2007'den Bugüne 92,753 Tavsiye, 28,304 Uzman ve 20,056 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu
MAKALE #21007 © Yazan Psk.Dnş.Fatih FİDAN | Yayın Ocak 2020 | 3,423 Okuyucu
DİSSOSİYATİF KİMLİK BOZUKLUĞU

Dissosiyatif kimlik bozukluğu (DKB) daha önce çoklu kişilik bozukluğu olarak adlandırılmıştır. DKB’li kişiler, kendi kişiliklerinin yanında, farkında olarak ya da olmayarak bir veya daha fazla alternatif kişilik geliştirir. DKB, dissosiyatif bozukluklar durumu adı verilen bir grup bozukluktan biridir. DKB hafıza, bilinç ya da farkındalığın, kimlik ve/veya algının parçalanması ya da bozulması durumudur. Zihinsel işlevler normal olarak sorunsuz çalışmaya devam eder. Bu işlevlerin bir veya daha fazlası bozulduğunda, dissosiyatif belirtiler ortaya çıkabilir. Bu semptomlar hafif olabilir, ancak hem kişisel yaşamda hem de iş yaşamında bir kişinin genel işleyişine müdahale etme noktasına gelecek kadar ciddi de olabilir.

DKB’li kişiler, her zamanki “çekirdek” kişiliğinin yanı sıra alternatif kişilikler olarak bilinen ya da “alter” diye adlandırılan iki veya daha fazla, farklı ve ayrı kişiliklere sahiptir. Bir ikinci kişilik, kişiyi kontrol altına alırsa, kişi amnezi yaşayabilir. Her alterin farklı bireysel özellikleri, kişisel geçmişi, düşünme şekli ve çevresindekilerle ilişki biçimi vardır. Bir alter, farklı bir isme, görgü kurallarına ya da tercihlere sahip olabilir. (Hatta bir alter, çekirdek kişilikten farklı alerjilere bile sahip olabilir.)

Çoğu vakada en sık görülen ve kişinin gerçek adını taşıyan kimlik ev sahibi kimlik olarak anılır. Yine birçok vakada ev sahibi, özgün kimlik olmaz ve en iyi uyum gösteren kimlik olmak zorunda değildir. Öteki kimlikler cinsiyet, yaş, sağ-sol el kullanma, el yazısı, cinsel yönelim, gözlük numarası, baskın duygu, konuşulan yabancı diller ve genel bilgi gibi çok şaşırtıcı farklılıklar gösterebilir. Örneğin bir kimlik kaygısız, neşeli ve cinsel açıdan kışkırtıcıyken, diğer öteki benlik sakin,gayretli, ciddi ve iffetli olabilir. Birincil ya da ev sahibi kimlikte ket vurulan gereksinim ve davranışlar, öteki kimlik ya da kimliklerde genellikle özgürce sergilenir. Çocuk ya da karşı cinsten biri olma rolleri son derece yaygındır.

Tek bir bedeni paylaşan bu kişilik yapıları birbirlerinden her bakıma farklı olabildiği gibi Disosiyatif Kimlik Bozukluğu tıbbi olarak işitsel varsanı olarak adlandırılan sesleri duyma deneyimini içerir. Bir kişi sesler duyduğunda, seslerin olumsuz olduğunu, kişiye kötü bir şey yapmasını söyleyen bir varsayım vardır.  DKB’li birçok insan, çocukluğunun başlarında sesleri duymaya başlarken, bazıları ergenlik çağında veya yetişkinlikte sesleri duymaya başlar.  Bazen sesler doğrudan kişiyle konuşurken, bazen sesler kendi aralarında konuşur.  Sesler çok farklı olabilir: Genç ya da yaşlı, erkek ya da dişi, yüksek perdeli ya da düşük perdeli.  Bazen seslerin hepsi aynı ses çıkarır. Her birinin DKB’deki sesleri dinleme deneyimi farklıdır.

Disosiyatif durumların en uç ve şiddetli şekli olan çoğul kişilik bozukluğunda kişi, birden çok kimlik veya kişiliğe sahiptir. Her kişiliğin bir adı, yaşı, anıları ve kendine özgü davranışları vardır. Bu kişilik ya da kimlikler birbirini tanımazlar, birbirlerinden habersizdirler. Birbirlerinin yaptığı eylemleri unuturlar. Öteki kişilik, koruyucu, kollayıcı, persekütör, intihara eğilimli, çocuk veya karşı cins vb. özelliklere sahip olabilir. Bir kişilik, diğer kişilikle ters düşen özelliklere sahip olabilir (örneğin; biri bağımlı iken diğeri yıkıcı, düşmanca özellikler gibi). Bir kişilik veya kimlikten diğerine kaymalar kısa sürede olur. Kişi saatlerce, günlerce süren hafıza kaybı süreçleri yaşayabilir. Bireyde ayrı kimliklerin, kişiliklerin sayısı 2-10 arasında değişebilmektedir.

Bazı durumlarda, DKB’li bir kişi, belirli bir alterinden fayda sağlayabilir. (Örneğin, utangaç bir kişi, bir sözleşmeyi müzakere etmek için daha iddialı bir alteri kullanabilir.) DKB’li kişiler, çoğunlukla kaotik bir hayata, kişisel ve iş ilişkilerinde sorunlara neden olurlar. Örneğin DKB’li bir kişi, kendisini tanıyan fakat kendisinin tanımadığı ya da hatırlamadığı insanlarla defalarca tanışabilir. Hatta aldığını hatırlamadığı evin etrafında eşyalarını bulabilir.

Eski Çoklu Kişilik Bozukluğu teriminin yerine Disosiyatif Kimlik Bozukluğu teriminin tercih edilmesinin nedenlerinin en önemlisi, eski teriminin yanıltıcı çağrışımlara yol açması ve farklı olan, ancak kendi içlerinde bütünüyle örgütlü ve tutarlı ‘kişiliklerin’ mekan, zaman ve bedeni çoklu olarak işgal ettiği düşüncesinin oluşmasıydı. Gerçekten de öteki kişilikler farklı kişilikler değillerdir ve aslında birisinin kimliğin, bilincin ve belleğin çeşitli yönlerini bütünselleştirilememesini yansıtır.

Disosiyatif Kimlik Bozuklu terimi bilinç ve kimlikteki değişimleri Çoklu Kişilik Bozukluğundan daha iyi izah eder.DKB sergileyenlerde geçiş gerçekleştiğinde genellikle yaşananlarla, çoğunlukla diğer kimliklerin yaşadıklarıyla ilgili bellekteki boşlukları gözlemlemek kolaydır. Yine de bu amnezi her zaman simetrik değildir; yani bazı kimlikler belirli öteki kimlikler hakkında diğer kimliklere oranla daha çok şey bilebilir. Bazen alttaki kimliklerden biri halüsinasyonlarla ( örneğin zihinde emirler veren bir ses) denetimi ele geçirebilir. Sonuç olarak, DKB belleğin, kimliğin ve bilincin normalde bir bütün olan yönlerinin bütünlüğünü yitirmesidir.


DKB ile ilgili iki önemli teori söz konusudur: DKB’nın travma sonrası modeli vesosyal bilişsel model. Travma sonrası modele göre bazı bireyler, disosiyasyonu travma ile baş etmek için özellikle kullanmaktadır; bu da travmadan sonra bireylerin nasıl alter karakter geliştirdiklerine işaret eden önemli bir faktördür. Bulgulara göre, travma geçiren kişiler, travmadan sonra psikolojik semptomlar geliştirmeye daha yatkındır. Bir diğer model olan sosyal bilişsel model, DKB sergilenen sosyal rollerin öğrenilmesinin bir sonucudur. Bu modele göre alter, terapistin telkinlerine tepki olarak, DKB ile ilgili medya verilerine maruz kalma sonucunda ya da kültürel etkiler sebebi ile ortaya çıkmaktadır. Bu modelin en önemli sonucu DKB’nin terapi içinde yaratılmasıdır. Ancak bu teori, DKB’nin gerçek olmaması ve bilişin yanılması ile ilgili olduğu anlamına gelmez ancak nasıl geliştiğini gösterir.


DKB genellikle çocukluk döneminde başlasa da çoğu hasta tanı sırasında ergenlik döneminde, yirmili ya da otuzlu yaşlarında olur. Erkeklere oranla kadınlar arasında görülme sıklığı üç ile dokuz kat daha yüksektir ve kadınlardaki öteki kimlik sayısı, erkeklere oranla daha fazla olma eğilimindedir. Bazılarına göre bu belirgin cinsiyet farklılığı, kadınlarda çocukluk döneminde cinsel tacize maruz kalma oranının erkeklere oranla daha fazla olması sebebiyledir.


Disosiyatif Kimlik Bozukluğu olguları, ismi Antik Yunan’da şizo yani ‘bölünüp gitme’ den gelen şizofreni ile bazen karışabilmektedir. Birbirinden farklı ya da uyumlu kişiliklerin iki ya da daha fazla parçaya ayrılması ve bu kişiliklerin aynı kişide görülmesi şizofreni belirtilerinden tamamen farklıdır. Disosiyatif Kimlik Bozukluğu olan kişiler şizofreninin özelliği olan düşünce bozukluğu ve dağınık davranışlar göstermezler.
Eşine şiddet gösterdikten sonra, eşini seven ve okşayan kişiler bu rahatsızlığın etkisi altındadır. Bulundukları ortamlarda şiddet gösterisi yaparak, sonradan bir şey olmamış gibi davranıp, mutlu olduklarını gösteren kişilerde bu etkileri yaşamaktadır. Hastalar ilişkileri sırasında sürekli değişimler yaşar. Kişilerin ani gülmesi, üzülmesi, ağlaması, agresif olması gibi davranışlar kişilik bölünmesi yüzünden oluşmaktadır.
DKB’nin içinde barındırdığı diğer psikolojik semptomlar; Davranış bozukluğu, öfke nöbetleri, sinirli olma, sosyal ortamlarda uyumsuzluk, dalıp gitme, unutkanlık, mod değişikliği, depresif görünme, söz ve davranışlarda tutarsızlık, İntihar riski (DKB’li insanların %70’i intihar girişiminde bulunur), kişi kendi içinde başka bir kişinin ya da ikinci bir kişiliğin olduğunu hissetme, kendine yabancılaşma (Depersonalizasyon), zaman zaman kendi davranışlarını, konuştuklarını hatırlamama.


Eve’nin Üç Yüzü adlı film bu psikolojik rahatsızlık için en güzel örneklerden biridir. Eve White evlidir ve bir çocuğu vardır. Kocası tarafından ezilmeyi kabullenen, ekonomik özgürlüğe sahip olmayan, maddi ve manevi kısıtlanmalara boyun eğen bir kişilik yapısı vardır. Evliliğine ve kocasına bağlı olsa da en çok önemsediği şey çocuğudur. Bir yandan Eve Black adında ket vurduğu arzularını özgürce yaşayan, maddi ve manevi bağımsız olan, gece kulüplerine giden, içki ve sigara kullanan, erkeklerle dans eden, sahnede şarkı söyleyen bir kişiliğe de sahiptir. Asıl kimlik olarak bilinen White, alt kimlikten habersizken, çoğu zaman amnezi yaşarken, Black karakteri White kişiliğini tanımaktadır, amnezi yaşamamakta ve hatta White’a kocası karşısında özgürlüğünü kazanması veya kendi istekleri doğrultusunda seslenmektedir. White bu sesleri duymaktadır hatta kendi iç sesi olduğunu düşünmektedir. Psikiyatr, White’ın diğer kişiliğinin de var olduğunu bilmesini ve çoklu kişilik bozukluğunu farkına varmasını sağlar. White, kocasını bile karşısına alması gerekse de tedavisini almaya devam eder. Daha sonra psikiyatrın hipnoz uyguladığı bir vakit, üçüncü kişilik ortaya çıkar. Bu kişilik bir isme ve geçmişe sahip değildir ancak kendisine Jane denilmesini ister. Jane iki uç karaktere göre ikisini dengeleyen ve tutarlı bir kişiliktir. Üçüncü kişiliğini de öğrenen White, ikinci kişiliğinin (Black) yaptıklarını farkına gittikçe varır , iyileşmeye olan umudunu kaybeder, depresyona girer ve intihar girişiminde bulunur. Black kişiliği intiharını önler ve onu psikiyatra getirir. Burada White, üç kişiliğin bire inmesini arzuladığını hatta geriye Jane’in kalmasını istediğini belirtir. Psikiyatr, tekrar hipnoz uygular ve üç kişilikle konuşarak çocuklukta olabilecek travmaya inmek ister. Sonunda küçükken annesinin onu zorla ölü olan babaannesini tabutunda öptürdüğünü hatırlar. Daha sonra hiç hatırlamadığı çocukluk anılarını ve geçmişle ilgili her şeyi hatırlar. Artık White ve Black olarak bilinen iki uç kişilik ortadan kalkmıştır. Dengeli bir kişilik kalmıştır ve o kişilik daha önce Jane’in sevgili olduğu kişiyle evlenir ve çocuğuyla beraber yeni ve huzurlu bir hayata başlar.

Bellek kayıplarının çoğu sevilen birinin ani ölümüne tanık olma, taciz gibi travmatik olayların bir kısmını unutma olarak gerçekleşir. Stres altında gerçekleşen olayın tümüne yönelik bir bellek yitimi çok nadir olarak gerçekleşir. Disosiyatif Bozukluklar örtük bellekteki değil açık bellekteki hasarı içerir. Açık Bellek, yaşantıların bilinçli hatırlanmasını içerir, örneğin açık bellekte çocukken sahip olduğunuz bisikletin tarifi vardır. Örtük bellek ise yaşamlarının bilinçli olarak hatırlanmadığı kısmıdır. Örneğin, birinin bisikleti sürme davranışı, nasıl bisiklet sürüleceği örtük bellektedir. Disosiyatif Bozukluğu olan hastalarda örtük belleğin sağlıklı kaldığına dair birçok çalışma vardır.

DKB için tedavi hedefleri belirtileri hafifletmek, bireyin ve çevresindeki kişilerin güvenliğini sağlamak ve farklı kişilikleri iyi çalışan kimliğe “yeniden bağlamak”tır. Tedavi aynı zamanda kişinin acı veren hatıraları ifade etmesi ve işleyebilmesi, yeni baş edebilme becerilerini ve yaşam becerilerini geliştirmesi, en iyi işleyişi geri getirmesi ve ilişkileri geliştirmesini amaçlamaktadır. Psikoterapi, EMDR, Bilişsel-Davranışçı Terapi, Diyalektik Davranış Terapisi, sanat terapisi, klinik hipnoz ve ilaçlar etkili tedavi yöntemleri arasındadır.


Kaynakça
1) http://libidodergisi.com/disosiyatif-kimlik-bozuklugu-coklu-kisilik-bozuklugu/
2) https://psikolojigazetesi.com/disosiyatif-kimlik-bozuklugu/

Psikolog Dilara Atav
Uzm. Klinik Psikolog Fatih FİDAN
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Fatih FİDAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Fatih FİDAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Fatih FİDAN Fotoğraf
Psk.Dnş.Fatih FİDAN
Antalya (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi24 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Fatih FİDAN'ın Makaleleri
► Cinsel Kimlik Bozukluğu Psk.Nihan DİKME
► Cinsel Kimlik Bozukluğu Psk.Nihan DİKME
► Dissosiyatif Bozukluklar Psk.Kamil ERTEKİN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,056 uzman makalesi arasında 'Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Şizoid Kişilik Bozukluğu Aralık 2019
► Panik Atak Ekim 2019
► Duyguların Geçmişi Temmuz 2019
► Yetişkin Çocuklar Temmuz 2019
► Evde Şehvet Bitti Ekim 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


19:24
Top