2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Narsisistik Kişilik Bozukluğu
MAKALE #20959 © Yazan Psk.Dnş.Fatih FİDAN | Yayın Aralık 2019 | 2,186 Okuyucu
Narsisistik Kişilik Bozukluğu


Çok küçük çocuklarda kendilik saygısı, yaşamındaki önemli diğer kişilerce derinden ve koşulsuz sevildiği, kabul edildiği, önemsendiği, bedensel ve duygusal olarak beslenmeyi hak eden bir varlık olduğu inancına bağlıdır. Sağlıklı bir anneyle kurulan ilişkide bebeğin iç dünyasında olumlu yaşantı anıları birikir. Kendisinin önemli, değerli, sevilmeyi ve bakılmayı hakeden bir varlık olduğu inancı gelişir. İlkel narsisizmden daha olgun düzeyde yer alan öz değerlilik duygusu ve kendilik saygısı yönünde bir gelişim olur.
Kendi erken çocukluğunda, empati ve özverili muamele görmemiş, kendi narsisistik arayışları sağlıklı bir biçimde söndürülmemiş anne, bebeğiyle kendi narsisistik ihtiyaçlarının aynaladığı bir füzyon sürdürme ihtiyacı hissedebilir. Bebeğini, onu kendi duygularına terk ettiği, kendisi hiç rahatlamamışken rahatlatılma talep ettiği, hatalar yaparak veya pisleterek onu utandırdığı için cezalandırabilir. Mesaj, kusurluluğun utanç verici ve kabul edilmez olduğunu taşır.



Masterson, bebeğin yetersiz ve uyumsuz maternal destek mevcut olduğundaki deneyimler zarfındaki duygusal deneyimleri terk depresyonu olarak adlandırır. Sonraları narsisistik bozukluğu olan yetişkin, çevre kendisinin görkemli veya idealize edilmiş kendilik algısına destek sağlamadığında terk depresyonu deneyimler.
Çocuk, ayrılma-bireyleşme altevreleri boyunca yeterli maternal (ya da herhangi birincil bakıcı) destek aldığında birey için sağlık biçimde bireyleşmiş ve ayrılmış gerçek kendilik mevcuttur. Sağlıklı yetişkin narsisizmi, infantil görkemli kendiliğin derece derece ve yaşa uygun olarak sönmesi ve gerçeklikle uyumlu hale getirilmiş olmasından sonra olduğu gibi kalır. Gerçek kendiliğin fonksiyonları arasında şunlar vardır : Kişinin hüsran ve hayalkırıklığı karşısında kendini yatıştırabilme becerisi, diğer bir deyişle, acılı duygulanımları sınırlama, azaltma ve yatıştırma anlamına gelen düzenleme becerisi. Kişinin sahip olduğu ve olmadığı kapasiteleri ve neyi başarıp başaramadıklarını bilme becerisi ( zaman zaman diğerleri tarafından onaylanmamasına rağmen). Farkında olmak şeklinde kendini aktive etme becerisi ve kişinin eşsiz, özgünleştirilmiş arzularını ayakta tutabilme ve onları gerçekten yerine getirmesi.



Narsisistik sıkıntıları olan çocuk ergenliğe ve ötesine geçerken bu girişimler öyle sıkıntılı olur ki onlardan kaçınılır. Birincil bakıcı tarafından kendisinden beklenmiş ve ona izin verilmiş olanlardan yola çıkarak, dünya içinde kendini görme ve davranma biçimi değişir. Sahte kendilik ebeveynlerin tayin etmiş olduğu bir çeşit anlaşmayı yerine getirir; bu, temel onay almak ve kabul görmek ve utandırılmaktan ve bir kusur olarak görülmekten kaçınmak için olmak zorunda olduğunu örtülü bir biçimde bildiği yoldur. Sahte kendilik ego uyumludur; kişi kendinin bu resmi ile özdeşleşir. Katıdır ve yaratıcı değildir, çünkü özdeşleşme ihtiyacı ve gerçek kendiliğin ihtiyaçlarına göre davranmak yerine savunma ve kaçınma ihtiyacına dayanır.



DSM-V’e göre belirlenen maddelerden beşi ya da daha çoğu görülerek belirli, erken erişkinlikte başlayan ve değişik bağlamlarda ortaya çıkan, büyüklenme (düşlemlerde ya davranışlarda), beğenilme gereksinimi ve eş duyum yapamama ile giden yaygın bir örüntüdür. Temel özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz: 1. Büyüklenir. ( Başarılarını ve yeteneklerini abartır, gösterdiği başarılarla orantısız bir biçimde, üstün bir biçimde görülme beklentisi içindedir. ) 2. Sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik ya da yüce bir sevgi düşlemleriyle uğraşırdurur. 3. ‘Özel’ ve eşi benzeri bulunmaz biri olduğuna ve ancak özel ya da üstün diğer kişilerce (ya da kurumlarca) anlaşabileceğine ve ancak onlarla ilişki kurması gerektiğine inanır. 4. Çok beğenilmek ister. 5. Hak ettiği duygusu içindedir ( özellikle kayrılacak bir tedavi göreceğine ya da her ne istiyorsa yapılacağına ilişkin anlamsız beklentiler içerisinde olma). 6. Kendi çıkarı için başkalarını kullanır. 7. Empati yapamaz, başkalarının duygularını ve gereksinimlerini anlamak istemez. 8. Sıklıkla başkalarını kıskanır ya da başkalarının kendisini kıskandığına inanır. 9. Başkalarına saygısız davranır, kendiini beğenmiş davranışlar ya da tutumlar sergiler.



Kendini büyük görme narsisizmin belirleyici özelliğidir. Narsistler eşsiz olduklarını veya özel olduklarını düşünürken diğer taraftan yalnızca diğer özel insanlar tarafından anlaşılabildiklerini de düşünürler. Sadece yüksek statü sahibi diğer insanlarla mekanlarla ve şeylerle ilişkilendirilmek isterler. Herkesten daha iyi olduklarını ve hiçbir şey yapmadıklarında bile insanların ilgisini çektiklerini düşünürler. Sıklıkla başarılarını ve yeteneklerini abartırlar, üstelik bunu kanıtlamak için yalan söylerler. İş ve ilişkiler hakkında konuştuklarında duyacağınız tek şey, ne kadar yaptıkları, ne kadar harika oldukları ve yaşamlarındaki insanların ne kadar şanslı olduklarını söyledikleridir. Kendilerini parlayan yıldız, diğer kişileri sönük yıldızlar olarak görür.



Narsisist kişi kendisinin mükemmel olmadığını hissettiği zaman kendisine karşı aşırı bir eleştirel tutuma girebilir ve bu nedenle kendisine idealleştirebileceği hatta hayran olabileceği kişi arayışına girer ve o kişiyle aslında içten içe anlaşması vardır. Onun hayran olduğu ve mükemmel bulduğu kişi onu övdüğü zaman egosu tatmin olur ve kendisini mükemmel , kusursuz hisseder böylece de rahatlamış olur.



Gerçeklik, kendi görkemli görüşlerini desteklemediğinden narsisistler, kendini aldatan ve büyülü düşüncelerle donatılmış bir fantezi dünyasında yaşarlar. Bu fanteziler, onları iç boşluk ve utanç duygularından korur; dolayısıyla, onlarla çelişen gerçekler ve görüşler atlanır veya rasyonalize edilmez. Fantezi dünyasını bozacak veya tehdit edecek her şey aşırı savunmacılık ve hatta öfke ile karşılanır, bu nedenle narsisistlerin etrafındaki insanlar gerçeklikleri ifade etmemeyi öğrenirler.



Bir narsisistin üstünlük hissi, sürekli bir alkışla beslenen ve alkış olmadan havasını kaybeden bir balon gibidir. Narsisistlerin egoları için sürekli yiyeceğe ihtiyaçları vardır; bu nedenle, kendilerinden özür dilercesine hayranlık sunmaya istekli kişilerle kendilerini motive ederler. Hayranın dikkati ve övgüsü kesintiye uğrarsa ya da azalırsa, narsist onun kendisine ihanet ettiğini düşünür.



Kendilerini özel olarak gördükleri için, narsisistler olumlu muamele beklerler. İstedikleri her neyse, almaları gerektiğine inanırlar. Çevrelerinde bulunan insanların, her dilek ve heveslerine otomatik olarak uymasını beklerler. Onların tek değeri budur. Onların her ihtiyacını tahmin edip karşılamıyorsan işe yaramazsın demektir. Onların iradesine meydan okumak için cesaretiniz varsa veya ‘bencilce’ bir şeyler kazanmak istiyorsanız, kendinizi saldırganlık, öfke veya soğukluk için hazır tutmalısınız; çünkü narsisist insanlar kendi ihtiyaçları karşılanmadığı sürece kimseye tek taraflı iyilik yapmazlar. Narsisist eğer birisine yardım ediyor ve isteklerine olumlu yanıt veriyorsa mutlaka o kişiyi öncelikle elde etmeye çalışıyordur ve o kişiyi elde ettikten sonra da o kişiyi tamamen kendi çıkarları doğrultusunda ve kendi ihtiyaçlarının karşılanması için kullanacaktır.


Narsisistler başkalarının duygularıyla özdeşebilme yeteneğini geliştirmezler. Başka bir deyişle, empati kuramazlar. Birçok bakımdan hayatlarındaki insanları nesneler, yani ihtiyaçlarını karşılamak için uygun araçlar olarak görürler. Kendi amaçlarını gerçekleştirmek için başkalarının avantajlarından yararlanmanın üzerine iki kez düşünmezler. Bazen bu kişilerarası sömürü kötü amaçlıdır ancak çoğunlukla kayıtsızdır. Narsisistler davranışlarının başkalarını nasıl etkilediğini düşünmezler ve bunu ima etseler bile, anlamazlar. Anladıkları tek şey kendi ihtiyaçlarıdır.



Narsisistler, eksik olduğu bir şeyle karşı karşıya kaldıkları biriyle karşılaştıklarında, özellikle de kendinden emin ve popüler olanlar için kendilerini tehdit altında hissederler. Onlara meydan okuyan herhangi bir kişi onlar için tehdit demektir. Savunma mekanizmalarını küçümserler. Tehdidi etkisiz hale getirmenin tek yolu, bu insanları hayatından atmaktır. Sanki öteki kişinin onlara ne kadar az ilgi gösterdiğini göstermek istermiş gibi davranırlar ve onları küçümseyebilirler. Hakaret, lakap takma, zorbalık ve tehditlerle saldırmaya devam edebilirler.



Narsisistlerin ortak arayışında olmadığını unutmamak önemlidir; onlar itaatkar hayranlarını arıyorlar. Narsisistin gözünde insanların değeri, egolarını büyük ölçüde tatmin etmesine bağlıdır. Etrafındaki insanların arzularının ve duygularının asla bir önemi yoktur. Narsisist kişi çevresine yalan söylüyorsa en yakınındaki kişilere de yalan söyleyecektir. Bu yüzden en yakınında olan kişiler hayal kırıklığına uğramamak için farklı olduklarına ve bağışlanabileceklerine dair düşüncelerden uzak durmalıdır.
Kendi hedeflerine ulaşamamış ailelerin çocuklarını ne pahasına olursa olsun başarılı olmaya zorlamaları, ilişkideki partnerlerden birinin kendi iç dünyasının yansıması olarak eşinin kendi iç dünyasının yansıması olarak eşinin sürekli kendisini aldatacağı düşüncesi, birinin sizden nefret ettiğini düşündüğünüzde aslında bu duygunun sizin o kişiye beslediğiniz duyguların yansıması olabileceği yansıtmanın en temel özelliklerinden biridir. Narsisistik kişilik özelliklerine sahip bireylerin temel psikolojik savunma mekanizmalarından biri olan yansıtmayı bu kadar sık kullanmalarının altında yatan temel motivasyon daha önce de bahsedildiği üzere gerçeklikle bağlarının ciddi şekilde kopmuş olmasıdır. Özellikle ilişkilerde kendi sınır ve kurallarının sorgulandığını ya da karşı çıkıldığını düşünen narsisist partnerin karşısındakini suçlamaya çalışmasının altında da zihinlerinde yarattıkları, kendileri etrafında dönen bu kusursuz dünyanın bozulacağı, kontrolü kaybedecekleri endişesidir. Bu durum özellikle romantik ilişkilerde yıkıcı bir hal alır çünkü mantık dışı nedenlerle sürekli suçu üstlenmek durumunda kalan diğer partner süreğen bir anksiyete içerisinde yaşamını sürdürmek durumunda kalır. Kendisini bu tür ilişki içinde bulan partnerlerin mutlaka psikolojik destek alması, mümkünse partnerlerini de bu duruma sebep olan geçmişte yaşadıkları travmalar konusunda psikolojik destek almaya yönlendirmesi gerekir.



Narsisistik kişilik bozukluğu kronikleşme eğilimi gösterdiğinden tedavi oldukça zor olmaktadır. Tedavideki amaç benlik saygısının korunması şeklinde olmaktadır. Tedavi sırasında gerçek benliğe erişilmeden, yapay benlik üzerinde çalışmak sonuçsuz kalacaktır. Terapistler gerçek ve yapay kimlik üzerinde birlikte çalışmalıdır.
Narsisistik bozukluk tedavisinde bireysel psikoterapiden yararlanılabilir. Ancak bu kişiler yardım alma, destek görme fikrini kabul etmeleri oldukça zordur, buna inanarak seansa gelmek onlar için aşağılayıcı olabilmektedir. Bu yüzden sıklıkla terapiyi reddedebilirler. Fakat dayanılmaz bir durum yaşarlarsa mükemmel oluşlarını kanıtlamak ve güçlerine yeniden ulaşmak için terapi almayı kabul edebilirler. Amaçları itibarlarını yükseltmektir, kendilerinde bir kusur bulmak, kabul etmek değildir. Çünkü bu kişiler bir bozukluğa sahip olduklarına inanmazlar. Başkalarının onları anlamaya kapasitelerinin yetmediğini düşünürler.



Genelde aile zoruyla veya bu bozukluğun bazı semptomlarından dolayı seansa gelebilirler. Kişi fark edemediği bu bozukluğun kurbanı olabilir. Yalnızlaşabilir, kendini değersiz hissedebilir dışlanabilir, sevilen biri olmayabilir. Terapilerde sosyal ilişkileri ve dış ortamlardaki çevreleri ile daha olumlu ilişkiler kurması buna bağlı olarak da uygun davranışlarda bulunması hedeflenir. Daha gerçekçi, gerçek benliğe uygun, davranışlar göstermesi, ilişkiler ve düşünceler kurmalarını sağlamak önemlidir. Fakat bu bozukluğa sahip kişiler, danışan terapist ilişkisini suiistimal edebilirler. Bu yüzden terapist için dengeli bir ilişki kurmak zordur. Kişi, terapistten mükemmelliğini korumak için sürekli övmesini isteyebilir ya da istedikleri karşılanmayınca büyük bir aşağılanma hissi yaşayabilir ve dolayısıyla seansa devamlılık ve bırakma arasında geçişler zor bir döngüye sebep olabilir. Kişinin inandığı, idealize ettiği benlik ile gerçek benliğe ulaşmak ve bunları çalışmak da terapinin ayrı konusudur. Ayrıca bu kişilik bozukluğu tek başına değil, diğer patolojiler ile ya da diğer kişilik bozukluklarıyla birlikte görüldüğünde tedavisi daha da zorlaşmaktadır. Mesela kişide hem narsisistik kişilik bozukluğu hem de borderline olabilir. Tedavi süreci zor olduğu kadar uzun da olabilmektedir. Kişinin ailesinin de bu konuda desteği önemlidir. Dolayısıyla sonuç alınana ya da semptomlar azalana kadar tedavi sürecinin devam ettirmek büyük önem taşımaktadır.



KAYNAKÇA
1) Arık, Menekşe,haz.çev., Gök, Emine, çev., Topal, Mustafa,çev., Çamkerten, Ayşe, çev., Özdemir, Pınar, çev., Kohen, Sandy, çev., Üzeltüzenci, Pınar, çev., Selek, Mustafa, çev., Helvacıoğlu, Büşra, çev., Psikoanalitik Psikoterapi Masterson Günleri-V “Borderline, Narsisistik, Şizoid Kişilik Bozuklukları”, ( İstanbul: Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları,2011.).66,67.
2) www.sabriburhanoglu.com/narsisistik
3) psikolojigazetesi.com/narsisistik-kisilik-bozuklugu/
4) www.psikologofisi.com/blog/narsistlerin-en-buyuk-silahi--yansitma
5) www.google.com/amp/www.hurriyetaile.com/amp/evebeyn/saglik/narsisistik-kisilik-bozuklugu-belirtileri---tedavisi_25008.htm

Psikolog Dilara Atav
Uzm. Klinik Psikolog Fatih FİDAN



Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Narsisistik Kişilik Bozukluğu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Fatih FİDAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Fatih FİDAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Fatih FİDAN Fotoğraf
Psk.Dnş.Fatih FİDAN
Antalya (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi24 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Fatih FİDAN'ın Makaleleri
► Narsisistik Kişilik Bozukluğu Psk.Mehmet ARAS
► Narsisistik Kişilik Bozukluğu Psk.Makbule UZUN ÇINAR
► Narsisizm ve Narsisistik Kişilik Bozukluğu Psk.Dnş.Efendi YAVAŞOĞLU
► Narsisistik Kişilik Psk.Beniz YILMAZ
► Narsisistik Kişilik Yapılanması Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Narsisistik Kişilik Bozukluğu' başlığıyla benzeşen toplam 24 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Şizoid Kişilik Bozukluğu Aralık 2019
► Panik Atak Ekim 2019
► Duyguların Geçmişi Temmuz 2019
► Yetişkin Çocuklar Temmuz 2019
► Evde Şehvet Bitti Ekim 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:02
Top