2007'den Bugüne 92,310 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuğum Dışarıda Çok Çekingen. Ne Tavsiye Edersiniz?
MAKALE #22263 © Yazan Prof.Dr.Sabri EYİGÜN | Yayın Nisan 2021 | 3,876 Okuyucu
“Çocuğum dışarıda oynadığında ağlayarak eve geliyor ve birilerini sürekli şikayet ediyor. Dışarı göndermesem evde asosyal bir hale gelecek. Dışarıda akranlarıyla mücadele edebilmesi için ebeveyn olarak nasıl bir yol izlemeliyiz?”
Bir çocuk, dışarıda kendisini savunamıyor, ezik hissediyor, akranlarıyla uyumlu bir arkadaşlık yapamıyorsa bu durum, her şeyden önce aile yapısıyla ilgili bir soruna işaret ediyor. Çünkü bir çocuğun kişiliği; aile genetiği, ailenin yapısı, çocuk eğitimi, çocuğa bakışı, anne-babanın karakteri , annenin hamilelikten doğuma kadar geçen sürede duyguları, çocuğun okul ve yaşadığı çevre tarafından şekillenmektedir.
Bu etkenlerin tümü çocuğun kişiliğinde farklı oranda etkili olmakla beraber, çocuğun sosyal fobisinde, kendisini savunamamasında ebeveynin tutumu oldukça belirleyicidir. Çocuk, anne ve babanın belirlediği sınırlar doğrultusunda, anne babayı gözlemleyerek ve model alarak kişiliğini oluşturmaya başlar. Bundan dolayı çekingen ve kendini savunamayan çocuklarda ilk akla gelen, koruyucu aile yapısının olumsuz etkisidir.
Böyle ailelerde anne –baba, çocuğa karşı aşırı ilgili, kontrolcü ve korumacı bir yaklaşım sergiler. Çocuk anne-babalarına bağımlı hale gelir ve onların olmadığı yerde kendisini tek başına koruyamaz. Bundan arkadaş ilişkileri olumsuz etkilenir. Çünkü arkadaş ortamında kendi varlığını gösteremez, çekingen davranır, hakkını savunamaz, “hayır” diyemez, uyum sağlayamaz. Bu durum çocuğun arkadaşları tarafından dışlanmasına, ezilmesine ve ilerleyen dönemlerde yanlış arkadaşlıklar kurmasına neden olabilir.
Koruyucu aile yapısı yanında çocuğun çekingen olmasında etkili olan bir diğer faktör de, anne veya babadan birisinin veya her ikisinin aslında girişken olmaması, hakkını savunamaması, evde veya dışarıda kolay kolay “hayır” diyememesidir. Bir anne, kocasına karşı hayır diyemiyorsa, çocuğu bir şey istediğinde onu kırmama, üzmeme adına bile olsa, ona hayır, diyemiyorsa, sınırlarını çizemiyorsa, evde aile üyeleri birbirinin sınırlarını ihlal ediyorsa, çocuk da dışarıda çekingen davranacak ve hakkını savunamayacaktır. Çünkü beynine ikili ilişki modeli olarak, aile ilişkilerini kodlamıştır.
Bazen aynı evde yetişen kardeşlerden biri girişken olurken, diğeri çekingen olabiliyor. Bu durumda akla gelen ilk soru, anne-babanın ne kadar rol model olup olmadıkları oluyor. Oysaki aynı anne-babanın her çocuğunun mizaç ve karakteri aynı olmayabilir. Bunda genetik yapının, çevre şartlarının, çocuğun bebeklik deneyimlerinin, anne-babanın ona karşı farklı tutumunun etkileri büyüktür. Çünkü bazen anne-baba, çocuklarından birisine karşı daha koruyucu, daha ilgili veya daha az ilgisiz olabiliyor.
Aile yapısı ve tutumları çerçevesinde bu örnekleri daha da çoğaltmamız mümkündür.
Bir çocuğun çekingen olmasının önüne geçmek, yeniden kendisine güvenen, sosyal ilişkileri sağlıklı olan bir çocuk haline getirmek zaman isteyen bir süreçtir. Ama zararın neresinden dönülürse kardır, mantığıyla size tavsiyemiz şunlar olabilir.
1-) Kaygı ile değil sakin ve adım adım ilerleyin
Her anne-baba çocukları için kaygılanır, bu aslında normaldir. Biraz kaygı her zaman iyidir. Ancak anne-babalar, çocukları için aşırı kaygılı davranırlarsa, yani derslerinden, sağlıklarına, fiziksel gelişimlerinden ruhsal gelişimlerine kadar her konuda kaygılı davranırlarsa çocuk güvensiz olur, varsa sorunları daha da artar. Örneğin çocuk dışarıdan her dayak yiyerek eve geldiğinde anne-baba aşırı telaş ve kaygılarını belli ederlerse çocuğun olumsuz davranışları daha da pekişir. Çünkü kaygı bulaşıcıdır. Kaygılı anne-babanın yüz ifadesi, ses tonu ve vücut duruşu çocuğuna da kolayca bulaşarak, onun da aynı ya da benzer kaygıları taşımasına neden olur. Çocuk özgüvenini iyice kaybeder, kendisini daha da çaresiz ve ezik hissetmeye başlar.
Bunun için çocuğunuz hangi sorunu yaşarsa yaşasın anne-babanın kaygılı davranmaktan uzak durması, sakinliğini koruması gerekir. Çocuğa ileride bunun mutlaka değişeceğini söylemesi en doğrudur. Bu durumlarda çocuktan ziyade, anne-babanın kendi davranışlarını, söz ve tutumlarını gözden geçirmesi lazım. “Bizim hangi davranışımız çocuğumuzu böyle güvensiz olmasına neden oldu? Şeklinde davranışlarını gözden geçirmesi gerekir.

2-) Koruyucu ebeveyn olmaktan uzak durun.
Yaşına göre çocuğunuza sorumluluklar verin, evde yapabileceği şeyleri artık kendisinin yapmasına izin verin, kısa ona sorumluluk verin. Çocuğunuz muhtemelen rahatlığa alışmıştır, kendisi yapmak istemeyecektir. Ama siz yine de onun yapması için teşvik edin.
Küçük çocuklar söz konusu ise, park, bahçe vb gibi yerlerde yanında sıkı sıkı durup onu korumak yerine biraz serbest bırakın. Çocuk, dışarıda bir şeyleri başarabildiğini deneyimledikçe sosyal fobisini yenecektir. Yaşı biraz daha büyükse, yine sizden bağımsız yaşına uygun deneyimler yaşamasına izin verin.
Çocuğunuz adına konuşmaktan, onun adına karar vermekten, neyi yiyip, neyi giyineceğini belirlemekten uzak durun. Küçük yaşlardaki çocuklar için yaşına göre ona yemek-içmek ve giyim vb gibi konularda alternatifler sunun o birsini seçsin, yani kendisi karar versin. Örneğin şü iki kışlık ayakkabıdan hangisi giymek istersin? Bugün tarhana çorbası mı istersin yoksa domates çorbası mı? vb gibi en basit konularda bile karar vermeye, seçim yapmaya teşvik edin.
3-)Çocuklar sosyal etkileşimlerle keşfeder ve öğrenirler.
Başka çocuklarla kurdukları iletişim onlar için geleceğe dair en önemli sosyal tecrübedir. Yaşamının erken döneminde başka çocuklarla arkadaşlık olanağı sağlanmayan çocuklar, bu aşırı korumacılık sonucunda güvensizlik tecrübe ederler. Mümkünse önceleri daha uyumlu akranlarla bir araya getirilip, deneyim kazandıktan sonra farklı arkadaşlarla da bir araya gelmesini sağlayın. Belki başta yine çekingen davranacaktır, ama zamanla oda arkadaşlarıyla nasıl geçineceğini öğrenecektir.
4-) Siz çocuğunuza rol model olun
Bir çocukta bir sorun varsa, bu aynı zamanda sistemik bir sorundur. Yani ailede birisinde bir sorun varsa az-çok diğer bireylerde de var. Veya bu sorunun bir nedeni de anne-babadır Çocuk kişilik parçasını öncelikle annesinden, sonra da babasından alır. Bir başka ifadeyle çocukta gördüğünüz iyi veya olumsuz davranışlar, muhtemelen anne-babada da olan şeylerdir. Bunun için aynı zamanda anne-babanın da davranışlarını değiştirmesi gerekir.
Çocuklar, büyük oranda anne-babalarını rol model olarak almaktadırlar. Evde, dışarıda hakkınızı savunun, çocuklarınıza karşı da olsa, uygun görmediğiniz davranış ve isteklerine “hayır” deyin. Çocuklarınıza ve birbirinize karşı sınırlarınız olsun. Anne-baba da olsanız, birey olarak sınırlarınız mutlaka olmalıdır. Siz çocuğunuza ‘hayır’ derseniz, o da dışarıda ‘hayır’, diyebilecektir. Siz evde, hakkınızı savunur, çocuğunuzun da hakkını savunmasına izin verirseniz, o da dışarıda aynısını yapacaktır.
5-) Çocuğunuzu bir başkasıyla kıyaslamayın
Çocuğunuzu bir başkasıyla asla kıyaslamayın. Bunun için çocuğun içinde bulunduğu gelişim dönemi iyi bilinmeniz gerekir. Gerçekten o yaş grubundaki çocukların neler yapabildiği hakkında fikir sahibi olun, çocuğun bireysel özellikleri, kabiliyeti ve yönelimi iyi tespit edin, sonra da ona özel beklentilerinizi adım adım gerçekleştirin. Bunları dikkate almadan çocuğunuzu daha girişken ve sosyal birisiyle kıyaslarsanız, çocukta var olan eziklik, yetersizlik, eksiklik duygularını pekiştirmiş olursunuz.
6-) Çocuğun dışarıda kendine güvenli olması için önce siz evde çocuğa güvenin
Dışarıda kendisini savunamayan çocuklar büyük oranda kendisine güvenemeyen çocuklardır. Bu çocuklar, kendilerini yetersiz, eksik ve başarısız görürler. Bunu ortadan kaldırmanın ilk adımı, sizin evde ona güvendiğinizi göstermenizdir. Bunu sadece sözlerinizle değil de, davranışlarınız, jest ve mimiklerinizle de gösterin. Yaptığı en küçük başarılı, iyi, olumlu davranış ve sözleri ölçülü bir şekilde takdir edin.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuğum Dışarıda Çok Çekingen. Ne Tavsiye Edersiniz?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Sabri EYİGÜN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Sabri EYİGÜN'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Sabri EYİGÜN Fotoğraf
Prof.Dr.Sabri EYİGÜN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Sosyolog - Edebiyat Doktoru
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Sabri EYİGÜN'ün Makaleleri
► Çocuğum Konuşmuyor! Hale HANÇER
► Çocuğum Yemek Yemiyor ÇOK OKUNUYOR Sefa TURAN
► Çocuğum Her Gün Aynı Şeyi Yiyor ÇOK OKUNUYOR Sefa TURAN
► Çocuğum Neden Her Şeyi Ağzına Alıyor ÇOK OKUNUYOR Sefa TURAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Çocuğum Dışarıda Çok Çekingen. Ne Tavsiye Edersiniz?' başlığıyla benzeşen toplam 93 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Eşim, Ailesine “hayır” Diyemiyor? ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2023
► Kimse Beni Sevmiyor. Ne Yapmalıyım? ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2022
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:04
Top