2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kaygı ve Emdr
MAKALE #21725 © Yazan Uzm.Psk.Filiz KOÇAK | Yayın Eylül 2020 | 1,372 Okuyucu
Kaygı, günlük hayata dahil.

Bu yazıyı yazmadan önce aklımdan tam da şunlar geçiyordu: Acaba kaygının ne anlama geldiğini anlaşılır bir şekilde ifade edebilecek miyim? Okuyucu, anlattıklarım üzerinden kendine dair bir yorumda bulunabilecek mi? Bunlar benim soru işaretlerimdi. Ya eksik anlatırsam ya da yanlış anlamalara neden olursam? Endişeli düşüncelerim. Bu düşüncelerle birlikte yaşadığım kaygı duygusu, günlük hayata dahil olabilir.

Yeni bir şey yapmaya başlarken, yeni bir durumla karşılaşınca, yeni bir ortama girerken kaygı yaşanabilir. Kaygının üzerimizdeki etki ve sonuçlarıyla birlikte ne zaman problem haline geldiğini belirleyen sınır nerededir? Yazı öncesi, daha çok okumaya, düşünmeye ve karalamalar yapmaya istek ve heyecan duyduğumu söyleyebilirim. Kaygıyı anlatabilmenin ne kadar zor olduğunun farkında olduğumdan, endişeli düşüncelerim artabilirdi. Şöyle ki, ne yazarsam yazayım az ve eksik kalacak.. Okuyucuların hangi duygular içinde olduklarıyla ilgili bir resim çizmek gibi bu ve ben o kadar yetenekli değilim.. Böylesine derin, filozofların ve alanında öncü psikologların bile tam uzlaşamadığı, farklı yönleriyle ele alınması gereken bu konuyu nasıl anlatabilirim ki.. Bu düşünceler zihnimi istila edebilirdi ve aslında yazının kendisine ayıracak ne enerji ne de zaman bulabilirdim o zaman. İşte sınır burada. Bu istila sırasında, yazıyı yazabilmek için bana alan bırakmadığı yerde. Kaygı yoğunlaştığında, muhtemelen göğsüm daralırdı, bacaklarım uyuşurdu belki de, felç etkisi gibi. Yapmaya niyetlendiğim uğraşıyı, tam da yapmaya dair kaygım engellerdi.

Kaygı, günlük hayata ne kadar dahil?

Kaygı, günlük hayata yerleştiği noktada iş görme becerilerimizi engelleyebilir, bizi zaman zaman konuya dair felce uğratabilecek boyutta yoğunlaşabilir. Evham, vesvese, kuruntu, endişe gibi çeşitli şekillerde ifade edilebilen düşünceler belirgin bir iç sıkıntısı, iç huzursuzluğu ve gerginlikle yaşanır. Okullarda veya iş yerlerinde tanık olduğunuz deprem veya yangın gibi olası tehlikelere yönelik tatbikatları düşünün. Gerçekten deprem veya yangın olduğu durumlarda neler yapılacağına dair bir senayo vardır ve tatbikat sırasında mekanda bulunan insanlar, bu senaryoya uygun hareket ederler. Tatbikatın başladığını belirten bir sinyal vardır ve bu sinyalle birlikte herkes tatbikata katılır. Tatbikat yapılan bina bir okulsa dersler, şirketse tüm işler durdurulur ve bina boşaltılır. Tatbikat süresince tüm çalışmalara ara verilir. Bizim için de sistem benzer şekilde işlediğinden, olası tehlike senaryoları sizin için ne kadar sık ve uzun süreli oluyorsa günlük hayatınızı bir o kadar aksatır hale gelir.

Kaygı ve Belirsizlik

Kaygı belirsizliğe karşı hissettiğimiz bir duygu olup belirsizlikle baş etme kapasitemize göre şiddeti ve süresi değişebilir. Her türden yenilik belirli oranda belirsizlik içerdiğinden kaygı yaşatması doğaldır. Yeni bir ortama girdiğinizde nasıl insanlarla karşılaşacağınız belirsizdir. Bu yeni ortamda karşılaşabileceğiniz durumlara dair endişeli düşünceleriniz arttığında sosyal kaygınız artar. Sevilecek miyim, eleştirilecek miyim, yargılanacak mıyım gibi soruların cevaplarını olumsuz senaryolar eşliğinde düşündüğünüzde kaygınız daha da artar. Örneğin, o sırada gündemi takip etmediğinizi varsayarsak, popüler ve gündemde olan konuşmalara katılamayacağınız ve sonunda dışlanacağınıza dair düşünceleriniz size olmuş kadar gerçek görünebilir. Bu durumda daha ortama dahil olmadan, yalnız hissetmeye başlayabilir, gitmeye bile çekinebilirsiniz. Hayatınızın yönünü değiştirebilecek kadar önemli sınavlar öncesinde de benzer şekilde kaygı duyarsınız. Kötü not alacağım, geçemeyeceğim, diğer arkadaşlarım geçerken ben onlardan ayrılacağım vb. olumsuz düşünceler ne kadar artarsa o kadar inandırıcı hale gelirler. Öğrenimini tamamlamak üzere olan gençlerde de kaygının artması aynı şekilde doğaldır. Okul hayatı bittikten sonra iş hayatı başlayacaktır. Bu yeni başlayacak hayat son derece muğlak görünür. İş bulabilecek mi, işini sevecek mi, yoğun çalışma şartları olursa kaldırabilecek mi, ne kadar maaş alacak, geçinebilecek mi.. Ardı arkası gelmeyen bu soruların net bir cevabı yoktur. Çevremiz üzerinde kontrol sahibi olma isteğimiz, hayatımızdaki değişikliklerle birlikte artabilir.

Kaygı adeta bir virüs gibi günlük hayata yayılarak hemen her duruma yerleşebilir. Kişiden kişiye hızlıca bulaşıp diğer aile bireylerini veya arkadaşları benzer şekilde etkileyebilir. Virüsle savaşmak için enerji harcandığından, kişiyi yorgun ve bitkin düşürebilir. Kaygının yoğun yaşandığı dönemler sonrası depresif dönemlerin gelmesi bundandır.

Kaygı ve EMDR

EMDR açılımı, Türkçe’siyle Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşlemleme olup, Dr. Francine Shapiro’nun geliştirdiği psikoterapi yöntemidir. Rahatsız edici düşüncelerin şiddetinin göz hareketleriyle azaltıldığını fark eden Shapiro önce travmalarla çalışmaya başlamıştır. Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaşayan kişilerle yapılan araştırmalarda EMDR’nin etkinliği kanıtlanmıştır. EMDR ile danışanların diğer semptomlarının da azalmasıyla birlikte kullanım alanı genişlemiştir. Psikoterapi yöntemleri çok çeşitli olup, panik atak ve yaygın anksiyete gibi kaygı bozukluğu yaşanılan durumlarda da EMDR etkin şekilde kullanılmaktadır.
Kaygı ne zaman artıyor? Hangi durum ve olaylardan önce veya sonra tetikleniyor? Günlük işlevlerimizi bozacak derecede yoğunlaştıran hangi olumsuz senaryolar var? Günlük hayatta yaşadığımız kaygıyı izlemek ve öğrenmek kendimiz için ilk önemli adım olur. EMDR seanslarında, bozucu ve rahatsız edici etkileriyle birlikte kaygının yarattığı sıkıntı üzerinde çalışılır. Belirsizliğe karşı tolerans ve baş etme kapasitesinin artması hedeflenir. Sıkıntı azalırken, olumsuzluk ve tehdit içeren senaryoların etkinliği azalır. Bu senaryoların yerini, günlük hayata uyumlanmamızı sağlayacak düşünceler alır. Örneğin, kişinin mutlu olamayacağına, ilişkilerini bozduğuna, şanssız olduğuna, hasta olacağına dair düşünceleri olabilir. Bu düşünce içerikleri ve kendisine dair olumsuz inançlarını edindiği anılar işlemlenir. Kendisine ve hayatına dair uyum sağlayıcı ve gerçekçi inançları pekiştirilir; fırsatları değerlendirebilirim, mutlu olabilirim, sevilebilirim gibi. Rahatsız edici etkileri halen devam eden anılar ile birlikte işlenmeden kalmış anı ağlarına ulaşılır. EMDR ile beynin işlemleme yapması olanak bulduğundan, bu anı ağlarıyla birlikte depolanmış olumsuz düşünceler değişerek kişi için hayata uyum sağlayıcı hale gelirler.

..Seni kemiren şey,

güçlü olacak bu besinle.

Değişimle içli dışlı ol.

………

sakin toprağa söyle: Sızıyorum.

Hızla akan suya konuş: Benim.

– Rainer Maria Rilke
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kaygı ve Emdr" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Filiz KOÇAK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Filiz KOÇAK'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Filiz KOÇAK Fotoğraf
Uzm.Psk.Filiz KOÇAK
İstanbul
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi17 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Filiz KOÇAK'ın Yazıları
► Emdr Terapisi - Emdr Nedir? Psk.Dnş.Serkan YILDIRIM
► Kaygı ve Sosyal Kaygı Psk.İ.Nil BİREYŞOĞLU ÖZEN
► Emdr Nedir? Psk.Ezgi SÖNMEZ
► Emdr Nedir Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
► Emdr Terapisi Psk.Burcu MUŞDAL ÇELEBİ
► Emdr Nedir? Psk.Ayza SEKİZKARDEŞ
► Emdr Nedir? Psk.Dnş.Sezen SALİHOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Kaygı ve Emdr' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Sosyal Kaygı Mayıs 2019
► Sınav Kaygısı Kasım 2018
► Panik Atak Kasım 2018
◊ Kısa Notlar Ekim 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:17
Top