2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Nesne İlişkileri Açısından Kimlik Gelişimi
MAKALE #21196 © Yazan Psk.Dnş.Abdurahman ÇAVDAR | Yayın Mart 2020 | 1,651 Okuyucu
Sağlıklı bir gelişmede nesnenin kendilikten ayrışarak, nesnenin iyi ve kötü yanlarının, artı ve eksileriyle bütüncül olarak değerlendirilmesi gerekir.Bütünleşme öncesi dönemde savunma amaçlı bölme düzeneği etkin olarak kullanılır.Kernberg’in bakış açısına göre ise, bebeğin kendisini anneden ayırt edemediği dönemde, annenin iç dünyasına ait her şeyi eş duyumla tümden içe alması, yansıtmalı özdeşimin temelidir.Yansıtmanın yapılabilmesi için anne ve bebek ayrışması gerekmektedir.Buradan çıkarılacak sonuç;

Yaşamın ilk yıllarındaki (oral ve anal dönemler) nesne ilişkileri
Öz ve nesne tasarımları arasında sınırlar belirginleşmemiştir
Bu tasarımlar iyi ve kötü olarak bölünmüş durumdadır
Bunun yansıması olarak öz ve nesne tasarımlarının yeterince ayrışmadığı bu düzeyde her ikisi de öz tasarımının bir parçası olarak tanınır (içe atım)
Nesne ilişkilerinin ikinci düzeyi: Özdeşimler
Öz ve nesne tasarımları tümüyle olmasa da belirgin biçimde ayrışmıştır
İlişkilerdeki toplumsal rol ögesi farkedilmeye başlanmıştır
Ülküleştirme(idealizasyon) düzeneğinin etkinleşmesi (ör. Kendisini ya da nesnesini üstün güçleri olan bir masal kahramanı rolünde düşlemesi)
Klein bölme düzeneğinin etkinliğini yitirmesi ile paranoid konumdan depresif konuma geçen çocuğun suçluluk yaşantısından kaçınmak için ülküsel öz ve nesne tasarımlarını ortaya çıkarması gerektiğini öne sürer
Ülküsel imgeler gerçekçi öz ve nesne imgelerinden kesin olarak ayrılamaz.Okul döneminin başlaması ile öz ve nesne tasarımları ülküsel yanından arınmaya başlar.Çocuk kendini masal kahramanı olarak düşlemeyi bırakarak belirli bir işteki yeteneği ile sivrilen, toplumsal otorite tarafından onanan biri olarak düşlemeye başlar
Sonuç olarak;
Ergenlik dönemine doğru
Gerçekçi öz ve nesne tasarımları ülküsel yanından belli ölçüde ayrışır
Öz ve nesne tasarımları arasındaki ayrışma büyük ölçüde tamamlanır
Bölme düzeneği genel olarak etkinliğini yitirir
Aynı zamanda ülküsel öz tasarımları rol imgesini de içerdiği için henüz tutarlı bir ruhsal yapı niteliği yoktur
Nesne İlişkilerinin üçüncü düzeyi: Ego kimliği
Ego kimliği içselleştirme süreçlerinin organizasyonundaki en yüksek seviyeyi temsil eder
Tüm içe yansıtmalar ve özdeşimlerin egonun sentezleyici prensibi altında kapsamlı bir organizasyonunu ifade eder
Bu organizasyon şunları ifade eder:
Ego yapılarının kuvvetlenmesi
Nesneler dünyası ile ilgili tutarlı bir yapıyı
Kişinin ilişkilerindeki tutarlılığın ona özgü bir karakter olarak tanınması
Nesne ilişkilerinin bu üç düzeyi 0-3 yaş arasındaki zaman dilimine odaklanmıştır
Herhangi bir patolojik sapma ya da yapılanma olmazsa çocuk ödipal evreye girerken ‘ego kimliğini’ elde etmiş olacaktır
Kendiliğe ait her imge nesneye dair bir imge ile ilişki içerisinde olacaktır
Bu nesne temsilinin üst noktasına ‘nesne sabitliği’ denilmiştir
‘Nesne sabitliği ve ego kimliğinin sağlanamadığı bir yapı borderline kişilik örgütlenmesidir’
Borderline Kişilik Organizasyonu
Kernberg kişilik bozukluklarında belirtiler ve gözlenebilen davranışlar üzerine odaklanan tanımlayıcı yaklaşımın yetersiz kaldığını düşünmektedir
Bu anlamda tanısal doğruluk açısından borderline kişilik organizasyonu gösteren hastaların tanımlayıcı özellikleri ile birlikte intrapsişik yapısal özelliklerinin anlaşılması gerektiğine inanır
Kişilik organizasyonu kavramını kişinin iç yapı taşları, yani kendilik ve nesne tasarımlarının nasıl organize olduğu; nesne ilişkilerindeki çatışmalarla nasıl baş ettiği ile açıklar
Borderline kişilik tanımını;
Tipik semptomatik özellikler
Tipik ego savunma düzenekleri
Tipik içselleştirilmiş nesne ilişkileri patolojileri
Genetik ve dinamik özelliklere sahip süregen bir durum olarak yapar
Kimlik Bütünlüğü
Kernberg’e göre ego erken dönemde iki önemli aşamayı gerçekleştirmek zorundadır:
Kendilik ve nesne tasarımlarını ayırt etme
Ayrıştırılmış iyi-kötü kendilik ve nesne tasarımlarını kendi içinde bütünleştirme
Dürtüsel gereksinimlerin doyumu ve ılımlı früstürasyonu kendilik tasarımlarının nesneden ayrışmasını sağlar
Eğer annenin bakımı bebeğe yeterli doyumu sağlayamadıysa(aşırı früstürasyon), çocuk da bu aşamaya saplanıp kalacaktır
İkinci aşama idealize edilmiş ‘tümüyle iyi’ ve ‘tümüyle kötü’ kendilik ve nesne imajlarının biraraya getirilmesidir
Bu iki aşamanın sağlıklı olarak tamamlanması ile ego kimliği ve nesne sabitliği oluşur
Kernberg’e göre borderline organizasyondaki kişiler ilk işlevi tamamladıkları halde ikincisini başaramamaktadır. Bunun sonucunda süper ego bütünleşmesi de sekteye uğrar ve süper ego öncülleri de aşırı yüceleştirilmiş ya da cezalandırıcı nesne temsillerinden oluşur. Yani kendilik ve nesne tasarımları birbirine zıt afektif ve bilişsel tasarımlar olarak kalırlar
Bu farklı temsillerin içselleştirilmesi ve yansıtılması sonucu klinik ve sosyal olarak tutarsız ve tahmin edilemeyen davranış örüntüleri ortaya çıkar
Başkaları ve kendileri ile ilgili tanımlamaları birbirine zıt algıları içerir- bununla ilişkili duygusal durum değişkenlik gösterir
Yaşamındaki önemli kişilerle ilişkilerinde sıcaklık, empati ve ilgi ile kendini gösteren sabitlik ve derinlik olumsuz etkilenmiştir
İlişkilerini sürdürmekte zorlanır, ilişkileri kaotik ve sığdır
Kronik boşluk hissi
Savunma Mekanizmaları
Bölme
İntegratif kapasitenin eksikliğinde bölme bir savunma mekanizması olarak işlevini sürdürür
İlkel Yüceltme(idealizasyon)
Gerçek dışı, tümüyle iyi ve güçlü nesne imgeleri yaratılır
Bu nesnelere karşı sevgi anlamında gerçek bir bağlılık olmaz
Tehlikeli nesneler dünyasına karşı korunma gereksinimi mevcuttur
Savunma Mekanizmaları
Yansıtma ve yansıtmalı özdeşim
Kabul edilemeyen yaşantıların nesneye yansıtılması
Yansıtılanla empati kurma
Yansıtılanı içselleştirme
Yansıtılan nesneden uzaklaşma ya da onu kontrol çabası (ör. Hastanın görüşmeciyi belirli bir tepkisi için suçlaması)
Yadsıma (inkar)
Hastanın yaşantısındaki ani, ciddi, zorlayıcı bir gereksinim, çatışma ya da tehlike karşısında tam bir ilgi ve duygusal tepki yoksunluğu sergilemesi (böylece potansiyel bir çatışmadan kendini korumuş olur)
Savunma Mekanizmaları
Tümgüçlülük-değersizleştirme
Yüceltilen nesne ile talepkar bir ilişkiye girme gereksinimi
Bu nesneye yönelik gerçek bir sevgi yoktur
Sıklıkla doyum ve sadakat bekleme, özel bir kişi olarak davranılma beklentileri
Nesne bunları sağlamıyorsa gözden çıkarılır
ör. Oral gereksinimleri sağlanmayan nesnenin yok edilmeye çalışılması ya da korkulan (persekütör) hale gelmemesi için değersizleştirilmesi
Patolojik İçselleştirilmiş Nesne İlişkileri
Bölme işlevinin sürmesi ile tamamen iyi ve tamamen kötü kendilik ve nesne imgelerinin bütünleştirilmesi olumsuz etkilenir
Dışa yansıtılan tamamen kötü temsilleri ile tehlikeli dış dünya imgesi oluşur
Buna karşı savunma olarak tamamen iyi kendilik imgelerinin kullanımı megalomanik, idealleştirilmiş kendilik algısının oluşmasına neden olur
Kernberg borderline kişilik organizasyonunu tanımlarken Mahler’in gelişim şemasından da yararlanmıştır
Kernberg’e göre bu hastalar sembiyotik dönemi geçmişler; kendilik ve nesne birbirinden ayrılmıştır
Ancak ayrılma-bireyleşme döneminde sorun yaşamışlardır. Bunu nedeni olarak annenin duygusal varoluşundaki hasarlardır
Bunun sonucu nesne sabitliğinin oluşmamasıdır. Dolayısıyla annenin sakinleştirici imgesi içselleştirilememiştir
Ayrılığa ve yalnız kalmaya toleransları oldukça düşüktür
Gerçeği Değerlendirme
Gerçeği değerlendirme bir ego fonksiyonudur (psikotik organizasyondan ayrımı sağlar)
Kendiliği başkalarından, iç uyaranları dış uyaranlardan ayırt etme kapasitesi ve kişinin kendi duygulanım, davranış ve düşünce içeriğini sosyal normlara göre değerlendirme kapasitesi olarak tanımlanır. Borderline kişilik organizasyonundaki hastaların gerçeği değerlendirmeleri yeterlidir.

KAYNAKLAR:
Sınır Durumlar ve Patolojik Narsisizm Otto F. Kernberg
Sapıklıklarda ve Kişilik Bozukluklarında Saldırganlık (Kenberg)
Borderline Kişiliğin Psikoterapisi Nesne İlişkilerine Odaklanmak . (Kernberg)
Borderline Kişilik Bozukluğu için Aktarım Odaklı Psikoterapi ( Kernberg)
İnsan Yavrusunun Psikolojik Doğumu
Margaret S. Mahler
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Nesne İlişkileri Açısından Kimlik Gelişimi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Abdurahman ÇAVDAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Abdurahman ÇAVDAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Abdurahman ÇAVDAR Fotoğraf
Psk.Dnş.Abdurahman ÇAVDAR
Adana (Online hizmet de veriyor)
Psikoloji Uzmanı - Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi27 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Abdurahman ÇAVDAR'ın Yazıları
► Nesne İlişkileri: İyi ve Kötü Nesne (Meme) Psk.Dnş.Abdurahman ÇAVDAR
► Nesne İlişkileri ve Kişilik Psk.Dnş.Abdurahman ÇAVDAR
► Ergenlerde Kimlik Gelişimi Psk.Gizem HÜNERLİ
► Cinsel Kimlik Gelişimi Psk.Füsun BUDAK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Nesne İlişkileri Açısından Kimlik Gelişimi' başlığıyla benzeşen toplam 22 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Düşünce ve Dil Ekim 2019
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:19
Top