Aşkım Ara Verelim mi?: İlişkiye Ara Vermek Mümkün Müdür?
AŞKIM ARA VERELİM Mİ?: İLİŞKİYE ARA VERMEK MÜMKÜN MÜDÜR?
Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var, ara verelim mi?
İlişkide durdur ve beklet tuşuna basmak, günümüz ilişkilerinin seçeneklerinden biri değil mi? Peki ayrılık öncesi son dans, oyuncu değişikliği öncesi mola mı yoksa gerçekten ilişkiyi güçlendirmek için sunulan bir çözüm önerisi mi? Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var, ara verelim mi?
İlişkide ara vermek mümkün mü?
Sürekli kavga ediyor, kavgalardan sonra sakinleşemiyorsun; ilişki eskisi kadar heyecanlı değil ve ne yapacağını bilemiyorsun; karşı tarafın ya da senin bağlanma ile ilgili şüpheleri var; işler ciddileşmeye başladı ve emin değilsin; aldatıldın ama ne gidebiliyor ne de kalabiliyorsun. Partnerinle konuşsan, biraz uzaklaşsan, nefes alacak alan istesen diye düşünüyorsun. İlişkiyi çocuklukta oynadığımız oyundaki gibi dondursak? Böyle bir ihtimal var mı, devam etmesi mümkün mü?
Algı bombardımanına bırakılmayan insan beyni pozitifi algılamaya daha meyilli. Bu çift ilişkinde de geçerli. Birinden hoşlanman ve ya âşık olman duygusu bir çığ gibi iner üstüne. Bir anda, topyekûn ve yoğun şekilde saldırır aşk hayatına. Ancak partnerinden soğuman aynı hızda olmaz. Yavaş yavaş birikir olumsuz duygular. Bir kez birikmeye başladığında da artarak devam eder ve kavgalar kaçınılmaz olur. Bu durumda kadın ve erkek farklı nedenlerle ara verme noktasına gelebilir.
Araştırmalar, yapılan anketlere verilen cevaplara bakınca kadın ve erkeğin ara vermede çok farklı sebepleri olduğunu gösteriyor. Stresli bir ilişki yaşayan kadın yalnız kalıp kendisi ile baş başa ilişki analizini yapmak istediğini belirtiyor. Yani düşünecek, taşınacak ve partneri artık etkisiz eleman mı yoksa onu hala istiyor mu ona bakacak. Erkek ise bu kadar stresi yaşıyorum dışarıda daha iyi bir ilişki var mı merak ediyorum diye cevap vermiş. Yani biz böyle fena değiliz ama iyinin iyisi varsa neden burada durayım, bu arada ben anlayana dek sen bir yere gitme diye cevap veriyor araştırmaya. Bana soracak olursan tam tersi de söz konusu olabilir çünkü ben cinsiyet ayırmaksızın her iki cinste tüm sebepleri sıralayan örnekler gördüm. Sadece teklifin kimden geldiğine göre farklı süreçler işleyebiliyor.
Ara verelim diyen erkekse…
Erkek teklif ettiğinde ne olur? Kadının ihtiyacı ilişki kurmak ve ilişkide kalmakken erkek ara verelim diyor. Kadının aklına hemen ya başka biri olduğu ya da ayrılalım diyemediği için bu teklifle geldiği gelir ve yoğun bir kaybetme korkusu artı öfke duyar. Erkekler boğulup, alan olmadığını hissettiklerinde çatışmayı azaltmak için yalnızlık ihtiyacına girebilir. Ama beyler sizi uyarırım, kadınlar belirsizlikten hoşlanmaz. Görüşmeme süresini de nedenlerinizi de iyi açıklamanız gerekir. Eğer başka biri olduğu ya da ayrılma niyetinde olduğunuz konusunda tersine ikna edemezseniz kadın o ilişkiden gider ya da o an gitmez görünür ama arayışa yönelebilir.
Ara verelim diyen kadınsa…
Kadın teklif ettiğinde neler olur? Erkek ilişki içinde en fazla varlığının onaylanması, beğenilme, takdir duygularını arar. Teklife şaşıran adam kaygıdan çok öfke ve yetersizlik yaşar. Erkek başarısız ve yetersiz hissettiğinde bir yandan çaresizlikle de boğuşur. Bazen senin gördüğün sadece öfkesi ve üzüldüğünü belli etmeyen klasik erkek tavrı umursamazlık olur. Bu da geri dönüşü zorlaştırabilir ve iyi açıklanmadığında direk ilişkinin bitişi ile sonlanabilir.
Korkutucu teklif: ilişkiye ara vermek…
Ara vermek korkutucu değil mi? Yani film arasına çıkmak gibi, köprüden önce çıkışı hayal etmek gibi, ayrılık provası mıdır mesela? Birine ayrılama konusunda alışma süresi tanımak için ona gösterilen merhamet midir? Bir birliktelik için “birlikte olamama durumu” araf değil midir? Sigaranın zarar verdiğini bilip yavaştan bırakmaya çalışan haldeki gibi midir? Sevgili uzaklaşmanın yolunu mu arar?
Temel duygu eğer gizli niyetler yoksa ilişkiyi kurtarma çabası zaten. Yan yana iken hızla erozyona uğrayıp tükenecekken ara verip nefes alıp muhasebe yaptıktan sonra ilişkiyi toplamak daha iyi bir seçenek gibi görünür. Sen sana benzeyen birini seçtiğine göre o sorun ikiniz için de sorundur sadece ara vermek isteyen kimse o önce ve daha net görüyor demektir yıkım ihtimalini.
Bu hale gelmemek için ne yapmak lazım? Küçük molalar olsa mesela?
Bu hale gelmemek için ne yapmak lazım? Küçük molalar vermediğin ilişki devasa bir molaya ihtiyaç duyacak hale gelebilir. Bir üçgende yaşıyorsun: her şeyi beraber yaptığın partnerin, kendine hiç zaman ayırmadığın hayatın ve sahipsiz kalan bireyselliğin. Beyinde salgılanan bir hormonla anlatayım. Adı oksitosin, birine sıkı sarıldığın anda salgılanan bu hormon, azaldığında beyin sana sarılana karşı ihtiyaç hissettiriyor. Sürekli yan yana olduğun, dokunma mesafende olan biri varsa bu hormonla alakalı depon devamlı dolu olduğundan ihtiyaç da oluşmuyor. Ayrı vakitler geçiren, kendine ait uğraşları ve zamanları olan çiftlerin özlem duygusu ve bağlılıkları bu yüzden yüksek. Oksitosin ihtiyaç duymanın devamlılığını sağlıyor.
Sürekli yan yana olmak kadar yan yana duramayacak denli çatışma yaşamak da ilişkiyi içinde nefes alınmaz hale getirebiliyor. Hiçbir şeyi değiştirmeden ilişkiyi ittirmeye çalışmak durumu kolaylaştırmıyor. Kolyen boynuna dolandı ise açmaya çalıştıkça onu kullanamayacağın hale getirirsin değil mi? İlişki ile inatlaşmak da bunun gibi. İşler içinden çıkılmaz hale geldiğinde: tamamlanmamış ihtiyaçlar, karşılanmayan talepler ve duygular devreye giriyor. Her şeyi denesen de değişmiyor ve sen ilişkiyi kaybetmemek için yollar arıyorsun belki de.
Bu durumda çözüm ara vermek mi peki? Ne yapmalı? Vereceksem nasıl olmalı?
Ara vermeden nefes alamayacağım diyorsan şunlara dikkat et…
Ara vermek şart ise ve samimi isen tamam o arayı ver, istediğin süreyi belirt, kendi içinde değerlendir ama bunu o sürede kaçırdıklarını hızlandırılmış şekilde yaşadığın bir sürece çevirme. Birini köşede yedekte bekletirken o arada nasılsa ayrıyız diyerek başka ihtimaller peşinde koşuyorsan bu ara verme değildir. Değerlendirmeyi ilişki için ve kendi içinde yapmalısın, başka ilişkilerle değil. Ha eğer yapacaksan da bunu konuşmuş olmanız gerekir ki bunun adı ara vermek değil ayrılmak olur ve böyle bir seçim yaparsan ya dönmen zordur ya da döndüğünde çok daha büyük çatışmalar olur.
Ara verme konusu çok iyi konuşulmalı, süreci iyi değerlendirmelisin…
O yüzden niyet gerçekten ara vermekse konu çok iyi konuşulmalı. Nedenlerin, sınırlar, süreç… Bunları net konuşmazsan tekrar bir araya geldiğinde o sürede yaptığın ve yaptığı her şey ayrı birer çatışma konusu haline gelir. Ara sırasında ne yaptığın döndüğünde ilişkinin devam edip etmeyeceğini belirleyecek unutma.
Ara verme iyi değerlendirilmedi ve öylesine zaman geçirildi ise bir araya gelindiğinde aynı kavgaları edersin. Kötü sözlerle ayrıldınsa ya da tek taraflı dayatma varsa her kavgada eski konular açılır. Bir kere ayrıldığın için ayrılık fikri eskisi kadar uzak olmadığı gibi gidecek kadar cesur olman tolerasyonunu da düşürür. Araya ilişki ya da flört girdiyse bu daha da kötüdür ki zaten her kötü hissedildiğinde bu konu açılır da açılır.
O senin rakibin değil sevdiğin!
Sorunları tekrar yaşamamak için ne yapman gerekir buna kafa yor ki bir daha aynı hale gelme. Alttan alınmak istediğin kadar alttan alma konusunda da istekli ol. Ortaklaşmayı öğren, törpülenmek kötü bir şey değil. O senin rakibin değil sevdiğin ve kimse skor tutmuyor. Tutuyor musun yoksa?
Hep daha iyisi, fazlası mı diyorsun?
Son olarak samimiyetle ara verip ilişkine dönemedinse zaten dönmemen gerekmiştir. Ama daha iyi bir ihtimal arayışı ile dönemedin ve eline yüzüne bulaştırdıysan buradan alman gereken bir ders var belki de. Çünkü sürekli “daha, daha” demenin sonu yok. Elindekine bakmak yerine devamlı dışarıyı taramak sadece karşındakini değil seni de mutsuz edecek unutma. Duygusal açgözlülük de her açgözlülük gibi tatminsizlik yaratır çünkü…
Ara vermek her başın sıkıştığında başvurabileceğin bir kaçış rampası değil. Sonsuza dek tüm sorunlardan molalar vererek kaçamazsın. Demek ki sorun çözme kapasitesinde sorun var. Bunu hallet. İlişkideki problemler ne ise madem nefes aldın döndün bunları çözmeye istekli ol. Gerekirse bir terapistten yardım iste.
İlişkiniz gerçekten keskin bir virajdan geçiyorsa ve her iki taraf da samimi ise…
Samimi olan her çaba karşılık bulur. Kimine göre ayrılmak istediğini söyleyemediğinden, kimine göre ara verip listede eksik kalan başlıkları tamamlayıp dönmek istediğinden, kimine göre karını maksimize edip etmediğini tartmak için seçenek tarama isteğinden… Partnerini seçen sensin ve dolayısıyla onu en iyi sen tanırsın. İçtenlikle çabalamak adına gelen bir teklif mi ölç, tart ve iyi anla. İlişkiniz gerçekten keskin bir virajdan geçiyorsa ve samimiyetle frene basman gerektiğine sen de inanıyorsan uçurum aşağı yuvarlanmaktansa bu teklifi düşünebilirsin. Sonuçta her şey ilişkinizin olumlu ilerlemesi için…
Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var, ara verelim mi?
İlişkide durdur ve beklet tuşuna basmak, günümüz ilişkilerinin seçeneklerinden biri değil mi? Peki ayrılık öncesi son dans, oyuncu değişikliği öncesi mola mı yoksa gerçekten ilişkiyi güçlendirmek için sunulan bir çözüm önerisi mi? Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var, ara verelim mi?
İlişkide ara vermek mümkün mü?
Sürekli kavga ediyor, kavgalardan sonra sakinleşemiyorsun; ilişki eskisi kadar heyecanlı değil ve ne yapacağını bilemiyorsun; karşı tarafın ya da senin bağlanma ile ilgili şüpheleri var; işler ciddileşmeye başladı ve emin değilsin; aldatıldın ama ne gidebiliyor ne de kalabiliyorsun. Partnerinle konuşsan, biraz uzaklaşsan, nefes alacak alan istesen diye düşünüyorsun. İlişkiyi çocuklukta oynadığımız oyundaki gibi dondursak? Böyle bir ihtimal var mı, devam etmesi mümkün mü?
Algı bombardımanına bırakılmayan insan beyni pozitifi algılamaya daha meyilli. Bu çift ilişkinde de geçerli. Birinden hoşlanman ve ya âşık olman duygusu bir çığ gibi iner üstüne. Bir anda, topyekûn ve yoğun şekilde saldırır aşk hayatına. Ancak partnerinden soğuman aynı hızda olmaz. Yavaş yavaş birikir olumsuz duygular. Bir kez birikmeye başladığında da artarak devam eder ve kavgalar kaçınılmaz olur. Bu durumda kadın ve erkek farklı nedenlerle ara verme noktasına gelebilir.
Araştırmalar, yapılan anketlere verilen cevaplara bakınca kadın ve erkeğin ara vermede çok farklı sebepleri olduğunu gösteriyor. Stresli bir ilişki yaşayan kadın yalnız kalıp kendisi ile baş başa ilişki analizini yapmak istediğini belirtiyor. Yani düşünecek, taşınacak ve partneri artık etkisiz eleman mı yoksa onu hala istiyor mu ona bakacak. Erkek ise bu kadar stresi yaşıyorum dışarıda daha iyi bir ilişki var mı merak ediyorum diye cevap vermiş. Yani biz böyle fena değiliz ama iyinin iyisi varsa neden burada durayım, bu arada ben anlayana dek sen bir yere gitme diye cevap veriyor araştırmaya. Bana soracak olursan tam tersi de söz konusu olabilir çünkü ben cinsiyet ayırmaksızın her iki cinste tüm sebepleri sıralayan örnekler gördüm. Sadece teklifin kimden geldiğine göre farklı süreçler işleyebiliyor.
Ara verelim diyen erkekse…
Erkek teklif ettiğinde ne olur? Kadının ihtiyacı ilişki kurmak ve ilişkide kalmakken erkek ara verelim diyor. Kadının aklına hemen ya başka biri olduğu ya da ayrılalım diyemediği için bu teklifle geldiği gelir ve yoğun bir kaybetme korkusu artı öfke duyar. Erkekler boğulup, alan olmadığını hissettiklerinde çatışmayı azaltmak için yalnızlık ihtiyacına girebilir. Ama beyler sizi uyarırım, kadınlar belirsizlikten hoşlanmaz. Görüşmeme süresini de nedenlerinizi de iyi açıklamanız gerekir. Eğer başka biri olduğu ya da ayrılma niyetinde olduğunuz konusunda tersine ikna edemezseniz kadın o ilişkiden gider ya da o an gitmez görünür ama arayışa yönelebilir.
Ara verelim diyen kadınsa…
Kadın teklif ettiğinde neler olur? Erkek ilişki içinde en fazla varlığının onaylanması, beğenilme, takdir duygularını arar. Teklife şaşıran adam kaygıdan çok öfke ve yetersizlik yaşar. Erkek başarısız ve yetersiz hissettiğinde bir yandan çaresizlikle de boğuşur. Bazen senin gördüğün sadece öfkesi ve üzüldüğünü belli etmeyen klasik erkek tavrı umursamazlık olur. Bu da geri dönüşü zorlaştırabilir ve iyi açıklanmadığında direk ilişkinin bitişi ile sonlanabilir.
Korkutucu teklif: ilişkiye ara vermek…
Ara vermek korkutucu değil mi? Yani film arasına çıkmak gibi, köprüden önce çıkışı hayal etmek gibi, ayrılık provası mıdır mesela? Birine ayrılama konusunda alışma süresi tanımak için ona gösterilen merhamet midir? Bir birliktelik için “birlikte olamama durumu” araf değil midir? Sigaranın zarar verdiğini bilip yavaştan bırakmaya çalışan haldeki gibi midir? Sevgili uzaklaşmanın yolunu mu arar?
Temel duygu eğer gizli niyetler yoksa ilişkiyi kurtarma çabası zaten. Yan yana iken hızla erozyona uğrayıp tükenecekken ara verip nefes alıp muhasebe yaptıktan sonra ilişkiyi toplamak daha iyi bir seçenek gibi görünür. Sen sana benzeyen birini seçtiğine göre o sorun ikiniz için de sorundur sadece ara vermek isteyen kimse o önce ve daha net görüyor demektir yıkım ihtimalini.
Bu hale gelmemek için ne yapmak lazım? Küçük molalar olsa mesela?
Bu hale gelmemek için ne yapmak lazım? Küçük molalar vermediğin ilişki devasa bir molaya ihtiyaç duyacak hale gelebilir. Bir üçgende yaşıyorsun: her şeyi beraber yaptığın partnerin, kendine hiç zaman ayırmadığın hayatın ve sahipsiz kalan bireyselliğin. Beyinde salgılanan bir hormonla anlatayım. Adı oksitosin, birine sıkı sarıldığın anda salgılanan bu hormon, azaldığında beyin sana sarılana karşı ihtiyaç hissettiriyor. Sürekli yan yana olduğun, dokunma mesafende olan biri varsa bu hormonla alakalı depon devamlı dolu olduğundan ihtiyaç da oluşmuyor. Ayrı vakitler geçiren, kendine ait uğraşları ve zamanları olan çiftlerin özlem duygusu ve bağlılıkları bu yüzden yüksek. Oksitosin ihtiyaç duymanın devamlılığını sağlıyor.
Sürekli yan yana olmak kadar yan yana duramayacak denli çatışma yaşamak da ilişkiyi içinde nefes alınmaz hale getirebiliyor. Hiçbir şeyi değiştirmeden ilişkiyi ittirmeye çalışmak durumu kolaylaştırmıyor. Kolyen boynuna dolandı ise açmaya çalıştıkça onu kullanamayacağın hale getirirsin değil mi? İlişki ile inatlaşmak da bunun gibi. İşler içinden çıkılmaz hale geldiğinde: tamamlanmamış ihtiyaçlar, karşılanmayan talepler ve duygular devreye giriyor. Her şeyi denesen de değişmiyor ve sen ilişkiyi kaybetmemek için yollar arıyorsun belki de.
Bu durumda çözüm ara vermek mi peki? Ne yapmalı? Vereceksem nasıl olmalı?
Ara vermeden nefes alamayacağım diyorsan şunlara dikkat et…
Ara vermek şart ise ve samimi isen tamam o arayı ver, istediğin süreyi belirt, kendi içinde değerlendir ama bunu o sürede kaçırdıklarını hızlandırılmış şekilde yaşadığın bir sürece çevirme. Birini köşede yedekte bekletirken o arada nasılsa ayrıyız diyerek başka ihtimaller peşinde koşuyorsan bu ara verme değildir. Değerlendirmeyi ilişki için ve kendi içinde yapmalısın, başka ilişkilerle değil. Ha eğer yapacaksan da bunu konuşmuş olmanız gerekir ki bunun adı ara vermek değil ayrılmak olur ve böyle bir seçim yaparsan ya dönmen zordur ya da döndüğünde çok daha büyük çatışmalar olur.
Ara verme konusu çok iyi konuşulmalı, süreci iyi değerlendirmelisin…
O yüzden niyet gerçekten ara vermekse konu çok iyi konuşulmalı. Nedenlerin, sınırlar, süreç… Bunları net konuşmazsan tekrar bir araya geldiğinde o sürede yaptığın ve yaptığı her şey ayrı birer çatışma konusu haline gelir. Ara sırasında ne yaptığın döndüğünde ilişkinin devam edip etmeyeceğini belirleyecek unutma.
Ara verme iyi değerlendirilmedi ve öylesine zaman geçirildi ise bir araya gelindiğinde aynı kavgaları edersin. Kötü sözlerle ayrıldınsa ya da tek taraflı dayatma varsa her kavgada eski konular açılır. Bir kere ayrıldığın için ayrılık fikri eskisi kadar uzak olmadığı gibi gidecek kadar cesur olman tolerasyonunu da düşürür. Araya ilişki ya da flört girdiyse bu daha da kötüdür ki zaten her kötü hissedildiğinde bu konu açılır da açılır.
O senin rakibin değil sevdiğin!
Sorunları tekrar yaşamamak için ne yapman gerekir buna kafa yor ki bir daha aynı hale gelme. Alttan alınmak istediğin kadar alttan alma konusunda da istekli ol. Ortaklaşmayı öğren, törpülenmek kötü bir şey değil. O senin rakibin değil sevdiğin ve kimse skor tutmuyor. Tutuyor musun yoksa?
Hep daha iyisi, fazlası mı diyorsun?
Son olarak samimiyetle ara verip ilişkine dönemedinse zaten dönmemen gerekmiştir. Ama daha iyi bir ihtimal arayışı ile dönemedin ve eline yüzüne bulaştırdıysan buradan alman gereken bir ders var belki de. Çünkü sürekli “daha, daha” demenin sonu yok. Elindekine bakmak yerine devamlı dışarıyı taramak sadece karşındakini değil seni de mutsuz edecek unutma. Duygusal açgözlülük de her açgözlülük gibi tatminsizlik yaratır çünkü…
Ara vermek her başın sıkıştığında başvurabileceğin bir kaçış rampası değil. Sonsuza dek tüm sorunlardan molalar vererek kaçamazsın. Demek ki sorun çözme kapasitesinde sorun var. Bunu hallet. İlişkideki problemler ne ise madem nefes aldın döndün bunları çözmeye istekli ol. Gerekirse bir terapistten yardım iste.
İlişkiniz gerçekten keskin bir virajdan geçiyorsa ve her iki taraf da samimi ise…
Samimi olan her çaba karşılık bulur. Kimine göre ayrılmak istediğini söyleyemediğinden, kimine göre ara verip listede eksik kalan başlıkları tamamlayıp dönmek istediğinden, kimine göre karını maksimize edip etmediğini tartmak için seçenek tarama isteğinden… Partnerini seçen sensin ve dolayısıyla onu en iyi sen tanırsın. İçtenlikle çabalamak adına gelen bir teklif mi ölç, tart ve iyi anla. İlişkiniz gerçekten keskin bir virajdan geçiyorsa ve samimiyetle frene basman gerektiğine sen de inanıyorsan uçurum aşağı yuvarlanmaktansa bu teklifi düşünebilirsin. Sonuçta her şey ilişkinizin olumlu ilerlemesi için…
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Aşkım Ara Verelim mi?: İlişkiye Ara Vermek Mümkün Müdür?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Ümran ÖRKÜN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Ümran ÖRKÜN'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
4 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
