2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Soyanın Hastalıklarla İlişkisi
MAKALE #2173 © Yazan Dyt.Asuman AKÇAY KEPEZLİOĞLU | Yayın Ocak 2009 | 5,901 Okuyucu
SOYANIN HASTALIKLARLA İLİŞKİSİ


FİTOÖSTROJENLERİN HASTALIKLARLA İLİŞKİSİ

Epidemiyolojik, in vivo, in vitro insan ve hayvan çalışmaları fitoöstrojenlerin osteoporoz, meme, endometrium gibi bazı kanser türlerine, kardiovasküler hastalılara ve obeziteye karşı koruyucu olabileceğini göstermektedir.

Özellikle de Asyalıların Batılılara kıyasla bu hastalıklara yakalanma risklerinin daha az olduğu, bunun ise Asyalıların yaşam şekillerinden ve geleneksel beslenme alışkanlıklarından ileri geldiği rapor edilmiştir .

FİTOÖSTROJENLERİN KORONER KALP HASTALIKLARINA ETKİLERİ

· Koroner kalp hastalıkları (KKH) kadınlara oranla erkeklerde daha fazla iken menopoz sonrası kadınlarda hastalığa yakalanma riski artmaktadır. 1995’de Birleşik Devletlerde tüm ölümlerin %42’sine koroner kalp hastalıkları sebep olmaktaydı.

· Postmenopoz dönemde KKH’nın bu kadar önemli olmasına neden olan sebeplerin başında total kolesterol, LDL kolesterol ve trigliserit düzeylerinin artması gelmektedir. Postmenopozal dönemdeki kadınların KKH’na yakalanma riskinin fazla olmasının nedenleri azalan östrojen seviyesine bağlı olarak antioksidan kapasitenin, lipit ve lipoprotein konsantrasyonun değişmesidir.

· İnsanlar ve hayvanlar üzerinde yapılan bir çok çalışma soya isoflavonlarından zengin bir diyetin KKH üzerinde pozitif etkisi olabileceğine dair veriler elde etmiştir.

· Hiperkolesterolemik bireylere yapılan bir çalışmada isoflavonlardan zengin soya proteininin total kolesterol ve LDL kolesterolü düşürdüğü, LDL kolesterolde %6 azalma görülürken, LDL/HDL oranında kontrol diyetine kıyasla %8 azalma gözlemlenmiştir. Bu azalmanın yüksek seviyelerde olmamasına rağmen KKH riskini %16 azaltabileceğini gösterilmiştir.

· 2000 ve 2001 yılında yapılan iki ayrı çalışma soya proteini tüketiminin serum total ve LDL kolesterol ve triasilgliserol konsantrasyonlarını önemli ölçüde azalttığını, soya isoflavonlarının bu etkisinin LDL oksidasyonundan koruyucu antioksidan özelliğinin olmasından kaynaklandığı açıklanmıştır.

· Jekins ve arkadaşları 2002 yılında 1 ay boyunca isoflavonlardan zengin soyalı besinler tüketen hiperlipidemik erkeklerde ve postmenopozal kadınlarda kan lipitlerinin ve homosistein konsantrasyonlarının azaldığını göstermişlerdir.

· 2000 yılında American Heart Association günde 25g dan fazla soya proteini tüketiminin hiperkolosterolemik bireylerde lipit profilini düzeltiğini açıklamıştır.

· Yapılan tüm bu çalışmalarda soya tüketiminin postmenopozal kadınlarda premenopozal kadınlara kıyasla lipit profili üzerine daha etkili olduğu gösterilmiştir.

FİTOÖSTROJENLERİN OSTEOPOROZA ETKİSİ

· Osteoporoz, yaşla beraber birim hacimdeki kemik miktarının kademeli olarak azalması ve kemiklerin kırılganlıklarının artmasına bağlı olarak kemiklerin kırılmasıdır. Kalça ve omurgadaki kırıklar yılda ölüm oranının %20 sini oluşturan hastalıklar için en önemli komplikasyonlardan biridir.

· Birleşmiş Milletlerde yapılan Ulusal Sağlık ve Beslenme Araştırması-3 sonuçları kemik mineral yoğunluğundaki azalma prevelansının arttığına işaret etmektedir. Aynı araştırma 50-59 yaş kadınların %55’nin düşük kemik mineral yoğunluğuna sahip olduğunu; 60-70 yaşlarında ise bu oranın %69-88’e çıktığını göstermektedir

· Osteoporozun primer nedenlerinden biri menapozda endojen östrojen hormonun azalmasıdır. Östrojen kaybı kemik resorpsiyonu ve kemik oluşumu sırasında dengesizliğe sebep olarak kemik kaybını da beraberinde getirmektedir. Osteoporozun tedavisinde ise kemik mineral yoğunluğunu korumak için östrojen tedavisi (HRT) kullanılmaktadır.

· 2005 yılında menopozal kadınlar üzerinde yapılan çalışmada 12 hafta soya proteini tüketiminin serum alkalin fosfotaz düzeyini arttırırken kemik resorpsiyon markeri olan üre deoksipyridinolin düzeyini azalttığı, osteokalsini ve osteoblastik etkinliği arttıran insülin-benzer büyüme faktörü-I i ise değiştirmediği açıklanmıştır . Aynı yıl menopozal kadınlar üzerinde yapılan başka bir çalışmada soya isoflavonlarının (60mg) lumbar (bel) bölgede kemik mineral yoğunluğunu ve konsantrasyonunu arttırdığı, kalça da ise herhangi bir artış olmadığı gözlemlenmiştir.

· Daha yüksek miktarda soya proteini alınmasının kalça kemiği üzerinde etkili olup olmayacağı düşünülürken yüksek proteinli diyetlerin kalsiyum atımını arttırdığı ve kemik kaybını hızlandırdığı görüşü üzerinde durulmuştur. Fakat buna karşıt bir düşünce olarak yüksek proteinli diyetlerin kalsiyum atımını arttırırken intestinalden kalsiyum emilimini de arttırıp kemik yıkımında etkisi olmadığı yönündedir.

· Yapılan bazı çalışmalarda aynı miktarda soya proteini içeren diyetlerin isoflavon içeriği daha yüksek olanlarda kemik mineral yoğunluğu üzerinde olumlu etkileri gözlemlenmiştir.

· 2003 yılında Çin’li postmenopozal kadınlar üzerinde yapılan bir çalışmada yüksek doz isoflavon içerikli diyette kemik mineral yoğunluğunda önemli bir değişiklik gözlemlenmezken, kalça ve uyluk kemiğinde kemik mineral içeriğinde artış gözlemlenmiştir.

· Japon postmenopozal kadınlar üzerinde yapılan bir çalışmada ise yüksek doz isofalvonun kemik mineral yoğunluğunun arttırdığı açıklanmıştır.

· İsoflavonlardan zengin bir soya özünün postmenopozal kadınlarda düşük değerdeki kemik mineral konsantrasyonu üzerinde güçlü bir etkisi olduğu açıklanmıştır.

SOYA PROTEİNLERİNİN OBEZİTEYE ETKİSİ

· Obezite, prevelansı her yaş grubunda günden güne hızlı bir şekilde artan, erken ölümlere neden olabilecek büyük bir sağlık sorunudur. Enerji alımı ve harcanması arasındaki dengesizlik sonucu organlarda ve adipoz dokuda fazla yağ birikimi ile sonuçlanan, hiperinsülinemi, insülin resistansı ve lipit metabolizmasındaki anormallikleri beraberinde getiren kompleks metabolik düzensizliktir.

· Soya ve obezite arasındaki ilişkiyi araştıran hayvanlar ve insanlar üzerinde yapılmış birçok çalışma bulunmaktadır. Soya fasülyesi %36-56 oranında protein sağlaması, hayvansal kaynaklı proteinlerde bulunan tüm elzem amino asitleri içeren bitkisel bir protein kaynağı olması çalışmaların ana nedendir.

· Mikkelsen ve arkadaşları 12 kilolu ve hafif obez erkeğe 4 gün boyunca yağ kısıtlı domuz eti proteini (%29 yağ, %29 protein), soya proteini (%29 yağ, %28 protein) ve karbonhidrat diyeti (%28 yağ, %11 protein) uygulayarak 24 saat enerji harcamalarını gözlemlemiş. 4.günün sonunda solunum odasında 24 saat enerji harcamaları ölçülmüş ve domuz diyetinin soyaya kıyasla az miktarda, her ikisinin karbonhidrat diyetine kıyasla çok fazla miktarda termojenik etki gösterdiği açıklanmış. Bu sonuçlara göre obezitenin önlenmesi ve tedavisinde termojenik etkisinden dolayı soya proteinin uygun olabileceği beyan edilmiştir.

· Başka bir çalışmada soya proteini ve süt proteini içeren düşük kalorili iki ayrı diyet verilen kilolu ve obez bayanlarda soya proteini tüketen grupta kilo kaybının daha fazla olduğu, total kolesterol, LDL kolesterol ve trigliserit seviyelerinin daha düşük olduğu açıklanmıştır.

· Soya proteinin obezite üzerindeki etki mekanizması net değildir. Fakat birçok yayın soya proteininin insülin direncini, yağ emilimini ve yağ asit metabolizmasını olumlu yönde etkilediğini savunmaktadır. İn-vivo çalışmalar soya proteininin karaciğerde lipogenezisi etkilediğini kanıtlamıştır. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar karaciğerde hepatik yağ asit sentezinin inhibe edildiğini, bunun hepatik lipojenik enzimlerin, yağ asit sentetazın ve asetil CoA karboksilazın aktivitelerinin azalmasıyla ilişkilendirilmiştir.

· Obez insan ve hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar soya proteini tüketiminin fazla vücut yağını azalttığını ve tokluk hissini etkilediğini göstermektedir. Soya proteini ve diğer bileşenlerinin plazma lipitlerini, karaciğer ve adipoz dokuda yağ birikimi azalttığını, böylece aterosiklerozis ve lipotoksisiti riskini azalttığı ve obeziteyle ilişkili diğer koplikasyonlarını önlediği belirtilmiştir.

· Birçok çalışma soya proteini ve bileşenlerinin insülin direncini düzelten ve vücut yağını ve kan lipitlerini azaltan muhtemel mekanizması yağ metabolizması ve enerji dengesini etkileyen biyokimyasal ve moleküler olaylar olduğu kanısındadır.





KAYNAKLAR

1. Miriam J.J. de Kleijn, Yvonne T. Van der Schouw, Peter W.F. Wilson, Herman Adlercreutz, Witold Mazur, Diederick E. Grobbee and Paul F. Jacques. Intake of dietary phytoestrogens is low in postmenopausal women in the United States: The Framingham Study. J. Nutr. 131: 1826-1831, 2001.
2. Heather M Engelman, D Lee Alekel, Laura N Hanson, Anumantha G Kanthasamy, and Manju B Reddy. Blood lipid and oxidative stres responses to soy protein with isoflavones and phytic acid in postmenopausal women. Am J Clin Nutr 81: 590-6, 2005.
3. Kerry E Wangen, Alison M Duncan, Xia Xu, and Mindy S Kurzer. Soy isoflavones improve plasma lipids in normocholesterolemic and mildly hypercholesterolemic postmenopausal women. Am J Clin Nutr 73: 225-31, 2001.
4. Review. Pharmaceutical prospects of phytoestrogens. Endocrine Journal, 53 (1), 7-20, 2006.
5. Do Y Soung, Anagha Patade, Dania A Khalil, Edralin A Lucas, Latha Devareddy, Kathryn A Greaves and Bahram H Arjmandi. Soy protein supplementation does not cause lympocytopenia in postmenopausal women. Nutrition Journal, 5:12, 2006.
6. Yu-Ming Chen, Suzanne C. Ho, Silvia S. H. Lam, Susan S. S. Ho and Jean L. F. Woo. Soy isoflavones have a favorable effect on bone loss in Chinese postmenopausal women with lower bone mass: A Double-Blind, Randomized, Controlled Trial. J Clin Endocrinol Metab 88: 4740-4747, 2003.
7. Wendy L Hall, Katerina Vafeiadou, JespernHallund, Susanne Bugel. Soy-isoflavone-encriched foods and markers of lipid and glucose metabolism in postmenopusal women: interactions with genotype and equol production. Am J Clin Nutr 83:592-600, 2006.
8. Christopher D Gardner, Kathrayn A Newell, Rise Cherin and William L Haskell. The effect of soy protein with or without isoflavones relative to milk protein on plasma lipids in hypercholesterolemic postmenopusal women. Am J Clin Nutr 73:728-35, 2001.
9. Kerry E. Wangen, Alison M. Duncan, Barb E. Merz-Demlow, Xia Xu, Robert Marcus, William R. Willam R. Phipps and Mindy S. Kurzer (2000). Effects of soy isoflavones on markers of bone turnover in premenopausal and postmenopausal women. J Clin Endocrinol Metab 85:3043-3048, 2000.
10. Caral A Lamartiniere. Protection aganist breast cancer with genistein: A component of soy. Am J Clin Nutr 71: 1705-7, 2000.
11. Lee – Jane W. Lu, Karl E. Anderson. Decreased ovarian hormones during a soya diet: Implications for breast cancer prevention. Cancer Research 60: 4112-4121, 2000.
12. Kerrie B. Bouker and Leena Hilakivi – Clarke. Genistein: Does it prevent or promote breast cancer?. Environ Health Perspect 108: 701-708, 2000.
13. Manuel T. Velasquez and Sam J. Bhathena (2006). Role of dietary soy protein in obezity. International Journal Of Medical Sciences 4(2):72-82.

Dyt. Asuman AKÇAY

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Soyanın Hastalıklarla İlişkisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Asuman AKÇAY KEPEZLİOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Asuman AKÇAY KEPEZLİOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Asuman AKÇAY KEPEZLİOĞLU'nun Makaleleri
► Hipotroid ve Beslenme İlişkisi PDF Dyt.Füsun BİLGİN ÇAKMAK
► Menopoz ve Beslenme İlişkisi Dyt.Şeyma SARAY
► Diyabet ve Posa İlişkisi Dyt.Duygu BİLGİN
► Kalsiyum-Obezite İlişkisi Dr.Dyt.Gizem KÖSE
► Brokoli ve Kanser İlişkisi Dyt.Elvan ODABAŞI
► Spor ve Beslenme İlişkisi Dyt.Şule DOĞAN BEYAZ
► Selülit ve Beslenme İlişkisi Dyt.Sinem KOLBAKIR AYDIN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Soyanın Hastalıklarla İlişkisi' başlığıyla benzeşen toplam 87 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:50
Top