2007'den Bugüne 92,865 Tavsiye, 28,331 Uzman ve 20,033 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sistemsel Roller ve Psikolojik İyi Oluş
MAKALE #21645 © Yazan Psk.Emre ŞENGÜR | Yayın Temmuz 2020 | 2,361 Okuyucu
Carol Ryff, Psikolojik İyi Oluş kavramını ve alt başlıklarını oluşturmuştur. Carol Ryff'a göre Psikolojik İyi Oluş, yaşamda karşı karşıya kalınan varoluşsal meydan okumaları yönetebilmektir. Literatürde Diener tarafından tanımlanmış diğer bir kavram da Öznel İyi Oluştur. Öznel İyi Oluş; olumlu duyguları sık, olumsuz duyguları daha az hissetme ve yaşamdan genel olarak memnun olma halidir. Psikolojik İyi Oluş, Öznel İyi Oluşa göre daha kapsamlı ve derin bir kavramdır. Öznel İyi Oluş hedonik-haz temelli bir bakış sunarken, Psikoloji İyi Oluş kendilik ve kendini gerçekleştirme sürecine vurgu yapmaktadır. Psikolojik İyi Oluş altı alt başlıktan oluşmaktadır. Bunlar: Kendini Kabul, Diğerleriyle Olumlu İlişki, Özerk Düşünce-Davranış, Çevresel Hakimiyet, Yaşama Amaç-Anlam Atfı ve Bireysel Gelişim'dir.
Kendini kabul, kişilerin olumlu ve olumsuz diyebileceğimiz tüm özellikleri ile kendini kabul etmesi anlamına gelir. Kabul, değişim veya gelişimi engelleyici bir basamak değildir. Olumsuz diyebileceğimiz özellikleri merkeze alma, kendiliğin tamamının olumsuz görülmesi, olumluyu göz ardı etme bu adımda aşılması gereken noktalardır.
Diğerleriyle Olumlu İlişki, kişilerin kurduğu ilişkilerin doyurucu ve güven içerecek şekilde olmasıdır. Her birimizin yeme ve içme ihtiyacı gibi duygusal olarak da beslenme ihtiyacı vardır. Duygusal beslenme ihtiyacının yegane doyurucu kaynağı ise kurulan ilişkilerdir. Diğerleriyle kurulan olumlu ilişki, duygusal doyum aracılığıyla Psikolojik İyi Oluşa hizmet edecektir.
Özerk Düşünce-Davranış ise ötekilerden bağımsız olarak istek ve amaçlarımızı tasarlama ve eyleme dönüştürme halidir. Gerçekleştiği ölçüde kendini gerçekleştirme süreci hızlanacaktır.
Çevresel Hakimiyet; özerk yapımız ile çevremizi seçme, dönüştürme ve fırsatlardan yararlanma konusunda yetkin olma halidir.
Yaşama Amaç-Anlam Atfı; hayata dair bir tasarım oluşturma, yön çizmeye çalışma, anlam inşası ve geçmiş ile gelecek arasında bunlara bağlı olarak bağlantı oluşturma halidir.
Bireysel Gelişim ise, hayatı bir öğrenme ve gelişim fırsatı olarak görme halidir. Deneyime açık olma, kendini tanımaya çalışma bu adımın yegane özellikleridir.
Psikolojik İyi Oluşa değindikten sonra rol üzerine de biraz düşünelim. Rol, içinde bulunulan sistemde sahip olunan konumun getirdiği karakterize özellikler bütünüdür. Karakterize özellikler bütününü bir yandan rol kavramını düşündüğümüzde aklımıza gelen ilk özellikler olarak düşünebiliriz. Ama bir yandan da rolün getirdiği sorumluluklar olarak düşünebiliriz. Günlük hayatta içinde bulunduğumuz sisteme göre öğrenci, eş, baba, iş arkadaşı gibi birçok rol üstleniriz ve üstlendiğimiz her rolün bize getirdiği belli sorumluluklar olur.
Psikolojik İyi Oluş hali, bireysel işlevselliğimizin yanı sıra içinde bulunduğumuz sistemdeki durumumuzu da etkiler. Şimdi Psikolojik İyi Oluş ile rollerimiz arasındaki ilişkiye bakmaya çalışalım.Sistem içinde Psikolojik İyi Oluş halini ve işlevselliğimizi arttırmak için şöyle bir yol izleyebiliriz:
Öncelikle sistem-rol tespiti yapmamız gerekmektedir. Diyelim ki aile sistemi içerisinde baba rolü ile bulunmaktayız. Rol tespitinden sonra, Psikolojik İyi Oluşun altı alt başlığı açısından kendimizi değerlendirmeye çalışmalıyız. İlk aşama kendini kabul aşamasıydı. Roller için getirmiş oldukları sorumluluklar vardır, demiştik. İncelememizi yaparken rolleri sorumluluklar ile birlikte düşünmek gerekmektedir. Kendini Kabul aşamasında, rolümüzün getirdiği sorumluluklar açısından olumlu ve olumsuz yanlarımızı tespit etmeye çalışmamız gerekmektedir. Böylece diğer adımlarda gelişim ve değişim açısından da bir liste oluşturmuş olacağız. Özellikle sistem çalışırken ya da sistemde oluşan sorunların çözümüyle ilgilenirken kendini kabul aşamasında, sistemin diğer üyelerinden de dönütler almak fayda sağlayıcı olacaktır.
İkinci aşamada sistem üyeleriyle olan ilişki durumu analiz edilmeye çalışılmalıdır. İlişki türünü duygusal açıdan doyurucu, çatışmalı ve duygusal mesafe içeren ilişki olmak üzere üçe ayırabiliriz. Duygusal mesafe içeren ilişkiler, sevgi ve güven ihtiyacının karşılanmadığı ilişkilerdir. Çatışmalı ilişkiler, anlaşmazlıkların ve buna bağlı karşılıklı psikolojik yaraların oluştuğu ilişkilerdir. Duygusal doyum sağlayan ilişkiler ise kişilere sevgi, güven ve destek ihtiyacını sağlayan ilişkilerdir.
Özerk düşünce ve davranış aşamasında birey olarak sistem içerisinde kendimizi ne oranda sisteme yansıtabildiğimize bakmamız gerekmektedir. Risk taşıyan iki konum vardır. İlki, aşırı baskın olma halidir. Diğeri ise pasif bir konumda olma halidir. Baskın olma hali sistemdeki diğer üyelerin özerkliklerini ve dolayısıyla taleplerini baskılayabilir. Pasif bir konumda olma ise kendi istek ve amaçlarımızı ketlememize sebep olacaktır.
Çevresel hakimiyeti, özerk oluşumuzla birlikte değerlendirmek gerekmektedir. Sistem içerisinde kendimizi değerlendirdikten sonra özerk istek ve düşüncelerimizi tespit etmeliyiz ki bu aşamayı gerçekleştirebilelim. Çevresel hakimiyet aşamasında; iletişim becerimizi kullanarak, suçlayıcı bir dil kullanmadan, istek ve amaçlarımıza göre sistemi şekillendirmeye çalışmamız gerekmektedir. Her sistem yazılı ve yazılı olmayan bir kontrat ile varlığını devam ettirir. Süreç içerisinde değişen taleplerimiz ile birlikte kontratta değişim talebimiz meydana gelir. Eğer sistem içerisinde talebimiz doğrultusunda kontrat yenilemesine gidemezsek Psikolojik İyi Oluş halimiz olumsuz etkilenecektir. Kontrat yenilemesinde, uzlaşı ise anahtar bir konumdadır.
Yaşama amaç-anlam atfı, sistem içerisinden baktığımızda sisteme dair anlam ve amaç oluşturmaya dönüşür. Bu noktada sistemin bize sağladığı duygusal destek ve doyum, güven ihtiyacını karşılama gibi temel özelliklere sahip olması önemlidir. Anlam ve amaç adımında diğer bir önemli nokta ise sistem ve sistem içindeki kendiliğe dair gelecek hayali oluşturmaktır.Oluşturulabilecek gelecek hayali, sistemin amaç ve anlamına katkıda bulunacaktır.
Bireysel gelişim noktasında ise sistemin, üyelerine bir şeyler katması ve potansiyelini gerçekleştirme fırsatı sunması gerekmektedir. Eğer sistem ketleyici, baskın ve alan açıcı değilse sistem ve dolayısıyla sitem üyelerinin Psikolojik İyi Oluş halleri etkilenecektir.
Sonuç olarak ruhsal sağlığımız için önemli bir kavram olan Psikolojik İyi Oluş kavramını sadece bireysel olarak düşünmemek gerekiyor. Altı alt basamağını da düşünerek içinde bulunduğumuz sistem, sahip olduğumuz rol ve rolün getirdiği sorumluklar açısından düşünmek ve bu bağlamda değişim ve dönüşüm için çaba göstermek bireysel ve sistemsel var oluşumuzu olumlu yönde etkileyecektir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Sistemsel Roller ve Psikolojik İyi Oluş" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Emre ŞENGÜR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Emre ŞENGÜR'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     17 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Emre ŞENGÜR'ün Yazıları
► Hamilelikte Psikolojik İyi Oluş Psk.Dnş.Seval Ulviye AKYOL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,033 uzman makalesi arasında 'Sistemsel Roller ve Psikolojik İyi Oluş' başlığıyla benzeşen toplam 12 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kanserin 5 Aşaması Haziran 2022
► Kanser ve Psikoloji Haziran 2022
► Dijitalleşen Yas Eylül 2021
◊ Psikoterapi ve Sohbet Eylül 2021
◊ İstisna Davranış Mayıs 2021
◊ Dönüşüm Nisan 2021
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


21:31
Top