2007'den Bugüne 92,310 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Boşanma
MAKALE #22320 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Enis TUŞTAŞ | Yayın Mayıs 2021 | 1,106 Okuyucu
Hukuki bir kavram olarak ele alındığında boşanma; evlilik birliğinin mahkeme kararı ile kesinleşerek son bulmasıdır. Boşanma, yasalar çerçevesinde yapılmış bir evliliğin, yine yasalar çerçevesinde sona erdirilmesi, kadın ve erkeğin yeni bir evlilik yapacak şekilde hukuki bir kararla evliliklerini sona erdirmeleridir( Arıkan, 1992).
Kersten (1990), evlilik sorunlarında yaşanan aşamaları incelediği çalışmasında, ilişkilerinde problem yaşayan 49 eşle yaptığı ayrıntılı görüşmeler sonucunda, bireylerin evlilik problemleri açısından üç aşamadan geçtiklerini belirlemiştir. İlk aşamada eşler beklentilerinin karşılanmaması nedeni ile hayal kırıklığı yaşamaktadırlar. Aynı zamanda birbirlerini olumsuz şekilde değerlendirmeye başlamakta, ancak eşini hoşnut etme ve problemleri çözümleme çabaları devam etmektedir. İkinci aşamada bireyler, evliliğin getirdiği kazanç ve kayıpları değerlendirmektedirler. Eşler, kalma ve ayrılma düşünceleri arasında gidip gelmektedirler. Evliliğe ilişkin umutlar devam etmesine rağmen, şüpheler de başlamaktadır. Son aşamada ise evliliğin sona erebileceği düşüncesi egemen olmakta ve problemlerden kaçınma, eşinden fiziksel olarak uzaklaşma gibi davranışlar görülmektedir. Bu noktada eşlere çatışma çözümü, iletişim becerileri ve problem çözme becerileri gibi konularda yapılan yardımların gerekliliği önem kazanmaktadır.
Weiten (1986) evlilikte sıklıkla rastlanan ve çatışmaya neden olan sorunları şu şekilde belirlemiştir: a) Evliliğe yönelik gerçekçi olmayan mutluluk beklentileri; b)eşlerin birbirlerinden farklı rol beklentilerine sahip olmaları (kimin yemekleri yapacağına, kimin ev dışında çalışacağına, kararları kimin alacağına dair vb.); c) evliliğe ilişkin ekonomik sorunlar (mevcut paranın nereye harcanacağı çatışmaları); d) yetersiz iletişim; e) akrabalara ilişkin sorunlar (özellikle eşlerden birinin ebeveynlerine maddi yada duygusal açıdan bağlı olmasından kaynaklanan problemler); f) cinsel sorunlar; g) eşler arasında çocukların büyütülmesi ve disiplini ile ilgili fikir ayrılıkları; h) eşlerden birinin yeni ilgi alanları geliştirmesi, yeni bir ortam veya arkadaşlıklar kurması ve diğer eşin buna uyum sağlayamaması, eşlerin birbirlerinden farklı yönlerde kendilerini geliştirmeleri; ı) diğer sık rastlanan sorunlar arasında kıskançlık, sadakatsizlik, yerme, dırdır, patronluk taslama, başatlık, aşkın bitmesi, benmerkezcilik vb. görülmektedir. Boşanama ilk olarak düşünsel ve duygusal boyutta ortaya çıkan, ayrılık sonrası hukuki karar ile kesinleşen ve yeni bir yaşam düzeni kurulması ile sonuçlanan, psikolojik, sosyal ve ekonomik boyutları olan bir süreçtir (Uyar, 1999). Boşanma sürecine ilişkin, aile sistemleri, yükleme ve karşılıklı bağımlılık gibi pek çok kuramsal yaklaşım bulunmaktır.
Bohannan (1970, 1984; akt: Dönmez, 2009) boşanmaya ilişkin kavramsal çerçeve geliştirmiş ve altı farklı boşanma türü belirlemiştir:
1) Yasal boşanma; avukat ve yargı ile uğraşılan, resmi süreci içeren türüdür. 2)Ekonomik boşanma; eşlerin malvarlıklarının paylaşımı, taşınmaz mallara ilişkin kararlar, kredi ödemeleri ve benzeri, ilkiyle iç içe geçmiş olan türüdür. 3) Duygusal boşanma; üzüntüyü ve bir zamanlar çok sevilen bir kişinin ayrılıp gitmesine izin vermeyi içeren türüdür. 4)Topluluk boşanması; boşanan eşler, arkadaşlar, aile ve iş arkadaşları ile uğraşılmak zorunda kalınır. 5) Ana babalık boşanması; çocuk sahibi olan çiftler arasında görülür ve ortak analık babalık olarak tanımlanır. Burada artık evlilik anlamında ilişkileri kalmayan çiftler, ana baba ortaklar olarak ilişki kurmak zorundadırlar.6) Ruhsal boşanma; son boşanma türüdür ve diğer boşanma türleri sonuçlandıktan ya da en azından çözümlendikten birçok yıl sonra başarılabilen boşanmadır. Bu noktada, son vedalaşmalar yapılır, hesaplar görülmüştür ve bir duygusal çözüme ulaşılmıştır. Bohannan‟ın yaklaşımının en önemli yönü, boşanmanın tek bir olay olmayıp, çok boyutlu ve çok katmanlı olduğuna ilişkin farkındalıktır.
Psikolojik açıdan boşanma kompleks ve çok boyutlu bir fenomen olup, uzun bir periyotta gerçekleşen psikososyal bir süreçtir. Teorisyenler ve araştırmacılar, boşanma sürecini açıklayabilmek için çeşitli modeller geliştirmişlerdir (Erbek, 2004).
Wiseman, (1975); boşanmanın, bir aile bireyinin ölümünü takiben oluşan yas sürecine benzediğini ileri sürerek bu süreci 5 evreye ayırmıştır:
1. İnkar: İnkar evresinde evlilik baskı altında ve sıkıntılı tarzda devam eder. Evliliğin bozulmasına yol açan sıkıntı verici faktörler tam olarak açığa çıkıncaya dek bu evre sürer. İnkar sıklıkla evliliği devam ettirmeyi amaçlayan bir mekanizmadır.
2. Kayıp ve depresyon: Kayıp ve depresyon evresinde kişi sıkıntılarının evliliği ile ilişkili olduğunun farkına vardığında, tipik olarak ilk reaksiyon olarak anlamlılık kaybı, üzüntü, depresyon, yalnızlık hissi ve diğer insanlarla iletişimden çekilme oluşur.
3.Öfke ve ambivalans: Öfke ve ambivalans evresinde boşanma daha gerçekçi bir düşünce halini almaya başladığında, depresyondan öfke aşamasına geçiş yaşanır. Bu kızgınlık çocukların velayeti, nafaka, çocuklarla görüşmenin ayarlanması ve diğer konularda kararların alındığı zamanda sıklıkla artar.
4.Yeni yaşam tarzı ve kimliğe uyum sağlama: Yeni yaşam tarzı ve kimliğe uyum sağlama evresinde boşanma bir gerçek olarak algılanır ve her birey bu gerçekle başa çıkmanın en etkin yolunu bulmaya çalışır. Boşanma sürecini yaşayan kişinin ana görevi; evlilik, kişilik, meslek, cinsel ve toplumsal alanlarda yeni bir kimlik geliştirmektir. Bu evrenin en belirgin özelliği eski kimlikte çözümlenmemiş sorunların yeniden açılması ve yeniden çözülme fırsatının oluşmasıdır.
5. Kabul ve yeniden işlev görme: Kabul ve yeniden işlev görme evresi; yeterli sosyal, cinsel, mesleki düşünce ve kimliğe sahip olmaya başlandığında gelişmeye başlar. Bu evrede yeni oluşmuş başa çıkma yöntemleri pekişir. İkinci evlilikte başarı, her bir önceki evrelerde çatışmaların başarılı bir şekilde çözümlenmesine bağlıdır.
Bu durum eşin kaybı ile ekonomik güvencesini ve toplumsal kimliğini kaybeden geleneksel toplumlardaki kadınlarda daha da belirgindir. Erkekler için yardımcılarını ve duygusal destekçilerini kaybetme, yalnızlık, yüksek hastalık oranları, hastalık ve intihar gibi durumlara zemin hazırlar. Hem erkek hem de kadınlar için kendilik kavramındaki değişiklikler kalıcı olabilir. Bu durum genellikle boşanmayı takip eden ilk yıl içinde belirginleşir ( Akar, 2005).
Bazı çiftler bağlanmalarını yoğun ve acı çatışmalar yoluyla devam ettirirler. Johnston ve Camphell (1988; akt., Akar, 2005) yüksek çatışma düzeyi olan çiftlerle yaptıkları bir çalışmada; çatışmayı çok katmanlı ve çok boyutlu bir süreç olarak tanımlamışlardır. Birinci düzlem çatışmanın aile, yakın arkadaşlar, yeni partnerler ve hatta terapiyi yürüten ekip tarafından alevlendirilebildiği dışsal boyuttur. İkinci olarak çatışma travmatik boşanmanın yarattığı ya da çatışmalı olan ilişkinin sürdürülmesi sonucu olan eşler arası düzlemde yaşanabilir. Üçüncü düzlem; içsel düzendir ve kişinin kayıp ya da reddedilmeye verdiği travmatik yanıtla ilgilidir. Eğer ruhsal hastalık varsa boşanmaya verilen duygusal yanıt çok daha komplike olabilir.
Boşanma oranlarının hızlı bir biçimde artmasına neyin yol açtığını merak etmek doğaldır, fakat bu sorunun tek bir yanıtı yoktur. Ancak belirli eğilimler vardır. Örneğin, kadının çalışmasının ve sonuç olarak erkeğe tam bir bağımlılıktan kurtulmasının boşanmalara büyük ölçüde katkısı olmuştur. Ayrıca, genç yaşlarda evlenen çiftlerin ayrılma olasılıkları daha ileriki yaşlarda evlenenlerinkinden daha yüksektir (S.S. Hendrick ve C. Hendrick, 1992). Boşanma, özellikle evliliğin ilk birkaç yılında olmak üzere, ilk yıllarda daha yaygındır (Dönmez, 2009).
Toplumun boşanmaya ilişkin beklenti, algı ve tutumlarına yönelik çalışmalar da toplumsal yapı hakkında önemli ipuçları vermektedir(Çakır, 2011). Bu konuda yapılan çalışmalardan elde edilen bulgulara göre boşanmaya ilişkin tutumlar geçmişte katı bir sosyal kontrol altındayken günümüzde hızlı yapısal değişimlerin de etkisiyle boşanmaya ilişkin tutumlarda önemli çözülmeler görülmüştür.
Arıkan (1996) tarafından yapılan bir başka çalışmada katılımcıların sırasıyla şiddetli geçimsizliği, içki, kumar, kötü muamele ve cana kast ve zinayı en önemli boşanma nedenleri olarak gördükleri, önem derecesi sayılanlar kadar olmamakla birlikte ruh hastalığı, beden hastalığı, kadının kısırlığı, erkeğin kısırlığı, evi terk etme, akrabaların karışması ve maddi sıkıntının da boşanma nedenleri arasında görüldüğü bulunmuştur.
Boşanmanın bireylerin ruhsal sağlıkları üzerine etkileri araştırmacılarca sıkça incelenen bir konu olmuştur. Boşanmış ve ayrılmış kadınlar üzerinde yapılan bir çalışmada (Kalmijn ve Monden, 2006), kadınların depresif semptomları üzerinde boşanmanın anlamlı düzeyde olumsuz etkisinin olduğu, boşanmış ve ayrılmış erkekler için bu türden bir etkinin olmadığı bulunmuştur. Boşanmanın kadınların ruhsal durumları üzerine etkisi konusunda yapılan bir başka çalışmada da, boşanmış kadın katılımcıların yarısından çoğunun boşandıktan sonra iç sıkıntısı, sık sık yorgunluk ve bitkinlik hissettikleri, yarısına yakınının dikkatini toplamakta zorlandığı ortaya konmuştur (Bulut, 2002). Yine yukarıdaki araştırma sonuçlarını destekler bulgulara Uyar (1999)'da ulaşmıştır. Söz konusu çalışmada boşanmış kadınların erkeklere oranla içinde bulundukları koşullarda kendilerini daha yalnız hissettikleri belirlenmiştir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Boşanma" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Enis TUŞTAŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Enis TUŞTAŞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Enis TUŞTAŞ Fotoğraf
Uzm.Psk.Dnş.Enis TUŞTAŞ
İstanbul
Uzman Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Enis TUŞTAŞ'ın Yazıları
► Boşanma ve Boşanma Kararı Psk.Gökül KARLUK ER
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Boşanma' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:51
Top