2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Aldatma
MAKALE #21512 © Yazan Dr.Dilek YEŞİLBAŞ | Yayın Haziran 2020 | 1,296 Okuyucu
Aldatmada Risk Faktörleri

Aldatma bireysel sorunlarda ya da bireysel istek ve ihtiyaçların ifadesinde bir başa çıkma mekanizması olabileceği gibi ilişki sorunlarına bir tepki olarak da ortaya çıkabilmektedir, ancak şunu belirtmek önemlidir ki aldatma sadece sorunlu ilişkilerde değil aynı zamanda iyi giden ilişkilerde de kendini gösterebilir.

Evlilik doyumsuzluğu ve aldatma arasında ilişki kuran çok sayıda çalışma bulunması bu kavramın aldatmada öncelikli bir risk faktörü olduğunu düşündürmektedir. Ancak ilişki doyumsuzluğunun aldatmanın nedeni olabileceği gibi sonucu olma ihtimali de var.

Thompson (1983) evlilik ve cinsellikle ilgili doyumsuzluğun; evlilikte yalnız hissetme, duygusal özgürlük ihtiyacı, yabancılaşma, çevrede evlilik dışı ilişki yaşayan kişilerin varlığı, cinsellik ve aşkı birbirinden ayırma gibi diğer olumsuz etkenlerle bir araya geldiğinde evlilik dışı ilişki ile güçlü bir şekilde ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Benzer şekilde Atkins ve arkadaşları tarafından yapılan bir başka çalışma ilişki doyumunun aldatmayı güçlü bir şekilde yordadığını bulgulamıştır. Çalışma sonuçları evliliğinde kendilerini “çok mutlu değil” seçeneğinde konumlandıran katılımcıların ilişkilerinde kendilerini “çok mutlu” nitelendirenlere oranla aldatmaya dört kat, “epeyce mutlu” seçeneğini işaretleyen katılımcıların ise “çok mutlu” seçeneğini seçen katılımcılara göre aldatmaya iki kat daha fazla meyilli olduğunu göstermiştir.

Glass and Wright (1985), aldatma ve evlilik doyumsuzluğu ilişkisini cinsiyetler açısından ele almışlar ve çalışmalarında evlilik dışı ilişki yaşayan kadınların erkeklerle kıyaslandığında evliliklerinde daha fazla doyumsuzluk yaşadığını bulgulamışlardır. Aynı çalışmanın sonuçlarına göre kadınlar için sahip oldukları ilişkideki duygusal doyumdan daha fazla duygusal doyuma ulaşma arzusu motive edici bir sebepken, erkekler için cinsellik evlilik doyumsuzluğuna göre daha fazla güdüleyici görünmektedir. Aktarılan çalışma sonuçları, evlilik doyumsuzluğu ile aldatma arasındaki ilişkinin varlığına dair düşünceyi destekler görünmektedir.

Evli bireylerde cinsel aldatmayı yordayan değişkenler üzerine yapılan bir çalışmada evlilik doyumu ve sosyodemografik değişkenlerin cinsel aldatma ile yüksek oranda ilişkili olduğu bulunmuş; ayrıca nörotik kişilik yapısı, dini inanış ve hamilelik değişkenlerinin de cinsel aldatmayı yordama gücünün olduğu ortaya konmuştur.

Yukarıda yer verilen faktörlere ek olarak, diğer kişilere erişimdeki kolaylık ve çeşitlilik gibi çevresel faktörler de aldatmada risk faktörleri arasında yer almaktadır. Aldatma oranlarında kadın-erkek dağılımı arasındaki eşitsizliği bunun üzerinden açıklayan ve erkeklerin tarihsel olarak kadınlara kıyasla iş hayatında daha çok yer almalarına ve iş dolayısıyla daha çok kişiyle iletişime geçmelerine bağlı olarak daha yüksek aldatma potansiyeline sahip olduğunu öne süren araştırmacılar bulunmaktadır .Son yıllarda kadınların çalışma hayatında daha çok yer almaya başlamasına bağlı olabilecek aldatma oranlarında cinsiyet dağılımı arasındaki farkın azalması da diğer kişilere erişimin aldatma üzerinde etkili olabileceği düşüncesini destekliyor görünmektedir. Kimi evlilik dışı ilişkiler önemli psikiyatrik rahatsızlıklar, kişilik bozuklukları ya da parafili ile güçlü derecede ilişkili olabilir. Örneğin hipomani, kokain bağımlılığı, psikopatik kişilik, teşhircilik gibi bozukluklar kişilerin sadık kalma, sabır ve sorumluluk kapasitesini zorlamaktadır.

Aldatmanın Sonuçları

Evlilik sınırlarının bir çeşit ihlali olan aldatma ister açıkça var olan ister varsayılan bir durum olsun, ilişki içerisinde verilen sözlerin bozulması ve hayallerin yıkılması anlamına gelmektedir. Daha önce de belirtildiği gibi aldatma, evlilik hayatının bozulmasının ve boşanmanın nedenleri arasında önemli bir yere sahiptir. Her zaman boşanma ile sonuçlanmasa da aldatma daima ilişkileri etkilemektedir ve çoğu çift için bu etki olumsuz ve acı verici olmaktadır.

Erkeklerin eşlerinin kendilerini cinsel olarak aldattıklarından şüphelenmeleri ya da evlilik dışı ilişkinin varlığından haberdar olmaları, kimi zaman aile içi şiddet ve cinsel zorlamaya zemin hazırlayabilmektedir.

Aldatma, saldırganlık gösterme gibi davranışsal sonuçların yanında üzüntü, öfke, kaygı, utanç, intikam, incinme, kıskançlık, mahcubiyet gibi sıkıntı verici çeşitli duyguların kombinasyonunu beraberinde getirmektedir. Aldatılan eşte, terkedilme tehdidi, ayrılma kaygısı, genellenmiş kaygı gibi duyguları uyarmakta ve eski korkuların yeniden ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir ve eşe kaderinin kontrolünün kendisinin elinde olmadığını hissettirerek gurur kırıcı olmaktadır. Aldatmada ortaya çıkan acı verici duygular kimileri için başlangıçta yoğun olsa da zaman içerisinde yok olmakta, kimileri içinse kişilerin kendilik kavramında kalıcı yaralar bırakmaktadır. Ancak ne olursa olsun aldatma deneyiminin yaşattığı acının tamamen silinemediği, geçmişte bir yerlerde gizlendiği ve bu olayı sindirmiş görünen kişilerde bile tetikleyici durumların eski acıları hatırlatabildiği söylenebilir.

Aldatmanın öğreniliş şekli, olayın ilişki üzerinde yaratacağı etkide rol oynuyor görünmektedir. Buna göre, eşi aldatma durumunda yakalama ve bir başka kişiden aldatma ilişkisinin varlığını öğrenme ilişki kalitesinde en olumsuz sonuçları yaratan ve affedilmesi en güç olan öğrenme türleridir. Bunlarla kıyaslandığında ilişkiye dair sorular sorarak aldatmanın varlığını öğrenmek ilişki kalitesine daha az zarar vermektedir ancak bu şekilde öğrenme de aldatan kişinin kendiliğinden durumu itiraf etmesine göre daha zarar vericidir. Aldatma ilişkisini öğrenme şeklini ilişkiyi bitiren bir sebep olarak değerlendirmeye gelince, eşin kendiliğinden itirafı ilişkiyi en az bitiren öğrenme türüdür. Eşi yakalamadan sonra üçüncü bir kişinin söylemesiyle öğrenme, genellikle ilişkiyi en çok bitirici etkisi olan öğrenme türüdür.

Aldatma ilişkisinin öğrenilmesi aldatılan kişinin dışında daha geniş bir çevrede sorunların ortaya çıkmasına da zemin hazırlayabilmektedir. Örneğin çocuklarda, geniş ailede, arkadaşlarda, aldatma ilişkisindeki kişilerde ciddi ızdıraplara yol açabilmektedir. Çocuklar aldatmanın varlığını açıkça öğrenmeseler bile evdeki iklimin değişimini farkederek bu duruma tepki verebilmektedir.

Aldatma aldatılan eş üzerinde olduğu gibi aldatan taraf üzerinde de olumsuz durumlara yol açabilmektedir. Aldatan eş hem etiketlendiğinden hem de ciddi boyutta yargılanmayla karşılaştığından kayıp ve utanç duygularını bir arada yaşamaktadır.
Yazan
Dr.Dilek YEŞİLBAŞ
 
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Aldatma" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Dilek YEŞİLBAŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Dilek YEŞİLBAŞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Dr.Dilek YEŞİLBAŞ
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
 
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Dilek YEŞİLBAŞ'ın Makaleleri
► Evlilikte Çatışma ve Aldatma Dr.Dilek YEŞİLBAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Aldatma' başlığıyla benzeşen toplam 53 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Anoreksiya Nervoza Haziran 2020
► Ölüm, Kayıp ve Yas Haziran 2020
► Transaksiyonel Analiz Haziran 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


23:34
Top