak gerekmektedir.
Tuvalet eğitimi sırasında acelecilik göstermemek önemlidir. Çocuklarımızın tuvalet kontrolünü kazanabildiği yaşın önemi yoktur. Bu nedenle diğer çocuklar ile kıyaslamamak gerekmektedir.
Anne balar olarak çocuklarımızı anlayacak, onların gelişimlerine uygun beklentiler kuracak, onların yaratıcı, özgüvenli, bağımsız, mutlu olmalarını sağlayacak tutumlar geliştirebilmemiz dileğiyle…
Uzman Psikolog & Aile Danışmanı
Gözde Emik Aksoy
Kaynaklar
Çocuğunuzun İlk Altı Yılı, Haluk Yavuzer
Çocuğum Neden Uyumuyor? Sarah Ockwell-Smith
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Yaşamın İlk Yıllarında Uyku, Beslenme ve Tuvalet Alışkanlıkları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Gözde EMİK AKSOY'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Gözde EMİK AKSOY'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni
Yazan Uzman
|
bebeklik döneminde uyku, bebeklik döneminde beslenme, bebeklik döneminde tuvalet, yaşamın ilk yılları, bebeklerde uyku, bebeklerde beslenme, bebeklerde tuvalet eğitimi, bebekte tuvalet alışkanlığı, bebek ve uyku, bebek ve beslenme, bebeklerde beslenme sorunları, bebeklerde uyku sorunları
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.