Depresyondan Nasıl Çıkılır-Zombiler
Depresyonda genellikle özgüvende düşüş yaşanır. Kişide bir yetersizlik, çaresizlik, başarısızlık duygusu hakimdir. “Kimse beni sevmiyor, dışlanıyorum, değersizim, mutlu olmayı hak etmiyorum, hiçbir şeyi beceremiyorum” bu örnekler çoğaltılabilir ama her halükarda kişi dışarıdan beklediği/istediği onayı, değeri, başarıyı kazanabilecek yeterlilikte hissetmez kendini.
Bu özgüven düşüşü o kadar yüksektir ki kişi eskiden yapabildiği şeyleri de artık yapamaz hale gelmeye başlayabilir. Örneğin her zaman görüştüğü arkadaşlarıyla buluştuğunda söylediklerinden emin olamamak ya da arkadaşları tarafından geçmişte onaylandığını bildiği halde konuşurken değersiz, yetersiz hissetmek bu duruma örnek verilebilir. Kişi bu durumlarda içten içe kendi gerçekliğiyle çeliştiğinin farkındadır ama yine de aynı şekilde davranmaya hissetmeye devam eder.
Kişi normalde yapabildiği, yetenekli olduğu ya da herkesin zaten yapabileceği hareketleri yaparken bile kendini sorgular olur ki hayat akışında bir de daha önceden denemediği yeni bir görev, sorumluluk girerse devreye yandık.
Çünkü kişideki yetersizlik, başarısızlık inançları kişi kendini ne kadar motive etse de kişiyi aşağı çeken ve yapamamaya sürükleyen bir algı oluşturur.
Depresyondaki kişi farkındalığı yüksek değilse durumun farkında değildir. İşin başına geçince kişide titreme, çarpıntı, kaçma isteği, aşırı yorgunluk ya da dikkat dağınıklığı görülebilir. Kişi işe ya bir türlü başlayamaz, ya bir şekilde kendini işten attırır ya da yaptığı işi anlayamaz gerekli başarıya ulaşamaz, bazen başarılı olur ama kendi başarısını yeterli bulmaz. Aslında bir şekilde kendine ket vurur engel çeker farkında değildir.
Yani depresyonu nedeniyle kişi kendi kapasitesini bile ortaya koyamaz. Peki bu kişinin kendisiyle zoru nedir? Kişisel hayat hedeflerini, hayallerini kapasitesi olduğu halde niçin gerçekleştirme konusunda kendini engeller, bloke eder?
İşte ben bu durumu zombiler olarak açıklıyorum.
Şöyle düşünün. Bir kişiye çocukluğundan beri ailesi “sen yapamazsın, sen başaramazsın, dur ben sana yardım edeyim” demiş olsun. Ya da arkadaşları sürekli onu yetersizlikle suçlayıp aşağılamış olsun. Ya da kardeşi sürekli eleştirmiş olsun. Kişi onların bu söylediklerine her ne kadar inanmasa da hatta onlara rağmen başarılı olmak istese de bilincinin kör bir tarafı hafızada kayıtlı olan bilgileri içselleştirir. Biz mantıken güçlü başarılı mutlu olmak istesek de bize dışarıdan gelen yetersizlik imalarını içselleştiren parçaları vardır. Bu kör parçalar kesinlikle mantıkla çalışmaz.
Aşık oldunuz ve kıza açılacaksınız içinizden bir parça “o kız sana bakmazzz” diyor ya ben işte içinizdeki o parçaya zombi adını taktım. Eğer siz o kıza açılmazsanız ya da ona açılırken aşırı özgvensiz davrandıysanız, konuşurken saçmalamaya başladıysanız zombi istilasına yenilmişsiniz denebilir. Tabii ki ortada zombi falan yok, zombiyi metafor olarak kullandığımın farkındasınız tabii de aksimize çalışan ve bizi yetersiz, başarısız gören bilinçsiz taraflarımız olduğu konusunda hemfikiriz. Bu taraflarla psikoterapi yoluyla çalışabilir ve bilincimizin kör taraflarındaki perdeyi indirip mantıkla buluşturmamız mümkündür.
Fakat eğer önümüzde acil ve yapılması gereken bir görev, hedef varsa içimizdeki korku, kaygı gibi olumsuz düşüncelere zombi muamelesi yapmak hızlı ve pratik bir çözümdür. Tabii ki olası olumsuz ihtimallere karşı önlemlerimizi almalıyız ama enerjimizi emen ve bizi aşağı çeken olumsuz duyguları fark ettiğimizde onları içselleştirmemek en doğrusudur.
Zombileri yenmek ve ortadan kaldırmak zamanı gelene kadar zombileri görmezden gelerek etkisiz hale getirmeyi denemenizi tavsiye ediyorum.
Bu özgüven düşüşü o kadar yüksektir ki kişi eskiden yapabildiği şeyleri de artık yapamaz hale gelmeye başlayabilir. Örneğin her zaman görüştüğü arkadaşlarıyla buluştuğunda söylediklerinden emin olamamak ya da arkadaşları tarafından geçmişte onaylandığını bildiği halde konuşurken değersiz, yetersiz hissetmek bu duruma örnek verilebilir. Kişi bu durumlarda içten içe kendi gerçekliğiyle çeliştiğinin farkındadır ama yine de aynı şekilde davranmaya hissetmeye devam eder.
Kişi normalde yapabildiği, yetenekli olduğu ya da herkesin zaten yapabileceği hareketleri yaparken bile kendini sorgular olur ki hayat akışında bir de daha önceden denemediği yeni bir görev, sorumluluk girerse devreye yandık.
Çünkü kişideki yetersizlik, başarısızlık inançları kişi kendini ne kadar motive etse de kişiyi aşağı çeken ve yapamamaya sürükleyen bir algı oluşturur.
Depresyondaki kişi farkındalığı yüksek değilse durumun farkında değildir. İşin başına geçince kişide titreme, çarpıntı, kaçma isteği, aşırı yorgunluk ya da dikkat dağınıklığı görülebilir. Kişi işe ya bir türlü başlayamaz, ya bir şekilde kendini işten attırır ya da yaptığı işi anlayamaz gerekli başarıya ulaşamaz, bazen başarılı olur ama kendi başarısını yeterli bulmaz. Aslında bir şekilde kendine ket vurur engel çeker farkında değildir.
Yani depresyonu nedeniyle kişi kendi kapasitesini bile ortaya koyamaz. Peki bu kişinin kendisiyle zoru nedir? Kişisel hayat hedeflerini, hayallerini kapasitesi olduğu halde niçin gerçekleştirme konusunda kendini engeller, bloke eder?
İşte ben bu durumu zombiler olarak açıklıyorum.
Şöyle düşünün. Bir kişiye çocukluğundan beri ailesi “sen yapamazsın, sen başaramazsın, dur ben sana yardım edeyim” demiş olsun. Ya da arkadaşları sürekli onu yetersizlikle suçlayıp aşağılamış olsun. Ya da kardeşi sürekli eleştirmiş olsun. Kişi onların bu söylediklerine her ne kadar inanmasa da hatta onlara rağmen başarılı olmak istese de bilincinin kör bir tarafı hafızada kayıtlı olan bilgileri içselleştirir. Biz mantıken güçlü başarılı mutlu olmak istesek de bize dışarıdan gelen yetersizlik imalarını içselleştiren parçaları vardır. Bu kör parçalar kesinlikle mantıkla çalışmaz.
Aşık oldunuz ve kıza açılacaksınız içinizden bir parça “o kız sana bakmazzz” diyor ya ben işte içinizdeki o parçaya zombi adını taktım. Eğer siz o kıza açılmazsanız ya da ona açılırken aşırı özgvensiz davrandıysanız, konuşurken saçmalamaya başladıysanız zombi istilasına yenilmişsiniz denebilir. Tabii ki ortada zombi falan yok, zombiyi metafor olarak kullandığımın farkındasınız tabii de aksimize çalışan ve bizi yetersiz, başarısız gören bilinçsiz taraflarımız olduğu konusunda hemfikiriz. Bu taraflarla psikoterapi yoluyla çalışabilir ve bilincimizin kör taraflarındaki perdeyi indirip mantıkla buluşturmamız mümkündür.
Fakat eğer önümüzde acil ve yapılması gereken bir görev, hedef varsa içimizdeki korku, kaygı gibi olumsuz düşüncelere zombi muamelesi yapmak hızlı ve pratik bir çözümdür. Tabii ki olası olumsuz ihtimallere karşı önlemlerimizi almalıyız ama enerjimizi emen ve bizi aşağı çeken olumsuz duyguları fark ettiğimizde onları içselleştirmemek en doğrusudur.
Zombileri yenmek ve ortadan kaldırmak zamanı gelene kadar zombileri görmezden gelerek etkisiz hale getirmeyi denemenizi tavsiye ediyorum.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Depresyondan Nasıl Çıkılır-Zombiler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Elif TERZİKÖY'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Elif TERZİKÖY'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.