2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Otizm
MAKALE #2102 © Yazan Psk.Sena TUNÇ | Yayın Aralık 2008 | 8,516 Okuyucu
Otizm ilk olarak 1943’de Leo Kanner tarafından tanımlanmıştır. Otizm değişik alanlarda bir gelişme bozukluğu ve geriliğidir. Genellikle sosyal beceriler ve iletişimde eksiklik, konuşmanın olmaması veya oldukça kısıtlı olması ve davranış bozukluklarıyla kendini gösterir. Çok geniş spektrumludur.

Aslında otizmin tam bir tanımını yapmak ve kesin hatlarını çizmek neredeyse imkansızdır Çünkü, ortak bazı arazları varsa da, her bir vakanın kendine özgü özellikleri vardır. Diyebiliriz ki; örneğin 10.000 vakayı ele alsak, 10.000 değişik otizmle karşılaşırız.
Otizm, bireyin dış dünyadaki uyaranları algılamasını, aldığı bilgileri düzenleyip kullanmasını etkiler ve zorlaştırır. Otizmin kısmen daha az şiddetli seyredenlerine “Yaygın Gelişim Bozukluğu (Pervasive Developmental Disorder – PDD)” tanısı konulmaktadır.
Otistik bireyin kendi dünyası vardır. Otistikler, fiziksel olarak sağlıklı bireylerden farklı değildir, ama iletişim, yaşam tarzı, çeşitli takıntıları ve onları asosyal yapan dışarıya kapalı özel dünyaları nedeniyle “normal” bireylerden ayrılırlar.

Otistik bireylerin sağlıklı kişilerin iletişim dilini bilmemekte ya da konuşmayı kendince gereksiz gördükleri varsayılmaktadır.Bazıları zamanla konuşma yeteneklerini geliştirebilirler ama, onlar bile yaptıkları hareketlerin anlamını tam olarak kavrayamaz.
Olaylarla düşünceler arasında hiçbir bağlantı kuramazlar. Kuralları anlamsız bulur, kendi dünyasında yaşamayı, içinden geldiği gibi davranmayı tercih ederler.

Otistikler edindikleri tecrübelere bir anlam verme yeteneğine sahip değildirler. Dikkatleri çok önemsiz bir ayrıntıya saplanır. Neden olduğunu da bilmeden ve maksatsız bir şekilde onunla ilgilenirler.

Otizmin Nedenleri

Otizmin tek değil birçok nedene bağlı olarak ortaya çıktığı görüşü yaygındır. Son yıllarda biyolojik bir kaynağının olduğu kesinlik kazanmakta ve beyindeki bazı yapısal anomalilerin otizme neden olduğu kabul edilmektedir. Bozukluğun biyolojik orijinli olmakla beraber, hiçbir medikal bozukluğu olmayan otistikler de vardır. Ama genellikle sağlıklarının pek iyi olmadığı bilinir. Tanı kriterleri tam olmasa ve biyolojik işaretler kesin olarak ortaya konulmamış olsa da, durumun nörolojik işlev bozukluğuna bağlı bir davranış şekli olduğu düşünülmektedir.Hastalığın psikolojik kökenli değil, beyindeki temporal lobdaki bir işlev bozukluğundan kaynaklandığına dair pek çok araştırma yapılmıştır .

Kardeşlerde görünmesi ihtimalinin normal popülasyona göre 50 kat daha fazla olması genetik faktöre güç kazandırmaktadır. Genetik yönde yapılan incelemelerde, otistik çocuklar ve ailelerinin kanında normalde rastlanmayan bazı bulgulara rastlanıldığı saptanmıştır. Bu durum genetik yapının rolünü ön plâna çıkaranların iddialarını biraz olsun güçlendirmektedir. Ayrıca; otistik çocuğun ailesindeki konuşma, gecikmiş dil ve gelişimsel problemlerin risk faktörünü arttırdığı iddiası varsa da bu görüşü destekleyen araştırmalar kısıtlıdır.

Bu teoriler derinliğine incelendiğinde bunların hiçbirinin, otizmin nedenini tek başına açıklamaya yeterli olmadığı görülmektedir.

Otizmde Rakamsal Göstergeler - İstatistikler

Çalışmalar genellikle farklı sonuçlara işaret etmekteyse de, hepsi ortak bir gerçeği göstermektedir: Otizm maalesef büyük hızla yayılmakta ve otizm vakalarının sayısın her geçen gün artmaktadır.

Otizm spektrumu çok yaygın olan bir gelişim bozukluğu olarak kabul edildiğinde, yapılan araştırmalarda, araştırmacılar bu yaygınlığın 10.000’de 91 ( her 10.000 kişinin 91’inin otistik olması)gibi yüksek bir rakama ulaşacağını iddia etmektedirler.

Kızlara oranla erkeklerde daha yaygın olduğu ( ¼ ) bilinmektedir. Ama kızlardaki vakaların daha ağır olduğu da bulgulararasındadır.

Vaka oranı 1986’ya kadar 5/10.000 olarak bilinirdi. Ancak 1986’da Wing ve Otistik Çocuklar ve Yetişkinler Derneği” nin bildirisinde vaka oranı 15/10.000 olarak gösterilmiştir.

Otizmde Tanı aşaması

Otizm tanısının konulması iki aşamalı bir olaydır. Birinci aşama çocukta bir gelişme bozukluğunun bir uzman tarafından saptanmasıdır. İkinci aşama ise bireye konulacak otizm tanısıdır.

İlk Belirtilerin Tespiti: Vakanın ağırlığına göre ve çocuktan çocuğa değişmekle beraber deneyimli bir uzman, bazı hallerde 18 aylık ama genellikle 24 aylık bir çocukta normal sayılmayan bir gelişme bozukluğunu saptayabilir. Bu bir tanı koyma değil, sadece tehlike durumunun tespitidir. Bu tespit yapıldığı anda, kesin bir tanının konulması beklenmeden, çocuk özel eğitime alınmalıdır. Bunun için mutlaka otizme dayalı bir gelişme bozukluğu olması da şart değildir.

Otizm Taraması: Normal olarak 24 ayını geçiren her çocuğun, otizmli çocukların eğitiminde deneyim kazanmış bir özel eğitimcinin gözleminden geçmesinde fayda vardır. Bunun için çocuğun gelişmesinde herhangi bir eksiklik fark edilmesi şart değildir. Bu, aileler tarafından yaptırılması gereken rutin bir uygulama olmalıdır. Ne var ki bu taramalar, gelişmesinde bozukluk hissedilen çocuklar için ayrıca hayati bir önem taşır. Tarama sırasında çocuğun yakını bir soru formu doldurur. Özel eğitimci, çocuğu önce ailesinin yanında yarım saat kadar gözlemler. Sonra bir saatten az olmamak kaydıyla birebir gözleme alır.

Tanı Konulması: Otizm tanısı için tıbbi bir test yolu yoktur. Kesin tanı; çocuğun iletişim, davranış ve gelişim seviyelerinin gözlemine dayalı olmalıdır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Otizm" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Sena TUNÇ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Sena TUNÇ'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Sena TUNÇ Fotoğraf
Psk.Sena TUNÇ
İstanbul
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi10 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Sena TUNÇ'un Makaleleri
► Otizm Psk.Benan ŞAHİNBAŞ
► Otizm Psk.Serpil YILMAN KAYA
► Otizm Psk.Gamze ÖZCAN
► Otizm Psk.İpek ERDEM
► Otizm Psk.Göksu KOSTAKOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Otizm' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Bipolar Bozukluk Aralık 2008
► Depresyon ve İntihar Mart 2008
► " Hayır " Diyebilmek Ekim 2007
► Bir Sistem Olarak Aile Eylül 2007
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:15
Top