2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Meslek Seçimi
MAKALE #21828 © Yazan Doç.Dr.Murat Eren ÖZEN | Yayın Ekim 2020 | 2,162 Okuyucu
Hayatımızdaki en önemli dönüm noktası meslek seçimidir. İlk yapılması gereken, istediğimiz meslek için uygun bölümü bitirmektir. Daha önce yapılması gereken ise uygun alanı seçmektir; sayısal mı, eşit ağırlık mı? Peki uygun alanı seçmek için ne kadar hazırlıklıyız. (Bu arada, daha ilkokuldan itibaren olmak istediği mesleği söyleyen çocuk, aile için bulunmaz bir şanstır, ancak, bunun gerçekçi yanlarına bakmak sonraki yazılara kalsın).
Zaten alan seçiminden itibaren meslek seçimi de sınırlanmış oluyor. Çocukluktan beri istenen meslek, alan seçimi ile beraber hayal olabilir. O yüzden, meslek seçimini son ana kadar saklamamak gerekir. Bilinçli bir aile, çocuğunu küçük yaştan itibaren ders seçimleri konusunda uyarabilir ve onu yönlendirebilir. Burada başka bir sorun daha çıkıyor; derslerine yeterince çalışmayan, ders sorumluluğunu almayan bir öğrenci, alan seçme konusunda ne kadar sorumluluk sahibi olabilir? Burada aile devreye girerek çocuğunun alan seçiminde bir müdahalede bulunmaya başlarsa, çocuğun kendi meslek seçimi ne kadar gerçekleşebilir.
Aile meslek seçimi konusunda yeterince motive değilse, çocuk için de pek bir seçenek kalmıyor. İlgisiz bir ailenin çocuğu, günü kurtarmak için sadece sınıf geçmeyi hedefleyebilir. Günü geldiğinde, meslek seçiminde hem anne-babanın hem de çocuğun pek şansları kalmayacaktır. Bindelik derecelere girmediği takdirde, istediği mesleği seçemeyen çocuğun ömür boyu istemediği bir alanda çalışması mutsuzluk kaynağıdır.
Bir de ailenin istediği, ancak çocuğun istemediği meslek vardır. Buna çocuğun tuzağa düşürülmesi diyoruz. İstemediği bir alanda ders çalışması ve ardından istemediği mesleği yapacak olması büyük oranda sıkıntı kaynağıdır. Bu yüzden istemediği bölüme yerleşip daha sonra bölüm değiştirmek için sınava girenleri az görmüyor değiliz. Günlük pratikte, ailesi yüzünden istemediği alanda meslek seçimine zorlanan öğrencileri görüyorum; çocuklarının ne kadar sıkıntı çektiğini görmeyip sadece hedefe odaklanmış bir anne-baba ve “tuzağa düşürülmüş çocuk” tablosu.
Ana baba, başaramadığını çocuğunda görmek istemektedir. Zaten çocuk, bir aile için “proje” demektir, yani, kendi planlarını çocuğu üzerinde gerçekleştirmek için anne baba elinden geleni yapar. Beklenen; çocuğu için elinden geleni yapan bir ailedir. Peki çocuk, ailenin beklediğini yapıyor mu, o sorumluluğu alıyor mu?
Meslek seçimi için değişik internet sayfalarındaki testleri dolduran öğrencileri görüyorum. Okul rehberlik servislerinin verdiği testlerden çıkarımlar yapılıyor. Meslek seçimi için yapılan testlerin sonuçlarına bakılırsa; hiç de kafamızdan geçirdiğimiz gibi veya planladığımız gibi çıkmıyor. “Sözde meslek belirleme testleri” gerçekçi değil, hayatın gerçeklerini karşılamıyor, gerçeği yansıtmıyor. Aklı başında olanlar için bu testler bir eğlence kaynağı gibi olmalı, daha öteye de gitmemeli!

Okulda öğrencilerin meslek seçimi için danıştıkları öğretmenleri olabiliyor. Öğrencilerin çok güvendikleri ve sevdikleri öğretmenler, bazı öğrencilerine danışmanlık veriyorlar. Aileler de çocuklarının iyi bir yere gelmesi için öğretmenlerine güveniyorlar. İçinden çıkılamayan meslek seçimi konusunda bu dayanışma güzel olabilir. Okulda öğrencilerini takip eden ve destek isteyen öğrencilere yardım eli uzatılması meslek seçimi açısından iyi bir yoldur.

Öğrencileri değişik mesleklerden kişilerle tanıştırma ve bir araya getirme çabaları olumlu bir yaklaşım sayılabilir. Meslek sahibinin kendi mesleği ile ilgili sorulara cevap vermesi, soru işaretlerine açıklık getirmesi, o meslek konusunda kafasında soru işaretleri olan adaylar için iyi bir yoldur. Ancak bu yol birkaç defa tekrarlanmalıdır. Bana kalırsa, ortaokulda ve lisede birer defa yapılmalıdır.

Meslek seçimi konusunda kararsız kalan öğrenciler hiç de az değil. Sınav yılının sonuna geldikten sonra bile halen hangi mesleğin kendisi için daha doğru olduğuna karar verememiş olmak geç kalınmış gibi görünüyor.




Hayatımızdaki en önemli dönüm noktası meslek seçimidir. En önemli diyorum, çünkü, günde en az 8 saatlik zaman dilimini mesleğimizle ilgili yaptığımız işte geçiriyoruz. Daha ilkokuldan itibaren olmak istediği mesleği söyleyen çocuk, aile için bulunmaz bir şanstır. Her anne baba, belli bir amacı, hedefi olan çocuğunun olmasını ister. Eğer istemek, elde etmenin yarısı ise, bir amacın olması başarma yolundaki ilk adımdır. Başarılı olma konusunda istekli olan bir çocuğun hedefleri de farklıdır.

Hedefi olan, planlı ve istekli çalışan bir çocuk/öğrenci elbet istediğini elde eder veya en azından hedefine yakın bir başarı elde eder. Sorumluluk sahibi bir çocuğun elde edemeyeceği başarı yoktur. Sorumluluk bilinci ise her çocukta olmaz. Sorumluluk bilinci hem içsel faktörlere hem de çevresel faktörlere bağlıdır. Dışsal faktörlerin en önemlisi anne baba desteğidir. İçsel faktörlerin en önemlisi kişinin kendi isteği ve kendi kendine motivasyonu kullanabilmesidir. Motivasyonu sağlayan önemli etkenlerden birisi de çocuğun çalıştığını gören ve takdir eden öğretmenlerdir.

Sorumluluk aynı zamanda olgunlaşma ile ilgilidir. Olgunlaşma, kendi sorumluluğunu alabilme gücüdür. Motivasyonu sağlayan önemli etkenlerden birisi de olgunluktur. Olgun olmak kendi kararlarını alabilmeyi ve hedefe doğru yönelmeyi sağlar. Her çocuk belli yaşta olgunlaşır. Bunu önceden kestirmek mümkün değildir. Olgunlaşma süreci 25 yaşına kadar uzayabilir. Bazı hayat olayları (bir ebeveyn kaybı, sınıfta kalma, sınavı kazanamama, bazı aile sorumluluklarının kendi üzerine kalması gibi) olgunlaşmayı sağlayabilir veya hızlandırabilir. Kimi öğrenci üniversiteyi bitirinceye kadar kendisinden beklenen sorumluluğu, azmi gösteremez. Kimisi ise daha ilkokuldan itibaren böyle bir olgunlaşmayı gösterebilir, en azından kendi yaşıtlarına göre daha sorumlu ve bilinçlidir. Olgun olan bir çocuk hedefine daha iyi odaklanacaktır. Çocuğun kendi kararlarını almasını ve eleştirel düşünmeyi geliştirmesini sağlamak olgunlaşmaya katkıda bulunabilir. Olgunlaşan çocuğun meslek seçiminde daha sağlıklı kararlar vereceğini, ne istediğini bileceğini unutmamalıyız.

Meslek seçimi yapılırken öncelikle çocuğun/öğrencinin sorumluluk alarak kendi mesleğini seçmesi beklenir, çünkü, seçilen mesleği ömür boyu yapacak olan çocuğun ta kendisidir. Bu nedenle, lisede çocuğun kendi istediği alanı seçmesi çok önemlidir. Başarılı olamayacağını düşünerek istediği meslekle ilgili alanı (sayısal, eşit ağırlık, sözel) seçmeyen öğrenci büyük bir hata yapar. Biraz daha çaba göstererek veya destek alarak başarılı olabileceği bilinci gelişmeyen öğrenci istediği alanı seçmekte zorlanır. Bu aşamada anne baba ve/ veya öğretmenler devreye girebilirler.

Ders çalışmayı başarabilen ve bazı başarılar elde eden çocukların hedefleri de ona göre yüksektir. Özellikle dikkati iyi olan çocuklar, bu durumu iyi kullanabilirlerse daha fazla motive olurlar. Motivasyon sonucu daha sağlıklı karar alabilirler. Ancak, dikkat eksikliği olan çocuklar ise kendilerini istedikleri gibi göremedikleri için motivasyonları düşecek ve başarıları da daha düşük olacaktır. Dikkat eksikliği olanların daha fazla ders çalışması gerekir. Başaramadıklarını gördükçe motivasyonları düşer. Bu nedenle, dikkat sorunu olan çocukların mümkün olan en küçük yaşta tespit edilerek destek almaları gereklidir. Derslerine verimli şekilde çalışamayan, dikkat eksikliği olan çocukların biraz daha boşvermiş gibi görünmeleri doğaldır. Bununla birlikte, dikkat eksikliği olup da yeterli olgunluğa ve motivasyona sahip çocuklar sorunlarının farkına vararak daha fazla çalışıp başarılı olabilirler.



Verimli ders çalışan, olgunlaşmış ve motive olan bir çocuğun/bireyin alan (sözel, sayısal, eşit ağırlık) seçimleri de daha sağlıklıdır. Alanında başarılı olduktan sonra meslek seçimi de daha sağlıklı olacaktır.



Tüm saydıklarımıza rağmen meslek seçimi konusunda kararsız kalan öğrenciler hiç de az değil. Meslek seçimi aynı zamanda iş bulma ve işsiz kalma ile ilgili kaygıları da beraberinde getirir.

Sınav yılının sonuna geldikten sonra bile halen hangi mesleğin kendisi için daha doğru olduğuna karar verememiş öğrenci ve ailelerini görüyoruz, sanki geç kalınmış gibi görünüyor. Bence geç kalınmış sayılmaz, telaşa gerek yok!



Dr.Murat Eren ÖZEN
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Meslek Seçimi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Doç.Dr.Murat Eren ÖZEN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Doç.Dr.Murat Eren ÖZEN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Doç.Dr.Murat Eren ÖZEN
Adana
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi13 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Doç.Dr.Murat Eren ÖZEN'in Yazıları
► Eş Seçimi Dr.Mehmet Levent SOYLU
► Evlilik ve Eş Seçimi Dr.Hüner AYDIN
► Tüp Bebekde Cinsiyet Seçimi Op.Dr.Verda TUNÇBİLEK
► Kürtaj Kararı ve Doktor Seçimi Op.Dr.Volkan Serhat DEDE
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Meslek Seçimi' başlığıyla benzeşen toplam 92 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Depresyon Etiyolojisi PDF Ekim 2020
► Depresyon Bilgilendirme PDF Ekim 2020
► Apati PDF Ekim 2020
◊ Dışkı Tutamama (Enkoprezis) ÇOK OKUNUYOR Haziran 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:54
Top