2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Online Terapi ve Etik
MAKALE #20790 © Yazan Psk.Aysu ŞAHİN | Yayın Eylül 2019 | 2,844 Okuyucu
Özet
Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler sağlık uygulayıcılarına, geleneksel yardımların ötesinde daha geniş bir müdahale ve hizmet sunma imkanı sağlamaktadır. Teknolojinin psikoterapi uygulamalarına entegrasyonu son yıllar içinde ruh sağlığı uzmanları tarafından en çok tartışılan konulardan biri olmuştur. Etik hususlar, kesin tanımlamalar ve eğitim gibi konularda yaşanılan faydalar ve zorluklar en çok tartışılan konular olmuştur. Ruh sağlığı profesyoneli tarafından zihinsel ya da davranışsal sağlık geliştirmeyi hedefleyen hizmetlerin bilgisayar ortamında görüntülü görüşme ya da metin temelli sunulması online terapi olarak tanımlanabilir. Bu derleme çalışmasında online terapi kavramının tanımı, kapsamı ve etik hususlar araştırılmıştır.
Anahtar sözcükler: Online terapi, etik, danışmanlık

Abstract
The advancements in the information and communication technologies gives better intervention and service to health care providers beyond the traditional help. Entegration of technology to psychotherapy practices became the most discussed topics between mental health specialists. The benefits and difficulties in the topics as ethical issues, absolute definitions and education has been the most dicussed ones. The services that aim to develop cognitive and behavioral health with a mental health professionals which is presented with a video chat or a text in computer environment can be defined as online therapy. In this revision, the definition, context of online therapy and ethical issues are investigated.
Key words: Online therapy, ethics, counselor



Bilgi teknolojilerinin son yıllardaki hızlı çıkışı, onu günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline getirdi. Nispeten kullanıcı dostu ve düşük maliyetli bilgisayar ve internet dünya nüfusunun yarısı tarafından aktif olarak kullanılmaktadır. Bilgi teknolojilerinin ilerlemesi insanların hayatlarını birçok şekilde etkiliyor. E-posta, açık sanal tartışma grupları, forumlar, sohbet odaları, telefon ve video konferans gibi araçlarla iletişim, iş, eğitim, rahatlık ve zevk için bilgisayar kullanımı günlük hayatın rutin bir parçası haline geldi. Hızla gelişen iletişim teknolojileri teletıp, uzaktan eğitim, haber toplama, reklamcılık gibi çeşitli multimedya destekli araçların başarılı bir şekilde kullanımını artırmıştır (Rochlen, Zack ve Speyer, 2004; Khelifa, 2007).
Psikoloji, psikiyatri, danışmanlık ve sosyal hizmet uygulamaları gibi akıl sağlığı hizmet sağlayıcıları, bu eğilime 1980'lerin sonuna doğru katıldı. Günümüzde ruh sağlığı tedavisi ve bilgilerinin sunulması için bir araç olarak internet giderek yaygınlaşmaktadır. İnternette sunulan pek çok psikolojik hizmetler vardır. Çeşitli psikolojik fenomenleri, sorunları, semptomları, bozuklukları ve kavramları kapsayan birikmiş bilgi ve bilgi bankalarını içeren bilgi kaynakları mevcuttur. Psikolojik araştırma, psikolojik testler ve anketler, raporlar ve bilgiler, kendi kendine yardım konuları ve destek grupları içeren çok sayıda web sitesi vardır (Khelifa, 2007).
Online terapi, ruh sağlığı uzmanlarını ve danışanlarını birbirine bağlamak için internetten yararlanan profesyonel terapötik etkileşim türü olarak tanımlanmaktadır. "İnternetten danışmanlık", "çevrimiçi danışma", "bilgisayar aracılı psikoterapi" gibi terimler de bu anlamda kullanılmaktadır (Khelifa, 2007).
Online terapiye bazı yazar ve kurumlar şiddetle karşı çıkarken, bazı yazarlar ise olası yarar ve zorluklarını göz önünde bulundurmakta ve bazı durumlardaki danışanlar için iyi bir tercih olabileceğini belirtmektedirler. Online terapinin kolay erişim, disinhibisyon ve içselleştirme, kendi farkındalığını kazanma, yazmanın terapötik boyutu, kolay aktarım, multimedya ve text desteği ile terapiyi destekleme gibi faydalarının olduğu belirtilmektedir. Yazılı metinler için eksik sözcükler ve yanlış okuma, zamanlama ile ilgili sorunlar, krize müdahalede zorluklar, kültürel çatışmalar, kimlik ve güvenlik sorunları gibi konular ise online terapide yaşanan zorluklar olarak belirtilmektedir (Rochlen, Zack ve Speyer, 2004).
Online terapi uygulamalarının avantajlı ve dezavantajlı olduğu yönlere dair literatürde çeşitli bilgiler mevcuttur. Bu bilgilere bakıldığında uygulamanın avantajlı yönleri şu şekilde değerlendirilmektedir:
İnternet tabanlı terapinin en büyük avantajlarından biri ruh sağlığı hizmetlerine ulaşılabilirliği artırmasıdır. Seyahat etme zorunluluğu olmaksızın dünyanın herhangi bir yerindeki uzmana internet yoluyla kolayca danışılabilmektedir. Terapiste gitmek için işten izin almak gibi zorunluluklar yoktur, kişiler kendi istedikleri zamanlarda ev ortamında bu hizmeti alabilmektedirler insanların kimliklerini açıklamadan ve internet üzerinden kurdukları etkileşimlerde daha az sosyal anksiyete yaşadıklarını bildirmektedir. Bu nedenle yüz yüze tedavilerde sosyal fobi ve çekingenlik sorunu yaşayanlar, agorafobi nedeniyle dışarıya çıkma korkusu yaşayanlar, yüz yüze psikolojik tedaviyi kabul etmeyen kişiler için uzaktan yardım uygulamaları psikolojik destek sürecini başlatabilmektedir. Yine bu uygulama yabancı ülkelerde dil sorunu nedeniyle psikolojik destekten yoksun kalanlara ya da engellilere istedikleri uzmandan yardım alma imkanı sağladığı gibi uzamanlar için de önemli kolaylıklar sağlamaktadır. Örneğin, sosyal fobi sorunu olan ve sözel olarak kendini ifade etmekte güçlük yaşayan uzmanlara, mesleğe başladıktan sonra konuşma yeteneğini yitirenlere, doğuştan konuşma engelli olup ruh sağlığı alanında çalışmak isteyenlere internet üzerinden çalışma imkanı sağlamaktadır. Sağlık hizmetlerinde bir bütün olarak gerek toplum için gerekse tek tek bireyler için düşük maliyetle hizmet vermek sağlık hizmetlerinin önemli bir yönüdür. Psikolojik tedavilerde maliyetleri en aza indirmenin yollarından biri terapist ile hastanın temasını azaltma ve hastanın kendi kendine yardım olanaklarını artırmaktır. Bu uygulama ile daha düşük maliyetle daha fazla hastaya ulaşmak mümkün olabilmektedir. Özel kliniklerden ücretli hizmet almak isteyen kişiler için uzaktan psikolojik yardım uygulamaları daha ekonomik bir yol olabildiği gibi yine bu hizmeti verenler için de maliyetleri düşürücü olabilmektedir. Ayrıca internette bulunan ve uzmanlar tarafından hazırlanmış kendi kendine yardım kılavuzları gibi bilgilerden ihtiyaç duyanların ücretsiz olarak faydalanması da mümkündür (Bozkurt, 2013).
Uygulamanın dezavantajları ise şu şekilde değerlendirilmektedir:
Uygulamanın belirgin ahlaki ve etik ikilemlerine ek olarak hukuki, mali ve gizlilik konularında önemli endişeler vardır. Klinisyenler açısından özellikle e-posta yoluyla yapılan görüşmelerdeki sorumluluk yüz yüze görüşmelere göre daha fazla olabilmektedir; çünkü internet üzerinden yazışma kalıcı iz bırakmaktadır. Hastalar tarafından gönderilen e-posta veya anlık iletiler günün çok değişik saatlerinde farklı duygu durumlarında yazılabildiği için hassas bir hasta uzmanın onu teskin etmek için söylediği bir sözü yanlış yorumlayabilir(“bir sonraki randevuya kadar bekleyelim” gibi). Bu tür e- posta gönderimlerinden sonra gerçekleşen intihar vakalarında uzmana Tıpta Yanlış Uygulama (Malpraktis) suçlaması daha kolay isnat edilebilmektedir. Uzman kendi ülke sınırlarında ikamet etmeyen birine tıpta yanlış uygulama sayılabilecek bir şekilde tavsiyede bulunduğunda, bunun muhtemel yasal yansımalarının neler olacağı da belirsizdir. Yine yasal düzenlemeler olmadığından psikiyatrik hizmetlerin sigorta şirketleri veya sosyal güvenlik kurumları tarafından geri ödemesinin yapılmama olasılığı yüksektir (Seeman ve Seeman 1999).
Bir diğer dezavantajı ise tarafların kullanılan sözcüklere farklı anlamlar yüklemeleri nedeni ile yanlış tedavilerin uygulanmasıdır (Andersson, 2010). Geleneksel olmayan terapi ortamlarının sözel olmayan ipuçlarının kaybı ile yanlış anlamalara yol açılması gibi durumlar dünyada tartışılmaktadır. Çakır ve Topçu (2005) ise internet ortamında geliştirilen standart ASCII karakterleri ile (ASCII Art, harflerle yapılan sanat) insanların duygu durumlarını yansıtabildiklerini belirtmektedir. İnternet ortamı sözel ipuçlarının kaybı açısından dezavantajlı gibi görünse de terapilerde kameralı görüşme veya ASCII karakterler kullanılarak bu durum en aza indirilebilmektedir (Bozkurt, 2013).
Online terapide çözüm aranan sorunlarla birlikte uygun danışan ve uygun terapist önemli konular arasında yer almaktadır. Kişisel gelişim, alkoliklerin aileleri, agorafobi ve sosyal fobileri içeren anksiyete bozuklukları, beden imgesi, utanç ve suçluluk gibi sorunlar online terapilerde çözümlenmek için en uygun sorunlar olarak belirtilmektedir. Online terapiye uygun olmayan durumlar ise intihar düşüncesi, düşünce bozuklukları, sınırda kişilik bozukluğu veya izlenmeyen tıbbi sorunlar bulunmaktadır (Rochlen, Zack ve Speyer, 2004).
Uygulayıcı ve hizmet alan arasında internet üzerinden eşsiz ve büyüyen ilişkinin yaygınlığı göz önüne alındığında, gizlilik sorunları, yeterlilik sınırları, krizlere yeterince müdahale edememe, zararlardan kaçınma gibi kötüye kullanım ve istismar olasılığı gibi durumlar söz konusu olabilmektedir (Rochlen, Zack ve Speyer, 2004).
İnternet üzerinden danışmanlık hizmetleri sağlanması konusunda birçok hukuki ve etik endişe dile getirilmiştir. Danışman ve danışan arasında profesyonel bir ilişki bir ilişkinin varlığı, sistematik olarak, danışan için bir dizi yasal hak ve danışman için hukuki ve etik yükümlülükler yaratır (Rochlen, Zack ve Speyer, 2004).
Online terapi uygulamaya özgü etik standartları geliştirme çabaları iletişimdeki teknolojik gelişmelerin hızına uymaya başlamıştır. Birçok mesleki kuruluş ve akreditasyon kuruluşu çevrimiçi uygulamaya yönelik olarak ve teknolojiyi içeren ya da çevrimiçi danışma hizmetlerine özgü etik ilkeleri geliştirmiştir (Midkiff ve Wyatt, 2008). Online Danışmanlık için Etik Standartlar konusunda önemli çalışmalar dünyada en fazla üyeye sahip olan American Counselling Association (ACA) tarafından yapılmıştır (Manhal, 2001).
Online danışmanlıkta temel etik standartlar şu şekilde belirtilmektedir. Danışmanların, mesleki ilişkinin başlangıcında tedavi onayı görmelerini istemenin etik yükümlülüğü vardır. Bu standart, online ortamda kurulan profesyonel ilişkiler için de geçerlidir (Midkiff ve Wyatt, 2008). Bilgilendirilmiş onay; terapi süreci, potansiyel yarar ve riskleri, korunma önlemleri, alternatifler içermelidir (Manhal, 2001).
Profesyonel ilişkilerin başlangıcında, uygulayıcılar danışanları gizlilik sınırları konusunda bilgilendirmeli ve çevrimiçi iletilen müşteri bilgilerinin eksiksiz gizliliğini sağlamaktaki zorlukları açıklamalıdır. Buna ek olarak, danışmanlar, hizmet alan kişilerin internet iletişimi ile ilişkili gizlilik ihlallerinin potansiyel risklerini kabul ettiğini belirten bir onamla güvence altına almalıdır (Midkiff ve Wyatt, 2008; Manhal, 2001).
İnsan sağlığı hizmetlerinin sunumunda temel ilkelerden biri, danışmanın yardım isteyen danışanlarına zarar vermemesidir. Mesleki yeterlilik online danışmanlıkta da oldukça önemlidir. Danışmanlar hizmetlerini mesleki yetki ve sınırlar içinde yapma yükümlülüğüne sahiptir. Uzmanlık alanında yetkinliğe ek olarak, çevrimiçi danışmanların bilgisayar ve internet teknolojisinde yetkin olması ve e-posta, sohbet, video konferans ve diğer çoklu ortam yaklaşımları gibi çeşitli elektronik teknikleri bilmeleri gerekir (Midkiff ve Wyatt, 2008).
Acil durumları yönetme online terapilerde ele alınması gereken önemli bir konudur. Danışan ve profesyoneli birbirinden ayıran mesafeler acil durumlar için endişe yaratmaktadır. Bu nedenle danışanları iyi tanımlama, kimlik doğrulama ve acil durumlarda başvurmak için alternatif yöntemler edinilmesi gerektiği belirtilmektedir. Seansa başlarken danışanın intihar riski değerlendirilmeli ve tehlike teşkil eden durumlarda ise klinik koşullarda tedavi alması için yönlendirilme yapılmalıdır (Midkiff ve Wyatt, 2008; Manhal, 2001).
Psikologlar için Etik İlkelerin Evrensel Beyannamesi’nde (International Union of Psychological Science, 2008) İnternet temelli psikoterapi uygulamalarında; kişisel ve insani haklara saygı, razı olma, gizlilik, zarar vermeme, yetkinliğin geliştirilmesi ve sürdürülmesi, dürüstlük, önyargıları azaltma, topluma karşı mesleki ve bilimsel sorumluluklar gibi etik kodları belirlenmiştir (Fitzgerald, Hunter, Hadjistavropoulos and Koocher, 2010).
Hasta tarafından internet ortamında ifşa edilen özel bilgilerin başkaları tarafından kopyalanması ve yayılması bazı riskli durumlara yol açabilmektedir. Örneğin kişinin ruh sağlığı hakkındaki bilgiler sigorta şirketlerinin eline geçtiğinde bu bilgiler kişi sigorta yaptırırken negatif ayrımcılık amacıyla kullanılabilir (Seeman ve Seeman, 1999). Ancak web kriptografi alanındaki son gelişmeler bu sorunu çözmeye yardımcı olacaktır. Bu nedenle internet tabanlı danışmanlık hizmeti için yeterli teknik bilgiye sahip, eğitim almış uzmanlara ihtiyaç vardır aksi halde dolandırıcılık ve sömürü potansiyeli de oldukça yüksektir. Ayrıca internet üzerinden psikolojik yardım uygulamalarının klinisyenlerce çok sık kullanılması klinik becerilerin kullanımının körelmesi gibi bir riski de taşımaktadır. Klinik ortamda yapılacak birçok işi internet üzerinden vermeye başlamak düzenli klinik hizmetlerinin verilmesinin önünde bir engel oluşturabilmektedir (Andersson, 2010).

Online terapinin sınırlılıkları vardır: Psikotik bozukluk öyküsü olanlar, disosiyatif bozukluklar, şiddetli depresyon, intihar düşüncesi olanlar, alkol veya madde bağımlılığı olanlar, 18 yaşın altındakiler, devam eden başka bir psikolojik tedavisi olanlar için ise uygunluğu konusunda görüş birliği yoktur ve bu konularda yeterli olduğu söylenememektedir (Bozkurt, 2013).
Yine internet tabanlı psikolojik yardım uygulamalarının bir diğer sınırlı yönü de tanı koyma aşamasında ortaya çıkmaktadır. İnternet uygulamaları şuan için tanısal görüşmeler ve mülakatlar gibi klinik yöntemlerin uygulandığı yüz yüze görüşmelerle kıyaslandığında tanı koymak için gerekli olan klinik şartların tamamını yerine getirme yeteneğine sahip değildir. İnternetin gelecekte web kamera teknolojisi veya video konferans ile yapılacak uygulamalar sonucunda psikolojik sorunlarda tanı koymak için kullanılması ise mümkündür. (Andersson, 2010). Bu konuda telefonla ve yüz yüze görüşmelerle konan eksen I ve eksen II teşhislerinin karşılaştırıldığı araştırmalarda özellikle anksiyete bozukluklarının teşhisinde telefonun mükemmel düzeyde sonuç verdiği bulunmuştur. Bu araştırmalarda ayrıca major depresyonda da telefonla teşhis yönteminin güvenilir olduğu, uyum bozuklukları ve kendiliğinden düzelen depresif ruh hali ile alkol ve madde bağımlılığının belirlenmesinde ise bazı yetersizliklerinin bulunduğu; şizofreni ve somotoform bozuklukları hakkında telefonla teşhis yapılmasının ise pek mümkün olmayacağı sunucuna ulaşılmıştır. Bu da bize psikiyatrik bozukluklara internet tabanlı uygulamalarla teşhis koymada bazı sınırlılıkların bulunduğunu göstermektedir; ancak özellikle internet üzerinden kolaylıkla uygulanabilecek standart yönergeli semptom tarama ve MMPI gibi kişilik testi uygulamaları sürece dahil edildiğinde tanı koyma çalışmalarındaki bu sınırlılıklar önemli ölçüde azaltılabilecektir (Bozkurt, 2013).

Sonuç ve Yorum Araştırma sonuçlarına göre: Geleneksel olmayan psikoterapi ortamlarında yapılan internet tabanlı uzaktan psikolojik yardım uygulamaları yüz yüze terapilerin bir alternatifi olmasa da içinde barındırdığı birçok avantaj nedeniyle hem yüz yüze terapileri tamamlayıcı hem de yüz yüze terapilerden bağımsız olarak psikolojik tedavilerin uygulanmasında önemli bir yere sahiptir. Bazı kontrollü çalışmaların sonuçlarına göre online terapiler başta anksiyete bozuklukları olmak üzere; baş ağrısı, kulak çınlaması, uyku bozuklukları, majör depresyon, panik bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, sosyal fobi, karmaşık yas durumları, tükenmişlik sendromu ve depresyonda başarılı sonuçlar vermektedir. Psikotik bozukluk öyküsü olanlar, disosiyatif bozukluklar, şiddetli depresyon, intihar düşüncesi olanlar, alkol veya madde bağımlılığı olanlar, 18 yaşın altındakiler ile devam eden başka bir psikolojik tedavisi olanlar için ise uygunluğu konusunda görüş birliği yoktur ve yeterli olduğu söylenememektedir. Online terapinin avantajlarına ve dezevantajlarına bakıldığında sonuçları açısından dezavantajlarına dikkat edilmesi gerekmektedir. Online terapi hem uzman hem de arayış içinde olan danışan için daha avantajlı gelse bile her açıdan uygunluğuna bakılarak yapılmalıdır. Aksi halde ne kadar alan gelişiyormuş gibi bir izlenim yaratsa da alanın güvenirliliği için bir tehlike oluşturabilir. Yüz yüze terapilerin avantajları ve dezavantajları göz önüne alınmadan insanlar genel açıdan yargılayabilir.Bunun için online terapi ve yüz yüze terapinin farklarından , yararlarından , olası sorunlarından bahsedilmeli ve danışanın sağlık karar verebilmesi sağlanmalıdır. Böylelikle psikoloji alanının izlenimi açısından olumsuz değerlendirmeleri önleyebiliriz.


Kaynakça
Andersson G. (2010). The promise and pitfalls of the internet for cognitive behavioral therapy.http://www.biomedcentral.com/1741-7015/8/82
Bozkurt, İ. (2013). Psikolojik yardım uygulamalarında yeni trend: Online terapiler. International Journal of Human Sciences, 10(2), 130-146.
Çakır ve Topçu (2005). Bir iletişim dili olarak internet, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı : 19 (71-96 s.)
Fitzgerald, D. T., Hunter, V. P., Hadjistavropoulos, T., Koocher, P. G., (2010). Ethical and Legal Considerations for Internet-Based Psychotherapy. Cognitive Behaviour Therapy Vol. 39, No. 3, pp. 173–187.
Khelifa K., (2007). Online Counseling: Competing Ethically and Safely In A Global Environment. https://www.researchgate.net/publication/296701563.
Manhal B. M., (2001). E-Therapy: Practical, Ethical, and Legal Issues. Cyberpsychology & Behavıor. 4(5). Mary Ann Liebert.
Midkiff, D. M., & Joseph Wyatt, W. (2008). Ethical issues in the provision of online mental health services (etherapy). Journal of Technology in Human Services, 26(2-4), 310-332.
Seeman, M. ve Seeman B.,(1999), E-psychiatry: the patient psychiatrist relationship in the electronic age, CMAJ, vol. 161 no. 9
Rochlen B. A., Zack S. J., Speyer C., (2004). Online Therapy: Review of Relevant Definitions, Debates, and Current Empirical Support. Journal Of Clinical Psychology, 60(3), 269–283.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Online Terapi - Online Emdr Terapisi Psk.Aygün Tuçe ATAŞ
► Online Terapi - Online Emdr Psk.Aslı KIRBAYIR ÖZERENLER
► Online Terapi Dr.Psk.Dnş.Kadir Burak SALİMOĞLU
► Online Terapi Nedir? Psk.Beyza ERGEN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Online Terapi ve Etik' başlığıyla benzeşen toplam 26 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


19:08
Top