2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuğunuza Onun Dilinden Dur Deyin!
MAKALE #20618 © Yazan Dr.Ali KORKMAZ | Yayın Haziran 2019 | 2,855 Okuyucu
Çocuklara dur denilmesi, kural-sınır konulması çocuğun yararına olan psikolojik ve gelişimsel bir ihtiyaçtır. Çocuğun ruhsal, toplumsal ve bedensel iyiliği için sınırlarını bilmesi ve kurallara uyması gerekir. Her şeyin azı karar çoğu zarar ilkesi hayır-dur deme ve sınır koyma için de geçerlidir. Çocuğa çok müdahaleci yaklaşmamalı, ruhsal ve bedensel açıdan tehlike ya da risk içermeyen her davranışına dur denilmemelidir. Aksi halde çocuğun merak, keşfetme, birey olma hevesini kırar, çocukla aramızdaki güvenli ve yakın ilişkiye zarar veririz. Çocuğa uygun bir şekilde dur demek, kural-sınır koymak; çocukların güvende olduğunu, korunduğunu, değerli olduğunu hissetmesini sağlar. Çocukların toplumsal kurallara uyma, dürtülerini kontrol etme, işbirliği yapma, otoriteye saygı duyma, keşfetme, sorumluluk alma ve hatalarını düzeltme motivasyonunu arttırır. Çocuğu hiç durdurmadığımızda ve sınır koymadığımızda; evde ve toplumda dışlanma, çatışma ve olumsuz tepki görme ihtimali artar.


Bazı çocukların dur deme ve kural-sınır koyma güçlükleri yaşama ihtimali daha yüksektir. Risk altında olan çocukların özelliklerine baktığımızda;


• Ailenin ilk torunu olmak,
• Geç ya da yardımcı üreme yöntemiyle doğmak,
• Gebelik ya da bebeklik döneminde hayati tehlike atlatmak,
• Sürekli bir bedensel hastalığının olması,
• Kendinden önce bir kardeşi vefat etmiş olması,
• Geniş ailede yaşamak,
• Hem anne hem babanın çalışması,
• Anne-babası boşanmış ya da ebeveyn kaybı yaşaması,
• Hareketli, sabırsız, inatçı olması gibi faktörlerle karşılaşırız.



Çocukları uyarırken nelere dikkat etmek gerekir?


Çocuklar çok iyi gözlemcidir, kimin nerede dur dediğini, hangi durumlarda kuralın değiştiğini, kimlerin kurallara uyup uymadığını, ne yaparsa kuralları aşabildiğini kolayca fark eder. Çocuklar üzerinde söylediklerimiz yerine sergilediğimiz davranışlar daha etkilidir. Çocuktan beklediğimiz davranışları kendi yaşantımızda temsil edersek çoğu zaman uyarmaya bile gerek kalmayacaktır. Çocuğunuz istediğinizi yapmadığında ona vuruyorsanız, kendi istediği olmadığı zaman o da vurarak istediğini elde etmeye çalışacaktır. Bazı aileler çocuğuna kural koyduğu zaman “beni sevmezse, aramız bozulursa, psikolojisi bozulursa, özgüvenini kaybederse, mutsuz olursa” gibi kaygılar yaşar, dur demekten kaçınır. Yetişkin olmamıza rağmen yönlendirme levhası olmayan ya da çelişkili bilgi veren levhalara sahip yol ve binalarda bocalarız. Çocuklar da anne-baba kural koymadığında ya da kurallar sık değiştiğinde kafa karışıklığı ve güvensizlik yaşar. Bu durum başta anne-baba olmak üzere diğer kişilerle olan ilişkisini bozar, aile farkında olmadan korktuğu durumların yaşanmasına ve çocuğun zarar görmesine sebep olur.
Çocuklar iki yaş dönemi ve sonrasında her istediğini yapmak, istediğine anında sahip olmak ve kendine engel olunmamasını isterler. Yaşları küçük olduğu için isteklerini erteleme, bekleme, öfke kontrolü ve kendini ifade etmede zorlanırlar. Bu yüzden durdurulmaya çalışıldığında ağlama, tepinme, bağırma, eşya atma, kendine-başkasına vurma ve tehdit etme (evden gideceğim, keşke ölsem vb.) ile istediğini elde etmeye çalışırlar. Anne-baba olarak çocuğun yaşını, gelişim düzeyini, kişilik özelliklerini ve çocukla yaşadığınız geçmiş deneyimleri dikkate alın ve uygun tutum sergileyin. Doğrudan “Hayır, kola içemezsin” demeyin, sakince “Kola içmek senin için sağlıklı olmadığı için izin vermeyeceğim, istersen beraber portakal suyu sıkıp içebiliriz” deyin. Çocuk kabul etmez ise karşılıklı inatlaşma, tartışma ve pazarlığa girmeyin. Cümleleriniz kısa, net, kendinizden emin ve kararlı olmalı, kızgın ve yalvarır tarzda olmasın. Siz ayrıntılı, akla uygun, mantıklı, ikna edici bilgiler ve örnekler verirsiniz, o sırada çocuğunuz amacına ulaşmak için ne yapması gerektiğini düşünüyor olabilir. Kendine, size ve çevresine zararlı olabilecek davranışlarda bulunursa müdahale edin, engel olun. Gösterdiği tepkiden kimsenin zarar görme ihtimali yoksa yanına gidip sadece sarılın, sessizce sakinleşmesini bekleyin. Yanına yaklaşılmasından rahatsız oluyor, tepkinin şiddeti artıyorsa yanından uzaklaşıp sakinleşmesini bekleyin. Çocuğa tepkisini sonlandırması için “Ağlamayı kesersen çikolata, telefon veririm” gibi rüşvet teklif etmeyin, ödül vermeyin. Böyle yapmanız çocuğun yanlış tutumunu pekiştirecek, tekrarlanma ihtimalini arttıracaktır. Öfkesi geçince yanınıza gelir aynı isteğini tekrarlarsa önceki cevabınızı aynı kararlılıkta ve sakinlikte tekrarlayın. Çocukların “hayır” denmesi gereken isteklerine “evet” demek yanlış iken, önce “hayır” dedikten sonra kararınızı “evet” olarak değiştirmek daha yanlıştır. Çocuklara kural-sınır koyarken zorlandığınızda bir başkasına (baba, öğretmen, psikiyatrist) şikayet etmekle tehdit etmeyin, bu davranışınız çocuk tarafından “ben sana hayır-dur diyemiyorum” olarak anlaşılır. Sonrasında çocuğa kural koymanız, çocuğun üzerinde otorite sağlamanız, hayır diyebilmeniz daha zor olacaktır. Çocuğa “Beni hasta edeceksin-öldüreceksin, seni terk ederim-küserim” gibi sözlerle duygu sömürüsü yapmayın, çocukta içe kapanıklık ve kaygıya sebep olabilir. Çocuklara harekete geçmesi ya da bir davranışını sonlandırması için ani komutlar vermeyin. “Hemen telefonu bırak, yat” yerine “Uyku saatin yaklaşıyor, birazdan telefonu bırakman gerekiyor” diyebilirsiniz. Çocuğun kendini verilen yönergeye hazırlamasına, elindeki etkinliği tamamlamasına fırsat vermiş ve karşı gelme ihtimalini azaltmış oluruz. Çocuğunuza koyduğunuz kurallar ve sınırlar baş başayken, misafir geldiğinde, yolculukta ve misafirliğe gittiğinizde değişirse, çocuğunuz bunu fark edecektir. Baş başa iken dur diyebildiğiniz, kurallara uyan çocuk diğer ortamlarda beklemediğiniz davranışlarda ve isteklerde bulunabilir, sizi zor durumda bırakabilir.



Anne-babanın kişilik yapısı, ruhsal ve bedensel hastalığının olması, maddi güçlükler, eşler arasındaki sorunlar çocuklara sınır koyulmasını zorlaştırır. Çocuğa sınır koymada anne ve babanın tutumları farklı ise dur deme konusunda çatışma çıkacak, çocuğun kafası karışacaktır. Öncelikle eşler arasındaki tutum farklılıklarını giderin, en azından çocuğun yanında tartışmaktan ya da diğerinin kuralına müdahale etmekten kaçının. Çocuğun sınırlarını öğrenmede zorlanması sadece anne-baba kaynaklı değildir, çocuğun mizacı-karakteri ve ruhsal sorunları da etkilidir. Örneğin, hiperaktif çocuklar inatçı, fevri, ısrarcı ve sabırsız oldukları için kurallara uyma ve söz dinlemede ciddi zorluk yaşarlar. Anne-babalar bazen çocuğun durumunu göz ardı ederek kendilerini ya da birbirlerini suçlar, çocuğun bilerek yaptığını düşünürler. Bunun sonucunda daha katı bir tutumla sorunu çözmeye çalışır, kısır döngüye girerler.


Anne-baba ve çocuk arasındaki ilişkiyi bozan, sık tartışmalara ve karşılıklı öfkeye sebep olan, hem ebeveyni hem çocuğu ruhsal olarak zedeleyen sınır-kural koyma güçlüklerinde bir çocuk ruh sağlığı uzmanından yardım almak gerekir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuğunuza Onun Dilinden Dur Deyin!" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Ali KORKMAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Ali KORKMAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     6 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ali KORKMAZ Fotoğraf
Dr.Ali KORKMAZ
İstanbul
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Ali KORKMAZ'ın Yazıları
► Çocuğunuza Özür Dilemeyi Öğretmek Doç.Dr.Murat Eren ÖZEN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Çocuğunuza Onun Dilinden Dur Deyin!' başlığıyla benzeşen toplam 35 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Tik Bozukluğu Eylül 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:19
Top