2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bağımlılık Sarmalı ve Mücadele Stratejileri
MAKALE #21170 © Yazan Prof.Dr.M.İhsan KARAMAN | Yayın Mart 2020 | 1,518 Okuyucu
Son yıllarda gerek ölüm haberleriyle gerekse artan farkındalık nedeniyle kamuoyunda daha yoğun olarak yankı bulan ve her türlü “arz mücadelesi”ne rağmen deneme ve kullanım oranları giderek artan illegal uyarıcı ve uyuşturucu maddeler, bağımlılık alanında karşılaşılan en can yakıcı sorun halini almıştır. Gün geçmiyor ki, ülkemizin herhangi bir yerinden gözü yaşlı bir anne veya yüreği yanık bir baba Yeşilay gibi, AMATEM gibi ilgili bir kuruluşu arayıp bağımlı yavrusu için yardım istemesin!
Bağımlılıkla mücadelenin tek bir kurum veya mercinin işi olmadığını, kamu, özel sektör ve sivil toplum gibi birçok paydaşın ortak çabasını ve uzun soluklu bir programın tavizsiz uygulanmasını gerektirdiğini biliyoruz. Bu bağlamda, uyuşturucu trafiğinin güzergahı olması yanında son dönemde “hedef ülke” haline de gelen ülkemizde güvenlik kuvvetlerinin yıllardır başarıyla sürdürdüğü arz mücadelesine ilaveten, uyuşturucuyla topyekün mücadele için birkaç yıl önce ilgili bakanlıkların ve Yeşilay’ın ortak çalışmaları sonucunda hazırlanan bir eylem planının uygulamaya konması son derece önemli bir gelişmedir. Ancak, bu noktada, kamuoyuna ve yetkililere bir hususu hatırlatmak isterim: Çağdaş toplumlarda, halk sağlığına ilişkin sorunlar devlet mekanizmasının sivil toplumla sinerjik çalışmasıyla aşılmaktadır. Herşeyi devletin düşünüp, planlayıp, uyguladığı bir anlayış, çağdaş demokratik toplumlarda terk edilmiş bir yönetişim tarzıdır. Başta Yeşilay olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının uyuşturucuyla mücadele çabalarında yer alması, geleneksel devlet algılarının tersine, bir acz ifadesi olarak değerlendirilmemeli ve bu işbirliği kamuoyuna açık yüreklilikle deklare edilmelidir. Vatandaşlarımız da sadece çözümü istemek ve beklemek yanında, sivil toplum örgütlerine maddi ve manevi destek vermelidir. Bağımlılıkla mücadele çabalarına sivil toplumun entegrasyonu, madde bağımlılığı sorununda “talebi azaltma ve rehabilitasyon” alanlarında daha hızlı ve yaygın bir sonuç almayı beraberinde getirecektir.
Uyuşturucu madde kullanımının ülkemizde ve dünyada son zamanlarda giderek yaygınlık kazandığı, yapılan saha araştırmalarının gösterdiği bir gerçek. Bu artışın sebepleri ve bununla mücadele için yapılacaklar aslında hepimizin ortak meselesi. Çünkü aynı hayatı, aynı ülkeyi, aynı sokakları paylaşıyoruz. Hepimiz aynı gemideyiz.
Toplumların çürümesine ve yıkılmasına neden olan uyuşturucu madde kullanımını; tüketim kültürü ve tüketim merkezli yaşam tarzı dikkate alınmadan anlamanın ve bu tür maddelerle mücadele etmenin zor olacağı kanısındayız. Bu bağlamda “uyuşturucuya karşı ortak akıl”dan bahsetmek, aynı zamanda yaşlı dünyamızın devasa problemlerinden bahsetmek demektir. Uyuşturucu ile mücadeleyi; tüketim kültürü, kapitalist ekonomi, insan hayatına dair anlam sorunsalı, toplumsal ve sınıfsal farklılaşma, şehirleşme ve sanayileşmenin getirdiği toplumsal karmaşa, eğlence kültürü, uyuşturucu ve alkol piyasasını elinde tutan sermaye ve suç örgütleri ile medyadan ve ayrıca, modern insanın varoluşsal, sosyal ve psikolojik açmazlarından bağımsız düşünmek mümkün değildir.
Dünya farklı bir yöne gidiyor ve birçok ülke ve toplum büyük bir açmazın içinde. Tarihî ve kültürel kökleri hala canlı olan, mensup olduğu ahlakî değerleri bir şekilde korumayı başarmış bir Türkiye’nin, geleceği olan gençlerini de koruması elzemdir. Bunun için hiçbir ideolojik ve politik ayrım gözetmeden hep birlikte işbirliği yapmalı, memleketimizi ve gençlerimizi tüketim ve bağımlılık endüstrisinin kollarına düşmekten kurtarmalıyız. Dünyada bazı milletlerin artık ikinci bir şansı yok. Ama bizim hala gidilecek yolumuz, tükenmemiş umudumuz, gerçekleştirilecek ideallerimiz var…
Ama önce gerçeklerle yüzleşmemiz şart. Şimdi Türkiye’deki umumi manzaraya kısaca bakalım:
Bu konuda en çarpıcı araştırmalardan biri, 2013 sonunda verileri açıklanan ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Milli Eğitim Müdürlüğünün ortaklaşa yaptırdığı bir çalışma. Burada, İstanbul’da çoğunluğu lise birinci sınıfta okuyan 32.000 lise öğrencisine bağımlılık yapan maddeleri az veya çok kullanma durumları soruluyor. Sonuçta öğrencilerin %45’i sigara, %32’si alkol ve %9’u ise uyuşturucu madde ile tanışmış olduğunu ifade ediyor. Bilinen bir gerçektir ki, yüzyüze sorguda ortaya çıkan kullanım ve bağımlılık oranları gerçek rakamın daima birkaç puan altındadır. Yani, liseli gençlerimiz arasında uyuşturucu maddeyi en az bir kez kullananların her on çocuğumuzdan biri olduğu aşikar bir vakıa. Gençlerimiz, hem de 15 yaş civarındaki gençlerimiz arasında bağımlılık yapan maddelerin bu oranda kabul görmesi, tehlike çanlarının çaldığına işaret ediyor.
Bağımlılık mücadelesinde en doğru ve sağlıklı yol, ergen ve gençleri hiç başlamadan önce bu tehlikeden korumaktır. Bu noktada iki temel kurum başat rol oynamaktadır: Aile ve okul. Bu iki kurumun, ergen ve gençlerin kendilerini ifade edebilmelerine, enerjilerini doğru mecralarda kullanabilmelerine ve sağlıklı biçimde sosyalleşmelerine imkan verecek şekilde organize edilmeleri bağımlılığı engellemenin en etkin yolu olacaktır. Öte yandan, bir kişinin hayatında bir anlam yoksa veya anlamlı işler yapmıyorsa, bağımlı olmaması için bir sebebi de yoktur. Başka bir ifadeyle, uyuşturucu bağımlılığı ile mücadelenin bir ayağı da insanların modern dünyadaki anlam sorununu çözmektir. Gençleri kalabalıklar içinde yalnızlaşmaktan korumak, onları hayata bağlayacak bir ideal ve mefkureye sahip kılmak, hedonist kültürün bütün dayatmalarına rağmen, başkaları için de yaşamanın tadına vardırmak… Bu bağlamda, ailelerle de işbirliğine gidilerek çocuklarımızın ciddi bir manevî ve ahlakî eğitim almasının temin edilmesi gereklidir. Milli Eğitim sistemimizde değerler eğitimi yönünde atılmakta olan olumlu adımları sevinçle karşılıyor ve sivil toplum kuruluşlarının de iştirakiyle bu anlayışı bütün toplum sathına yaymanın en önemli vazifemiz ve kurtuluş yolumuz olduğuna inanıyoruz.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bağımlılık Sarmalı ve Mücadele Stratejileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.M.İhsan KARAMAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.M.İhsan KARAMAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
M.İhsan KARAMAN Fotoğraf
Prof.Dr.M.İhsan KARAMAN
İstanbul
Doktor "Üroloji"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi5 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.M.İhsan KARAMAN'ın Makaleleri
► Bağımlılık Dr.Aydın KENDİRCİ
► Gençlerde Bağımlılık Dr.Osman ŞAHİN
► Antidepresanlar Bağımlılık Yapar Doç.Dr.Murat Eren ÖZEN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Bağımlılık Sarmalı ve Mücadele Stratejileri' başlığıyla benzeşen toplam 71 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Cinsel Organ Estetiği Mart 2020
► Sinsi Katil: Sigara Mart 2020
► Tüm Yönleriyle Sünnet Aralık 2008
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:35
Top