2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,979 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Otizm Hakkında Bilmek İstedikleriniz
MAKALE #2111 © Yazan Dr.İbrahim BİLGEN | Yayın Aralık 2008 | 10,809 Okuyucu
12 yaşın altındaki çocuklarda görülme oranı 10.000'de 2-5'dir (%0.02-0.05). Çoğu vakada otizm, 36. Aydan önce başlar, ancak anne babanın farkında olması ve şiddetinin belirginleşmesi 36 aydan sonra olur. Erkeklerde kızlardan daha sık olarak gözlenir. Erkek çocuklarda kız çocuklarına oranla 3-5 kez daha fazladır. Kızlar otizmden daha fazla etkilenirler. İlk çalışmalar yüksek sosyoekonomik ailelerde daha sık olduğu söylenmekteydi. Ancak son çalışmalarda fark olmadığı, bunun düşük sosyoekonomik ailelerin tanı koymakta gecikip, hekime götürmemeleri ile ilişkili olabileceği söylenmektedir. Otistik çocuklarda kardeşlerine ve normal çocuklara göre anlamlı derecede daha fazla minör konjejnital fiziksel anormallik göstermektedir ki bu ilk trimesterdeki gebelik komplikasyonlarını düşündürmektedir. Bir kaç araştırmada otistik çocukların kardeşlerinin %2-4'ü otistik bozukluk göstermiştir, otistik çocukların kardeşlerinin otizm olma olasılığı, normal populasyona göre 50 kat daha yüksektir.
En az birisi (1)'inci maddeden ve birer tanesi (2) ve (3)2üncü maddelerden olmak üzere (1), (2) ve (3)'üncü maddelerden toplam 6 (ya da daha fazla) maddenin bulunması:
1. Aşağıdakilerden en az ikisinin varlığı ile kendini gösteren toplumsal (sosyal) etkileşimde niteliksel bozulma:
  • toplumsal etkileşim sağlamak için yapılan el-kol hareketleri, alınan vücut konumu, takınılan yüz ifadesi, göz göze gelme gibi bir çok sözel olmayan davranışta belirgin bir bozulmanın olması
  • yaşıtlarıyla gelişimsel düzeyine uygun ilişkiler geliştirememe
  • diğer insanlarla eğlenme, ilgilerini ya da başarılarını kendiliğinden paylaşma arayışı içinde olmama (örneğin ilgilendiği nesneleri göstermeme, getirmeme ya da belirtmeme)
  • toplumsal ya da duygusal karşılıklar vermeme
2. Aşağıdakilerden en az birinin varlığı ile kendini gösteren iletişimde niteliksel bozulma:
  • konuşulan dilin gelişiminde gecikme olması ya da hiç gelişmemiş olması (el, kol ya da yüz hareketleri gibi iletişim yolları ile bunun yerini tutma girişimi eşlik etmemektedir).
  • Konuşması yeterli olan kişilerde, başkaları ile söyleşiyi başlatma ya da sürdürmede belirgin bir bozukluğun olması
  • basmakalıp ya da yineleyici ya da özel bir dil kullanma
  • gelişim düzeyine uygun çeşitli, imgesel ya da toplumsal taklitlere dayalı oyunları kendiliğinden oynamama
3. Aşağıdakilerden en az birinin varlığı ile kendini gösteren davranış, ilgi ve etkinliklerde sınırlı, basmakalıp ve yineleyici örüntülerin olması:
  • ilgilenme düzeyi ya da üzerinde odaklanma açısından olağan dışı bir ya da birden fazla basmakalıp ya da sınırlı ilgi örüntüsü çerçevesinde kapanıp kalma
  • özgül, işlevsel olmayan, alışageldiği üzere yapılan gündelik işlere ya da törensel davranış biçimlerine hiç esneklik göstermeksizin sıkı sıkıya uyma
  • basmakalıp ve yineleyici motor mannerizmler (örneğin parmak şıklatma, el çırpma ya da burma ya da karmaşık tüm vücut hareketleri
  • eşyaların parçaları ile sürekli uğraşıp durma
B. Aşağıdaki alanların en az birinde, 3 yaşından önce gecikmelerin ya da olağan dışı bir işlevselliğin olması:
  • Toplumsal etkileşim
  • Toplumsal iletişimde kullanılan dil
  • Sembolik ya da imgesel oyun
C. Bu bozukluk Rett bozukluğu ya da çocukluğun dezintegratif bozukluğu ile daha iyi açıklanamaz.

Bütün otistik çocuklar, anne-babalarına ve diğer insanlara alışılmış ilişkiyi göstermezler. Bebekken, gülümseme ve ebeveyn kucak açtığında beklenen yaklaşmayı göstermede büyük eksiklik vardır. Anormal göz teması yaygın bir bulgudur. Otistik çocukların sosyal gelişimi, bağlanma davranışının yokluğu ve kişi-spesifik bağlanmada erken nispi yetersizlik ile karakterizedir. Otistik çocuklar sıklıkla yaşamlarındaki çok önemli kişileri (ebeveyn, kardeş, öğretmen) tanıyor veya ayırt ediyor gibi gözükmezler. Yabancı ortamda kaldıklarında ve yalnız kaldıklarında ayrılık kaygısı yaşamayabilirler.
Otistik çocuklar okul yaşına ulaştıklarında çekilme azalmış ya da silikleşmiş olabilir, özellikle yüksek performanslı olanlarında. Bunun yerini; arkadaşları ile oyunlara katılmama, arkadaşlık yapmama, sosyal olarak garip ve uygunsuz davranışlar ve özellikle empati geliştirmeme gözlemlenir.

Geç ergenlik döneminde en sık progresyon gösteren durum, arkadaşlık kurma arzusudur. Fakat yaklaşımlarındaki beceriksizlik, uygunsuzluk ve diğer kişilerin ilgilerine umursamazlık arkadaşlık geliştirmesindeki en büyük engellerdir. Otistik ergen ve erişkinlerin seksüel duygulara sahiptir ancak sosyal yeterlilik ve beceri eksikliği nedeniyle seksüel ilişkiye giremezler. Otistik kişilerin evlenmesi çok nadirdir.Otistiklerde istekli konuşma yoktur ve konuşma normallikleri motivasyon eksikliğinden dolayı değildir. Konuşmada gecikme kadar konuşmada olağan dışılık da vardır. Normal ve mental retarde çocukların aksine, bellek ve düşünce sürecini anlamlı kullanmaları azdır. Otistik kişiler konuşmayı akıcı öğrendiklerinde bile, sosyal yetersizlik yaşarlar, konuşmaları karşılıklı konuşmamalar tarzında olmaz.Otistik bozukluğu olan bireyler sınırlı, yineleyici ve basmakalıp davranış, ilgi ve etkinlik örüntüsüne sahiptirler. Etkinlik ve oyunlarında katı, tekrarlayıcı ve monotondurlar. Cansız objeleri sıklıkla döndürür, sıraya dizerler. Otistik çocuklar değişime büyük direnç gösterirler. Yeni bir eve taşınma, odada mobilyanın yerini değiştirme, banyodan önce kahvaltı yapma gibi rutinden sapma otistik çocuklarda panik veya öfke nöbetlerine yol açabilir.Sebepsiz yere öfke patlamaları, ağlama veya gülmeler gözlenir. Otistik çocuklar duyusal uyaranlara (ağrı, ses gibi) ya aşırı cevap ya da az cevap verirler. Çoğunda ağrı eşiği yükselmiştir. Sıklıkla sebepsiz yere öfke nöbetleri gözlenir. Kendine zarar verme davranışlar (kafayı vurma, ısırma, saçını çekme), uykusuzluk, beslenme güçlükleri, altını ıslatma( enürezis) ve enkoprezis ( altına kaka yapma) de sık gözlenir.Bugün yaygın gelişimsel bozuklukların tedavisinde en önemli yaklaşım özel eğitim (special education) ve davranış terapileridir (behavioral interventions), nadiren farmakoterapi gerekmektedir. Tedavi planı ve tipi, her bireyin işlevlilik derecesine göre belirlenmelidir. Yaygın gelişimsel bozukluk çoğu vaka için yaşam boyu süren bir bozukluk olması sebebiyle tedavinin tipi kişinin yaşı ve gelişimine göre değişir. Çok küçük çocuklarda konuşma, dil eğitimi ve özel eğitim üzerine odaklanılmalı, anne baba ile çalışılmalı ve yalnızca belli hedef semptomlar için psikotropik ilaçlar kullanılmalıdır. Yüksek IQ dereceli daha büyük çocuk, ergen ve erişkinlerde depresyon, anksiyete, OKB semptomları için psikoterapi, davranış veya bilişsel terapi ve ilaç tedavisi gerekebilir. Bugün yaygın gelişimsel bozuklukların tedavisinde en önemli yaklaşım özel eğitim (special education) ve davranış terapileridir (behavioral interventions), nadiren farmakoterapi gerekmektedir. Tedavi planı ve tipi, her bireyin işlevlilik derecesine göre belirlenmelidir. Yaygın gelişimsel bozukluk çoğu vaka için yaşam boyu süren bir bozukluk olması sebebiyle tedavinin tipi kişinin yaşı ve gelişimine göre değişir. Çok küçük çocuklarda konuşma, dil eğitimi ve özel eğitim üzerine odaklanılmalı, anne baba ile çalışılmalı ve yalnızca belli hedef semptomlar için psikotropik ilaçlar kullanılmalıdır. Yüksek IQ dereceli daha büyük çocuk, ergen ve erişkinlerde depresyon, anksiyete, OKB semptomları için psikoterapi, davranış veya bilişsel terapi ve ilaç tedavisi gerekebilir.

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Otizm Hakkında Bilmek İstedikleriniz" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.İbrahim BİLGEN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.İbrahim BİLGEN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İbrahim BİLGEN Fotoğraf
Dr.İbrahim BİLGEN
İstanbul
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi12 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.İbrahim BİLGEN'in Makaleleri
► Kürtaj Hakkında Tüm Bilmek İstedikleriniz Prof.Dr.İlker GÜNYELİ
► Otizm Dr.Veli KURT
► Serebral Palsi - Otizm ve Refleksoloji Fzt.Nurgül KARAGÜL
► Myomlar Hakkında Herşey Prof.Dr.Alparslan BAKSU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,979 uzman makalesi arasında 'Otizm Hakkında Bilmek İstedikleriniz' başlığıyla benzeşen toplam 98 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Aşk ve Sadakatsizlik Mayıs 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


00:03
Top